devam ediyor 3h önce güncellendi
VÂVEYLÂ: AÇIK YARALAR | ASKERÎ DİSTOPYA
@nedenkineeee
Okuma
110
Oy
35
Takip
17
Yorum
157
Bölüm
2
Rusya ile olan bir savaş esnasında esir düşen yüzbaşı ve getirildiği krallık tesisi. Krallığa, yıllardır esir olmasına rağmen başkaldırır; çünkü bir sebebi vardır:
Hedefindeki her şeyi ve herkesi elde etmek.
Bazen dış bir güçle, bazense kendi iç gücüyle savaşırdı insan. İki savaş da bizi bir harabeden çıkmışızcasına yorar; hatta bazen üzer, ağlatır, diri diri gömerdi. Savaşlar hiçbir zaman mutlu son yazmazdı. Savaş, yalnızca ölümden önce bize verilen son haberlerdi.
Hayatım savaşlarla, çöküntülerle, harabelerin içinde yaşamaya çalışarak geçmişti. On sekiz yaşından küçük, reşit olmayan bir kızın içmesi yanlış görülürken kimse, daha o reşit dahi olmadan içen kızın ne yaşadığını, yıllardır annesiz babasız büyüdüğünü; daha da kötüsü, anne babasının kim olduğunu bilmeden yaşayan bir kızın on sekiz yaşına girmeden bu kadar acıyı, yükü taşımasının ne kadar doğru olduğunu sorgulamıyordu.
Demiştim ya, benim hayatım hep hapisti. Bir gün ise o karanlık zindanların birinde attığım acı dolu çığlık, birinin beni yıllar sonra duymasını sağlamıştı. Belki bu yüzden bir daha asla konuşamayacak, sesli gülemeyecektim; fakat sesimi birisi duymuştu. Geride kalan her şey gereksizdi...
O asker, hayatıma iyi ki girmişti.
✈︎
"Bir şeyler anlatsana," dedi, yanan ateşi izlerken. Alevler odada titrek gölgeler oluşturuyor, yüzünü hem aydınlatıyor hem de karanlık bir sır gibi saklıyordu. Gözlerinde fırtınalı bir sessizlik vardı; canı yanıyordu belki de.
Kemikli yüzüne kaçamak bir bakış attım, parmaklarım titrekçe birbirine dolandı. Ona dokunmak istedim, yapamadım. Çaresizlik içimi kavurdu. Ağır ağır başımı kaldırdım, kaşlarımı çattım ama dudaklarım istemsizce büzüldü. "Neden ki?" dedim, kendi sesim kendi içimde yankılanıyordu. "Hem hep ben anlatıyorum, hiç susmuyorum. Biraz da sen anlat."
Gülümsedi ama bu gülümsemesi sahici bir tonda değildi. "Kafamdaki sesleri susturmaya ihtiyacım var," dedi, sesi yarı alçak, yarı ciddi. "Konuş o yüzden, sürekli konuş. Sen konuşunca susuyor herkes."
Duraksadım, içimde bir boşluk hissiyle. Ateşin dans eden hareleri, kalbimdeki karmaşayı yansıtıyordu. Kelimeler boğazımda düğümlenmişti. Onun yüzünden oluyordu fakat onu da görmekten vazgeçemiyordum. "Konuşacak bir şeyim de kalmadı ki artık, K," diye fısıldadım, nefesim kesiliyordu.
"Olsun," dedi, yumuşak bir mırıldanışla. "Sen ne bulduysan anlat bana. Susma yeter ki, V."
Uyarı: Bu kitap yoğun gerilim, korku ve dramatik olaylar içerir.
Bazı sahneler tedirgin edici, tetikleyici olabilir. Küçük yaş grupları arkadaşlarımızın okuması kesinlikle tavsiye edilmez.