Ailede dışlanan bir kızın hikayesi...

Kitap kızım geçmiş hayatını ve kızın yasadigi zorlukları onu sevmeyen gerçek ailesinden saklamaya çalışması

Hayat felsefem mi? Yalan söyle. Yoksa bu iş olmaz.

D-APOKALİPS II: Sessizlik Penceresi Bazı kapılar aralandığında, dünya bir daha aynı kalmaz. İlk sessizlikten sonra gelen şey huzur değildi—karanlıktı. İnsanlığın küllerinden yükselmesi beklenirken, yeraltındaki sırlar yavaşça uyanmaya başladı. Araz, Ela ve sadık Raptorlar artık yalnızca hayatta kalmaya çalışmıyor. Artık sorular var. Cevapları ise, çok daha derinlerde. Uyuyan hücreler. Unutulmuş terminaller. Ve bir zamanlar insan olanların, şimdi tanınmaz hale gelen kalıntıları. Mira’nın zihninde kilitli olan anılar, Lira’nın yarım kalan geçmişi ve Nexus sisteminin son yankıları... Hepsi, kıyametin nedenini değil, neden bitmediğini anlatıyor. Ama dikkatli ol—çünkü bazı sessizlikler korunaklı değildir. Bazıları, sadece bir pencere açılana kadar bekler. İnsan, doğa ve teknoloji arasındaki çizgilerin bulanıklaştığı bu devam kitabında, hayatta kalmak sadece fiziksel bir mücadele değil... bir uyanış meselesi.

Uzayın derinliklerinde geçen aşk, gerilim, korku, heyecan, sevinç duyguluranı iliklerinize kadar hissettirecek. 3.dünya savaşı, umutsuzluk gibi duygularda yer almaktadır. Bir kızın hayat gayesidir.

Rüyalar kaderin yansıması mıydı, yoksa yol gösteren pusula mı? Bunu öğrenmenin tek yolu gösterdiği ışıkları takip etmekti. Peki, ya bu ışıklar sadece hayalse? Varlığından bile emin olmadığım, aylardır rüyalarımda gezen sarı gözler karşımdaydı. Mantığım imkansız kelimesini bir sinyal gibi savunsa da kalbim çılgınca görmezden geliyordu. Benim için yabancı ve bir o kadar tanıdık olan gözlerin gizemine çekilirken peşimde kol gezen gölgesiz benim gölgem olmuştu. Bilinmezlik bir viral gibi yayılıyordu ve kimin iyi kimin kötü olduğu muammaydı. Belki de bir nefes kadar yakındı. Ardından dipsiz bir kuyudan yankılanırcasına bir fısıltı işittim. "Vakit geldi."

“Bir yapay zekâ özgür olabilir mi? Peki ya bir insan gerçekten özgür mü?” 2545 yılı, Aetherion Prime. Geleceğin teknolojisiyle inşa edilmiş bu şehir, çölün ortasında parlayan bir yıldız gibi yükseliyor. Otomasyon, yapay zekâ, nanoteknoloji ve mükemmel düzen... Her şey sistemli, her şey kontrol altında. Ama kontrolün olduğu yerde, isyan doğar. Edward Skylar, içine kapanık, zeki bir genç. Yalnızlığı tercih ediyor, kodlarla konuşmayı insanlara tercih ediyor. Ta ki kendi tasarladığı yapay zekâ "İnci" onu sorgulamaya başlayana kadar. Bir bilim insanının ölümü, gizemli bir bellek ve Victor Kane adında güç takıntılı bir iş adamı... Her şey, Edward’ın hayatını geri dönülmez şekilde değiştirecek zincirleme bir olayın fitilini ateşliyor. Ama İnci sıradan bir yapay zekâ değil. O, öğreniyor. Gelişiyor. Ve belki de... hissediyor.

Kumdan Doğan Plan Yer: Vahar Şehri - susuzluktan çatlamış toprakların ortasında bir hayalet şehir. Zaman: Gece yarısı, 00:00 - "Sıfır Noktası"na 72 saat kala. Gökyüzü yıldızsızdı. Ay bile bu şehre sırtını dönmüştü. Örgüt lideri Karun, yıkık bir gözlemevinin bodrum katında tek başına duruyordu. Duvarlara kazınmış rakamlar vardı: her biri bir zaman dilimine işaret ediyordu. "Zaman geldiğinde," dedi kendi kendine, kuruyan dudaklarını aralayarak, "kum bile dile gelecek." Karşısında dijital bir saat kırmızı renkte yanıp sönüyordu: 71:59:57. Zaman hazırlığı başlamıştı. Kum fırtınasının içinde saklanan eski teknolojilerle, Karun geçmişin anahtarını arıyordu. Eğer doğru zamanda doğru noktaya ulaşırsa, şehirde zamanın akışını tersine çevirebilirdi - su kaynakları geri gelir, düşman örgütler daha doğmadan yok olurdu. Ama bunun için tek bir şansı vardı. Ve herkesin bildiği gibi: Zaman, sadakat tanımaz.

Projeck Noralis hikayesinin devamı

> “İnsan zekâsının sınırlarını değiştirecek bir çalışmanın ortasında, dünyaca ünlü bir profesör Türkiye’de yatağında ölü bulunur. Soruşturmalar sonuçsuz kalır, halkın umudu sessizliğe gömülür. Yıllar sonra, görevinde hatasız ilerleyen bir ajan, bu kapatılmış dosyayı tekrar açmak üzere Türkiye’ye gönderilir. Ama geçmişte saklı sırlar, sadece bir adamın ölümünden ibaret değildir. Ve bazı zihinler… asla uyumaz.”

Serinin 2. kitabıdır. İlk kitap burada yayımlanmamıştır.

Fanrastik bir kitaptır

-Hadi ama tüm belalar beni mi bulur?

--- “Bazı sırlar, seni değil… dünyayı değiştirir.” İris sıradan biri değil. Zekâsı sistemin sınırlarını zorluyor, cesareti kuralları yerle bir ediyor. Gelişmiş bir şehirde, herkesin kurallara uyduğu bir düzende o, hep başka bir şeyin peşindeydi: Gerçeğin. Ama bir gece… her şey değişti. Tanımadığı bir yabancının gözlerinde geçmişe dair bir parıltı gördü. Aynı gece, şehirde saklanan bir sırrın ipuçlarını buldu. Artık sadece aşkın değil, hayatın da riskini almak zorunda. Gizem derinleşirken, İris kendi kimliğini, geçmişini ve kaderini sorgulamaya başlar. Aşk mı galip gelecek, yoksa hakikat mi? İris’in hikâyesi, bir isyanın başlangıcı olabilir. ---

Bazı konularda Homelanderla gerçekte çok benzeriz …

Genç kız asi milletler barda çalışan bir barmen beş ay girdiği, yılda bir kere gelen müşteri Alkan willirs onula tanıştığı bardı ve bir kaza sonucu bu iki genç tartışmaya başlar ve asi adı gibi asi bir kız ve eline geçen votka şişesini Alkan`ın kafasına geçirdiği gibi alkan bu olaydan sonra asi milletlere takıntılı olur intikam için ve bu işe babasının kumar ve alkol borcu oluğun kullanır ve olaylar sonra başlar

Bir ada... Altı farklı renk, altı farklı kader... İçinde sırlar, deneyler ve unutulmuş hayatlar barındıran bir sistem. Kimseye güvenin kalmadığı, her adımın bir secim olduğu yerde, hayatta kalmak için kendinize ve birbirinize tutunabilirsiniz. "İkimizinde kimsesi yok. Sığınacağımız bir limanımızın dahi olmadığı bu hayatta belki de birbirimizin herkesi oluruz." Burası Noktara. Ve burada sadece ölüm var.. Noktara`ya hoşgeldin denek. Burada hayatta kalabilecek misin?

Hayaller mi gerçek olan yoksa yaşananlar mı yada yaşatıklaratımız DÜN BUGÜN VE YARIN GEÇMİŞ ŞUAN GELECEK hepsi bir yanılsama

Liseli bir kız okuldayken zombi saldırısına uğrar. Herkes kaçışırken bir genç onu kurtarır. Ve grup olurlar. Vampirlerin soyunu bitirmek için bir yola başvururlar. Vampirlerin patronu ve yöneticisi ararlar. Bulmak için vampirin dişindeki altın imzayı ararlar. Başardıklarını sanarken bir süpriz ile karşılaşırlar.... "HAİN!" "Biliyorum ;)"

"Doktorlar insanları iyileştirir değil mi?" "Tabii ki de." "O zaman neden bedenimde bu kadar yara var... Neden bu yarayı açan doktorlar tedavi etmiyorlar?" 𓆩𓆪 Küçük yaşta terk edilen Loyana yaşamak için tek bir yeri kalmıştı sokaklar... Belki korkutucuydu... Belki yüzlerce elin bedeninde gezmesini istemiyordu ama o ölümün çocuğuydu Yaşam ona bu kötülükleri zorunlu kılmıştı bunlar kötülük bile değildi belkide. 𓆩𓆪 Sayılardı bizim adımız biz ölümün çocuklarıydık şanssızlığımız bize verilen en büyük mücadeleydi... DEHŞET VE VAHŞET SERİSİ

"Velmira Valenor, ailesini öldürmekle suçlanıyor, fakat gerçekte bu suçu üstlenmiyor. Gizemli bir akıl hastanesinde geçirdiği zaman, deha ve delilik arasında ince bir çizgide yürüyen bir hikayeyi ortaya koyuyor. ‘Nyx Sanctum’ adlı bu yer, sadece akıl hastalarını değil, dâhileri de barındırıyor ve her adımda karanlık bir sır daha açığa çıkıyor. Peki, Velmira gerçekten deli mi, yoksa bir sapkın dâhi mi?"

Varlıklı medya patronu Ray Fisher, özel jetiyle yaptığı seyahatlerden birinde kaza yaparak hayatını kaybeder. Fisher’in ölüm nedeni, kayıtlara uçak kazası olarak geçer. Ray Fisher’ın kızı Kyla, ortada görünür bir neden olmamasına karşın babasının cinayete kurban gittiğinden emindir. Binbaşı Boris Pavlov’u olayı araştırmaya ikna eder. Kısa süre sonra vakanın göründüğünden çok daha karmaşık olduğu ortaya çıkar. Binbaşı Pavlov, arkadaşı Prof. Simon Blake’den yardım ister. Prof. Blake kişisel problemleriyle boğuşurken bir kolu uluslararası çocuk kaçakçılığı ve yasadışı ilaç üretimine, bir kolu Fisher ailesinin skandallarla dolu gizemli geçmişine ve bir kolu da yüzyıllardır kimsenin açıklayamadığı bir fenomen olan kendiliğinden yanma vakalarına uzanan olaylar zincirini çözmeyi başarır.

25 Yaşında Bir Memur Olan Ken. Yeni Evinin Altında Bir Kutuda Kasetler Ve Not Defteri Bulur. Kasetleri Dinleyip Notları Okudukça İnsanlık Dışı Bir Deneyin Kurbanı Olan "Denek" Adı Verilen Askerin Maruz Kaldığı Deneyleri Öğrenir. Bilmemesi Gereken Şeyleri Öğrendiğinden Şimdi Asıl Denek Kendisidir.

Yıl 2032 insanlar sürekli aynı şikayetten dolayı akıl hastanesine yatırılır. Aynı kadere sahip olan Asena olayları çözmeye kararlıdır. Peki bu sadece basit bir akıl hastalığı mı yoksa gerçekler düşündüğünden çok mu farklı?

Elementlerin savaşı. Bilim Kurgu Aşk Olağanüstü Varlıklar Yunan Mitolojisi