[ distopya ] - Etiketin'de Kitap Listesi
devam ediyor 5dk önce güncellendi İKİ METRE
@shinewsoul
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
1
İnsanlar; tekdüze, kendileri gibi basit hayatlarına devam etmekteyken bir anda bedenlerini iki metre üzerinde havada bulmuştur. Bu olay, toplum üzerindeki hiyerarşiyi, düzeni ve çatlakları sorgulamak için gayet uygundur. Bade Zeren Soylu, iki metre üzerinde bulduğu bedeniyle ve aslında her zaman bir yükseklikle sınanmış ruhuyla yüzleşecektir. Aynı zamanda aşkı ve sevgisi için de savaşmayı, güçlenmeyi öğrenecektir.Herkes gibi. ..."Doğru ya sizin dünyalarınız farklı, anlamamış olabilirsiniz. Burası dediğim yer bizim otlağımızdır, otlağın sahibi olan ve ineklerini otlatmak için otluğa çıkaran her çoban gibi burayı da ben otlanacak uzunluğa gelene kadar yetiştiriyorum. Bizim ineklerimiz yok fakat ilgileneceğimiz, büyüteceğimiz milyonlarca ottan insanlarimiz var. Ve yeniden gözlerini açtıkları yerde ise beslenecekleri, köklerinden suyu emecekleri bir toprak yok, toprağın üzeri kaygan betonlarla kaplı. Onları eski otlaklarindan söktüm ve orayı harap ettim, küçücük bir yangın alevlendi ve orada unutulan birkaç otta yandı. Görevim buydu, çünkü otlar, bu kabus geceyi her animsadiginda bu aciz, şekilsiz bedenlerini korkutacak tanrisal bir gücün varlığına inanmaliydi. Bunu biz istemedik, onlar bu tanrıya inanmak istediler. Yalan söylememeliyim, bazen o birkaç ot için üzülüyorum; eğer onlar da bu betondan yeni evlerine gelebilseydi, belki de bizim için daha uysal, lafdinler olurlardı. Ama birilerinin de feda edilmesi gerekir. Kurada onlar çıkmıştı. Yine de diğer otlar, bu yanan arkadaşlarına üzülmemis hatta fark etmemişlerdi. Sadece yanan otların aileleri, hala daha onların yaşadıklarını sadece o kargasanin içerisinde kaybolduklarini düşünüyordu. Sonuçta otlar gereksiz, endişeli ve saçmasapan yaratiklardir; hiçbir amaçları olmayan hayatlarini bir amaç, gaye üzerinde gezindirmeliydik, bu amaca korku da diyebilirsiniz. Ne isterseniz o şekilde adlandirin ama bu olay, ikisidir de."
devam ediyor 22s önce güncellendi YİTİRİLMİŞ
@sonsuzluksb
Okuma
3.72k
Oy
324
Takip
42
Yorum
485
Bölüm
28
Hafızasını kaybetmiş bir kadın gözlerini ormanda açar. Yabancı bir adamın özel mülkünün sınırları içerisindedir. Onu buraya getiren kaybettiği zihni midir yoksa yabancı adam aslında yabancı değil midir? "Her insan, onu tanıdığın zamandaki senden ibarettir."
devam ediyor 5g önce güncellendi KUKLA (Distopya)
@intihar
Okuma
21
Oy
11
Takip
3
Yorum
102
Bölüm
2
Vatanı korumak için can atan yiğitleri sırf onların ne pislik olduklarını ortaya döküyorlar diye kendi elleriyle katledip deliler hastanesine deli olmamalarına yatıran bir devlet. Farkındalık içinde olan halk kısmını yine deliler hastanesine tıkıp tecavüz, şiddet, uyuşturucu gibi maddelerle halka işkence eden bir devlet. Ve bu kan, savaş arasında birbirlerinin merhemi olan iki can... Not: Kitapta geçen kurum, kişi, olay ve bütün herşey hayal ürünü olup gerçekle olan benzerlikler tesadüften ibarettir. Şiddet, argo, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içerir. İyi okumalar dilerim...
devam ediyor 19s önce güncellendi VELMORA: KIYAMETİN ÇAĞRISI
@murekkep
Okuma
12
Oy
4
Takip
1
Yorum
4
Bölüm
4
❗Dark fantasy türünde bir kurgudur. Hepimiz taht başında erkeklerin olduğu kurguları okuduk. Evet, bu zamana kadar tahta hep erkekler oturmuştu, ama artık kadınların sırasıydı. Uzun yıllar boyunca erkeğin egemenliğindeki dünyayı üç kraliçe altüst etti ve Velmora Çağı’nı başlattı. Yeraltında yaşayan güçlü yaratıklar ve beş soy, Dünyayı ellerinde tutuyor, ama Karanlık Güç her şeyi yeniden karıştırmak için yükseliyor. Gökyüzü soyundan nadir bir melez olan Astria, hayatta kalmak ve sevdiklerini korumak için Üç Kraliçe’nin tehlikeli görevini kabul etmek zorunda. Velmora’da güç, ihanet ve kader birbirine karışıyor, lakin hiçbir şey göründüğü gibi değil.
devam ediyor 6g önce güncellendi Kavanoz
@blackcatandcats
Okuma
181
Oy
113
Takip
12
Yorum
160
Bölüm
7
Kavanozun kapağını açtığında içine koydukları yalnızca küçük kağıtlardan ibaret değildi. Şimdi burada, bu yabancı dünyanın ortasında onun el yazısını görmek her şeyi geri getiriyordu. Paylaşılma tarihi~24.04.2025
devam ediyor 6g önce güncellendi KIYAMET TOHUMLARI
@atesemiliter
Okuma
1.58k
Oy
705
Takip
23
Yorum
15
Bölüm
24
Dikkat! Bu kitap cinsellik, şiddet, argo ve küfür gibi olumsuz etkileyecek ögeler içermektedir. Karanlığın gölgesinde yetişen bir örgüt: Deniz Fenerleri. Onlar ışık değil, kıyametin habercisiydi. Aypare, kaybolan abisini kurtarmak için ateşin tam ortasına adım attı. Ancak karşısına çıkan biri, görevinin ötesinde bir sınavdı. Balamir Kaleli... Örgütün en güvenilir adamı. Aypare içinse düşmanıyla kalbi arasında sıkışan bir kader. İhanetle örülü duvarlar arasında, aşk filizlendi. Bir taraf görevini, diğeri kalbini feda etmek zorunda kaldı. Ve kıyametin kıyısında, asıl savaş ruhlarda başladı. © Tüm Hakları Saklıdır. Hikayede geçen kişi ve kurumlar hayal ürünüdür. Gerçeklikle bir bağlantısı bulunmamaktadır. |04.12.2022|
devam ediyor 6g önce güncellendi Kırık Adalet
@xzarius
Okuma
164
Oy
81
Takip
4
Yorum
41
Bölüm
19
“Daha kaç kurban gidecek böyle? Kaç kişinin daha ölümünün sebebi olacağım? Bir kelebek uğuruna oluşan bu ayaklanma, ay ışığına ne zaman kavuşacak? Daha ne kadar tahammül etmem lazım bu karanlığa?” İki polis. İki ebeveyn. İki can. Sadece onların değil, küçük bir kızın da ölümüne sebep olan kurşunlar. Geçmişin yemin ve sözleriyle yaşamaya yemin etmiş, bildiklerinden fazlası olduğunu fark eden bir kız. Gerçekler açığa çıkınca o kişiyle empati kurmam doğru muydu? Ona acımam normal miydi? Benim verdiğim ifade sonucu içeri giren bu adamı sekiz yıl sonunda kendi laflarımla kurtarmak, savunmak ve onun için çabalamak hedefime ulaşmam için bir basamaktan mı ibaretti? Tüm bu karışıklık, çelişki, yaşananlar ve yaşanacaklar, adaletin kırılmış, hatta harabeye dönmüş olduğunun göstergesi değildi de neydi?
devam ediyor 7g önce güncellendi SERPENÇE
@beyzbooks
Okuma
1.99k
Oy
232
Takip
175
Yorum
111
Bölüm
11
"Şehrin sahibiydi. Aren Sergei Markov." "Onun eli, benim cehennemim." Lina Aslan, Tuna ile ilişkisinde giderek daha derin sorunlarla karşılaşır. Tuna, uyuşturucunun karanlık ve kontrolsüz bataklığına saplandıkça öfkesini kaybeder, ilişkilerini yıpratır. Lina, bir gün Tuna`yı uyarmak ve konuşmak için yemeğe davet eder. Yemekte Tuna yeniden kriz geçirir, öfkesine yenik düşerek Lina`ya tokat atar. Tam o anda, Yeraltı dünyasının en güçlü ve korkulan figürlerinden biri, şehrin gerçek sahibi Aren Sergei Markov içeri adım atar. Aren, acımasız bir kararlılıkla Tuna`nın elinden Lina`yı kurtarır, gözünü kırpmadan Tuna`yı vurur. Lina, ilk kez gerçek bir güven duygusunu hissederken, bu güven kısa sürer. Aren`in düşmanları, İstanbul`un karanlık köşelerinden peşlerine düşer. Lina, eski yaşamını geride bırakmak zorunda kalır; artık kendini, tehlike ve ihanetin iç içe geçtiği bir dünyanın tam ortasında bulmuştur. Hayatını korumak için tek çaresi, şehrin hakimi ve acımasız patronu Aren`in yanına sığınmaktır. Artık her adımı, her nefesi tehlikeyle dolu bir oyun sahnesinde atılacaktır. "Bir yabancıydı. Bir kurtarıcı. Bir katil. Hangisiydi bilmiyordum. Ama bir şeyden emindim: O gece bir ceset kaldırılacaktı, ama asıl ölen ben olmuştum." "Kediden kaçtın... ama artık aslanın evindesin, Burası merhametle değil, kanla kuruldu. Ve burada hayatta kalmak istiyorsan korkuyu selamlamak zorundasın."
devam ediyor 1h önce güncellendi SALGIN
@nurgulsonmez1011
Okuma
2
Oy
1
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
2
sene 2050 ülke yönetimi artık ikiye ayrılmış durumda. Ülkeyi artık Güney ve Kuzey Krallıkları yönetmekte. krallıkları yöneten kardeşlerin birbirine düşman olması durumunda birbirlerini alt etmek için çıkarttıkları virüs bütün dünyaya yayılmış durumda. ve virüs ile baş etmek için her iki krallıkta bir elçi görevlendirdi. Sergi KARA ve Göktürk BARLAS. Ülkeleri için çalışan iki bilim insanının bütün dünyaya ve aralarında ki duygulara açtıkları savaşın hikayesi. Bol aksiyon ve maceraya hazır olun.
devam ediyor 1h önce güncellendi Ölüm paradoksu (BL)
@sessiz_kalplerr
Okuma
126
Oy
42
Takip
8
Yorum
24
Bölüm
5
Yazılmamış kaderlerin, sistemin ve kıyametin gölgesinde... ​Bir kitap var. Adı: Sonun Başlangıcı. ​Gerçek dünyada yazılmakta olan, yarım kalmış bir hikâye. Kıyametin tek bir taşla başladığı, **"Cennetin İradesi"**nin kurallarıyla şekillenen bir dünya. ​Ama sonra beklenmedik bir şey oldu: Farklı evrenlerden karakterler bu hikâyeye karıştı. Yazılan ile yazılmayan birbirine geçti. ​ Cennetin İradesi, dünyayı yok etti ve yeniden başlattı. Ve oyunculara yeni bir görev verdi: ​Artık yalnızca anomalileri değil, dışlanmışları da bulup temizleyeceklerdi. Ama bazı şeyler sistemin bile öngöremediği biçimde gelişiyordu... ​ ​Fatih, kıyamet günü ölmesi gereken adamdı. Ama hayatta kaldı. Yazarın yazmadığı, sistemin hesaba katmadığı gizemli bir figür. Sessizce izliyor, sabırla bekliyor... Ve kendi kaderini yazmak için uyanıyor. ​"Ölüm paradoksu ", yazılmamış karakterlerin ve sistemin çizdiği kaderin ötesinde verilen mücadelenin hikâyesi. ​"Peki... gerçekte kim yazıyor bu hikâyeyi?" ​Uyarı: Bu hikâyedeki karakterler ve olaylar tamamen kurgu olup, gerçek kişiler, topluluklar veya dinlerle hiçbir ilgisi yoktur. Hikâyeyi keyifle okumaya bakın!
devam ediyor 2h önce güncellendi Eileithyia Efsanesi I: Yıldızların Kökeni
@butterflyeffects
Okuma
1
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
1
Serinin 1. Kitabıdır. "Galaksinin en lüks, en şık, en ışıltılı gezegeniyle tanışın! Ben Goldie Lux ve Eileithyia Sanat Akademisinden canlı bildiriyorum. Yılın ilk qin* geçit töreni başlamak üzere bu yüzden gökyüzünde dolanan ışıl tozlarına dikkat edin. Unutmayın bütün qinler, Queen`den gelir." Başlangıçta sadece öz vardı. Yaşamın özü "Qin" bütün uzaya yayılan parlak, kum gibi dağılan hayattı. Milyonlarca yıldız ve gezegenin arasında Samanyolu galaksisinin 2. en büyük gezegeni Eileithyia doğdu. Diğer gezegenlerde hayat durdu ve yaşamın özü vücut buldu. Ona Queen dediler. Sihrin son kaynağı, saklanan sırlar ve yıldızların kökenleri Eileithyia`ya tekrardan barış getirebilecek mi yoksa öğrenilen sırlar yeni bir savaşın kıvılcımı mı olacak? Sihirli evrene bir yolculuk yap... İlk bölüme görüşlerinizi yazarsanız çok mutlu olurumm Küçükken hepimiz şu havalı hareketleri olan, ışıltılı elbiselerle döne döne dönüşen sihirli kızları seyretmişizdir. Barbie, Winx, Lolirock gibi dizileri sevdiyseniz bu kitabı da çok seviceksiniz. Bu kitapta ışıltılı bir yolculuğa çıkacağımız doğru ama karanlık olmazsa olmaz. Neredeyse bir peri masalı Cinsellik yok denecek kadar az o yüzden rahat rahat ekran parlaklığınızı açıp okuyabilirsiniz ✨
devam ediyor 2h önce güncellendi Gölge Krallığı
@aysenur_brr
Okuma
37
Oy
31
Takip
4
Yorum
118
Bölüm
5
Elira, karanlığın içine adım atarken kendi gücünü ve kaderini keşfetmek zorundaydı. Bu karanlık yolculukta karşısında, gölgelerin güçlü ve gizemli lideri Arven Aris Maltherion vardı
devam ediyor 2h önce güncellendi Kan Düğümü
@lunaris_nortem
Okuma
111
Oy
38
Takip
4
Yorum
155
Bölüm
9
Krallığın hüküm sürdüğü karanlık bir düzende, herkesin kaderi Galibiyet Akademisine bağlıydı.  Herkes bir ölümcül oyunun içindeyken, kazanmak yalnızca hayatta kalmak değil, geleceği yeniden yazmaktı. Peki bu akademiye bambaşka sebeplerle giren Aden`in kaderine ne yazılmıştı? Araya giren yasaklı duygular, saklanan gerçekler ve istenildiği gibi ilerlemeyen bir oyun... Aden tüm bunlara rağmen dimdik durabilecek miydi, yoksa pes etmek kaçınılmaz mıydı? Kitabın tüm hakları saklıdır. Kitabı çalmanız dahilinde yasal işlemler başlatılacaktır.
devam ediyor 2h önce güncellendi ⋆˙Görünmez Taht⋆˙.
@dadaaaa
Okuma
164
Oy
50
Takip
22
Yorum
370
Bölüm
3
İstanbul’un parıltılı gökdelenleri geceleri ışıl ışıl parlar, ama sokak aralarında sefalet ve sessizlik kol gezer. Halk, bir avuç güçlü adamın elinde oyuncak olmuşken, gizemli bir figür karanlıkta dolaşmaktadır. Onun adı Gece Efendisi. Gerçekte ise, deli rolü oynayan zeki ve takıntılı bir adam: Efsan Atabey. Şehir onu alaya alır, “deli” der, korkar ama aynı zamanda fısıltılarla ondan bahseder. Oysa kimse bilmez: deliliğinin ardında sakladığı şey bir intikam planıdır. Ve planın merkezinde artık bir isim vardır: Belediye başkanının kızı, mimar ve model İnci Efsun Bilgiç. Onların ilk karşılaşması sadece bir inci kolye ile başlar. Ama kısa sürede İnci, Gece Efendisi’nin oyunlarının tam ortasında bulur kendini. Babasına duyduğu sadakat ile bu karanlık yabancıya karşı hissettiği merak ve korku arasında parçalanır. Efsan’ın cümleleri delilikle zekânın sınırında dolaşırken, İnci her an “kaçmalı mıyım, yoksa onunla yürümeli miyim?” sorusuyla karşı karşıya kalır. Çünkü bu hikâyede aşk, güvenilmez bir köprü; ve entrika, şehri sarsacak bir yangın. Geceyi seçersen, sabahı kaybedersin. *** NOT: Tüm hakları şahsıma aittir. Kopyalanması ve çalınması kesinlikle yasaktır. @dadaaaa
devam ediyor 3h önce güncellendi VÂVEYLÂ: AÇIK YARALAR | ASKERÎ
@nedenkineeee
Okuma
107
Oy
33
Takip
15
Yorum
157
Bölüm
2
Rusya ile olan bir savaş esnasında esir düşen Yüzbaşı ve getirildiği krallık tesisi. Krallığa, yıllardır esir olmasına rağmen başkaldırır çünkü bir sebebi vardır: Hedefindeki her şeyi ve herkesi elde etmek. Bazen dış bir güçle, bazense kendi iç gücüyle savaşırdı insan. İki savaş da bizi bir harabeden çıkmışızcasına yorar; hatta bazen üzer, ağlatır, diri diri gömerdi. Savaşlar hiçbir zaman mutlu son yazmazdı. Savaş, yalnızca ölümden önce bize verilen son haberlerdi. Hayatım savaşlarla, çöküntülerle, harabelerin içinde yaşamaya çalışarak geçmişti. On sekiz yaşından küçük, reşit olmayan bir kızın içmesi yanlış görülürken; kimse, daha o reşit dahi olmadan içen kızın ne yaşadığını, yıllardır annesiz babasız büyüdüğünü, daha da kötüsü, anne babasının kim olduğunu bilmeden yaşayan bir kızın on sekiz yaşına girmeden bu kadar acıyı, yükü taşımasının ne kadar doğru olduğunu sorgulamıyordu. Demiştim ya, benim hayatım hep hapisti. Bir gün ise o karanlık zindanların birinde attığım acı dolu çığlık, birinin beni yıllar sonra duymasını sağlamıştı. Belki bu yüzden bir daha asla konuşamayacak, sesli gülemeyecektim; fakat sesimi birisi duymuştu. Geride kalan her şey gereksizdi... O asker, hayatıma iyi ki girmişti. ✈︎ Uyarı: Bu kitap yoğun gerilim, korku ve dramatik olaylar içerir. Bazı sahneler tedirgin edici, tetikleyici olabilir. Küçük yaş grupları arkadaşlarımızın okuması kesinlikle tavsiye edilmez.
devam ediyor 3h önce güncellendi Senden Sonra
@bs.nova
Okuma
2
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
2
|Musumiyet Yuvası Serisi: 1| Eksik bir aşk hikayesi. Mutlu bir evliliğin kısa bir süreliğine bozulmasıyla ortaya çıkan pişmanlık. Eşini görmek için evin kapısını açtığında içindeki tek duygu buydu. Korkuyordu, eşinin başına bir şey gelmesinden. Korkuyordu, bir daha onu görememekten. Korkuyordu, bir daha yanlız olmaktan. Korkuyordu, bir daha terkedilmekten. Tanrı onun geleceğini uzun uykuya hapsetmişken ve en büyük kabusunu yaşatıyorken istediği tek bir şey vardı. Artık uyku bana günahtı, artık mutluluk bana günahtı. O görüntüleri izlerken aklımda oluşan plan aynıydı. Hayallerim ve geleceğim beni içerideki yatakta beklerken yapmaya karar verdiğim tek bir plan vardı. İntikam almak. **Hikayede geçen olaylar ve kişiler gerçek değildi. İçerisinde tetikleyici (cinayet, zorbalık, şiddet) gibi unsurlar barındırmaktadır bu uyarıyı göze alarak okumaya başlayınız. **Hikaye distopya kategorisindedir. Gerçekle bağlantılı tek unsur ülkedir. Şimdiden okuduğunuz için teşekkürler
devam ediyor 4h önce güncellendi ZİHİN SAVAŞLARI
@shimmer
Okuma
5
Oy
4
Takip
0
Yorum
2
Bölüm
2
Fredrana`daki ülkelerin vatandaşları, oyun lenslerini taktı ve bulut yataklarına uzandı. Lensler gözlerinin arka tarafındaki sinirlerle etkileşime girdiğinde zihinleri oyun için hazırdı. Yeni etap başlamadan önce o tanıdık yazı önlerine serildi. "Bütün oyunu bitirebilirseniz, oyundaki tüm kişisel verileriniz silinecektir. Kaos dolu günler dileriz." Gerçek hayatta özel gücünüz yoksa oyuna sadece bir savaşçı olarak katılabilirdiniz. Bu durum Hena için de aynıydı. Babasının Akantra hükümdarı olması onun yeteneksizliğini örtemiyordu maalesef. Özel gücünü bulamadığı gibi, aylar öncesinde yaptığı hatadan dolayı da halkın nefretini üzerine çekmeyi başarmıştı. Hena bir istisna olsa da Dijital Çağ`da sanilerin hayat konusunda endişe duyacağı konular yok denecek kadar azdı. Ta ki, o kan donduran güne kadar. Bulutlar üzerinde yerleşim kurmuş saniler, irisleri beyaza dönmüş bir halde bulut uçurumlarından aşağıya atlıyorlardı. Tıpkı Hena`nın zihninde duyduğu o sinsi gülüş gibi, hastalık zihinlerini sarmaladıkça sarmaladı. Tek kurtuluş ise Zihin Savaşları`ydı. Eko, şarkısını tersten söyledi. Kuklacı, iplerini yanlış yöne sarkıttı. Telkin ustası, kendini bile telkin edemedi. İğne kirpik, iğneyi kendisine batırdı. Cam şemsiyelinin canı da camdan olsaydı keşke. Çürük nefesli, küllerini saçamadı. Jelibon tenli, kendi teninin intikamını almak istedi. Kokarca çocuk, günlerce duş almayınca hayata tutundu. Işık saçlı, karanlıktan kaçamadı. Baloncuk huzmeli, kendi baloncuklarını tek tek patlattı. Geçmiş gören ise hiçbir şey göremedi.
devam ediyor 3g önce güncellendi Onun Adı Ölüm | Mafya & Katil
@dauphine
Okuma
33
Oy
11
Takip
6
Yorum
76
Bölüm
1
Öleceği güne kadar, hep savaşacaktı. O ölemezdi, ama öldürebilirdi. Kan için savaşacaktı. Karanlık yuvasıydı. Karanlık onun savaş zırhıydı. Karanlık ölürse, o da ölürdü... Karanlığı yaşatacağına yemin etmişti. Karanlığı yaşatacak, ölümü gösterecekti herkese. Angerona, ölümü tattıracaktı herkese. Lanetini herkese sürecekti. Bu dünyanın adaleti Angerona`ydı. Angerona, dünyaya adaleti getirecek. Kötülere lanetini sürecek, karanlığı büyütecekti. En sonunda adı ölüm ile anılacak. Bu dünyadan kıyamet olarak geçecekti. Angerona, tahta karanlığın meleği olarak geçecekti. Ares, öldü. Angerona, lanetlendi. Dünya yıkıldı. Herkes öldü. Dünyayı ayakta tutanlar lanetlendi. Bu lanet bir ömür sürecekti. Lanetin bittiği gün, Angerona tekrar dünyaya hükmedecekti. Kızıllığın içindeki ölüm, karanlığın içindeki mezar; lanetli kadın, Valeria His.
devam ediyor 1a önce güncellendi Temmuz'un Külleri
@bangchristopher
Okuma
2
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
2
Derler ki her yıl Temmuz’un ikinci haftasında, kamp alanının üzerinde kırmızı ay yükselir. Ve o gece, kamp ateşi sönmeden önce bir dilek tutulursa o dilek gerçekleşir. Ama her mucizenin bir bedeli vardır. Ve her yıldız, dileği gerçekleştirmez bazıları sadece izler. Bazı dilekler, asla geri gelmeyen ruhları getirir. Maskeler düşmeye başladığında kim dost, kim düşman kalacak? Ve hangi sır, onları Temmuz’un küllerine sürükleyecek?
devam ediyor 1a önce güncellendi CELADINA AŞIK
@siyahist322
Okuma
3
Oy
1
Takip
2
Yorum
0
Bölüm
2
bir görev... bir ajan..... bir örgüt lideri... yıkılmış özgürlükler... Türkiye`nin yönetimi karanlığın eline geçtiğinden beri herkes açlıktan ve susuzluktan ölmeye başlamış,zenginler daha zengin fakirler daha fakir olmuş, ve insanlar artık yiyecek almak için değil kendini korumak için parasını harcar olmuştu. insanların özgürlüğü,adaleti,eşittliği ve merhametini yitirdiği karanlık yeniçağda türkiyenin başkentinde akıncılar adında bir örgüt ortaya çıkar ve halkı savunur. devlet ve zengin din adamları varlığını korumak amacıyla en güçlü 3 ajanını örgütün içine casus olarak yerleştirir. örgüt lideri savaş Bozkurt ile ajan anka kaderi örgütte çakışır. artık kartlar tekrardan dağıtılacaktır. Artık ikisi de biliyordu: Devletin emirleriyle, kalbin istekleri aynı masada barınmazdı. Ve bu oyunda en büyük ihanet, aşkın kendisiydi.
devam ediyor 1a önce güncellendi Yedinci Ton.
@lavininkurgulari
Okuma
1.23k
Oy
1.02k
Takip
37
Yorum
551
Bölüm
12
Yaklaşık seksen yıl önce, “Solma Dalgası” dünya üzerindeki tüm renkleri ve anıları yavaş yavaş yok etmeye başladı. Gökyüzü, denizler, ormanlar… Her şey griye büründü. İnsanlar ise hâlâ o renkleri hatırladığını sanıyor. Ama gerçek, çok daha karanlık. “Yedinci Ton: Aykırı Çiçek”, unutmanın ve hatırlamanın, kaybolmanın ve direnmenin öyküsü. Renklerin solduğu bir dünyada, umut nasıl ayakta kalır?
devam ediyor 2a önce güncellendi MEY - Ülkemin Karanlık Sayeleri
@melxssi
Okuma
48
Oy
21
Takip
1
Yorum
3
Bölüm
8
Hakkında infaz kararı çıkan Ülkem Atalay, bulunduğu topraklardan sınırın öteki tarafına hayatta kalmak için kaçmaya çalışır lakin hiçbir şey düşündüğü kadar kolay olmaz... "Sonra... bu insanların bir kıtayı paylaşamadıklarını gören Gök Tanrı, Devasa Ada`yı ikiye böldü. Yaşadığımız yere Uçmağ dedi, karşı tarafa ise Tamuğ. İki ırkı birbirinden uzaklaştırdı, hatta bir Selenit ile bir Safirin yan yana gelmesini dahi yasakladı. Böylelikle asırlar önce yaşanan o korkunç savaşlar son buldu. Artık herkes kendi dünyasında, ait olduğu yerdeydi." Lakin ben ait olduğum yerde değildim. Varlığım, bir savaşa bedeldi. Varlığım, bir kıyametti. Varlığım, onu ve beni cayır cayır yakacak yangınlardı. Ben, Ülkem Atalay... bir soyun başlangıcı ve sonuydum. Şerefim üstüne yemin ederim ki... insanlar beni asırlarca hatırlayacaktı.
devam ediyor 2a önce güncellendi Vâlka.
@daughteroftodd
Okuma
29
Oy
4
Takip
2
Yorum
4
Bölüm
7
❝Bazı mühürler zamanla kırılır. Ama bazıları, bir insanın içinde doğar. Güzce, mühürüyle doğduğunda bunun sadece bir işaret olduğunu sanmıştı. Ama her mühür, bir çatlağın başladığı yerdir. Ve bazı çatlaklar, sadece içten büyür. Sistem, mühürlerle yazılmış bir düzene bağlı. Seçilmişler hükmeder, geri kalanlar boyun eğer. Fakat Güzce, boyun eğmeyi hiç bilmedi. Bir gece... bir sembol... bir kelime: Vâlka. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Güzce kaderini değiştirmeye karar verdi. Ama kader, öyle kolay teslim olmaz. Vâlka, zincirlerin kırıldığı yerdir. Peki ya sen... zincirini kırmaya hazır mısın?❞
tamamlandı 2a önce tamamlandı Sexbot : Yasak Aşk
@alpagut
Okuma
9.77k
Oy
37
Takip
7
Yorum
1
Bölüm
12
2050’nin gri ve neon ışıklı şehirlerinde, robotlar artık yasaklı. Ama bir adamın karşısına çıkan gizemli bir sexbot, tüm kuralları alt üst ediyor. Nore, şirketinin çöküşüyle hayatının en karanlık gününü yaşarken, kader ona yasaklı bir sır sunar. O sır, yalnızca bir makine değil… Kalbi olmayan ama hissettiren, soğuk metalin ardında sıcaklık taşıyan bir varlık. Birlikte çıktıkları yolculuk, sıradan bir kaçış değil; hem yasak, hem de imkânsız görünen bir aşkın doğuşudur. Devletin baskısı, gözetleme kameraları ve yolsuzlukla örülü bu dünyada, en büyük tehlike belki de… birbirlerine duydukları tutkudur. “Sexbot: Yasak Aşk”, distopik bir gelecekte romantizmin, erotizmin ve duyguların çarpıcı bir keşfi.
devam ediyor 3a önce güncellendi SURLARIN ARDINDA
@baranowic
Okuma
6
Oy
4
Takip
1
Yorum
4
Bölüm
5
Düşünün; 2056 yılındasınız. Eski sisteme darbe inmiş ve monarşik sistem hüküm sürmeye başlamış. Tabii başa geçenler sadece sistemi değiştirmekle kalmıyor. tüm şehrin etrafına devasa surlar örüyorlar. şehre de Sur Eyaleti adını veriyorlar. Yüksek teknoloji ile harmanlanmış bu surlar dışarı ile iletişiminizi kesiyor. sadece bununla da kalınmıyor yapay kubbe inşa ediliyor. yani gökyüzünüze bile el konuluyor. özgürlüğünüze el konulduğu gibi. Yüce Emir eyaletin başında. ve ona saygısızlık yapmanız durumunda ya öldürülüyor ya da sürgün ediliyorsunuz. Aile kavramı yok! Duygusal bağlar yok! uyanma saatiniz, yemek yeme saatiniz, çalışma saatiniz belli bir düzende işliyor. Sadece köle gibi çalışıyorsunuz! tanıdık geldi öyle değil mi? Ailesinin yaşadıklarına tanıklık etmiş Pera susmanın acısını en derinlerinde tatmıştır. Ve susmayıp baş kaldırmak için elinden geleni yapmıştır. Fakat ihanetlerin ve güç hırsının hüküm sürdüğü bu devirde yaşaması sizce mümkün müdür? Bu sadece bir hikaye değildir. toplumumuzdaki tüm eşitsizliklere, tüm haksızlıklara bir sestir. Susmanın yükünü omuzlarımda taşımak benim için en büyük azaptı. Şimdi bu kitabı yazarak ben de toplumsal adaletsizliğe ses çıkarıyorum ve bu yükü omuzlarımdan silkeliyorum. Umarım sizin de ses çıkarmanıza yardımcı olur. Yozlaşmış ve gücün hüküm sürdüğü toplumda adalet arayanlara...
Loading...