Kimsenin üzerindeki lekeyi kanıtlayamadığı yıkılmamış bir kale o kalenin vahşi varisi olan bir prenses ve onun yandaşları bu bir fantastik türü kitap değil bu sadece masallarla büyümemiş bir kız çocuğunun bir prensesten dinlediği ilk masal bu masal bir varmış bir yokmuş ile başlamadı bu masal kanlardan oluşan kalenin ilk tuğlalarıyla başladı.

- bu asla olmaz - neden olmasın ki Çünkü sen benim kardeşim gibisin aramızda birşey olamaz

Romanda dürüst bir evliliğin mutluluğu ile yasak bir ilişkinin düş kırıklıkları karşılaştırılır; sadakat, tutku, kıskançlık gibi temalar işlenir; bir yandan da o dönemde TÜRKİYE DE kadınların durumu, eğitim reformu gibi konular dile getirilir

Bir gün o gitti. Gitmesi gerekti. Çünkü o onun gitmesini istedi.

Kim isterdi ki bile bile yanacağı bir ateşe atlamak? onu bıçaklamak için her zaman arkasında duran bir kadına hangi adam gözü kapalı güvenirdi? Akıl karı mıydı? Ama o istedi... Onu yakacağımı bile bile, içimdeki nefretin sönmeyeceğini, aksine zamanla ikimizi de kül edeceğini bile bile. Kendini yakmıştı, ama yanarken beni de beraberinde götürecekti. Bu ateşten ne o ne de ben kaçabilecektik. Küllerimiz savrulacak ve biz huzur bulacaktık.

Evlilik vaadiyle kurulan kusursuz tuzaklar... Ancak bu kez, kendi oyununda tutsak kalan bir kadının ve onu tuzaklarında boğan adamın hikayesi.

Doğduğunda terk edilen engelli bir kızın hikayesi

Rize’de avukatlık yapan Aylin beklenmedik bir zamanda en yakın arkadaşını kaybeder.Şüpheli ise arkadaşının eski sevgilisidir.Bir nedenden ötürü arkadaşının katili olarak suçlanan adamın avukatlığını yapmak zorunda kalır.Aylin bu yolculukta hem arkadaşının katilini bulmaya çalışacak hemde ailesiyle ilgili gerçeklerle yüzleşecektir. (Not:Hikayeme bir şans verirseniz çok sevinirim.)

perdeyi kapat. Bütün mahalle nerdeyse seni izliyor." "Yavrum kapat artık şu perdeyi." "Pardon!? Siz kimsiniz yavrum falan noluyor?" Kitap tamamen bana aittir. Yarı texting..

Yolların değil yılların ayırdığı bir aşk hikayesi 💔💔💔💔

Zorba gördüğü için okulunu değiştiren Nida, yeni okulunda da aynılarını olucağını nerden bilebilirdiki…

Sadece babasının sevgisini kazanabilmek için Avustralya`dan gelen madde gemilerini patlatmasınlar diye babasını düşmanının oğlu ile anlaşmalı bir evlilik yapmak zorunda kalırlar.

Züleyha Annesini kanserde kaybetmiş Babası da dayanamayıp başka kadına giderek onu tek başına bırakmıştır bu durumda Züleyha ailesiyle yıllar önce yaşadığı eski mahallesi geri döner. ** Şahin Küçükken anne ve babasını mahallede evlerinde çıkan yangında kaybetmiştir . Mahalleni ona ne kadar kol kanat gerse de şahin yıllar içinde yaşadıklarından dolayı acımasız olması seçmiş mahallenin abisi olmuş ama ailesine bunu kimin yaptığını bildiği için içten içe Züleyha`nın gelişini beklemiş . Sonunda yıllar sonra o an gelip cattiginda neler olucak.

Abisinin ølumunden sonra İsa ile evlenen Hazal hayatının şokunu yaşar ve işte hikayemiz...

İki düşman krallık, sırlar, gizemler ve en saf umuttan doğan imkansız bir aşk...

"O, adalet sisteminin göremediği gölgelerde yaşıyor. Kurbanları, yasaların elinden kaçanlar… Silahı ise, insan zekasının sınırlarını zorlayan teknoloji. Dedektif Asya, kusursuz görünen cinayetlerin ardındaki imzasız gerçeği arayan tek kişi. Herkesin `kaza` dediği yerde o, `mesaj` görüyor. Peşine düştüğü her dijital iz, onu sadece bir katile değil, aynı zamanda kendi ahlaki pusulasını sorgulayan bir zihne yaklaştırıyor. Emre... Adaleti kendi yöntemleriyle dağıtan bir mühendis. Onun için her `Kusursuz Hüküm`, bu dünyaya ödenmiş bir bedel. Ancak karşısına çıkan zeki kadın dedektif, onun titizlikle ördüğü dijital duvarları sarsmaya başladığında, avcı ile av arasındaki çizgiler bulanıklaşacak. İki zihin, zıt kutuplarda başlayan bir kovalamaca… Peki ya bu tehlikeli oyun, imkansız bir aşka dönüşürse? Kimi zaman adalet için yasa dışına çıkmak gerekir mi? Ve aşk, bu dijital savaşta hayatta kalabilir mi? Gerilim, teknoloji ve çarpıcı bir romantizmle örülü bu roman, adalet kavramını yeniden tanımlayacak."

Her yemin, bir ihanetin gölgesinde fısıldanmıştı. ​Dicle`nin damarlarında intikamın ateşi, Fırat`ın omuzlarında ise aşiretinin yorgunluğu vardı. Biri, abisinin kanının bedelini hukukla ödetmeye kararlı; diğeri, yüz yıllık kan davasını durdurmanın çaresizliğinde. ​Onlar, iki ayrı yakada doğmuş, aynı acı mirasla mühürlenmişti. ​İlk yüzleşmeleri bir meydan okumaydı. Ancak savaşın kuralları, göz göze geldikleri o an değişti. Nefretin perdesi aralandıkça, birbirlerinin ruhlarındaki yalnızlığı keşfettiler. ​Şimdi soru basit ve acımasız: Ait oldukları topraklara mı sadık kalacaklar, yoksa tüm zincirleri kırarak birbirlerinin sığınağı mı olacaklar? ​Bir aşk, bir kan davasını bitirebilir mi? Yoksa sadece daha büyük bir yıkımın habercisi midir?

Görevi için yeni grubuyla tanışan ekin bu grubun bir parçası olabilecek mi?

...Bazen kelimeler yetmez ya işte o zaman devreye girer bu sessiz çığlıklar...

Tek bir gece… Ve beklenmedik bir mucize.” Kardelen, geçmişin acılarını unutmaya çalışan genç bir hemşiredir. Serkan ise vatanına adanmış, disiplinli bir askerdir. Tesadüfen başlayan bir yakınlık, sadece bir gece sürecek sanılmıştır. Ama o gecenin sonunda, hayatlarını değiştirecek bir gerçek ortaya çıkar: beklenmedik bir hamilelik. Şimdi ikisi de kalpleriyle yüzleşmek, dedikodularla savaşmak ve en önemlisi bu mucizeye sahip çıkmak zorundaırlar.

Sanayide bir döşemeciyi köşeye sıkıştıramazsın koltuk cinayet usta çırak hepsinin bir arada olduğu polisiye ve komedi

Alya.. Sokakta herhangi bir çarpışma, hayatını değiştirebilirmi ? Sınıfta herhangi bir tartışma ? Ve Baran

“Bazı savaşlar kalple değil, ruhla verilir.” Bir ajan, intikamla büyümüş bir adam, ve geçmişin karanlığında kesişen iki kader… Kardelen Rüya Soykan, öldürmek için gönderildiği adamın karısı olduğunda hayatının en büyük görevini değil, en büyük cezasını yaşadığını fark etti. Ayaz Timur Karaz için her şey bir intikamdı. Ama nefretle başlayan o hikâye, karanlığın ortasında filizlenen tehlikeli bir bağa dönüşecekti. Bir taraf geçmişin kanını temizlemek isterken, diğer taraf o kanla yeniden doğacaktı. Bu, aşkın değil; intikamın yazdığı bir hikâye. Ve bazen, iki düşman arasında kalan tek şey... “sadece ikimiz” demek kadar yanlıştır.

Açıklama yok çünkü bulamadım okuyun işte

Düşmandan aşka {Argo kelimeler içerebilir.}