Sevdiği adam tarafından ihanete uğradıktan sonra ormana kaçar ve aslında bilmediği bir şey vardı. Ormanda gerçek aşkı ile karşılacağını bilmiyordu. Gerçek aşkının yanında kendini güvende his ediceğini ve ona bu kadar çok bağlanacağını bilemezdi

Ölüm bazen hiç olmadığı kadar yakındır sana. Karanlıkta bir yerlerde seni bekliyordur. Ya da hayatını çalacak bir ihanet... Ne kadar kaçmaya çalışsan da hep peşindedir. Karanlık bir gölgedir belki. Ya da peşinden gelen bir hayalet. ... Güneş tesadüf eseri bir vampirle karşılaştığında gerçek kimliğini sorgulamaya başlar. Bir insan olmadığını ve vampirlere karşı açık bir hedef olduğunu öğrenir. Girdiği karanlık dünyada hayatta kalma mücadelesi içindedir.

Fantastik dünyayı korumak için oluşturulan bir birlikte ki dört arkadaş çocukluktan beri birlikte büyümüşlerdir ama aralarına yeni biri katılacaktır.

Vicdanını kaybetmiş yaratıklardan korkuyordum. Vampir ya da insan. Tiyatro seçmelerinde boy gösterene kadar okulda hiç görmediği o öğrenci, Mira`nın ve tüm Paşalar sakinlerinin hayatını değiştirecektir. Bu sefer bir rüya değil ve vampirler buradalar.

Gerçek nedir? Delilik nerede başlar? Ve bir vampir, kendi geçmişinden kaçabilir mi? Lodos Altınyay, yüzyıllardır unutulmuş bir lanetin içinde sürüklenen bir vampir. Ölümsüzlüğün getirdiği sonsuz zaman, ona kim olduğunu bile unutturmuştu. Ta ki Miralay Çağlayan geri dönene kadar. Lodos, gerçeklikten kopmuş bir diyarın içine hapsedildiğinde, yalnızca hayatta kalmak için değil, aklını korumak için de savaşmak zorunda kalacak. Ve bu oyunda kazanan olmaz. Karanlığın, deliliğin ve kanın iç içe geçtiği bu hikâyede, siz de gerçeklikle bağınızı kaybetmeye hazır olun. Ama dikkatli olun… Çünkü buraya giren herkes, en sonunda kendi canavarıyla yüzleşmek zorunda kalır.

Drew ve sarah’ın birbirlerine ilk görüşte aşık olması.

Lily, okuldan çıkıp evine vardığında, diğer herkes gibi gününün güzel geçeceğini düşünmekteydi. Nitekim ortaya çıkan deprem bu düşüncesinin gerçek olmayacağını ona belli etti. Deprem devam ederken dışarıya baktığında gördükleri, sonrasında evden çıkması için verdiği çaba ve başına gelenler, onu ölümle burun buruna getirmişti. Nitekim şansı ve o kişiyle karşılaşması, onu ölümden kurtarıp yaşamasını sağlamıştı. Dünya, bir süre sonra öğrendiğine göre artık eskisi gibi değildi. Neden olduğunu bilmese de pek çok alan tahrip olup ortaya Tehlikeli Topraklar adını verdikleri bölgeler çıkmıştı. Onun ve diğerlerinin yaşamak için yapması gerekenler dile getirildiğinde kolay gibi görünse de, iş icraate geçmek olduğunda çok zordu. Peki, başarılı olabilecekler miydi? Dahası dünya geri eski haline dönecek miydi? Bunu zaman ve yaşadıkları olaylar gösterecekti.

Bizler, hayatlarımız boyunca hiç kan vermemiş, hiçbir ilaç kullanmamış, tam anlamıyla "temiz" insanlardık. Ve kanımız vampirler için paha biçilmezdi.

Küçükken kontrol ettiğim güçlerimin giderek büyük bir sorun haline geleceğini kim düşünmüştü? İnsan topraklarının vampir kralığını yönetmek ailem için zor değildi ancak, durumumu bir şekilde fark eden insan soyu için artık paketlenmiş Prenseslerinden başka bir şey değildim. Keşke bugün o kiliseye hic gitmeseydim. Rahip ile olan tüm konuşmalarıma dikkat etseydim. Güçlerimin tam olarak ne olduğunu bile bilmiyor, onları kontrol bile edemiyorken kullanmaya çalışmak tamamen bencillikti.

"Utanma, bir insan aşık olduğunda utanmaması, duygularını rahatça ifade etmesi gerekir bebeğim. Eğer bunu kimseye söyleyene çekse ve pişmanlık duyuyorsa neden aşık olur ki?" Vampirler ve insanların beraber gittiği okulda en fazla ne olabilir ki? Luna Agnes`in yaşamı değişmişti, bambaşkaydı..

On sekiz yaşına girecek olan Emma Hill, bunun heyecanı içerisindedir; ama on sekiz yaşına girerken kendinde beklenmedik özellikler keşfeder. Bu özellikleri kabul etmekten başka çaresi olmayan Emma Hill’i nasıl bir doğaüstü güç ve evren beklemektedir? Peki, siz Emma Hill ile bu evrene ortak olmak ister misiniz? ‼️Kitap; vampir, kurt adam, büyücülük içermektedir ve kitapta kan ve yetişkin içerikli tasvirler bulunmaktadır. Bunu dikkate alarak okuyunuz lütfen. 🙏🏼

Annesinin babasının ölümünden sonra hayata teyzesi kuzeni eniştesi ve küçük kardeşi ile devam eden Yaren bir vampire aşık olacağından habersizdir. Yaren kaldıramayacağı bir yola girip o yolda arkadaşları ile sağlam kalmaya çalışıyordu. Peki ya kalabilecek miydi? Ruhumu bir kefene koyma vakti gelmişti benimde sonsuz yaşamım yaklaşıyordu. -Yaren Su Yutar

Kitap, bir Kan İblisi/Vampir olan Cecilion ve bir insan olan Carmilla`nın aşkını ele almaktadır. Bir Opera Sanatçısı olan Cecilion ve bir asilzade kızı olan Carmilla`nın yasak aşkıyla başlar... MLBB`nin gözde çifti Cecilion ve Carmilla`nın "What If" tadında olan bu sürükleyici hikayeye hoşgeldiniz!

Kitap kapağı ve imza Şahsi imzamdır.

Bir kız ailesinin ani ölümü sonucu Greenwich e tasinir. Şansına orada bir vampirle tanışır ve onun kimliğini öğrenir. Ancak bunu bilmemelidir ve vampir onu tutsak tutar kimseye söylememesi için tehtid eder . Tüm bunlarin yanısıra ailesinin gizli ölümü ardındaki gerçekleri de öğrenmelidir. İki seçenek ver ya ikisi birbirlerine aşık olucak yada kız başkalarına söyleyecek ve ölecek.

Wattpaden geliyorum Wattpade ki ismim = gelmemeye-gidenadam Ordan da hikayemi okuyabilirsiniz hikayemi buraya da yükleme kararı aldım ilk kitabım bunun için yazım yanlışlarım olabilir Herşey Devin`in köpeği Max`ın kaçmasıyla başlar...

Doğum gününün gecesinde ormana giden güneş acayip gözüken bir bina keşfetmişti binayı keşfettiği aynı gece binaya gizlice giren güneş binanın bir akıl hastanesi olduğunu düşünmüştü fakat bu bina aslında karanlık bir okuldu okulun öğrencileri hiç normal değillerdi çığlık sesleri okulun her bir tarafından duyuluyordu okul akıl hastanesini andırıyordu adeta ama okul normal bir öğrencinin gidebileceği bir okul değildi asla.

İnci Atalar doğum gününde dışarıya çıkar eve yürüyordur takip edilir son anda babası kurtarır sonrasında koruması Savaş Sönmez ile gerçekleri, ihanetlerim, yalanları çözebilecek mi?

Hiçbirşey karşılıksız olmaz ve ölümsüzlüğün karşılığı sonsuz ölümdür. Duyman gerken sesler susmaz ve ölmesi gerekenler yaşamayamaz... ~Luciano Sangre

Tüm kişi ve olayları kurgudur . Tarihi örgüler gerçeği yansıtmamaktadır sadece tarihi karekterlerin isimleri ve mevkilerinden ilham alınmıştır . Başka bir zamanda başka bir dünya da belki tekrar karşılaşırız sevgilim . Sen hep sevip sana kavuşmayı bekleyeceğim .

Kraliyet sarayının ihtişamı, kralın ölümüyle karanlığa gömülürken Denis, kendisini kurtarmak için amcasının zalim planlarından kaçmak zorunda kalır. Eski ve yeni dünyalar arasında sıkışıp kalan Denis`in kaderi, geçmişin gölgeleri altında yeniden şekillenir. Aşk, ihanet ve karanlık sırlarla örülü bu hikaye, sizi bilinmeyenin derinliklerine sürükleyecek.

Elindeki kopmuş kafayı başka bir tarafa salladıktan sonra ayağa kalkarak bana doğru döndü. Korkuyla ürperdim. Sıra bende mi? Soluksuz kalmış, kesik nefesleri arasında ellerine baktı. Kızıla boyanmış ellerindeki kaygan his, ona yabancı değildi. -Suikastçı olarak yetiştirilmek üzere, yetimhaneden evlatlık edinilmiş kızın hikayesi-

Hiç bilmediğiniz bir yerde, tanımadığınız varlıkların arasında bir şeytana bağlı olduğunuzu öğrenseniz, ne yapardınız? Üstelik tüm varlıkların soyu sizin elinizde olsa... Asıl soru, siz hiç bir şeytana sonunu bile bile aşık oldunuz mu? Onun ateşinde kül olacağınızı bildiğiniz halde... (KİTAP YASAL OLARAK KORUMA ALTINDADIR. KURGUSUNUN KOPYALANMASI VEYA ÇALINMASI YASAKTIR.) (Wattpadte bir milyon okunmayı aşmış, düzenlenmiş bölümleriyle buraya tekrar yüklenmiştir.)

Gerçi babam çoğu özelliğini dedemden almış. Bu kısacık bir ayda bile aralarında ki benzerlik büyüktü. neden birbirleri ile konuşmadıklarını bilmiyoruz ama şu ana kadar karşımıza çıkmayan annemin ailesi daha önde bir mesele çünkü iki ailede de konu bir şekilde buraya gelecek ve neden konuşmadıklarını öğrenebileceğiz ama önce annemin ailesini bulmamız gerek. Bizim için Deapetos Kasabası maceramız daha yeni başlıyordu ne kadar fark edemesek de.

“Ben sadece bir konsere gitmek istemiştim. Ama kader dediğin şey tam bir baş belası!” Hacer, Adana sıcağıyla, yanık tostuyla ve sinir bozucu çalar saatiyle baş etmeye çalışan sıradan bir öğretmendi. Ta ki BTS konserine gitmek için çıktığı yolda önce üzerine biri uçup düşene, sonra da kendini kaçırılmış bulana kadar! “Bu bizim ilk tanışmamız değil, vahşi prenses.” Tanımadığı, hatta tanımak bile istemeyeceği ukala ve fazlasıyla yakışıklı bir adam ona, “sana aylardır aşığım," diye bağırıyordu. Tokatlar atıldı, saçlar çekildi, kafalar ısırıldı… Ama Hacer’in başına gelenler sadece bununla sınırlı değildi. Aşk, kaos, bolca kahkaha ve adrenalinin hiç düşmediği bu hikâyede, Hacer’in ruh hastası bir adamdan kaçma mücadelesine hazır olun!