Koca okyanusun ortasında bir tesisde bir başına..

Gerçek bir hayat hikâyesinden uyarlanmıştır

Geleceğinde neler yaşayacağını bilmeyen bir kız, geçmişinden kurtulmak için her şeyi yapan bir kız. Peki ya gerçekten geçmişi onu rahat bırakır mı? Yada ya geleceği hayatını daha da karıştırırsa?

Hakimin kızı ve katilin oğlu...

Bir uyuşturucu baronunun takıntılı olduğu bir kız, Ve bu kızda baronu yakalamaya çalışan bir ajan...

Bir bebeğin kaçırlmasın onun adı küçük yeşim lakin büyüdüğünde Gökçe olması ve yeni bir okulda Abidin bulması başta ondan nefret etmesi UYARI BU BİR AŞK HİKAYESİ DEĞİL

Babam annemi gözlerimin önünde öldürdü sonra kendisini kesti ve ben şimdi 13 yaşındayım.

"Seni ömrüm boyunca unutmayacağım Anova tanrı şahit olsun"

Etrafımda sesler vardı her kafadan bir ses çıkıyordu ama benim yaptığım tek şey ucu bucağı beli olmayan bir toprak parçasına bakmaktı. Orda minicik bir beden ve üzerine sarılmış bir kefen. Onsuz aldığım her nefes sanki ateş solluyormuşum etkisi yaratıyordu bende. Daha dün yanımda her şeyin iyi olduğunu söyleyip gülüyorduk peki ya şimdi... Hayır ya ben çok ölüm gördüm. Yanımda ölenler bir kaç adımım yanımda vurulanlar oldu ama bu başka bu bambaşka bir acı. Her defasında bu sefer alıştım bu sefer bitti derken bu göz yaşı nerden çıkıyor. Ama hayır bu acıya alışmak yok. Aksine her defasında bu acı ile savaşama gücü bulacak. Bu acıyı bir başkası yasamasın diye kendime uğraş edineceğim. O gitti. Sırdaşım, yoldaşım, kız kardeşim beni ve yapacaklarımı durdura bilecek tek kişi. Gitti! Ama bu son idi. Bu cinayet ile başlamadım ama onula son bulacak. Başka bir kadını daha toprağa vermelerin izin vermeyeceğim. Başka bir yüz başka bir beden daha aynı sebeplerden toprak olmayacak. Kadın cinayetleri kelimesi bir daha kullanılmayacak. Sonsuza dek unutulan bir cümle olacak. Diz çöktüm ve ona son bir defa yakınan baktım. Nedenini sorguladım. Aklıma gelmiyor almıyor beynim. Nasıl ya nasıl olabilir. Neden kadınlar sanki harp halindeymiş gibi birer, ikişer, onar, beşer ölüyor ? Nerde o mülkün temeli nerde nerede hukuk nerede vicdan. Bu sondu sana yemin ederim can yoldaşım bu sondu. Sonunda adalet yerini bulacak. Herkes Tomris Atlasın öfkesinin tadına bakacak. Adalet asıl şimdi yerini bulacak. Saray ismi olmaktan çıkacak. Artık kim gelirse gelsin beni durduramaz. Bitti her şey. Kendime verdiğim sözü tutamdım ama ne pahasına olursa olsun sana verdiğim sözü tutacağım.

Gözyaşları ile boğulan bir küçük kız çocuğu

Bilinmezliklerle dolu bir serüvende aşk ve savaşın en can alıcı haline hazır mısınız?

"Ateşin öfkesi, suyun serinliğinde dinlenir." "Toprağın sessizliği, rüzgarın fısıltılarıyla konuşur." "Dört elementin dansı, evrenin kadim şarkısını oluşturur." "Rüzgarın dokunuşu, alevlerin tutkusunu ateşler." "Su, toprağın kalbine hayat verir." "Fırtına, doğanın gücünü ilan eder." "Toprak, rüzgarın izlerini saklar." "Ateş, karanlığın içinde bir ışık yakar." "Su, alevlerin öfkesini yatıştırır." "Rüzgar, özgürlüğün şarkısını söyler." "Toprak, evrenin hatıralarını saklar." "Fırtına, elementlerin öfkesini taşır." "Ateşin dansı, rüzgarın melodisiyle birleşir." "Su, toprağın içindeki yaşamı uyandırır." "Rüzgar, alevlerin tutkusunu körükler." "Bu dört element, ruhumun derinliklerinde yankılanır ve her birinin fısıldadığı kadim sırlar, kaderimi şekillendirir. Elementlerin bu sonsuz harmonisi içinde, ben de kendi yolumu bulurum."

Bir ölümle başlayan aşk hikayesi.. Wattpad’te de yayınlanıyor.. Neva&Timur

Gözlerimi açtığımda omzuma dokunan ellere doğru döndüm ve sonrasında ellerin sahibine. “Uykun var gibi,” diye mırıldandığında gözlerim açılıp kapanıyordu. Uykumu böldüğü için sinirliydim, insanları uykusundan uyandırmak yasaklanmalıydı. Beklemediğim anda yükseğe doğru ilerlerken gözlerimi açtım. Az önce o beni kucağına almıştı! “Ne yapıyorsun?” Diye sessizce mırıldandığımda “ayakta uyuyan karımı evimize götürüyorum.” Kafamı salladım. “O zaman uyumaya devam edeceğim.” Dediğimde geriye dönerek kapıyı örttü. “Devam et, emin ellerdesin” güldüğünü hissedememek imkansızdı. Fakat bunu dert etmemek uykuma devam ettim. (3.bölümden.)

Hayatından çok sıkılmış olan bir adamın türlü türlü maceralar yaşayıp yurtdışına kaçıp orda hayatının sona ermesini anlatır

Bir mafya bana 2 yıldır aşıkmı tabi güzelim sonuçta😎😎😲😲

Yıllar önce yaşanan büyük felaketten sonra zengin kesim ülkenin iyiliği için ilk olarak kendilerinin güvende olması gerektiğini savundu. Bu düşünceyle beraber şehrin merkezine devasa surlar dikildi. Geriye kalanlar ise molozların arasında ölümle, sefaletle ve açlıkla bir başına bırakıldı. Yıllar geçti dinlenmeyen, ötekileştirilen o kalabalığı temsil eden birisi dedi ki; "Bir soruna en iyi çözüm kargaşa içinden çıkar. Yani demem o ki KAOS size ilham periliği yapar."

Amerikanın azılı suçlularından olan ve canına ödül biçilen Charles William,yaptığı bir soygun un ardından zaferini kutlamak için gittiği bir striptiz barda çok güzel bir kadın ile karşılaşır.Kadınlara değer vermeyen bu adam kadının güzelliği karşısında büyük bir değişime uğrar. Bu ikilinin hayatları ise tek bir kişiye bağlıdır ve o kişiye ulaşabilmek için büyük bir maceraya çıkarlar. Kapak Tasarım: Nehâr Tasarım 18 yaşından küçükler okumasın!

Bu kitap bir erkeğin ağzından anlatılıyor.bu erkeğin ismi onur ve hoslandıgı biir kız var

"Medusa`nın sadece saçlarında yılanlar yok. Kalbinde de zehirli yılanlar yuva yapmış. İçeriye girecek olanı zehirleyerek ruhunu kemirip sömürmeden bırakmaz. Beni Anlıyorsun değil mi?"

Saye! Nerdesin?Sayeee Nerdemiydim onun için yarattığım cehenemde Geçmişte yapılan hatalar yüzünden bedelini kadın pazarının bir malı olarak çekiyordu. Ama bir lider her yerde liderdir bunu herkesin öğrenecekti

Ufak tesadüfler ve yeni aşklar, yeni hayatlar ile yapılan en büyük hatalar... Kitap şiddet içeriklidir okumaktan rahatsız olanlardan ricam okumamalarıdır (ağır şiddetler söz konusu değildir) Bu kitap yazarın ta kendisinin hayal ürünüdür tabi birazda gerçek hayattan alımlı olan bu kitaba hepinizi davet ediyorum ilerki bölümlerde ne olacağını hepimiz merakla bekliyoruz (İYİ okumalar dilerim)

Adını herkesten Duydum.

Bir çocuğu acının içerisinde yetiştirerek onun güçlü yetiştiğini sanmak büyük bir aptallıktı. O aptallığın kurbanı ise minik bir çocuktu. ........ Bedeni büyük bir kan gölünün içinde yatıyordu. Son nefesini verdi ve ardından göz kapakları ağır ağır kapandı. Beni ise bu korkunç gerçek ile baş başa bıraktı. Artık hayatta değildi.

Her numaraya yazmamak gerekir