Kadın ve Adamın birbirlerine sarılarak karanlığın en dibinden çıkmasının hikayesiydi bu... En dibe doğru battığını hissediyordu kadın. Zordu. Çok zordu... Bu veballe yaşamak canını yakıyordu. Canından parça olan kız kardeşinin ve daha doğmamış bebeğinin ölümünde kendini suçlayan kadın... Melina Altuntaş Karısının ihanetinden sonra hayatını kızına adayan polis memuru Mirhan Bozdoğan... Kapak @atakanagardan `a aittir

Yaş farkı içerikli kurgudur. "Yani dün gece, uyumuşum ya ben, şey işte odama..." diyerek gerisini getiremediğimde dilimi ısırdım sertçe. Utanç ısısı tüm yüzüme büyük bir hızla yayılmaya başladığında niye onunla bunu konuyu konuşmak için çalışma odasına kadar geldiğimi sorguluyordum. Ah merakına yenik düşen salak kafam. "Evet, pamuk prenses bir türlü uykudan uyanamayınca ben de çareyi yatağa taşımakta buldum." Tane tane vurgular gibi söyledikleriyle transa girmiş gibi onu dinliyordum. "Ama prens pamuk prensesi öperek uyandırıyordu, yatağa taşımıyordu ki." Dediklerimi idrak ettiğimde gözlerimi şaşkınca açarak kalakalmıştım. Düşündüğüm şey benden bağımsız dudaklarımın arasından uçup gittiğinde kendime küfr ettim. Sesli düşünmem utanç yüzünden domatese dönüşmeme neden olmuştu. Dilinin ayarını sevsinler senin Maysa... Karşımdaki adamsa dudaklarını kıvırarak tepki vermişti söylediğim şeye. Gözlerimi kaçırdım. Off, nasıl bakacaktım şimdi ben onun yüzüne? "Bir dahaki sefere prensin yolundan ilerleyeceğimden emin olabilirsin." Alaylı sesiyle dedikleriyle iyice şaşkına dönerek gözlerimi gözlerine çıkardım. Maysa❤Esat

Arjin DOĞANLI... Babası gözlerinin önünde öldürüldüğünde henüz 5 yaşındaydı. Yıllar boyunca unutamamıştı o sahneyi. Her geçen gün babasının katillerine kin ve nefret besleyerek büyümüştü. Fırat KOZAN... Sevdiği kızla evlenme hayalleri kuran, en az Arjin kadar masum olan adam... Töre ne geçmişin kinini, acısını bilmişti. Ne de gözler önünde dökülen gözyaşlarını. Allah`ın emri değildi bu töre, kulların aklıydı. Yine kendi kanunlarını uygulamış, masum insanları yakmıştı. Töre buydu; acı, vicdan, hüzün, sevgi... Hiçbir duygu bilmeyen bir şeydi.

UYARI! ANA KARAKTERİMİZ YEŞİM KARACA İLK BÖLÜMLERDEKİ AKIN YAN KARAKTER SGİPLEMENİZ GEREKEN AKIN VE YEŞİM DEGİL SONRAKİ BÖLÜMLERDE ARAMIZA KATILAN BASKA BİR KARAKTERLE SHİPLEMENİZ GEREKİYOR LUTFEN DİKKATLİ OLALIM ...Dudağında ki muzip gülüşüyle konuştu "yaparsın biliyorum" "Evet biliyorsun şimdi kalk" Söylediğim şeyle biraz daha yaklaştı ve dudağıma küçük bir buse kondurdu. Bu hareketi gerçekten beklemiyordum bir kaç saniye afallamış olarak Aleve baktım ama sonrasında toparlanıp çenesine bir yumruk attım.../ Arkadaşlar ben bu kitabı tekrardan yüklemeye daha doğrusu tekrardan bu uygulamaya dönmeye karar verdim geçmiş aylarda yasadığım bir olay nedeniyle kitabımın tüm gelişmeleri silinmişti ve bende buna dayanamayıp uygulamayı silmiştim herkesten çok özür dilerim tekrardan aranıza döndüm her pazar düzenli olarak bölüm yükliyeceğim önceki 16 bölüm aynen yüklenicek sonrasına tekrardan yazmaya devam edeceğim hem okunma hem oy hemde yorum konusunda lütfen destek olun hepinizi çok seviyorum iyi günler/1 aralık 2024

Bir kız.. Daha 17 yaşında güçlü olmaya mecbur kılınmış. Ama o güçlü olmaktan yorulmuş... Geçmişin izleri bir türlü Geçmiyordu Eylül için. İşlenilen Bütün günahların bedelini ödemeye mahkum edilmişti Eylül. Bir Eylül Masalı olarak dünyaya geldiği, çok güzel bir aşkın meyvesi olarak biliyordu kendisini Eylül. Oysaki gerçekler hep acıtmamış mıydı canımızı. Peki Eylülden gizlenilen gerçekler ortaya çıkarsa.. Ya Eylül yaşama sevincini içinde öldürüp Babasına kavuşmak isterse. "ALINTI" " Eylül! Benim şirkette dikkat ettiğim en önemli şeylerden biridir dürüstlük. Ve sen hâlâ devam ediyorsun yalana. Kapkaç olmadığını biliyorum. Şimdi bana dürüst ol. Ne oldu yüzüne?" Eylül şaşkındı. Ve en çok hangisine şaşıracağını bile bilmiyordu şuan. Burada 1 aydır staj görüyordu.ve patronu ilk defa ismiyle hitap etmişti. Ayrıca yalan söylediğini biliyordu. Ama nasıl? Şimdi ne diyecekti Eylül? Hayatında ilk defa utançtan ölmek istedi hemde tam şu anda. Nasıl anlatacaktı? Anlatsa kendisine acıyan gözlerle bakacaktı patronu. Eylül bunu istemiyordu. Ama Emre bey herşeyi biliyor gibi sormuştu bu soruyu. Eylül dolu gözleriyle baktı önce Emre beye. Sonra hemen başını öne eğdi. Emre beyin sorusuyla adete yerine çakıldı Eylül. "Ailenden şiddet mi görüyorsun?" Hikayede herhangi bir çalıntı, kopyalama veya kurgu çalımı olursa hukuki süreç başlatılacaktır .!!!! Arkadaşlar kitabın kurgusu tamamen bana aittir. Kurguma güveniyorum. İnşallah rabbim utandırmaz. Şimdiden teşekkür ediyorum herkese..

Kesinlikle kitaplarının okunması gereken yazarlar

Varlığından haberi dahi olmadığı bir gerçekliğe hapsolan kadının hikayesi…

Düşmadanaşka, kendi ayakları üzerinde duran kadın... Tıp fakültesinin 6. sınıf öğrencisi Ahsen Mina Akgün, İzmir`de hem okuyup hem de kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışan genç bir kadındır. Ailesiyle arası iyi olmayan Ahsen, bir gün ailesinin yanına çağrılır ve kendisini beklemediği bir kararın içinde bulur: Berdel evliliği. Ahsen, İzmir`deki yeni hayatını kurmasına yardımcı olan kuzeni için istemese de bu evliliği kabul eder. Mert Kaan Kalplaner ise ailesinin İzmir`deki şirketini yöneten yakışıklı ve güçlü bir adamdır. Ancak Mert, ailesindeki çoğu kişi tarafından kıskanılan ve sevilmeyen biridir. Babası tarafından sevgi görmemiş olan Mert, annesi dışında onu gerçekten seven tek bir kişinin bile olmadığını düşünür. Mert, Ahsen`e aşık olurken, Ahsen ona karşı derin bir nefret beslemektedir. İzmir`in büyülü atmosferinde, iki genç arasındaki karmaşık ilişki giderek düğümlenir. "Sevgisiz Yollar", iki yabancının kaderin cilvesiyle bir araya geldiği ve aşkın, nefretin, aile bağlarının sınandığı bu sürükleyici hikayeyi anlatıyor. Ahsen ve Mert`in gölgelerle dolu geçmişleri ve belirsiz gelecekleri, okuyucuyu derin duygusal anlara ve heyecan verici olaylara sürükleyecek.

O gökyüzünü süsleyen,en ince ayrıntısına kadar kusursuz,ışıl ışık,varlığıyla huzur veren,baktıkça gülümseten,karanlıkta yolumu aydınlatan bir hilâldi.Öyle delicesine bakıyordu ki parlaklığıyla,onun sayesinde birdaha yolumu kaybetmeyecektim...

Yüzümdeki saçı uzaklaştırdı ve kulağımın arkasına tıktı. "Bana ihanet etme. Sana Karanbey olmak istemiyorum." Etmeyecektim. Bana güvenmemesi anlayabiliyordum, ben bile hayatım boyunca ilk kez kendime güvenebiliyordum. Bunca zaman amacım ailemi bulmaktı, şimdiyse buna Hakan`a yardım etmek eklenmişti. "Sanırım senin gibi benim de yardıma ihtiyacım var. " Tekrar iç çektiğini duydum. "Hem de çok fazla." Başlangıç Tarihi : 01.12.2023

Mahzenin birbirine delice tutkun iki aşığı Karan ve Hazen. İşledikleri suç onları bir mahzene gönderdi ve orada adaletin olmadığı ortaya çıktı. Hazen ve Karan nereye kadar dayanacak ve ne yaşayacaklar.

Bazen bazı şeyleri saklanır sır gibi. Açığa çıkmaz. Güveneceğin her dal kırılmaya müsaittir. En çok güven duyduğundan kişi ile ana yer kırılır, dallar kurumaya başlar. Takii kurumuş dallara en güzel şekilde çiçek açtıracak kişi gelene kadar. Bir yer altı mafyası ile bir Doktor`un hikayesi. Evliliklerinden sonra saklanan sırların teker teker ortaya çıkması ve onların yanında duran kişilerle yaşayacakları hem komik hem de duygusal bir kurguya hoşgeldiniz. İyi okumalar dilerim `Bazen en çok güvendiğin kişi, bir bakmışsın güvenmeyeceğin tek kişi olmuş `

Hikayelerim hayal mahsulüdür ciddiye almayın alan varsa da sg helelellelele

"İlk aşklar kavga ile başlar"

Küçüklük aşkı olan Carlos ve İzem yıllar sonra karşılaştıklarında kendilerini çok karmaşık bir şey içinde bulurlar ve güvenebilecekleri tek kişi birbirleridir.

Çok sevilerek büyüme ihtimalim elimden alınarak sahte bir hayatın içinde büyüdüğümü öğrenmek çok yıkıcıydı. Anne ve babam benim yasımı tutarken ben sahte ve hiç görmediğim anne babamın yasını tutuyordum. Ben umutsuzca sıcak bir yuva, saçlarımı okşayan bir el, ara sıra da olsa beni sevdiğini söyleyen anne, baba isterken, annem ve babam bana bir kez sarılabilmenin hayalini kuruyordu. Sonra `o` çıkageldi. Kendi bencil sebepleri ve çıkarları uğruna beni alıkoyarken dolaylı yoldan da olsa aileme ve bana "bir ihtimal" vermişti.

Her seçim, bir yıkımdı. Her yıkım, bir vazgeçişti. Uçurumun kenarında yürüyorduk. Ne tarafa düşsek birinin canı yanacaktı. Yanan her can, bir nefretti. Her nefret, sessizlikti. Ve her sessizlik bir çığlıktı. Elimi uzatsam dokunabilirdim. Dokunsam yanardık. Yasaktı, tehlikeydi, ölümle aşk arasında araftı. O Berceste`ydi.

iki gencin hayatını etkileyen gecmişin izleri

Amerika Birleşik Devletlerinin Kaliforniya eyaletinde oranın en iyi avcısının tek kızı,tek çocuğu olarak yaşayan 17 yaşındaki Bella lise öğrencisi olmasının dışında babası gibi avcılık yapmaktadır. Bu avcılık genelde polislere yardım amaçları yapılır ve suçlulara karşıdır. Kaliforniya tarafından sevilen Bella aslında başka bir ailenin çocuğuysa? Babası annesininde öldüğü doğumda aslında bebeğinide kaybetmişse ve Bella üveyse. Ön yargılı ve yakın olan abilerle dolu güzel bir gerçek ailem kitabı. Ben yazarken çok eğleniyorum umarım sizde okurken aynı duyguları paylaşırsınız “Avcı:Bella Kai” adındaki ilk ve tek kitaptır

Hilal Kılıç, 26 yaşında genç bir kadındı. Yıllarca tümörle savaşıp, hayatına kaldığı yerden devam etmişti. Yıllar önce onu yoğun bakımdayken terk eden nişanlısıyla karşılaşmayı beklemezken ikilinin yolları tekrardan kesişir... İntikam Aynası, askeri kurgudur. Final vermedi daha.

" Ben sana mecburum diyor ya Atilla İlhan bende sana mecburum içimi seninle ısıtıyorum. Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Bir habersin sana olan sevgimden sabah kalkıyorum sen akşam yatıyorum sen öyle bir işlemişsin ki içime mıh gibi seviyorum seni bir bebeğin temizliğinde ve saflığında bilmesende olur duygularımı çünkü ben seni sevmeyi de seviyorum Fatih..." Çocuk kalbimle sevmiş boyumdanbüyük işlere kalkışmıştim yuzemeyecegim sular olduğunu beni reddettiği, yüzüme abim oldugunu vurduğu gece anladım. Ama kalp bu girdi mi bir kere Sevda çukuruna kurtulabilene aşk olsun.

Hafızasını kaybetmiş bir kız. Babası ve satıldığı adam tarafından yıllarca tecavüz ve şiddete maruz kalan bir kız. Ta ki Sezai Karakoç gelip ona yeni bir hayat açana kadar...

Yeniden mutlu olabilecek miyim ? Yeniden masum bir şekilde gülümseyebilecek miyim ? Yeniden mutlu anılar biriktirebilecek miyim ? Benim için bu soruların cevabı hayır . Artık mutlu olma umudumu yitirmiştim. Peki benim tüm tramvalarımın , tüm üzüntümün tüm yaşadıklarımın sebebi olan ailem gerçek ailem değilse ? Yeni bir aile yeni bir hayat demek olabilir mi ? Ölümü isteyen ben tekrar hayata tutunabilecek miyim ? Peki onun son isteğini yerine getirebilecek miyim ? Bilmiyorum . Ama bunu denemeden bilemem . Bu yüzden denemeye karar verdim. Hiç umudum yok ama belki bir umudum olur. Ben Emily Aslan bunu denemeye kara verdim.

Orta yaşlı, iki çocuk babası bir dedektif Duran Bey ve genç yardımcısı kendilerini karmaşık bir kavganın içinde bulur.

Yusufkitap iyi okumalar diler...