kurgu bana aittir🫶🏻 keyifli okumalarr(⁠๑⁠♡⁠⌓⁠♡⁠๑⁠)

"Neden yapıyorsun bana bunu zorla mı ya?" "Evet ZORLA..."

Hisleri ve aşkı ruhundan büyük bir kız ve onu asla takmayan ilgisiz bir oğlan,

Avukat cücük ve asker bücük Karakterler; Mert ege aksoy Ahu kaya Ayza nur atalar Oğuz aksoy Ana karekterler; Yağmur atalar Karaca Arslan Yağmur ile Karaca Küçüklükten beri çok iyi arkadaşlar her şey babalarının bir ekip baskınında yan yana gelmesiyle başlamıştır küçüklükten beri birbirlerine cücük ile bücük diye hitap ederler aslında ikiside birbirlerini canını feda edecek kadar seviyorlardı.. Ama cücük utanıyor Bücük ise ona herşeyi anlatır ve ne hissederse açık açık itiraf ederdi Farklı kişilikleri vardı ama onlar başkalarının yanında ayrı yumurta ikizi gibilerdi ama sonra acı bir son ile daha çok birbirlerine bağlandılar...

"Bir dilek hakkınız olsa ne dilerdiniz?" "aşk.."

Bazı sarılışlar hiç yaşanmadığı halde özlenir. Bazı eller hiç tutulmadığı halde avuç içine kazınır. Biz, mesafelerin ayıramadığı iki yabancı gibi birbirimize dokunamadan sevdik. Bu kitap, beklenen ilk sarılışın, özlenen bir dokunuşun, kelimelerle kurulmuş bir aşkın hikâyesi…

“Sen ne ne zamandan beri bu hâldesin? Alp hayır Alp bu kadar tükenmiş bir hâlde kaç gece geçirdin, daha doğrusu bu hâlde kaç geceyi nasıl geçirdin? Alp yapma bunu kendine neden yaptın, neden?” Ben kendine bu kadar acımasız davranmasına dayanamaz ve kendimi kaybetmişken o öylece oturuyor, sigarasını içiyor ve her zamanki umursamaz tavrını takınıyordu. Daha fazla dayanamayıp “Seni gerizekalı sen de bir insansın. Hep bunu unutuyorsun aptal. Senin kalbin demirden değil ya da ne bileyim vücudun çelikten yapılmamış sen de yıpranıyor, bazen kırgınlaşıyorsun belki hasta hissediyorsun . Boğazın ağrıyor, ateşin çıkıyor ama bir salak gibi her şeye olduğu gibi devam ediyorsun. Sanki nihai amacına kodlanmış ahmak bir robot gibisin. Seni s*k kafalı, bir an önce kendine çeki düzen ver. Gerekirse düş, bağır, çağır ,bir çocuk gibi istediğini elde etmek için ağla bir şeyler yap. Bir an önce bir şey yap Akın lütfen bir an için kim olduğunu unut. Bir an için sadece kendin ol sadece Akın ol ,sadece Alp ol. Ve yalnızca istediğin tüm o s*kik şeyleri hiç düşünmeden yap gitsin.” O kadar uzun süre ona haykırdım ki şu an boğazımın acısından ölebilirim, belki de şu gerzeği kendi haline bırakıp su içmeliyim diye düşünüp bir anda sakinlerken Alp beni belimden tutup kendine çekti, ve hiç durmadan dudaklarıma kapandı. Ne olduğunu nerede olduğumu az önceki kavgayı hiç bir şeyi hatırlamıyordum. Tek bildiğim dudağımın üzerindeki dudaklarıydı.

Bu kitapta bana yardım eden arkadaşıma öncelikle teşekkür etmek istiyorum inşallah kitabı beğenir ve anlayarak okursunuz bu kitap hayattaki bazı gerçekleri gösterir bunlar düşünerek okumanızı dilerim İYİ OKUMALAR !

Bir kızın hiç ummadığı anda karşisina çıkan çocuğa aşkı

Aradığım oydu..

Açelya, çok küçükken bir trafik kazasında hafızasını kaybetmiş ve bütün her şeyi unutup dadısıyla yeni bir hayata adımını atmıştır, her şey çok güzel gidiyordur fakat liseye başladıktan sonra açelyanın hayatı bir cehenneme çevrilmiştir açelya bundan rahatsız olsa da kimseye bir şeyini anlatmaz ama hafızasını kaybetmesine rağmen tanıdık birisini görünce tetiklenir.Bu hafıza kaybı olayını bir tek öz babası adem bey biliyordur, ama hiç bir şey yapmaz.günlerden bir gün açelya birisi ile karşılaşır ve telaş yapar başıına bir ağrı girer sinirleri boşalır...

İkiz kardeşlerden ve yep yeni hayatlarından bahseden bir hikaye

Zorla mafyayla evlenmiş bir kızın (Umay) evlendiği adamla zorla yatması ve bu evliliğin gerçeğe dönüşüp kızın mafyaya aşık olma hikayesi.

Yalandan gerçeğe dönüşen bir aşk (yarı texting)

Hiç hayatınızda aşık oldunuz mu? Bu kitap size aşkın nasıl güzel ama bir o kadar da zorlu bir savaş olduğunu anlatan bir kitaptır. Şimdilik bukadar bilgi verelim, diğerlerini kitapta okumaya devam edin. İyi Okumalar

2. bölümmm geldii

Zaman, bazen seni geriye doğru çektiğinde, tüm bildiğin her şey silinmiş gibi hissedebilirsin. Birine kalbini açmışsan ve o kişi seni sadece bir anlık bir bakışla değiştirmişse, geriye kalan tek şey o kaybolan anıdır. **Bir an, bir sözcük, belki bir dokunuş.** Ama bir şey vardı, kaybolmuş bir parçanın yankısıydı bu. O kaybı tam olarak tanımlayamasan da, içinde hissettiğin boşlukla barışamıyordun. Bunu anlamak, belki de korkularının ne kadar derin olduğunu görmekti. **O kişi vardı, ama bir adım uzak… Sanki seni görmek için her şeyi yapmaya hazır, ama aynı zamanda hiçbir şeye dokunmamaya kararlıydı.** Bir yandan seni ne kadar tanıdığını, ne kadar hissettiğini biliyordum. Ama diğer yandan, aranızdaki mesafeyi her geçen gün biraz daha büyütüyordu. **Bir adım, ama hep o kadar yakındı ki…** İşte bu mesafe, seni hem itiyordu, hem de içinde yaşamanın, bazen tek başına hissetmenin ne kadar zor olduğunu hatırlatıyordu. **O uzaklık, içindeki boşluğun bir hatırlatıcısıydı.** Birinin seni sevmek için yıllarca beklemesi ve senin ona doğru bir adım atmandaki korkun ne kadar benzerdi. Ama tam o anlarda, seni gerçekten anlamaya çalışan bir başka varlık vardı. **Bir adım uzakta, ama her anı seninle hissedebilen biri…** Ve bu kişi… O kadar yakındı ki, bazen her şeyin yolunda olduğunu sanıyordum. **Ama her zaman bir mesafe vardı, sanki her zaman bir adım geride duruyordu.** Onun sevgisi, sessizdi ama yoğun, her anı sanki içindeki en derin korkularla aynı hizaya geliyordu. Beni sevmesinin kolay olmadığını biliyordum, ama yine de onun varlığı, **hiçbir şeyin beni bu kadar rahatlatmadığını hissettirdi.** Ama bir şey vardı, kaybolmuş bir parçayı bulmak, belki de sadece bir anın özlemi… **Onun sevdiği şekliyle, sevmek**… Bu farklıydı. O sevgi, kaybolan anların yerine değil, sadece bir bekleyişin içinde var olmuştu. Hiçbir şey kolay değildi ama o kadar yakındı ki, sana her zaman doğru yolu gösteriyordu. Huzur bulmak, o kadar uzak değil, ama bir o kadar da ulaşılmaz gibi. **Birinin seni sevmek, sana sadece kaybolduğunu hatırlatmaz, aynı zamanda seni yeni bir şekilde hissettirebilir.** İçimdeki karmaşa, onu gerçekten anlamak istedikçe daha da büyüyor. Her sözünde, her bakışında bir şey değişiyor. **Ama o, yine de her zaman bir adım geride duruyor. Yakın ama çok uzak.** **Nostos Algos.** Bazen, kaybolduğunda özlediğin şeyin ne olduğunu bilmeden, o kaybı aramaktan başka çaren kalmaz. Ama kaybettiğini sandığın bir şey, belki de hiç kaybolmamıştır. Ve bu seni, içindeki en derin korkuları yavaşça açığa çıkarmaya zorlar.

Hayat bazen hiç beklemediğiniz anlarla doludur. O sabah, annem hastaneye gitmek zorunda kaldığı için okula geç kaldım. Ama o gün, her şey sıradan bir okul günü gibi başlamadı. Okula adamıma attığım anda, karşılaştığım insanlar ve yaşadığım olaylar, bir anda her şeyi değiştirdi. Geç kalmanın getirdiği gerginlikle başlasan da, bir anda kendimi başka bir durumun içinde buldum. Yaşadıklarım beni zorladı ama aynı zamanda hayatımı da yönlendirdi. O günden sonra, cesaret ve güvenin ne kadar önemli olduğunu, bazen sadece bir adımın her şeyi değiştirebileceğini öğrendim.

Kitapta bütün duygularınızı kullanicaksiniz.

Herşey o otelde başladı

sana karşı kendimi deli gibi hissediyorum.Nedenini bilmiyorum ama benden beş yaş büyük olmana rağmen beni nasıl kendine bağlamayı başarıyorsun? Bana karşı kullandığın cümlelerden dolayı mı bu ilgi yoksa ben sadece karşı cins olduğun için mi seni seviyorum? Neden bir anda hayatima girdin ki? neden o gün bana yazdın ki? ben güzel de değilim, sadece gözlerimi beğendin diye miydi o iltifatlar yoksa cidden beni mi sevdin?

Lavin heyelan ve çığ demek. Onun hayatı adı gibiydi. Lavin Doğuş/ Aziz Yıldırım

Ömer hiçbir kıza bakmazken su gibi kıza aşık oldu ❤️💝

(Abimin arkadaşı kurgusu dur) Uyarı: Kitap cringe vs gelebilir lütfen kitabın konusunu ciddi alarak okuyunuz. İyi okumalar dilerim. Bade abisinden intikam almak için onu Zamir adlı bir uygulamadan işletir. Peki işlettiği kişi abisi midir? Bu kitapta mutlu aşkların yanında yarım kalan aşkları göreceğiz. Bir işletme hatası yüzünden Bade`nin başına gelenler sizi hem güldürüp hem üzecek. O zaman ne duruyoruz?

Kendi halinde bir kızdım. Tek isteğim başladığım lisemi de sessiz sakin bir şekilde bitirebilmekti fakat ilk günümden itibaren durum hiç de öyle gözükmüyordu. Kendini bile tanımayan bir adama aşık olmuştum ben. İlk aşkım böylesine birine mi olmalıydı? Hayır, ona bu sevgi fazlaydı biliyordum. Anlatamıyordum kalbime. Sanki kaçmaya çalıştıkça daha çok onun girdabına giriyordum. Bir sevgi iyileştirirdi insanı onun sevgisi ise sadece boğuyordu beni.