İlk kitabım ne yazacağımı Bilmiyorumm

Gerçek aile kurgusu

Kim bilebilirdiki yıllar geçecek ama içimdeki Ateş hiç azalmayacak alışırsın sözünü çok duydum ama. Ne bedenim nede ruhum alışamadı .....

Bu kitabım da küçük bir kızın ailesi tarafından baskı altında ki zorlu süreçler anlatılmaktadır . Kitabın asıl olayı bu kızın bu yaşadığı hayattan çıkıp 0` dan başlama kararı alıp bu istemini gerçekleştirme çabaları. Umarım beğenirsiniz.iyi okumalar . Yeni bölümler 2 günde bir paylaşılır✨...

Kitapta bazı yerler üzücü😮‍💨 bazı yerler ise eğlenceli☺️ iyi okumalar dilerim💖💖

Burada kitabımın konusu her sayfasında her değişik günde yazdığım üzüldüğümde ayrı mutlu olduğumda ayrı normal durduğumda ayrı yazmış olduğum günce tarzı , mani tarzı , şiir tarzı yazılar olucak bunlar benim klasiklerinden Benimle bu gemiye binip yelken açarmısınız bilmem merak etmez isen başka diyarlara yelken açman dileğiyle...

Gece saatiydi… sabahlamak istiyordum bakkala gidip kendime bişeyler aldım eve dönerken ara sokakta görmemem gereken bişey gördüm vee…

Evlatlarıma aşığım Evlatlarım benim için her şey Rabbim bana onları bu dünyada hediye olarak verdi onlar benim Cennet kokulu Cennet anahtarı yaşama amacı iyi ki Evlatlarım Sıla Nur kızım İyi ki hayatıma geldin benim gibi çiçeğim ponçik krakeri seni her seviyorum iki göz ağrı evimin neşesi evimin bereketi evimin nuru evimi papatyası Hoş geldin hayatıma İlk Göz Ağrım yagız siraç`ım bu dünyada bana verilen en güzel şeysin seninle her şey yaşadık her şey gördük her şeye dayandık tek bir güçmüş bari o da Rabbimiz sen hayatımı girdiğin zaman her şey benim için değişti ben Osman hayatı tutundum senin için hayata tutunma seninle bu hayatı yaşamak çok güzel şey iki Evlatlarım her zaman bu hayatta hep gülüm hep hayatı güzel yaşayın Rabbim önünüze hayırlı insanlar çıkarsın sizi hak edecek sizi sıkılmayacak sizi incitmeyecek kabin ise sahip olacak insana bizi hak edecek insanlar olsun Rabbim vaktinizi açık gönlünüzü Ferah gerisini işte Felak eylesin hayır eylesin bu ömür sadece Ben sizi hiçbir zaman yalnız bırakmayacağım İyi ki varsınız evlatları bunu yaşıyorum çünkü ilerki zamanda hayat bu belki varım belki yokum Her işin büyüklüğüne şükür edeceğim Belki hiç göremeyeceğim O yüzden bunu ustaya yaşıyorum ben öldüğüm zaman Allah korusun Buse bir hatıra olarak kalsın istedik şimdi demek istiyorum ben sizi canımdan daha çok seviyorum çünkü Siz benim canımsınız bir de şunu söyleyeceğim Eğer ki ben babama ölürsem Babanı sizi emanettir Gülce Allah`a sonra size birbirinize emanet ediyorum benim güzel ailem benim çekirdek ailem sevdanın ailesi bir de şunu söyleyeceğim Rabbim direcinizi anneniz gibi olmasın kızsın oğlu ikiniz de okuyacaksınız meslek sahibi olacaksınız erenişi güçlü olacak o zaman istediğiniz kişiyle evlenebilirsiniz ama okuyacaksınız o zaman göğsümü açık etmez Ben okuyamadım bari etraflarımı okusun kızım sen abine göre daha güçlüsün Maşallah kızıma Sen abini koru Abin de güçlendiği zaman Abin gibi duruyor ama tam güçlendirsin bak seni korusun ikiniz birbirinizi emanetsiniz Allah`ın eli hemen üstüne soğusun Rabbim sizi bütün kötülüklerden şeytanlaşmış insanlardan kem gözde nazarda korusu beladan korusun sizi Allah`a emanet ediyorum sizi yaratana emanet ediyorum o her şeyi koruyan bilendir Evlatlarım anneniz sizi çok seviyor kendini canından daha çok seviyor Kendinize iyi bakın unutmayın ben nerede olursan olayım her zaman yanınızdayım bedenen ve Ruhen her zaman yanınızdayım Bunu hiçbir zaman unutmadım anneler Ölmez her zaman evlatlarına bakalım bunun Hiçbir zaman unutma seni çok seven anneniz sizin yanınızda öpüyorum canım evrağı ponçiklere Kendinize iyi bakın Allah`a emanet olun seven anneni

Bölüm 1: Rüzgârın Taşıdığı Mektup 1904 yılıydı. Ankara`nın taş sokaklarında baharın ilk esintisi dolaşıyordu. Baran, henüz on dokuz yaşında, yüreğinde fırtınalar koparan, gözlerinde uzaklara dair özlemler biriktiren bir gençti. Babasından kalan eski kitapçı dükkânını işletiyor, rafların arasında dolaşan tarih kokusuyla avunuyordu. Hayatı sessiz ve kendi hâlindeydi; ta ki o mektup gelene dek... Bir sabah, dükkânın önüne bırakılmış zarif, küçük bir zarf buldu. Üzerinde “Baran Bey” yazıyordu, zarif bir el yazısıyla. Ne pul vardı, ne de gönderenin adı. Açtığında karşısına çıkan kelimeler, onun yüreğini ilk defa bu kadar kıpırdattı. "Göz görmeden sever mi insan? Ben, bilmediğim bir yüzün hayalini yıllardır içimde taşıyorum. Bu mektubu sana neden gönderdiğimi bilmiyorum belki, ama hissettim... Bir yerlerde birinin, beni duymasını istedim." İmza: Keje Baran, ismi ilk defa duyuyordu. Keje... İçinde yankı bulan bir melodiydi bu. Ve böylece başlamıştı onların hikâyesi. Aylar sürecek mektuplaşmalarla, kelimelerle kurulan bir bağla. Baran Ankara`da, Keje Tekirdağ`da… İki şehir, iki yürek, bir kader.

Ben küçüklüğümden beri şiddet gören eziklemeye ve sonra ayakt durmaya çalışan bir kızım

Edebiyat. Tam anlamıyla kendini sorguluyacaksın “ben kimim sorusunu sorucaksın kendine” kendine güveneceksin özgüvenlisin olucaksın kitap sana çok şey katıcak

Okul zorban sana aşık olacak devamı kitapta ihihihiii 🌸🐥

Hayatımız hep keşkelerle dolu Hatta bazen iyikileri bile kapatır o keşkeler zaman geriye alınamaz o yüzden keşkeleri unutup iyikilere odaklanmalıyız işte o zaman gerçekten hayatı yaşarız Ben de öyle yaptım bu acımasız hayata göğüs verdim ama tek başıma değil ardaşlarım ve biricik ikizimle(ücüzüm )birliklte

İki aşığın birbirinden vazgeçmeme işi

Elişeva ile Alparslan... Kerpiçten yuva yaptıkları evde annesi ve erkek kardeşiyle hayata tutunmaya çalışan elişeva ... Yazgısıyla yüreğinde yuva kuran Alparslan...

Hyunjin: 25 yaşında genellikle kaba ve soğuk kanlı sadece sevdiklerine sıcacık I.N(Jeongin): 23 yaşında genellike saf ruhu barındırır birazcık korkak

Bu yazılanların kitabiydi ve o kitap asla kimsenin ve kimselerin eline geçmemesi gerekliydi çünkü onun tek sahibi vardı ve onunda tek kelimesi can bahçem sensin demesiydi onun icin

Herkesin hayatı değişirmiş

Harcanmış bir çiftin yeniden doğuşu

8.sinifta aşık olduğu kızı kaybetmek onunla olan hayalleri..

Başarısızlıktan Aile sorunlarından bıkmış bir çocuğun çözümlerini ve yaşadıklarını okuyacaksınız. İyi okumalarrr!🤗🤗

Bir iftiranın gölgesinde kim, ne kadar ayakta kalabilir? Bir sabah. Bir suçlama. Bir hayat yerle bir... Mert Yalçın, öğrencilerinin sevgilisi, ailesinin gururu, herkesin "örnek insan" dediği bir öğretmendi. Ta ki bir öğrenci tarafından yapılan şok edici suçlamayla hayatı altüst olana kadar. Suçsuz olduğunu haykırsa da kimse duymak istemedi. Adalet suskundu. Dostlar geri çekildi. Ailesi ikiye bölündü. Ve toplum... Onu çoktan yargılamıştı. Gerçekler görünenden farklı olabilir mi? İftirayla mahvolan bir adamın, karanlığın içinde kalan son umut kırıntılarına tutunma hikâyesi bu. Kırılan güvenin, parçalanan kimliğin, yeniden ayağa kalkmanın ve en çok da adaletin sorgulandığı bir iç hesaplaşma... "Suçsuz olduğunu anlatmak, bazen suçunu itiraf etmekten daha zor." MELEK DERİN ER’in kaleminden çıkan bu sarsıcı roman, okurun vicdanında uzun süre yankılanacak. Çünkü bazı yargılar mahkemede değil, insanların bakışlarında başlar.

Hepinize Merhabalar!!!Ben Miran İBB ŞEHİT POLİS MUSTAFA ERDOĞAN O.O`da okuyorum. 6h sınıfındanım. Arkadaşlarımlada iyi anlaşırım. Çoğu sınıftanda arkadaşım var. Teşekkürler ☺️

Başak ve rügârıın sırrı

İki gençlerinden ailesinin boşanması sonucunda aren ve claranın tanışması ancak arenin claradan hoşlanması