Koreli bir Prenses olan Yumeko Aishi`nin Londra prensi Matthew Green ile zorla evlenmesinde sizce ne olabilir?

O KRALLIK BENİM OLACAKTI

Fantastik ve büyülü evren⭐💫 Freya`nın Diyana`daki haini bulma hikayesidir.

Ateşin kendisi Lyra. Krallığın başına geçen genç varis.. Belkide diyarın görüp görebileceği en güçlü kraliçe..

Bir iz, bu iz yüzünden zorbalığa uğrayan ve kendinden nefret bir kız...

Üniversitede Hukuk fakültesi öğrencisi Samuel Wolf ve Tıp fakültesi öğrencisi Nora Amenta`nın zombi salgının içinde kalıp zombiler ve aşklarıyla savaşmalarında berabermiyiz?

Ailesi tarafından sevilmeyen fakir kızın ettiği dua kabul olur ve bir sabah uyandığında gözlerini Sarayda açar.

Abisi mafya olan alev lisede ateş Yılmaz`ın kim olduğunu bulmak için girer ama nelerle karşılaşacak nasıl devam edecek bilmez...

Kelimeler birbirini kovaladı, Sayfalar dağıldı ve o kadın ait olduğu karanlığa geri döndü. Biri çağırdı. O kim miydi? O Sihin, Hayır değiştir, o Kum Asar. Nefretin ve aşkın bir araya geldiği o savaşta ihanet en büyük ölüm olacaktı. O ise Sisel Raven. Kendi adını doğrularını unutmuş bir kadın. Geçmişin peşinden gelen adımları her savunmasız anında kollarını ruhuna dolarken, sevdiği adam hiç ummadık bir anda onu kül edecek o ateşi harladı. Savaş bu kez Raven`in değil Asarın`dı. Silah onun ellerine bırakıldı. Bencil bir adama güvenilmez, o ki nefreti bile paylaşmayan bir kimse. Acıyacak mıydı âşık olduğu kadına, yoksa intikamla beslenen o canavar yanının zincirlerini koparacak mıydı Sisel Raven için?

"bir insan katiline aşık olabilir mi?... Ben olmuştum hemde dibine kadar...... Onun yanlış seçim olduğunu bildiğime rağmen aşık olmuştum... " beni neden seçtin kara? "çünkü sen benim bağımsın defnem, dünüm, bugünüm ve yarınımsın sen benim kader bağımsın. Sen nereye ben oraya "

15 yaşındaki Eira krallıklar arasında çıkan bir savaşın ortasında kalır. Annesiyle birlikte savaştan kaçmaya çalışırken annesini kaybeder. Eira annesini aramaya başlar ve bu sırada savaşın sandığından daha acımasız olduğunu fark ederek bir intikam yemini eder. "Bu benim hikayem ve bir çok hikayede olduğu gibi bu hikayeni de bir bir güçlü kdaın karakteri olacak. İşte o karakter benim ve savaşmadan ölmeyeceğim."

Dokuz adlı serinin 2.kitabı Mayanın yükselişi, İblis üçgeni, Vatecralar, Yeni dünya, Aşk oyunu

Alin küçük yaştayken prenses olmaya zorlanmıştır o ne kadar istemesede ailesi zorlamıştır ve Alin`nin kinini her geçen gün daha çok artıyordu ailesinden nefret ediyodu. Raser babasının zoruyla tahta geçmeye zorlanmıştı Raser tahta geçmek istemiyordu Alin`le kaderleri benziyordu. Alin ailesine olan kinini Raser ise öfkesinin nasıl önüne geçeceğini bilmiyordu ve bilmek istemiyordu bakalım bu yolun sonunda kimler kazanacaktı.

Fantastik bi evrende son kalan sakura çiçeği ağacı ve onun peşindeki iki krallık…

Pembe gezegende yaşayan bir müzik grubunun başına gelen fantastik olaylar anlatılmaktadır.

Kafamı önüme çevirip koşmaya devam edecekken kolumdan tutulup bir kayanın arkasına çekilmem bir oldu. Gözlerim büyüdü ve bunu yapanın kim olduğunu anlamaya çalıştım fakat sırtını kayaya yaslamıştı ve benim arkamdaydı. Elleri dudaklarıma bastırılmış, ses çıkarmamı engelliyordu. “Nefes al, unutuyorsun” demesiyle soluğumu tuttuğumu fark ettim. Derin bir nefes çektim içime. “Sana zarar vermeyi düşünmüyorum, henüz. Elimi çekeceğim ama sesini çıkarmayacaksın, tabii o çöplüğe geri dönmek istemiyorsan”

Hiç yazdığınız cümlelerden dolayı pişmanlık hissettiğiniz oldu mu? Her zaman kelimelerin gücüne inanan biriydim. Yazarlığı sevme sebeplerimden biri buydu. Bu dünyanın içine düşene kadar dikkatli biri olduğumu düşünüyordum. Konuşurken kullandığımız kelimelerin önemi de bununla aynıdır. Şimdiye kadar altı kitap yazdım. Bir gün, yazdığım kitaplardan birinin içine hapsolacağımı hiç hayal etmemiştim. Eğer bu hayatı ben yazdıysam, uyandığım hayat benim sayılır mı? Cumhuriyet Döneminde annemden babama, hatta beni istemeye gelen Cihan Paşa ve ailesine kadar herkesi yazan ve olay örgüsünü oluşturan kişi ben olduğum için yaşadıklarım gerçek dışı geliyordu. Hangi hayatımın hayal olduğunu sorgularken, hayatımdaki insanların karakterini tek bir kalemle belirleyen kişi olmanın tedirginliğini yaşıyorum. Farklı bir seçimin her şeyi nasıl değiştirebileceğini bilmiyorum. Yazarken de farklı bir şey yapmak istememiştim zaten. Kendimi başrolün yerine koyup, ben olsam ben de bunu yapardım demiştim. Yazdığı karakterle bağ kurmayan yazar yoktur. Yazdığım karakterler de az çok bana benziyor. İnsan kendi yarattığı dünyada rahat hissetmeli, öyle değil mi? Ama sorun şu ki: Ben bu kitabı bitiremedim. Yazmayı bitiremeyip yarım bıraktığım kitabın içine hapsoldum. Sonunu bilmediğim bir kitabı nasıl bitirecektim?

Var olandan üstün güçlere sahip olan ve bunu kullanmaya başlayan varisin gizemleri.!,

Lunarowis kıtasında bulunan, Palmena krallığında büyücü loncaları oldukça dikkat çekmektedir. Dainar`ın ailesi ise hanedanın baş büyücülaeridir ve Dainar bu bu ailede doğar, küçüklüğünden başlayan güç açlığı onu kötü yollara iterken ailesi endişeli bir şekilde onu izler, ve sonunda ihanetin pençesine düşen Dainar büyük bir güç bekliyordur..

Bir savaş... Acaba bu koca aşkı nasıl bir şeye dönüştürecek onları ayıracak olan ölüm mü? Olacak yoksa onları birbirine bağlayan bir düğüm mü olacak

Kızı acımasızca öldürülen cadının feryadıyla akıtılan kanlar. Acının yarattığı taşlar ve taşların yarattığı, karanlığa karşı yapılan lanet. Yıllar sonra laneti kaldırmak için ayaklanan karanlık yaratıklar ve zulmettikleri halk. Öldürülen kraliçe ve onun varisi genç prenses. Taşları koruma altına almak zorundalar yoksa karanlık, bütün ırklarını sonunu getirecek...

Bir prensesin katil olmasıyla hayatının değişmesini, ve düşman karanlıklardan insanlarla karşılaşarak bir grup halinde yenilmez olmalarını ele alan bir kurgu.

Düşmandan aşka mı? Güldürmeyin beni. Nefes kesici bir aşktan düşmana ile karşınızdayım...

Saren ve Maren...

Gözlerim dolu dolu arkada bıraktığım krallığıma bakarken aklımdaki tek düşünce bir gün döneceğimdi. "Neden?" diye sordum acılı bir sesle.Nedenini anlayamamıştım bir türlü.Halkım tarafından bana yapılan bu haksızlığı anlayamamıştım. "Sadece biraz daha dayanın prensesim.Zamanı geldiğinde tekrar döneceksiniz işte o gün karşınızda kimse duramaz.Hakettiğiniz o tahta bir kraliçe olarak çıkacaksınız ve her adımınızda yanınızda olmaktan gurur duyacağım."dedi ordu generali Aaron Armstrong.