KOD ADI: AŞK O, disiplinin vücut bulmuş haliydi. Savaş meydanında acımasız, emirleri sorgulanamaz bir komutandı. Hayatını vatanına adamış, duvarlarını kimsenin aşamayacağı kadar sağlam inşa etmişti. Ancak o duvarlar, bilinmeyen bir göndericinin yazdığı mektuplarla çatlamaya başladı. Her görev dönüşünde masasında bulduğu isimsiz mektuplar, savaşın ortasında bile kalbini titretmeye yetiyordu. Bu mektupları yazan kişi, onun en derin yaralarını, en karanlık korkularını biliyor gibiydi. Kimdi bu gizemli yazar? Bir casus mu, geçmişten gelen bir gölge mi, yoksa hayatını sonsuza dek değiştirecek biri mi? Cevapları ararken yolu bir sahra hastanesine düştü. Ve orada, kaderin kendisine kurduğu tuzağı fark etti. Mektupların sahibi, onu geçmişiyle yüzleştirecek, geleceğini sorgulatacak ve en önemlisi; ilk kez kalbinin ritmini değiştirecek biriydi. Ama bu aşkın adı konulamazdı. Çünkü onun için duygular değil, görevler vardı. Fakat aşk, hiçbir kod adıyla saklanamazdı…

Ajanlık üzerine kurulu dark romance bir kitaptır.Alya hayatı kararmış bir kağıt misali çöpe atılmış bir kadın ajandır.Bu kitapta ise bu kadının hayatında ki seçimler onu nereye getirdiği, şimdiki seçimlerinin sonuçlarını onu nereye getireceğini göreceğiz.İyi okumalar... (Kitap kapağı arkadaşım Aera tarafından yapılmıştır.Tamamen sadece bu kitapa özel yapılmış bir çalışmadır.)

0532*******: Lütfen önüme çıkıp durma. 0532*******: Seni görmeye ben dayanabilirim ama kalbim benimle aynı fikirde değil.

Ülkenin ünlü oyuncularından Türkan AKTUNÇ kendisine bir dizi için teklif edilen rolü ilk başta kabul etmek istemez ancak sonradan gelişen olaylar onu bu teklifi kabul etmek mecburiyetinde bırakır ama dizideki partnerinin adını daha önce hiç duymamıştır. Partneriyle dizinin oyuncu toplantısında karşılaşır ve şok olur. "Lan ben senle mi partnerlik yapacağım?" yanımdaki Elif`e döndüm. "Bana bu söylenmedi." Salak önündeki dosyadan başını kaldırdı. O da şaşırmıştı. Lan hadi ben seni tanımıyorum sen de beni mi tanımıyorsun be adam? Elif bir bana bir de masanın karşısındaki salağa baktı. "Siz tanışıyor musunuz?" İkimiz de aynı anda; "Hayır." "Evet."

Bir şans vermelisiniz...

Her kesiği bıçak açmaz Her yaraya da yara bandı bulunmaz