Aşk, bazen bir silahın gölgesinde doğar. Ve bazı yazgılar, kınayla değil kanla mühürlenir. Heja, Mardin`in taş avlularında narinliğiyle büyümüş bir genç kadındır. Ancak bir sabah, abisinin düşman aşiretin kızını kaçırdığı haberiyle dünyası yerle bir olur. Uçurum kenarında alınan bir kararla, iki düşman ailenin kanı durdurulur-ama bir bedelle: berdel. Heja, sevmediği bir adamla; Baran ise adını bile duymadığı bir kızla evlenmeye zorlanır. Bir taraf için fedakârlık, diğer taraf için mecburiyettir bu evlilik. Ama içten içe, kırgın bakışlar, susturulmuş hayaller ve geçmişin kanlı gölgeleri arasında bir kıvılcım belirir. Baran`ın kalbinde bir şeyler kıpırdamaya başlar. Heja`nın sessizliği, içindeki fırtınaya dönüşür. Kimi kaderini seçemez, ama bazıları o yazgıyı yeniden yazmaya cesaret eder...

Bana yalvaran gözlere baktım. Hayır insafa gelmemeliydim yoksa hem kardeşimi hem de sevgilimi kaybederdim.

Yaşadıklarım yaşayacaklarım ve yaşattıklarım hayattım bundan ibaretti ha birde zorla yaşamak zorunda bıraklıdıklarım

Mafya kurgusudur

İki sevgilin sonu

Ecem, yumuşacık kalbi ve sessiz duruşuyla hep yanlış anlaşıldı. Okul hayatı boyunca dışlandı, incitildi, özellikle de okulun popüler ama acımasız çocuğu Ege tarafından sürekli zorbalığa uğradı. Bir gün karşısına Hazel çıktı. Cesur, güçlü ve dost canlısı bir kız… Ecem’e ilk kez biri "yalnız değilsin" dedi. Hazel, onu Ege’nin ellerinden kurtardı, ona bir dostluk sundu. Ama her dostluk sonsuza kadar sürmez. Başkalarının sözleriyle zehirlenen Hazel, Ecem’den uzaklaştı. Ecem, yine yalnız kaldı. Tüm bu karmaşanın içinde, beklenmedik bir şey oldu. Ecem ve Ege’nin yolları yeniden kesişti... ama bu kez her şey farklıydı. Bazen en büyük yaralar, en beklenmedik yerden şifa bulur. Bu kitap, kalbi kırık bir kızın dostluk, ihanet, ve affetmenin gücüyle kendi yolunu bulma hikayesi.

Herşey küçücük bir kız çocuğunun annesinin gözünün önünde öldürülmesiyle başlar, o zamandan beri hayatı hiç güzel gitmeyen, babası ve annesi için savcı olmaya yemin eden çerkez kızının ismidir ALEV KARAHAN. Hayatı bir katille tanışmasıyla hem felaket hem de geçmişle alevlenecek. Acaba bu kız nasıl bir gerçekle yüzleşecek..

Bir şirkette işe başlayan Duru Yılmaz,patronuyla yaşadığı olaylar sonucu duygusal durumlar yaşar.

İlk yazım. Dansçı olmak isteyen bi kızın hikayesi

Her güzel şeyin bir sonu vardır...

Baby, how you doing? I know you`re not doing the best But I`m here, I`ll always be here Tell me if you need me and call me if you feelin` alone. ~Right Here

Geceler ona aitti. Hız, onun diliydi. Kurallar? Onları ezip geçeli çok olmuştu. Karan Akın, şehrin yeraltı yarışlarının adı en çok anılan sürücüsü. Henüz 23 yaşında, ama arkasında bıraktığı yenilmezlik efsanesiyle kimse ona kafa tutamıyor. Lüks arabalar, tehlikeli bahisler, kapatılmış otobanlarda ölümle dans edilen geceler... Ama her yarış bir risk, her nefes bir hedef demek. Babasının gölgesinde, istemediği bir geleceğe zorlanan Karan`ın hayatı, bir gece karşısına çıkan bilinmeyen bir yarışçıyla tamamen değişir. O gece sadece bir araba değil, çok daha fazlası ortaya konmuştur. Adrenalin, ihanet, gizem ve asfaltın üstünde dökülen sırlar... Bu yarışta sadece hız değil, akıl ve cesaret de sınanacak. Çünkü bu dünyada kurallar yok. Sadece kazananlar hatırlanır.

Tesadüfen tanışıp bir birlerine vurulan iki kalp... ... Her şey ayağın takılması klişesiyle başladı aslında. Bu klişe kendisiyle her daim yan yana geçirilmek istenen bir ömür, hayat ve birliktelik getirdi. Duyguya yer vermeyi aklından bile geçirmeyen komutan saatlerce susmayan kadının ağzından çıkan her bir cümleye muhtaç olacağını bilmeyerek vuruldu bu kadına... ... Bütün olay büyük bir klişe ile başlamıştı fakat onları farklı kılan şey bütün farklılıklarına rağmen bir olan kalperiydi. Ya da en sıradan olanı da buydu onlara göre... ... "Belki de bir birimizi ilk gördüğümüz anda çoktan yazılmıştır kaderimiz." Usulca kıvrılan dudaklar kafasını iki yana salladı. "İlk gördüğümüz anla ya da öncesiyle ilgilenmiyorum, ben şu anım, yarınım ve de seninle geçirmek istediğim bir ömürle ilgileniyorum." ... "Kung-fu Pandada ki gibi kung-fu yapmayı biliyor musun?"  "Hayır." Ne demek bilmiyordu? "Ya, peki kurşunu elinle geri itebiliyor musun?" "Hayır." Tek parmağını çenesine koyup düşünüyor gibi yaptı kız. "Peki aynı anda 30 kişiyle dövüşebiliyor musun?" "Hayır." Hayretle ağzını açtı. "Son soru!" Bu sorudan ümitliydi. "O zaman zehirleri içince sana bir şey olmuyor ve neyin ne olduğunu da biliyorsundur." Bu kızın amacı neydi? "Hayır." Sinirle kaşlarını çattı. "Nasıl bu kadar üst rütbelisin o zaman? Doğru söyle, torpille mi aldılar seni? Bunları bilmen lazımdı!" Bu sefer hayretle ağzını açan adam oldu. Bu kız kendisine iyi olmadığı gibi başlı başına her şeye zarardı. Kafasını yıkılmış bir şekilde iki yana salladı. İyi değildi hemde hiç iyi değildi. Bunca sevmediği şeyin vücut bulmuş halı olan kıza ölümüne aşık olduğuna göre o da iyi değildi. ...

Daha önceden Ada’da yaşayan çocukluğu orda geçen aileler yüzünden taşınmak zorunda kalan kişiler tekrardan Ada’ya geri dönerler

Slmsss ben açıklama

Bazı sessizlikler gülümsemeyle son bulur.

Deniz ve yıldızın ilişkisi ya bir aşkla yada bir nefretle sona erecek ama acaba hangisi

Ya eski sevgilimle zorla evlenirsem??

ZÜMRA: 19 Yaşında Zorla Demir ağa ile evlendiriliyor. DEMİR: 27 Yaşında Aşiret yönetiyor.

Karanlık, kırık ve yorgun bir adam. Kırık bir kadın. Ve kaderin ördüğü, kaçışı olmayan bir kafes. Alin Aydın, hayatını sessizlikle sarmalayan bir geçmişin izleriyle yaşamaya çalışırken bir gecede özgürlüğü, kimliği ve iradesi elinden alınır. Onu alan adam, Demir Soylu… Yeraltı dünyasının sessiz ama acımasız efendisi. Kanunlarla değil, korkuyla konuşan bir adam. Kalbi kadar vicdanını da çoktan mühürlemiş. Ama kendini mühürleyen o değildi… Ama Alin, onun planladığı gibi bir tutsak değildir. Sessizliği, zamanla kelimelere; korkusu, öfkeye; ve bakışları, bir ışığa dönüşecektir. Demir, Alin’i kafese kapattığını sanırken… farkında olmadan kendi karanlığının içine doğan bir ışığa tutulur. Bu bir aşk hem Alin’İ hem de Demir’i değiştirecektir ama İkiside bunu tahmin edemez…

Aşk insanı küle çevirir mi? Peki ya yangın küle dönünce bile son bulmazsa, ya külleriniz bile yanmaya devam ederse. Beni yeyip bitiren bu lanete hiç bir zaman bulaşmamalıydım. Kalbine söz geçiremeyen herkesi alaya almıştım. Bana göre aklı selim olan her insan duygularına sahip çıkabilir ve aşk silsilesine kapılmayabilirdi. Ancak o dönem bana bütün tabularımı yıktıracak bir çift kahve gözle tanışmamıştım.

İnsan ait olduğu yeri bulunca bütün fırtına diniyor:(

İnsan ait olduğu yeri bulunca bütün fırtına diniyor:(

Nisa 21 yaşında kaçırılan bir gençti ve şimdide o evde yaşadığı şeylere katlamak zorunda

Şans, hayat insana acımasızca davranırken aniden gelen bir umut kırıntısıydı ve bu umudu değerlendirmek insanoğlunun eline kalmıştı.