İstanbul... sokaklarında hapsedilmiş düşüncelerin süründüğünü ve çiçeklerinin kanla sulandığı karanlık şehir. Her köşesinde korkuyu, ihaneti saklayan bir gölge var. Duru Ceylin Öztürk. Gündüzleri bir cerrah, geceleri maskesini takıp hükümete meydan okuyan genç bir kadın: Kasırga. Ve onun karşısında, en az kendisi kadar tehlikeli, maskesinin ardında sırlar taşıyan bir adam: Fırtına. Aynı düşmana karşı, farklı intikamlarla yan yana gelen ve maskelerinin ardına saklanan iki yabancı isim... Fakat maskeler düştüğünde, birbirlerine mi güvenecekler, yoksa birbirlerinin en büyük düşmanı mı olacaklar? İntikam, gerçekten adaleti getirir mi?Yoksa sadece daha büyük bir yıkımı mı çağırır?

Geçmişin izleri bazen sessizdir… ama en çok onlar acıtır. O, herkesin mutlu sandığı kızdı. Oysa içinde çığlık çığlığa büyüyen bir çocuk vardı; susturulmuş, görülmemiş, anlaşılmamış… Geçmiş, onu ne kadar geride bıraktığını sansa da, o yara kapanmadı. “Sessiz Çığlık”, aile travmalarının bir insanın hayatını nasıl şekillendirdiğini, gizlenen acıların bir gün nasıl yüzeye çıktığını anlatan sarsıcı bir hikâye.

Ankara`lı Naz ve İstanbul`lu Mert birden karşılaşırlar ama biraz negatif bir karşılaşma olur. Sonrasında çok fazla karşılaşırlar ve bunun bir nedeni vardır. Sonrasında ikisi de bir seçim yapmak zorundadır acaba bu seçimin sonu ne olacaktı...

19 yaşında olan Elif`in eski yaşantısından sonra yeni aileye alışma çabası... Bu ailede onu hemen kabul edecekler mi? ... Ya da eskiden gelen anılar ne olacak... Sizinle beraber öğrenmek niyetiyle...

Arel abisi tarafından zoraki bir evlilik yapmıştır Ancak evlendiği adam bir Mafya örgütüdür. Ve o Mafya örgütünün içinde bulunduğu süreçte gerçek geçmişini öğrenmiş ve bütün hayatını Mafya örgütleri tarafından hayatını nasıl çaldığını örenir

Bu benim ilk kitabım lütfen destekleyin

Ben Arden. Hayat boyunca hep başkalarının kararlarına uyup kayboldum. Ama ilk kez, kendi seçimlerim beni güzel bir sona götürüyor gibi hissediyordum. En azından… öyle sanıyordum. O geceki iş yemeğine giderken aklımda tek bir şey vardı: Sıradan bir akşam. Sıradan bir sohbet. Sıradan bir hayat. Ta ki onu tekrar görene kadar… O benim patronumdu. Ama beni hatırlıyor muydu? O ilk karşılaşmayı… evimde yaralı yatanın o olduğundan haberim yokmuş gibi davranıyordu. Bakışları tanıdıktı. Kalbim o an, çoktan tüm gerçekleri biliyordu aslında. Sadece aklım geriden geliyordu. Gecenin sonunda, belki de hiçbir söz söylenmedi… Ama kalpler, çoktan yan yana oturmuştu. Ve ben, ilk kez… Birine yaklaşmaktan korkmadım. Ben Marisva bu benim ilk kitabım umarım bölümler geldikçe kitabımı beğenirsiniz kitap hakkında düşüncelerinizi yazabilirsiniz çok mutlu olurum ❤️

Ailesini kaybetmiş olan Özge oldukça zengin olan teyzesinde kalır. Ama para mutluluğu satın almaz. Özge sınıfında dışlanır ve köle muammelesi görür. Fakat Özge arkadaş canlısıdır. Herkesle arkadaş olabilir. Yolda yürürken gerçek ailesi Hilal ile karşılaşır. Her şey hızlı gerçekleşir. Özge artık paha biçilemez bir hayattadır.

Karanlıktaki her sır aydınlığı görmeli midir ? Her sır bir gün açığa çıkar mı ? Peki her kadeh kaldırış bir zafer mi yoksa mağlubiyetin tadını çıkarmak mıdır ? Kadehler , Asla yalan söylemezler. Her kadeh zaferle kalkarken bazen o kadehler kırıldığında geriye sadece cam parçaları kalır. Cam parçaları bir eli kanatacak kadar keskin bir yara izi olacakmış gibi de derindir. Kadehler bir çok günahı taşır , o günahları kamçılayan ise zincirlerdir. Her kılıç kaldırışta darbe alırken her darbede güçlenir insan. Gücünü toplamak her ne kadar ağır ve uzun sürse de sonunda aradığı gücü toplar. Unutulmaz bir gerçek var ki Her kadeh zafer`i,her kılıç bir darbeyi ve her zincir bir günahı taşır.

Asel Aden Soykan ve Arda Atlas Demirkan Travması sebebiyle temastan nefret eden bir kadın ve travması sebebiyle temas bağımlısı olan bir adam. İntikam evliliği. Acımasız, kuralcı bir adam ve asi, umursamaz, özgürlüğüne düşkün bir kadın. Asel, geçmişteki bir kaçırılma sonucu umursamaz, sürekli kulaklık takan, temastan nefret eden, gününü odasında sürekli kitap okuyarak geçiren, kulağından kulaklığını çıkarmayan, kimseye güvenemez bir kıza dönüşür. Babası mafya dünyasının bir parçasıdır; ayrıca yer altı dünyasında "KRAL" lakabıyla anılan kişinin ortağıdır. Fakat atılan bir iftirada krala ihanet ettiği söylenir. Kral da intikam için adamın "DELI PRENSES" olarak anılan kızıyla evlenir.

Burada kalbime dokunan kitapları önereceğim. Eğer kitabını önermemi veya eleştirmemi istersen sadece kayıp Tanrıça kitabıma destek vermen yeterli. Kitabında yetersiz gördüğüm yerleri söyler, eğer çok beğenirsem burada konusuyla beraber öneririm🌸

Abimin arkadaşına aşığım..

Her sayfasına anlamlı ve güzel duracağını düşündüğüm sözler dizesinin bulunacağı bir kitap. Her sayfam özeldi.. Sen sayfalarımı çevirdin çevirdin oradan işine gelen ne varsa sadece onları seçip öylece gittin. ⚡🔥

"Kural mı? Tek Kural, İhlal Etmekti." 21 yaşındaki İdil, annesinin parayla kilitlendiği altın kafesin içinde, 50 yaşındaki üvey babası Yekta`nın otoritesine karşı bir kıvılcımdı. Yekta, zenginliği ve disipliniyle evin tek hakimiydi. Ancak İdil`in meydan okuyan gençliği, adamın bastırdığı her şeyi yüzeye çıkardı. Annesinin gölgesinde yeşeren bu yasak çekim, yaş farkı ve aile yasağını, cinsel bir oyunun başlangıç çizgisine çevirdi. Yekta`nın boş yatağı artık bir davet, İdil`in geceliği ise bir teslimiyet vaadiydi. Evdeki Yasak artık bir sınır değil, iki yalnız ruhun karşı konulamaz arzusuydu. Yasağın tadı, bu malikanenin her köşesine sinmişti.

Kitabınızı tanıtmamı isterseniz tek şart kalbe yazılan kitabımızı okuyup oy ve yorum atmak

Ailesi öldürüldüğünde Beril`in tek seçeneği ona yardım eden çeteye sığınmaktı. İntikam Beril için bu yolda ilerlemesini sağlayan duyguydu. Ama keşke iş sadece intikamda bitseydi.

Abimin arkadaşı

14 yıl önce annesinin babasından boşandığı için babasını başkası sanan Gökçe`nin annesi onu terk ettikten sonra gerçek babasının onu bulmasını anlatıyor

... "Ağlamak istiyorum...galiba" "Git başka yerde ağla, ben senin ağlamanı görmek istemiyorum" "Görmek istemiyorsan,gözünü kapat" "Gözümü kapat" ... !KİTAP KURGUDUR İDOLLERLE HİÇ BİR İLGİSİ YOKTUR!

Rizeli kadın bir komutanın göreve gittiğinde hayatının aşkını bulması timdeki 1 kişinin kuzeni olması ve bu kuzenin ruslar tarafından kaçırılmış annesi rus babası Türk olan ve aslında Türk askeri olan bir sevgili yapması üzerine kurulmuştur bu kitap timdeki herkesin kendine özgü hikâyesi vardır.

Deli Timi, "imkansızı başarmak" mottosuyla çalışan, sınır tanımayan bir askeri timdir. Hayatları, tehlikeli ve gizli görevlerle şekillenirken, birbirleriyle olan ilişkileri onları sadece asker olarak değil, bir aile olarak da birbirine bağlamaktadır. Devrim Komutan`ın liderliğinde, timin her üyesi, görevde hayatta kalma mücadelesinin yanı sıra, kendi iç savaşlarıyla da yüzleşir. Fakat her şeyden önce, bir şey kesindir: Hedef yok, sınır yok.

‽‽‽ kitaba bir açıklama.... kitap... açıklama... haah...

👅Eglenceli bolumler sizi bekliyor

​Bu dünyada yaşayan insanların çoğu, hayallerini ve başarılarını gerçekleştirmek ister; kendileri için yaşamak isterler. Kimi zaman başarırlar, kimi zaman da mecburen hayallerinden vazgeçmeye mahkûm bırakılırlar. ​Hayallerinden vazgeçmeye mahkûm edilen bu kişilerden biri de Duru Gülsoy`du. ​Duru Gülsoy`un hayatı, babasının yaptığı korkunç bir hata yüzünden mahvolmuştu. O, yalnızca bir intikam kurbanıydı. Babasının öldürdüğü adamın oğluyla, sırf intikam uğruna, zorla evlendirilmişti. ​Peki, Duru mutlu olabilecek, yeniden gülebilecek miydi? Yoksa hayatı boyunca bu acı kaderin kurbanı olarak mı kalacaktı?

Lavin bulduğu kitabı okumak için sabırsızlanıyordu. O kadar çok sevmiştiki 3. gün neredeyse bitirmek üzereydi Ama kader Lavin`in kartlarını çoktan dağıtmıştı. Balo salonu asillerle kaplıydı herkes özenle giyinmiş süslenmişti ve karşısında tek bir kişi duruyordu. Kardeşimin gözleri kararlılıkla parlamıştı. Ben ise yüksek balkonda yaşananları izliyordum. Birden içimi bir karanlık kapladı ne oluyor şimdi diye düşünürken onunla göz göze geldim Karanlığı okuduğumdan bile derinden geliyordu ...