tamamlandı 1g önce tamamlandı
Sen Yarimidun
@blueaura
Okuma
70
Oy
7
Takip
1
Yorum
0
Bölüm
22
Kalpler ve Engeller
Sema, Rize’nin sisli sokaklarında yürürken, içindeki fırtınayı bastırmaya çalışıyordu. Kalbi hâlâ Tamer’in gözlerinde yankılanıyordu; yıllar geçmesine rağmen hisleri ilk günkü kadar canlıydı. Ama gerçek hayat, çocukluk masumiyetinden çok uzaktaydı. Ailesi, onun geleceğini planlamış, uygun gördükleri genç bir adamla evlenmesini istemişti.
“Bunu kabul etmelisin, Sema. Senin için en iyisi bu,” demişti annesi bir akşam, mutfakta çayını yudumlarken. Sema başını salladı, ama içten içe bir isyan vardı. O aşkı, o bağlılığı, yıllar boyunca sessizce taşıdığı Tamer’i nasıl unutabilirdi?
Bu sırada Tamer, Artvin’de kendi hayatıyla boğuşuyordu. Babasının baskısı ve ailesinin beklentileri, onu Sema’dan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Ama her adımda aklı, Sema’nın dağlarda oynayan çocuk yüzüne gidiyordu; o yüz, her engel karşısında ona güç veriyordu.
Bir akşam, Rize’deki eski çay bahçelerinden birinde karşılaştılar. Tamer’in gözleri, Sema’yı gördüğünde aniden aydınlandı. Sema, çiçek tarlalarındaki o masum gülümsemesini hatırladı. Kalplerindeki yılların hasreti, sessiz bir patlama gibi içlerinden yükseldi.
“Seni görmek… hâlâ imkânsız gibi geliyor,” dedi Tamer, sesi titreyerek.
Sema, gözlerinde hem hüzün hem de umutla cevap verdi: “Ama ben hâlâ buradayım… seni bekliyorum.”
Tam o sırada, başka bir karakter devreye girdi: Sema’ya talip olan genç adam, yakışıklı ve ailesinin güçlü bağlantılarına sahipti. O, Sema’nın elini tutmak için oradaydı. Sema’nın kalbi sıkıştı; ama Tamer’in varlığı, korkularını bastırdı.
“Gözlerini ondan ayırma,” fısıldadı Tamer, sessizce. “Ben buradayım, yıllardır beklediğim yerdesin.”
O gece, dağların arasındaki çay bahçesinde, üç kişinin hikâyesi birbirine dolandı: Sema’nın kalbi Tamer’de, ama gerçekler ve aile baskısı başka yönlere sürüklüyordu. Göz göze geldiklerinde, sessiz bir anlaşma yaptılar; birbirlerinden kopmayacaklardı, ne olursa olsun.
Gece ilerledikçe, sis yavaş yavaş çöktü, ama Sema ve Tamer’in içindeki yangın sönmedi. Karadeniz’in rüzgârı, yaylaların sessizliğini taşırken, iki yürek yılların özlemiyle birbirine tutunuyordu. Ve ikisi de biliyordu: bu aşk, sadece kalplerde değil, her kararlarında, her bakışlarında, her sessiz çığlıklarında yaşayacaktı.
Fakat kaderin yolları hâlâ onları sınayacaktı. Ailelerin planları, toplumun kuralları ve yeni devreye giren kişiler, onları birbirinden ayırmak için bekliyordu. Ve Sema ile Tamer, bir kez daha, aşklarının ne kadar güçlü olduğunu kanıtlamak zorundaydı.