ey gönül, hakka aşık olmayanın aşka hakkı olur mu? birbirlerine düşman iki kişi, kaderlerinin bir yazıldığını fark ettiğinde, her şey değişir miydi?

Mahallenin adını bile duymayanlar, orayı karanlık ve tehlikeli sanırdı. Ama onun için burası evdi… Aras, kurallara uymayan, sert bakışlı, sokakların tanıdığı bir serseriydi. Hayatı, kavga ve kaçışlarla geçerken, beklenmedik bir anda karşısına çıkan Ela, onun hikâyesini değiştirecekti. Polis sirenlerinin, mahalle dedikodularının ve gizli bakışların arasında, tehlikeli bir yakınlaşma başlıyordu. Ama unutma… Sokakta sevda, kurşun gibi acıtır.

"bu aşkıma bir reçete yazar mısın"

Zorbam mı? Yoksa serserim mi?

18 yaşında kaçarak evlenen bir kız Lale. Kocasının aldatmasıyla oğluyla ortada kalıyor. Baskıcı bir ailesi olan Lale yaşadıklarıyla ve yaşayacaklarıyla nasıl başa çıkacak.

Yaşadığı küçük ve muhafazakar yere aykırı düşen İnci, geceleri Medea olarak sokaklarda serserilik yapmaktadır. Bunları yapanın tek kendi olduğunu düşünse de bir gece uzaktan gördüğü bir yabancı ona tek olmadığını fark ettirir. !!!Yetişkin içerik, argo ve küfür bulundurur. Okumaya bunu dikkate alarak başlamanızı öneririm.

Kampüsün serseri çocuğu Araz yine bir gün dışarda serserilik yaparken dövdüğü çete gelir ve tenha sokakta Arazı sıkıştırarak ve dövmeye başlarlar. Tam o sırada kampüsün çalışkan kızı Zeynep o sokaktan geçiyordur. Arazı aynı kampüste okudukları için az çok tanıyordur ve o an ne yapacağını bilmez. En son çete Arazı bırakıp uzaklaşınca Arazı yanına gider... Hikayemiz böyle başlıyor ben bu platformda yeni değilim ama ilk kitabım yazım hatam vb. Şeyler olursa mazur görün iyi okumalaar😘😘😘

"serseri olmak yorucu, serserin olabilir miyim?" Bir çiftin ilişkisinden bazı anılar. Yarı Texting/kısa çerezlik kurgu Hatalar olabilir.

Mavi kimi için gökyüzü kimi için deniz kimi içinse bir renkten ibaretti ama benim için mavi ondan ibaretti.

Arhan Göktuğ Kansu acımasızlığıyla tanınıyordu. Babasının tıpkısının aynısı olduğunu söylediler ama daha da kötüsü oldu. Soğuk dış görünüşüyle, kalpsiz kalbiyle tanınıyordu. Ama en önemlisi öfkesiydi. ♥︎♥︎ Ayşıl Mahperi Gökalp Hepsi onun el değmemiş bir melek olduğunu söylüyordu. Saf ve birçok kişi tarafından istenen, ama onlara asla şans vermeyen biriydi. Aşk konusunda hiç hoşuna giden birini bulamadı. Sadece bir oğlan onu dizlerinin üzerine çöktürebilirdi. Arhan Göktuğ, onu her zaman büyülemişti. Pek de nazik olmayan tavırlarından, tanrısal yüz hatlarına kadar her şeyi merak ediyordu. İşte bu yüzden ay ışığında buluştukları an, doyamıyordu sanki.

Kimse bi` sen edemez

0543***=Hani okulun saf güzel kızları serserilere aşık oluyordu. 0543***=Sen neden bana aşık olmuyorsun. ☆ Kalbimin attığını sadece senin yanındayken hissediyorum. ♡

Aylis ve Ela en yakın arkadaşlardı. Bir gün aralarına iki kız daha katıldı bunlar Oya ve Elis idi. Ela abisinin arkadaşları ve aynı zamanda okul zorbaları olan Tuna ve Doruk` a katlanmak zorundaydı. Ama son yaptıkları şey işleri gerçekten çığından çıkartmıştı. Ela ihaneti öğrenince kan beynine sıçramıştı ve o günden sonra işler cidden yolundan sapmıştı

“Üzgünüm Deva’m,bunu yapmak zorundayım ama sen bana inat mutlu ol olur mu güzelim? Biz ayrı dünyaların ayrı insanlarıyız güzel kızım.Bizden olsa olsa sonu çok güzel biten bir masal olur Deva’m gerçek hayatta bizim birlikte olmamamız imkansızında ötesinde güzelim.” Nefes alamıyordum.Yutkunamıyordum.Hiç bir şeyi idrak edemiyordum.Ne diyordu bu şu an?Bu konuşan Gazel’miydi?Ne tür bir saçmalıktı bu? “Affet beni güzel kızım,affet.Mutlu ol…” Arkasını hemen döndü çünkü gözünden damlayan o yaşı ben görmeyeyim diye halbuki ben çoktan görmüştüm ve o tek damla gözyaşını görmek içimi paramparça etmişti. Gözlerimden yaşlar boşalırken kendimi kaldırıma bıraktım ve saatlerce o yağmurun altında kaldım. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama ben yağmur dinene kadar o kaldırımda oturduğumu asla unutmayacağım…

Arkadaşlarının zoruyla doğum günü pastasını almaya giden Fatih, pastasını hazırlayacak o masum kızın hayatının tam ortasına taht kuracağından habersizdir.

livya yeni bir liseye başlar ve kuzenleriyle trollediği çocukta burdadır. Livya, yeni lisesine alışmaya çalışırken karşısına hiç beklemediği biri çıkar: Daha iki gün önce kuzenleriyle birlikte hafifçe dalga geçtikleri, adı bile zor hatırlanan o sessiz çocuk… artık sessiz değildir. Kendinden emin, umursamaz ve herkesi etkileyen o çocuk, şimdi aynı koridordadır. Ama onun gözünde Livya, sadece geçmişteki bir hatıra mıdır? Yoksa bu rastlantı, yepyeni bir hikâyenin başlangıcı mı? Livya neye uğradığını şaşırırken, kalbinin ritmini bozan bu koca serseri, tüm düzenini alt üst edecektir. Bazen bir bakış yeter. Bazen iki gün, her şeyi değiştirir. “Beni küçümsemiştin ya… Şimdi göz göze bile gelemiyorsun, Livya.”

siz: ya sana bir şey diyeceğim amacın ne amk? siz: Her gün birini dövünce havalı falan mı oluyorsun. siz: Ne zannediyorsun sen kendini. siz: Mesela bugün yiğiti döverken ki amacın neydi Yağız. siz: gerçekten garip birisin siz: kendini badboy salak saçma serseri ama karizmatik biri sanıyorsan geç oraları buradan bakınca bir gerizekalıdan farkın yok. Yağız: Sen kimsin?

Ailesinden küçük yaşlarda şiddet gören emre bir gün evden kaçar ve bir işe girer ve bir mahallede bir ev tutar ve o evde yaşar ve oranın mahale çocuğudur hayatının normal geçiceğini sanan emre aslında bir telefon aramsıyla hayatının deyişeceğini bilemez..

Asya , 17 yaşında liseli bir kızdır. Birgün instagram uygulamasından gelen canlı yayın bildirimiyle canlı yayına katılır. Sonrasında ise Emirhan Aksoy hayatına dahil olur ve Asya`nın hayatı tepetaklak olmaya başlar.

Bi tarafta arkadaşlarıyla eğlenmek için onlarla oyun oynayan dinine düşkün bir kız.. Bi tarafta ise oyunu hayatının merkezine koyan serseri bir genç.. Sonları merak uyandırıcı gibi. Eğlencesine oluşturulmuştur. Hikayede geçen olaylar kurgudur ama bu kurgu yakın bir arkadaşımın hayatındaki bi dönemden esinlenerek oluşturulmuştur. Umarım hoşunuza gider <3

Küçük bir mahallede birleşen altı yol, altı hayat, altı amaç ve altı kalp... Mahallenin yozlaşmış kurallarını çiğneyip geçen bu altı genç henüz farkında olmasalarda sustukları ve yuttukları çığlıkları birlikte atarak kuralları ezip geçeceklerdi... Ötekiler artık bir grup olucaklardı... Ötekiler de artık bir yere aitlerdi. Onlar Gölgederenin Ötekileri olacaklardı...

…. Beklemede …. ….

Serserim mi? Zorbam mı?

Vefat eden Anneannesinden kalan kolyeyi okulda şakalaştığı çocuk tarafından koparılıp kaybolunca sinirlenen yağmur şakalaştığı çocuk yerine plotonik olduğu aynı zamanda şakalaştığı çocuğun abisi olan okulun belalı çocuğuna yazmıştır.