ÇOK YAKINDA KİTAP OLUYOR! Bir gazeteci. Dünya üzerinde büyük bir gizem olan, bir köyün tepesinde yer alan bir şato. İçerisinde, yıllardır dışarı çıkmayan ve yaklaşmaya korktuğu "Kont" adlı vampir... Gazeteci Johnathan, araştırma yapmak için şatonun kapısını çalar. Kont ile aynı şatoda birkaç gün geçirirler. Fakat John, Kont`un yıllardır insan kanına hasret olduğunun farkında değildir.

Tanımadığınız insanlara arasında, hiç bilmediğiniz bir yerde, bir arabada, açıyorsunuz gözlerinizi. Yanınızdakiler size yakın insanlar gibi, ama hiç bir şey hatırlamıyorsunuz, buraya nasıl geldiniz? Bu insanlar kim? Nereye gidiyorsunuz? Oh, doğru ya, peki siz kimsiniz?

Yavuz ve Yağız okulda tanışır

Deniz, geçmişiyle sessizce mücadele eden, içine kapanık bir lise öğrencisidir. Hayatını anneannesiyle sürdürürken, bir yandan da duyguların karmaşık sularında yolunu bulmaya çalışır. Ortaokulda takıntılı olduğu çocuğu unutmayı hedefler ve bu acı hissi de geçmişteki acıyla birleştirir. Onuncu sınıfta sınıfa katılan gizemli bir çocuk Deniz`in dünyasını altüst eder. Tolga, İstanbul`un en tanınmış ailelerinden birinin oğlu, Sisli Köşkün sessiz varisidir. Aralarındaki bağ güçlenirken, iki aile arasında geçmişten gelen sessiz bir fısıltı, giderek yüksek bir çığlığa dönüşür. "Bazı hayatlar kırılmaya mahkûmdur lakin,Tanrı yeni filizler yeşerttikçe, o hayatın kırıkları onarılır..."

"Doğru kişiyi bulmuş gibi hissediyordum ancak ay ve ayçiçeği gibiydik. Sanki güneş ikimizi de lanetlenmişti ve biz bir türlü birbirimizin olamıyorduk."

mahalle kurgusu ve B×i konusudur

Günlerden bir gün her zamanki gibi müzik dinlemeye başlamıştım. Ama işler beklediğim gibi gitmedi. Müziğin bitim kısmındaki sessizlikte rüzgar uğuldaması duydum. Ama bir dakika BEN PENCEREYİ HİÇ AÇMAMIŞTIM. Korkuyla ayağa kalkıp pencereye ilerledim. Pencere kilidi eskidiği için pencere kendi kendine açılmıştı. Ya da ben öyle sanıyordum

Eşcinsel Kitap İçeriği Bir kasada başlar her şey. Bir göz teması, bir alışveriş fişi, bir sessizlik. Alp, her gününü aynı marketin kasasında geçirirken gözünün alıştığı müşterilerden biri dikkatini çekmeye başlar: sert bakışlı, takım elbiseli, belli ki düzenli ve disiplinli bir adam. Mert, büyük bir şirketin müdürü. Hayatı planlı, çizgileri net, duygulara pek yer yok. Ta ki o kasiyerin gözlerine takılana kadar. Kasiyer ve müdür. İki farklı hayat, iki farklı yönelim, iki ayrı dünya. Ama bazen hayat, “Kart lütfen” gibi sade bir cümlede değişmeye başlar. Birinin duygularını bastırdığı, diğerinin içten içe kabullendiği bir yolculuk. Yanlış zamanlar, doğru hisler… Ve hiç beklenmedik bir aşkın kapısı.