Viviana, İtalyan mafya üyesi olan ailesine rağmen sıradan ve sakin bir yaşam içinde büyür. Geleceğine aynı sakinliği ve huzuru içeren planlar yaparken, bir gün ağabeyi Arnaldo`nun eve yaralı gelmesi, her şeyi tepetaklak eder.. "Cosa Nostra serisinin 2. Kitabıdır."

Berdel ile evlenen iki kişi ve istenmeyen bir evlilik. Özgürlüğüne düşkün bir kadın ve kendine pranga olarak gördüğü bir adam...

Mardin ağası yüzbaşı dicle`nin berdel hikayesi

Lee know ile anlaşmalı evlilik "Bazı duvarlar korunmak için değil yıkılınca can acıtmaması için vardır soojin" (Smutsuz&angst)

Aksiyonu soluksuz, aşkı sarsıcı bir serüven… Genç bir kızın, arkadaşının yaptığı anlaşmalı evlilik teklifini kabul etmesiyle hayatı altüst olur. Evliliklerinin üçüncü günü sahte kocası Kerem suikasta kurban gider… Ve Katre, onun gerçek kimliğini ancak ölümünden sonra öğrenir. Henüz daha yasını bile tutamadan peşine Rus mafyası düşer. Katre, Bratva’nın acımasız varisi Vladimir’den kaçarken, kader onu buz gibi dağların ortasında Rusya’nın en korkusuz askeriyle karşılaştırır. Yüzbaşı Dmitri’nin kalbi görev aşkıyla çoktan mühürlenmiştir. Ama yaralı bir halde kapısını çalan bu kızın yeşil gözlerindeki masumiyet, içindeki buzları birer birer eritmeye başlar. İşte tam bu arada kader devreye yeniden girer ve onlara öyle bir oyun oynar ki yaralı kalplerinde aşk mı yoksa sırlar mı kazanacak bunu ancak zaman gösterecektir.

Bu devirde zorla evlendirme kaldı mı? Dışarıdan birbirimizi sevmiş iki aşık olarak gözükecektir sözde. Yani ailem öyle istiyordu. Evlenmek bana göre değildi. Benim bir kariyerim vardı. O adamla evlenirsem geleceğimi görebiliyordum, yüzümdeki morlukları, kolumdaki yaraları. Bende bir mafya babasıyla evlendim. Anlaşmalı bir evlilik olacaktı. İkimizde amacımıza ulaştığımızda ayrılacaktık. Tabi bu süreçte birbirimize aşık olacağımızı kim tahmin edebilirdi?

"Aslı ! " adımı hiç bu kadar sinirli söylememişti. Bu öfkesinin gördüklerimden daha karanlık ve derin bir türüydü. Bu kez de yakalanamazdım. Yakalanırsam olacaklardan korkuyordum. Arkama bakmaya cesaretim yoktu. Sadece önüme bakıyordum ve ağlıyordum. Korku beni ele geçirmeye başlamıştı. Tekrar! Nereye gittiğimi bilmeden sadece koşuyordum, kaçıyordum. O kadar hızlı koşuyordum ki ciğerlerim yanmaya başlamıştı. Ağaçların arasında korkularımla savaşarak ilerliyordum, adımlarımın her biri umutsuzluğumu geride bırakıyordu. Ancak hızım, korkularımı paramparça etmek için yeterli değildi.

21 ailenin kanla yazılmış anlaşmasında, aşk sadece bir yan etkiydi. Onlar, birbirinden nefret eden iki düşman... Ama aynı örgütün en gözde üyeleri... Ve şimdi, zorunlu bir evliliğin iki başrolü. Gösterişli bir düğün, ihtişamlı bir ev ve etraflarını saran silah sesleriyle örülü bir hayat.. Ama asıl fırtına, duvarların ardında kopacak. İkisi de kendi karanlığını saklarken, nefretle örülü bağlar yerini tehlikeli bir tutkuya bırakacak. Ve sonunda sadece biri ya da ikisi değil, belki de tüm sistem yanacak. ⚠️ Tetikleyici Unsur Uyarısı Bu eser; bazı okuyucular için hassas olabilecek içerikler barındırmaktadır. İçeriğinde: Zorlayıcı/Stratejik evlilik temaları Yoğun psikolojik gerilim ve karanlık romantik ilişkiler Alkol ve bilinç değiştirici madde kullanımı Suç örgütleri, tehdit unsurları, gizli anlaşmalar Zorlayıcı güç dengeleri, duygusal manipülasyon Şiddet, kan, ölüm ve kayıp temaları Yetişkinlere yönelik duygusal ve fiziksel yakınlık sahneleri bulunmaktadır. “Bu hikâyede herkesin hayatta kaldığı bir versiyon yok. Bazıları sevilir, bazıları yakılır. Hazırsan, sayfaları kanla çevir.”

Bu görev canımdan önemli değildi. Eğer durursam kafama sıkılacak ve öleceğim. Bu civarda bir gurup ergenin yaptığı partideki bir çocuğu bulmalıyım. Tabi onun 26 yaşında ve büyük mafyalardan birinin oğlu olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Sanki yanlışlıkla tanışılmış ve büyük bir aşkı başlatmış gibi bir tiyatro kurmalı, başrol oyuncusu olmalıyım. Tabi başarıcaktımda ama nerden bilebilirdim bu yüzsüz mafyanın beni benden daha iyi tanıdığını..?

Kan davası yüzünden evlenen Doruk ve Eflal`in aşk hayatlarında ne oluyor ?

Binbaşı Kaya ve cerrah Elfida... Bu iki çiftimiz zorla evlendirilir ve hayat o zaman başlar...

İnce beli avuçlarımda kaybolurken, hafifçe boynuna doğru uzandım ve öptüm. Sıcak teni dudaklarıma değer değmez nabzı hızlandı, ellerimin içinde titremeye başladı. Benim de ondan farkım yoktu aslında. Onu gördüğüm ilk andan beri alev alev yanıyordum. Arzularım tüm bedeni ele geçirmiş, tüm benliğimi darma duman ediyordu. Karşısında güçlü görünmenin bu kadar zor olduğunu asla bilmeyecekti. Benim aksime o zayıflıklarını göstermekten çekinmiyordu. Bu da onu benden daha güçlü kılıyordu. O benim zaafım, ben onun zayıflığıydım. Gri bulutların arasında, toprağa karışmayı bekliyorduk sanki... Ya bizimle filizlenecekti bu hikaye ya da yağmur doluya, dolu fırtınaya, fırtına kasırgaya dönecek, önüne kattığı her şeyi yerle bir edecekti…

İstismara, uğradıktan sonra babası tarafından zorla yaşlı birine verilecekken. Babasının en yakın arkadaşının isteği ile babasının en yakın arkadaşının oğlu ile evlenir. Zorunlu bir evlilik.

" 10 yaşındaki keşkeme... "

Nerden bilebilirdim o gecenin kaderimizi birleştireceğini. Tek bir gecelik ilişkide hamile kalacağımı. Beyaz Zambaklara olan zaafım hayatımı bitireceğini. O karanlıkta bana ışık olanın Giray Han Akarslan olacağını nerden bilebilirdim ki. Bu kurgumuzda Hukuk okuyan Burçe Aksoy ve Kuyumcu (daha doğrusu mücevher tasarımcısı) Giray Han Akarslan`nın hikayesini kaleme aldım.

kaçırılma sonrası töre gereği yaşanması gereken berdele barlas ve mare kurban gider,ancak bu iki aşiret eskilere dayanan gurur sebebiyle düşmandır barlas ve marenin hikayesinde aşiretin sessiz çığlığı yükseliyordur

Behramoğlu ve Şirvanoğlu aşiretleri yüzyıllardır süren gelenek ve törelerle bağlı iki güçlü aile. Ancak bir aşk ve bir sır, bu iki aşiretin kaderini sonsuza dek değiştirecek. Zerya Behramoğlu, babasının ve ağalarının baskısı altında büyümüş, korku ve çaresizlik içinde bir hayat sürmektedir. Dijvan Şirvanoğlu ise ailesinin itibarını korumak için kendi duygularını bastırmak zorunda kalan genç bir ağa. İki ailenin kaderini değiştirecek bir karar: berdel. Zerya ve Dijvan istemeden, birbirlerini tanımadan bir evliliğe sürüklenir. Ama Zerya bilmez ki bu evlilik, onu özgürlükten çok daha fazlasıyla sınayacak… Rojda ve Aram’ın kaçırılarak evlenmesi, ailelerin planları, töre ve kan davası tehdidi, gençlerin aşk ve isyanı… Her adımda gerginlik, her bakışta tehlike… “Kan ve Töre”, aşk, entrika, aile baskısı ve töre çerçevesinde şekillenen bir hikaye. Güçlü aileler, zorunlu evlilikler ve gençlerin duygusal çatışmaları sizi sürükleyecek.

"Bazen en büyük sır, kalbinde sakladığın katildir." Alin ve Arel... İki yabancı. İki düşman. Ve her biri diğerinin geçmişinde bir boşluk bırakan birer hayalet. Onları bir araya getiren şey bir tesadüf değil; kanla yazılmış bir kader. Alin, Arel`in en sevdiğini öldürdüğünü bilmeden onunla bir kaderi paylaşırken, Arel, Alin`in onun en kıymetlisini yok ettiğini çoktan öğrenir. Ama Alin`in de bir sırrı vardir. Ve bunu ikisi de bilmiyordur. Henüz. Zorunlu bir evlilik. Zorla paylaşılan bir ev. Ve her gece birbirlerine düşman gözlerle bakarken, içten içe kabuk tutmayan bir geçmiş. Bu hikâyede ihanet, ölümden beter. Ve bazen... Affetmek, en büyük ceza.

Birden sinirlenip bağırdım " tanımadığım bir adamla evlenmek istemiyorum !?` annem sinirli bir şekilde bana bakti daha sonra bana hiç vurmadigi kadar sert bir tokadi yüzümde hissettim bu hayatı haketmiyordum ...

zengin aile çocuğu saye hala okumak istiyordur. Ama babası buna karşı gelerek onu evlenmeye zorlar. Zorunlu evlilik yaptığı Ayaz Yener ile olan hayatında onu neler bekleyecek? Hep birlikte görmeye ne dersiniz?💗🫠

Tansu , hayatta her şeyi mantık çerçevesinde planlayan başarılı bir iş kadınıdır. Onun için duygular ikinci plandadır. Ancak hayatı, katıldığı bir yemekte tamamen değişmiştir. O gece , düşmanı olarak gördüğü ve yıllardır nefret ettiği adamla , Arslan ile kontrolünü kaybedip bir hata yapmıştır. O geceden sonra yolları bir daha kesişmemiş, her şey geride kalmıştır- ta ki hamile olduğunu öğrenene kadar. Bu çocuğu tek başına büyütmeye karar veren Tansu , Arslan`ı asla işin içine katmamaya yemin etmiştir. Fakat büyük bir şirketin varisi olan Arslan , bunu öğrendiğinde hayatını altüst eder. O , soyadını taşıyan bir çocuğun sahipsiz kalmasına asla izin vermeyecektir. Tek bir çözüm vardır : Arslan, çocuğunun velayetini almak için mahkemeye gitmek üzeredir. Ancak ailesi ve avukatları, “Bunun en iyi yolunun evlilikten geçtiğini” söylemektedir. Eğer Tansu ile evlenirse , çocuğu için en iyi ortamı sağlayan taraf olarak güçlü bir konuma gelecektir Tansu bir seçim yapmak zorundadır : Ya Arslan`a karşı savaş açıp çocuğunu kaybetme riskini alacak ya da hayatı boyunca nefret ettiği adamla bir evliliğe mahkum olacaktır. Fakat asıl savaş, evlendikten sonra başlayacaktır. Birbirinden zıt olan iki insan aynı evde , odada kalabilecek midir? Bu evlilik gerçek bir aileye dönüşebilir mi?

Tek istedikleri adaletti...

Genç ve hırslı üniversite öğrencisi Lina, sıradan bir hayat yaşarken, bir gün babasının geçmişte girdiği yasa dışı borçlar yüzünden hayatı altüst olur. Borcun sahibi, İstanbul’un en korkulan mafya liderlerinden biri olan Aras Demir’dir. Aras, borcun ödenmeyeceğini bildiği için Lina’ya bir teklifte bulunur: “Borcun yerine, karım olacaksın.” Lina istemese de ailesini korumak için bu evliliği kabul etmek zorunda kalır. Ancak Aras’ın karanlık dünyası, Lina’nın hayal ettiğinden çok daha acımasızdır. Her adımı tehlikeyle doludur ama zamanla Lina, Aras’ın soğuk görünümünün ardındaki geçmişi ve yaraları keşfeder. Zorla başlayan bu evlilik, tehlikeli bir aşka dönüşebilir mi?