Kumru`nun takıntılı sevgilisi Ateş ile imtihanı. Ateşten ayrılıp Ateşin düşmanı kendisinin arkadaşı olan Kayrayla samimi olması. Kumru`nun abisi ve kuzeninin Almanya`da gelmesi.

Aysun Akgök ailesinin isteğiyle birisiyle evlenir ve başına gelmeyen olay kalmaz....

Paradoks ve karakteristik sancılar

Bir videonun daha sonuna geldik abone olmayı unutmayın yakında Bir sürprizim var.... Mira türkiyenin en parlak 100 öğrencisinden biridir ve bir dünyaca tanınan youtuberdır ama kimse ne yüzünü nede gerçek sesini bilmiyordur . Ve her şey bir telefonla başladı...

Bir piyanist ve bir mafya lideri Biri melodilerle dünyayı iyileştirmeye çalışırken, diğeri karanlık bir düzeni kontrol ediyordu. Tesadüflerin onları bir araya getirdiği gece, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Çünkü müziğin büyüsü, karanlık sırların içine düştüğünde bile yankılanmaya devam ederdi. BA tarafından gizemli Notlar alan Zerya’yı neler bekliyor.?

" Herkes kendi kalbinde bir günaha ev sahipliği yapar."

Kübra diye bir kızın Efe`ye aşık olması ve birlikte yasadiklar

Daha reşit olmamış,doğru düzgün özgürlüğü bile olmayan,kendini müziğe,kitaplara,şiirlere,geleceğe ve hayaline adayan genç bir kız ve reşit olan,istediğini yapan,sevince bırakmayan, koruyan sadık bir adam.Zaman bu ikisini yan yana getirse bile dünya ve insanlar onlara bu nazikliği gösterecek mi?

-"Benim gönlümde aşka dair hiçbir şey yok Delal, ben bilmem aşk nedir?"- Dedesinin vefatından sonra Mardin`e gelen Delal merakla sordu "Töre ne ki, baba?" Bilmediği bir oyunun içine düşmüştü bu zavallı kız.

Herkese sevdiği çocukla yan yana durmak nasip olmaz. Bazıları da uzaktan seyreder. 05.12.24

"Biliyorsun huyum bu benim ölsem bile, acıdan ağlamam, gülerim, güldüm Aren, ben çok güldüm, ama fark etmedin" "Her türlü acı yaşattı bana belki en derin yaralarımı o açtı bana ama sonradan çok güzel kapattı belkide ondan vazgeçemedim ondan" "Neden gözlerime bakamıyordun gözlerime bakarak konuşsaydın ya" yutkundu ve konuşmaya başladı "gözlerine bakınca tekrar aşık oluyordum sana Lalin sana aşık olunca nasıl intikam alabilecektimki..." İntikam için Düşmanının nişanlısını kaçırıp ona işkence ettikten sonra pişman olup Aşık olan bir Aren soylu🔥

Bi numara`nın telefonuna mesaj atması ile dünyanın en mutlu insanı olacağını bilemezdi ASEL .....

Ben yaralandıkça iyileştiriyor muydu yoksa iyileştikçe yaralıyor mu? Yüreğimin doktoruydu o. Otuz yılın acısını bir dokunuşuyla silen yürek doktoru. Oysa nereden bilirdim bir yılda otuz yıldan daha derin bir acı vereceğini.

Lidya ve Aras güzel bir ilişki içindedirler. Her gün buluştukları sahilde akşamları yıldızları izlerler, Bir gün Aras, Lidya`yı evine bırakır ve daha sonrasına yanlış anlaşılma sonucu polisler Aras`ı tutuklar. ve Lidya’nın bundan haberi olmaz. Aras`ın onu terk ettiğini, kaçtığını düşünür.

Annesi ve babası tarafından sırf kız çocuğu olduğu için sevgi görmemiş, sevgiyi abilerinden öğrenmeye çalışmış bir genç kız için hayat ne kadar zor olabilir ki diye düşünmeyin. Sanem`in kalbinde hep bir boşluk vardı. Bu boşluk lisede Sanem`e zorbalık yapmaya çalışan Emir Atlas için miydi? Yoksa Sanem`in ailesinden beklediği sevgi için miydi? Sanem sevginin ne olduğunu bile bilmiyordu ki. Emir Ateş`e aşık olduğunu nasıl anlayacaktı o zaman? Emir ona sevgiyi öğretebilir miydi acaba? Yıllar sonra tekrar karşılaştıklarında birbirlerine tekrar aşklamı bakacaklar yoksa nefretle mi? Hayat Sanem`le Emir`in yüzüne gülecek miydi? İki zıt kutup herşeye rağmen gene birbirlerini çekecekler mi peki?...

Parla:Bir şey söyleyeceğim... Parla:Cevap vermediğine göre bu söyle demek sanırım? Parla:Söyle desene lan! Parla:Sen söyle demeden söylemiyorum ulan inadım inat! 🍬 Yaşadığınız evin arka bahçesinde peçeteye sarılı bir hat bulsanız ne yapardınız? Polise götürmek? Görmemiş gibi yapmak? Ya da en mantıklısı yok etmek... Parla ve arkadaşları arka bahçede buldukları hatla biraz sınırları zorlayıp eğlenmek için hattı başka bir telefona takarlar fakat işler Parla için pekte beklenildiği gibi olmaz, eğlenmek istedikleri kişi Parla`nın dik kafalılığı yüzünden çoktan ona takmıştır bile... !!!! Kurgu tamamiyle şahsime ait olup çalınıp kopyalanması veya başka bir yerde yayınlanması dahilinde hukuki işleme başvuracağımı belirtmek isterim. Kapak=Pinterst

"Ağır sorumluluklar ağır bedeller ödetir." Dedi ve telefonu kapattı. Ben ise bu bedelleri ödemeden kurtulamayacağımı iliklerime kadar hissediyordum.

Yarı mesajlaşma içerikli bir kitaptır. 2 kere bu kitabım kaldırıldı. İkisinin toplamında 25 bin okunmaya yakındı. Lütfen destek olun. Siz: kıskanmaaaaa Siz: Çalış seninde olurrr Kutay: *fotoğraf* Kutay: Emin ol fazlasıyla çalışıyorum. Siz: Şey Siz: Bak benim amcam daha bugün sabah doğum yaptı. Siz: Ziyarete gidemedim. Siz: Ayıp olmasın ona. Siz: Görüşürüzzzz Kutay: Kaç bakalım kaç Kutay: Maçtada kaçabilicek misin bakalım küçük civciv? Kutay: Görüşeceğiz

Aşkın her şeyden habersiz burs aldığı o okula gitmişti.Aşkın’ın aldığı bir haberle hayatı alt üst olurken Aşkın hiç birşeyin farkında değildi.Hayatı onu karanlık yollara sürüklüyordu peki Aşkın yani siyah inci her şeye dayanırken buna dayanabilecek miydi?

Onlar birbirlerinin çocukluk aşkıydı ama yolları ayrıldı seneler sonra trafikte arabasına çarpan kişinin çocukluk aşkı olduğunu öğrendiğinde her şey değisti

Hayatını ve her şeyi geride bırakıp barda çalışan bir kadın. Ama bar bir gün basılacak ve tahmin edin kim tarafından "Gelecekteki Aşkı" tarafından.

Berfin`in hayatı ve acılarıyla dolu bir yaşamı vardır geçmişte yaşamış olayların yeniden gün yüzüne çıkması ve yeni kişilerin hayatına girmesiyle yaşamı değişmeye başlamıştır.

Babası zoruyla sevdiği adamdan ayrılıp daha 18 yaşındayken evlendirilen Doğa`nın nasıl herşeye rağmen kendi ayaklarının üzerinde durup,hayallerine kavuştuğunu anlatan bir kitap. "Peki seni buralara getiren neydi?"diye sordu "Soğuk bir günde kendime sarıldım ve o zaman üşümemeyi öğrendim."diye yanıtladım.

Bana döndü ve bu zamana kadar asla şahit olmadığım boş bir bakışla beni baştan aşağı süzdü. Kendimi çöp gibi hissediyordum. Bana hiç bu kadar değersiz hissettirmemişti. ``Yok mu sayıyorsun beni?`` ``Yoksun zaten.`` dedi. Vardım. Fiziksel olarak vardım, aynı odada tam karşısında duruyordum. Ama onun için artık yoktum. Daha evvel boğazımda bu kadar büyük bir ağırlık hissetmediğimi o an anlamıştım. Konsola doğru ilerledi ve konsolun çekmecesini açıp içinden bir kağıt çıkarttı. Hemen ardından bana doğru ilerleyerek elindeki kağıdı orta sehpaya fırlattı. ``Ne o?`` dedim boğuk bir sesle. Ellerimi kaldırıp gözlerimin yaşlarını sildim. ``Evlilik sözleşmesi.`` dedi bir anda. Buz kesmiştim. ``Sadece kağıt üzerinde evli olacağımıza dair imzalı belge. Kopyasını istersen çıkartırım, şimdi bunu imzalasan yeterli.`` Cebinden bir kalem çıkartıp onu da masaya fırlattı. Kemiklerim iç içe geçmiş gibi canım yanıyordu. Ruhum çok acıyordu, tenim de acıyordu. Kalbim, beynim, tüm iç organlarım ve tüm uzuvlarım çok acıyordu. Ben ona deli gibi aşıkken onunla sadece kağıt üzerinde evli kalacak bir cezayı hak etmiyordum. Bana nasıl kıyıyordu? ``İmzala şunu.`` dedi keskin bir tavırla. Sabırsızlandığını hissediyordum. ``İMZALA DEDİM SANA.`` dedi bağırarak. Korkuyla sıçradım ve gözlerimi sımsıkı kapatıp tüm bu olanların kabus olmasını diledim. ``Hayır.`` dedim fısıltı gibi bir sesle. Onun çok güçlü çıkan sesine inat benim sesim hiç çıkmıyordu. ``Hayır.`` dedim tekrardan. Kollarımı etrafıma sarıp kendime sarıldım. ``Hayır yapmayacağım bunu.`` ``NE HAYIRI YA?`` dedi üzerime doğru gelirken. ``EVLENMEK İÇİN ERKEN DEMİYOR MUYDUN SEN? AL SANA FIRSAT İŞTE. SANA GERÇEK OLMAYAN BİR EVLİLİK TEKLİF EDİYORUM. EVLENMEK İSTEMİYORDUN, GERÇEK BİR EVLİLİK YAPMIYORUZ. ÖZGÜR OLACAKSIN. BUNDAN SONRA NE İSTERSEN ONU YAPABİLİRSİN. BENSİZ!`` ``Deniz yapma.`` dedim ve kendime daha sıkı sarıldım. Beni dinlemiyordu. ``Bitti Ada.`` dedi, bu sefer o da bağırmıyordu. Sesi titremişti. Bir elini kaldırıp parmaklarını saçlarından geçirdi. Saçlarına dokunmak istiyordum. ``Bitemez.`` dedim. ``Bitemez Deniz saçmalama.`` Deniz sıkıntılı bir nefes verdi ve dağılmış bir ifadeyle tüm yüzümü inceledi. ``Sen.`` dedi yorgunlukla. ``Sen beni hiç mi sevmedin Ada?``

Kıyametin ardında tek başımayım diye korkarken, bu da aslında benim kıyametimse? Cehennem kapıları bunu fark etmem ile daha yeni açılıyorsa bedenime? Aslında ben de ölmüşsem ama kıyametim ölmemiş gibi zannetmemse? Ne yapmam lazımdı? Herkes gibi öldüğüm için sevinmeli miydim? Yoksa karşımda olan cehennemden korkmalı mıydım? ... UYARI: Bu kitap küfür, argo, kötü örnek olabilecek uygunsuz davranışlar, fiziksel ve psikolojik şiddet, taciz, intihar gibi durumlar bulundurur. Bu durumların güzellemesi, özendirilmesi yapılmamıştır. Kitaba lütfen bunları içerdiğini bilerek başlayınız. Kurguda geçen kişi ve olayların herhangi bir gerçek kişi, kurum ya da kuruluşla ilgisi bulunmamaktadır. Hepsi hayal ürünüdür. İyi okumalar.