devam ediyor 2h önce güncellendi
Yara Bere (Meftun)
@yazarzerdalicicegi
Okuma
37
Oy
1
Takip
7
Yorum
1
Bölüm
3
Silvan’ın kanla, töreyle, yüzyıllardır yoğrulmuş topraklarında hüküm süren Şehbaranlı Aşireti… Sertliğiyle, gaddarlığıyla, bir o kadar da acımasızlığıyla bilinen bu aşiretin başında genç ama kudretli bir ağa vardır: Ciwan Şehbaranlı. Merhameti yalnızca kendi töresine, kendi kanına karşıdır; yabancıya acımaz, aşkı tanımaz, sözünden dönmez.
Bir iş seyahati nedeniyle gittiği Karadeniz’de hayatı değişir. Orada, insanların şefkatini mesleğiyle yoğuran, inatla yaşam kurtaran genç bir doktorla tanışır: Ceylin Tahiroğlu. Ciwan’ın görmediği, bilmediği bir dünyadır bu: merhametin, saf sevginin ve özgürlüğün dünyası…
İlk karşılaşmaları sıradan gibi görünse de, Ciwan’ın içindeki taş duvarları yıkan şey, Ceylin’in gözlerindeki masumiyet olur. Ceylin ise bu sert, buyurgan, tehlikeli adamın içinde sakladığı derin yalnızlığa dokunur. İmkânsız gibi görünen aşk, sessizce filizlenir. Bir yıl boyunca Karadeniz’in yağmur kokan sokaklarında, gizli gülüşlerde, çalınan bakışlarda aşklarını büyütürler. Ve sonunda, bütün engellere rağmen evlenirler.
Her şey yolunda görünürken Ciwan, törenin hüküm sürdüğü memleketine, Silvan’a dönmek zorunda kalır. Aşiret, ağa’sını bekler. Ceylin, doğum gününde kocasına sürpriz yapmak için hiç düşünmeden Silvan’a gider. Ancak gördüğü manzara, ömrünün en ağır darbesi olur: Ciwan, aşiret töresine boyun eğmiş, kendi kanından bir kadınla imam nikâhına oturmuştur.
Bir yanda aşk, bir yanda töre…
Bir yanda kalbinin efendisi, diğer yanda kan bağının zincirleri…
Ceylin’in dünyası yerle bir olur. Aşkı için savaşırken, nefretin gölgesiyle, gözyaşının ateşiyle sınanacaktır. Ciwan ise kalbinin ve töresinin kıskacında, en zor savaşı verecektir: sevmek mi, yoksa boyun eğmek mi?
“Yara Bere (Meftun)”, aşkın en acımasız haliyle, törenin en ağır bedeliyle, insan kalbinin en derin yaralarıyla yoğrulmuş bir hikâyedir. Gerçek bir yaşamdan alınmış gibi, kanlı canlı, gözyaşının ve sevdanın iç içe geçtiği bir roman…