devam ediyor 2h önce güncellendi
İnkisar | Ressam & Mafya
@dauphine
Okuma
43
Oy
18
Takip
24
Yorum
173
Bölüm
1
Bazen en sessiz görünen yerler, çok şey anlatır. Okyanus gibi... Dalgaların sessizliği, aslında boğulmuş çığlıkların yankısıdır.
Derinlerinde biriken gözyaşlarını kimse görmez, ama her fırtına, susturulmuş acıların isyanıdır. Sessizlik bazen huzur değil, sadece kimsenin duymadığı bir çığlığın adıdır.
Ben hep sessiz çığlıklarımın içinde boğuldum, öldüm. Kimse fark etmedi çığlıklarımı.
Çünkü sessizdi, ölüm sessizliği vardı çığlıklarımda. Kimse bilmese de okyanuslarında bir sonu vardı, çok acımasız bir son.
Sonsuz gibi görünürdüler, ama her dalgaları bir vedadır. Armin, her zaman kaçmıştı. Veda bile etmemişti, korkaktı.
Armin için vedalar ölümdü, kaçmak ise emare. Emareleri severdi, çünkü hayatı emarelerden oluşurdu. Sevmediği tek şey; inkisarlardı.
İnkisarlar ile büyümüş, kimse onu duymamıştı. Çünkü konuşmasına izin vermemiştiler. Sustu, Armin. Hep sustu...
"Annen abini çok seviyordu, bunları demesi normal, konuşma Armin. Evlat acısı normal bir şey değil, anla onu Armin. Annen haklı, anneni anlamıyorsun, söyledikleri doğru Armin. Bir gün herkes gidecek, öğren Armin. Herkes senden nefret ediyor, kabullen Armin. Bugüne kadar kimse seni anlamadı, anlamayacaklarda, git Armin."
"Hep sustun, söyle, değdi mi Armin?" Kafamı iki yana salladım. Kendi hıçkırıklarımda boğuluyordum. "Değmedi..."
*ੈ✩‧₊˚༺♞༻*ੈ✩‧₊˚
"Canım..." Dediğimde sanki biraz daha canı acıdı. Yüzümü avuçlarının arasına alıp alnını alnıma yasladı. Gücüm kalmamış gibiydi.
"Git." Diye fısıldadığımda kafasını iki yana salladı. "Git, lütfen." Dişlerini sıkıyordu, biliyordum, zordu. Ama gitmeliydi.
"Gitmeyeceğim. Burada yanında kalacağım, Marsel." Hiddetle kafamı iki yana sallayınca kendine çekip sıkıca sarıldı. Ama ben sarılmadan aksine onu ittim... ve uçurumun tam ucuna doğru yürüdüm. "Yapma lan, yapma bunu bana!"
"Duha, ben ve sen..." Kafamı iki yana salladım. "Olamayız, bunu iyi biliyorsun. Ben öleceğim, sen yaşayacaksın. Hayatı sana zehir edemem." Gözleri bir kuyu gibi derindi. Ve ben o kuyuya baktıkça ölmek istiyordum.
"Armin," Yine adımı sadece ölümün eşiğindeyken söylüyordu. Ne zaman kendimi öldürmeye kalksam, onun için Armin oluyordum.
"Adımı ölümle kirletiyorsun yine, yapma..." Konuşmasına izin vermedim. Uçurumun kenarına yaklaştıkça o da bana yaklaşıyordu.
"Bu sefer yapma, söz; adını ölümle kirletmeyeceğim." Burukça gülümsedim.
Kendimi geriye doğru bıraktım. Son duyduğum şey, Duha`nın acı haykırışıydı. Biz böyleydik, sürekli birbirini yaralayan iki kişi... Bu sonu ben yazmıştım. Bizi ise o bitirmişti...