Mardin`in iki düşman ailesi, yıllardır süren bir kan davası... Bu düşmanlığın gölgesinde, bir çocukluk hikâyesiyle başlayan ve yıllar boyu kalplerde saklanan yasak bir sevda. Yasemin ve Adar, iki dağın arasında açan o nadir çiçek gibiydi. Ama her çiçeğin kökü kanla, gözyaşıyla, sırlarla sulanır mi? Bir kadının suskunluğu, bir annenin gözyaşı, bir çocuğun masumiyeti... Ve aşkın, bütün düşmanlıklara rağmen ayakta kalma çabası

Kehanetlere inanırmısın? Ya da aşka? "Aslında en iyi aşk, değil tanımak, hiç görmediğin kişiye duyulan aşktır." Derdi Orhan Pamuk. İşte bu yönüyle aşk, kehanetten ayrılır. Önceden bilemezsiniz aşık olacağınızı. Sezemezsiniz. Seçemezsiniz. Beynim bile aksini söylerken kalbim delicesine onu istedi. Kapıldım rüzgarına, savruldum ayazında. İşte o gün anladım. Aşk denilen illet, tüm kehanetleri önünde diz çöktürecek bir kudrete sahipti.

19 yaşındaki Ezgi nin abisinin arkadaşı olan 22 yaşında Yiğit e aşık olması ve cesaretini toplayıp ona başka numaradan yazması.

Ben, herkesin kötü olduğu bu dünyada kendimi bulmak için çabalarken daha da kaybolmuştum. Geçmişimin beni eziyetlerle büyüteceğini bilmiyordum. Geçmişimden kaçmak için çabalıyorken, geçmişim beni çoktan bulmuştu. Belki de ben, Meri... Yaşadığım sürece hep sokaklarda yaşadım; sokakların hem katili, hem dilencisi hem de masum çocuğuydum... Ta ki gerçek ailem beni bulana kadar.

Mahalle kurgusu.

Ben bir kemankeşim... Bugünkü deyimle okçu. Senden benim yol arkadaşım olmanı istiyorum. Birlikte eğleneceğimiz, kültürleneceğimiz, yeri geldiğinde öğretmen yeri geldiğinde öğrenci olacağımız bu hayatı benimle birlikte yaşamaya var mısın? Tabi sürpriz yolcular veya kahramanlar aramıza katılabilir:)

Aşk, dram içeren bir hikaye

Şurimşine: Lazca canımın içi sevdiğim. 2000`ler de geçen bir aşk hikayesi. Mert Ali ve Leyla`nın hikayesi. Şiddet ve korkutularak büyütülen Leyla ilk kez sevilmeyi tadacaktı belki de. Saf sevgiyi. Leyla`dı o Mert Ali için annanesinin koyduğu ismi vardı sadece. Onu satan babasının hiç bir şeyi olsun istemiyordu karısının üzerinde.

Bir konser alanında karşılaşan iki hayat… Sahne ışıkları altında parlayan bir idol ve onun dünyasına tesadüfen adım atan bir genç kız. Hayranlık, sırlar ve beklenmedik duygular… Felix ve Sen, müzik, aşk ve dostlukla örülü unutulmaz bir yolculuğa davet ediyor.

Karışan çocuklar değil Kaybedilmiş bir bebek değil Sonradan varlığı bilinmiş bir kız ve bir baba -kız- -Sakın bana kızım diyip canımı yakma ,hadi diyelim ben yokum hiç olmadım hiç mi merak etmedin lan annemi hiç mi? Ben kapımda,sokakta, iş yerimde,okul da bile bir kedi gördüğümde acaba akşamı etti mi diyorken sen nasıl olur da benim annemi yalnız bırakırsın ha! Derin nefes alıp fısıltı halinde olup ama adamın Canını yakan o sözleri söyledi. O sözler adamda büyük hasar oluşturdu. Sen benim 9 yaşıma baba oldun da 22 yaşıma vebasın...

Kelimeler arasında saklı kalan sessizliklerin hikayesi, bir zamanlar sözcüklerin yetmediği yerde başlar. Her şeyin farkında olmak iyi midir? Peki ya susmak? Gerçek Ailem kurgusudur.

Araba da şarkı söylerken bir motorcu ona eşlik ederek,polisten kurtarır bu güzel tesadüf yeni yollara yeni aşklara yelken açar...

Defne ve çağan’ın nefretten doğan aşkı

Güneş ile ay bile kavuşuyor. Peki benle sen niye kavuşamıyoruz? Kavuşamayanların kitabı herkesin yaşadığı ama bazılarımızın takılı kaldıkları hayatı anlatıyor

Bilinmeyen Numara: Beyaz mı siyah mı? Siz: Anlamadım? Bilinmeyen Numara: Hangisisin diyorum; karanlığın içinde olan ışık mı, yoksa mükemmelliğin içinde olan kusur mu? Kaşlarımı çatarak yerimde yüzüstü döndüm. Bacaklarımı havada sallayarak mesajlaşmaya devam ettim. Bu yazılar düşündüğüm yerden olamazdı, değil mi?

Sen gel o kadar şey yaşa hemşirenin biri seni doğumdan sonra karıştırsın. Sıçarım böyle işeee

Diyarbakırın en büyük aşiretini tek kızı kaçırıldı ve başka bir aileye verildi bu hikaye kızın gerçek ailesi onu bulmasısla başladı bakalım kız yeni ailesiyle napıcak

Ben Aysun Yıldız, adı kadar parlak olamayan, soy adı kadar göz kamaştırıcı olamayacak olan o kadın, ablası`nın gölgesinde nefes alan o karanlık taraf, ailedeki kimseye benzemeyen, ötekileştirilmiş kişi, babası`nın görmezden geldiği, annesinin nefret ettiği kızı . Ben Aysun Yıldız, ne ailede nede çevreden sevgi görememiş olan o kız çocuğu. Ben Aysun Yıldız, artık ona yeni verilecek isimle hayata tutunacak olan ve o hayata mahkum olacak o zavallı kadın. Ben Aysun Yıldız, milyonlarca kişinin çığlıklarının arasında sadece oturup dudaklarının arasından değilde, kirpiklerinin arasındaki elalarıyla çığlık atmaya çalışan sıradan bir gölge...

Bir kızın hüzün duygularının baharın ılık rüzgarında yerle bir oluşunun hikâyesi.

Bir çizgi… Bazen sadece fileyi, bazen de iki hayatı ayırır. Gaye Mihrin, yeni okuluna yalnızca voleybol tutkusu ve yarım kalmış bir çocuklukla gelir. Eren Tolga Eğilmez ise sahada rakip tanımayan, hayatta da hep kazanan taraftadır. Ama o gün, o filede kurulan denge bir anlığına bozulur — ve bir hayat kırılır. Altı yıl sonra, o iki genç artık aynı sahada değildir. Biri yürümeyi yeniden öğrenirken, diğeri affetmeyi bile unutur. Ama geçmişin sesi, hâlâ o filede yankılanır. **Kırık Hat** — kazananın da kaybettiği, sevmenin affetmekten zor olduğu bir hikâye.

Sevmek için yüreğin var mı Stella, sevsen de katlanabilir misin karanlığıma. Sen ki güneş ben ki ay birbirine aşık ama birbirinden kaçan gezegen.

Lorin ıssız bir sokaktan geçer ve olayın ağları örülür

Ölünün gölgesinde bir ömür nasıl tutsak olur?

Sen Sen hiç ben olupta sevmedin ki kendini Bilmiyorsun benim dünyamdaki yerini Herkes silikken senin nasıl parladığını... Ellerimin ellerini nasıl aradığını... Seni gördüğümde kalbimin nasıl gülümsediğini Herkesden kaçarken ayaklarımın sana nasıl koştuğunu, Herkese dönerken sırtımı,sana nasıl kollarımı açtığımı Sen hiç ben olup seni sevmedin ki... Seni sevmenin bana bütün dertleri unutturduğu gerçeğiyle hiç tanışmadın ki... Sen hiç ben olup kendini özlemedin ki, gözlerin seni gördüğünde büyümedi ki hiç... Seni daha çok tanımak,daha çok dinlemek,daha çok görmek istemek nedir bilmiyorsun ki... Sence birinin gözünde değerli olmadığını bilerek sevmek nedir? Sen hiç benim kalbimden seni sevmedin ki... Keşke ben olsaydın ve seni sevseydin. O zaman seni sevmenin ne kadar zor olduğunu,vazgeçmenin sen tek çare olduğunu anlardın. Evet sonuna kadar çabaladım çünkü seviyordum. Evet gurursuzca davrandım çünkü seviyordum. Başaramadım çünkü sen sevmiyordun...

selaam yaz aşkı kitabıma hosgeldinnn