devam ediyor 8s önce güncellendi
KİBRİT ÇOCUK VE ÇAKMAK KADINI| TEXTİNG
@nedenkineeee
Okuma
8
Oy
6
Takip
3
Yorum
96
Bölüm
2
Hiç kimse, hiçbir çocuk, yaralarını tek başına sarmamalıydı. Sarsa da o yara kabuk bağlamaz, sargı işe yaramaz; zamanla daha da fazla kanar ve dikiş tutmaz bir hâle gelirdi. Bazı yaralar vardır, bıçak tarafından açılır ve bütünüyle ona aittir ya da biz öyle sanırız. Bazı yaralar da vardır, sevdiklerimize aittir. Bazı yaralar dikiş tutar, bazı yaralar dikiş tutmak nedir bilmez. Kanar, kanar, kanar... en sonunda ise şanslıysak durur. Kabuk bağlamaya, nasır tutmaya çabalar.
Lise son sınıf öğrencisi olan İzel Bade Soral, bir gün ilk defa sınıf içinde, sınıftakiler tarafından oynanan bir oyuna dâhil olmaya karar verir. Bir lise klasiği olan bu oyun, tahmin edileceği üzere, doğruluk mu cesaretlik mi oyunudur. Şişenin cevap kısmı İzel`e, soru kısmı ise Alina`ya gelir. Alina, İzel`den onun adına sınıftan birine yazmasını ve o kişinin kendisinden hoşlanıp hoşlanmadığını öğrenmesini ister. Bu fazlasıyla şanslı kişi ise, sınıfta varlığıyla yokluğu bir olan Doğuş Ata Akyaz`dan başkası değildir.
🐚:
"Bir kibrit, gelmedi. İki kibrit, gelmedi. Üç kibrit, gelmedi. Ateş beni tanımadı. Dört kibrit, gelmedi... Ateş bu sefer beni terk etmedi; kül etti. Ama o beni sevmedi." Bu mesajın ardından, bir mesaj daha geldi Doğuş`tan. Şöyle yazıyordu:
"Günceme yazdım."
Telefonu tutan ellerim titredi, kaşlarım çatıldı.
"Neyi?"
"Başlangıcı ateş olan bir adamın, bir avuç kül olup savrulmaktan nasıl korktuğunu."
"Nasıl yani?"
"Küle döndüm çünkü ateşe aittim. Kül olmak için yanmak gerekir; ben ilk defa birisi için yandım. İzel, kibrit kutum sende, bilerek verdim. Yandım ya, sen de ateşimi harla istedim."
Bu mesajlar ekranıma aniden, bir de art arda düşünce, kalbim öyle hızlandı ki duracak sandım. Öyle yumrukluyordu ki kalbim göğsümü; Doğuş gibi, onun da bana acıması yoktu. Ama ikisi de bilmiyorlardı ki benim sevgim herkese yeter, her darbeyi bertaraf ederdi.