Elif, sevgisiz ve zalim bir evliliğin içinde, küçük oğlu Rüzgar için yaşamaya çalışmaktadır. Kocası Atlas, Elif`e karşı sadist ve baskıcı davranırken, oğluna zaman zaman sevgi dolu bir baba gibi yaklaşır. Bu iki yüzlülük Elif`in kafasını karıştırır ve umutla korku arasında sıkışıp kalmasına neden olur. Atlas`ın ev içindeki psikolojik şiddeti, gösterişli konağın ihtişamına rağmen Elif için bir esaret anlamına gelir. Elif, oğlunu bu karanlık ortamdan korumak için bir çıkış yolu ararken, Atlas`ın sevgi ve nefret arasındaki dengesiz ruh haliyle mücadele etmek zorunda kalır.

– Giriş – İki yara, biri derin, biri görünmez. Biri bedenin, diğeri kalbin ortasında… Biri asker, biri doktor. Savaşın tam ortasında, kurşunla değil, duygularla imtihan edilen iki ruh. Yüzbaşı Baran Demir, sessiz bir savaşçıdır. Komutası altındaki her askerin canı onun canıdır. Dr. Elif Karaca ise bembeyaz önlüğüyle cephedeki tek sığınaktır. Kaybettiği bir nişanlının yasını, başka hayatları kurtararak yaşar. Bir çatışma, bir sedye, bir kurtuluş… Ve bir bakış. Hayatın tam ortasında, ölümle göz göze gelirken başlar her şey. Bu hikâye, silahların değil kalbin sustuğu yerde başlıyor.

Elif babası için yiğitle evlenir ve ....

BAŞLIK: Kanlı Aşk – Yasak Bir Buluşma MEKAN: Sessiz, loş bir kafe. Akşam saatleri. KARAKTERLER: Elif: Genç kız, duygusal, ailesine rağmen aşkını yaşıyor. Mert: Ailenin düşmanı olan oğlan, kararlı ama yıkılmış. Ali: Elif’in abisi, korumacı ve öfkeli. --- SAHNE: KAFEDE BULUŞMA *Elif ve Mert karşılıklı otur [9/5 18:54] Ebrar Er: KANLI AŞK – YASAK BİR BULUŞMA Akşamın sessizliği kafenin camlarına yansımıştı. Sokak lambalarının loş ışığı içerideki masalara düşerken, kafenin köşesindeki masa diğerlerinden farklıydı. Elif, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi çarparken Mert’in gözlerinin içine bakıyordu. Masanın üzerinde iki kahve fincanı, ama ikisinin de eli titriyordu fincana uzanırken. Elif, saçlarını kulağının arkasına atarak fısıldadı: “Bizi böyle görmek ister miydi babam? Biliyor musun, her adımımda onun sesi yankılanıyor kafamda... ama seni görünce her şeyi unutuyorum.” Mert başını eğdi. Gözleri dolmuştu ama güçlü kalmaya çalışıyordu. “Ben de her gece seni düşünmeden uyuyamıyorum Elif. Ailelerimiz ne derse desin… sen benim tek gerçeğimsin.” O an kapı sertçe açıldı. Kafenin sessizliği, aniden içeri giren Ali`nin ayak sesleriyle parçalandı. Üzerinde koyu bir ceket vardı ve gözlerinde bastırılmış bir öfkeyle Elif’in yanına yürüdü. “Elif!” diye haykırdı. “Ne yapıyorsun sen burada bununla?” Elif ayağa kalktı. “Abi, dinle beni! Lütfen sadece bir kez beni dinle. Mert kötü biri değil. O da benim gibi ailesi yüzünden yaralı…” Ali yumruğunu sıktı. Gözleri Mert’e çevrildi. “Senin yüzünden annem hâlâ ağlıyor. Bunu nasıl unuturum?” Mert ayağa kalktı, Elif’in önüne geçti. “Sadece onu sevdim. Bu suça yeter mi?” Kısa bir sessizlik oldu. Ardından Ali, dişlerini Hocam hikaye dönüştürudum

"ZAMANSIZ KARŞILAŞMA" Hayatın zorluklarını yaşayan Elif`in bir sanal uygulamaya girmesiyle başlayan gizemli ve aşk yolculuğnu anlatıyor. Gerçek ile sanalın iç içe geçtiği bu dünyada, beklenmedik karşılaşmalar onu kendi varoluşunun sırrına götürecek.

Cem asker ve bir gün vuruyor ve hastaneye gitide elif görüyor sonra aşık oluyoru sonra 2 sene sonra mardin de görüyor

Elif ve Kenan çocukluk arkadaşı. İki yakın Aile . Bu iki ailenin değişen ilişkilerine gelin bir göz atalım .

"Bir çocukluk hatırası... Yıllar sonra otobüs durağında kesişen iki yol... Asaf, Elif`i tanımıyor. Ama Elif, onu unutmadı. Peki, bir not her şeyi değiştirebilir mi? Sessiz ama en derin bağlarla örülü bir hikâyeye hazır mısınız? `Beni Duyan Var Mı?` •Kapak tasarımı yapay zeka ile oluşturulmuştur.

Kerem ve elifin karşılaşmaları ve sonrasında yaşanan olayları anlatır... tamamen kurgudur

Bir insan en fazla ne kadar ihanete uyruyabilirki

Kafede çalışan bir kız, hayatı zaten karmaşıkken daha zor bir hale geliyor, peki elif ne yapacak?

Wattpadde yayınlanmış ama kitappadde yeniden yayınlicaz

Bu hikaye efsanevi yaratıklar veya fantastik canavarlarla ilgili değildir. Bir Karadeniz aşk hikayesidir

One shot hikaye

5. Bölüm: Soğuk Hava Deposu Temmuz, 2020

"Zamansız Karşılaşma", hayatın zorluklarını yaşayan Elif`in bir sanal uygulamaya girmesiyle başlayan gizemli ve aşk yolculuğnu anlatıyor. Gerçek ile sanalın iç içe geçtiği bu dünyada, beklenmedik karşılaşmalar onu kendi varoluşunun sırrına götürecek.

Daha 3 yaşındayken kaçırılan Elif ve onun kaçırılmasından 3 ay sonra başka çocuk evlat edinen aile.Peki bunlar gerçekleri öğrenirse nolur gelin beraber öğrenelim NOT‼️: ilk kitabım

Kırılan Zaman — Konu ve İçerik Elif, geçmişinden kaçıp küçük ve sislerle örtülü bir kasabaya taşınır. Yeni okulunda tanıştığı gizemli ve çekici Aras ile aralarında güçlü bir bağ oluşur. Ancak kasabanın eski evleri, kırık aynaları ve fısıldayan gölgeleri, sırlarla doludur. Elif ve Aras, birlikte kasabanın lanetini ve gizemini çözmeye çalışırken, kendilerini zamanın kırıldığı, gerçeklikle hayalin iç içe geçtiği bir dünyada bulurlar. Aynaların ardındaki paralel gerçeklikte sıkışan Elif, Aras’ın yardımıyla karanlıkla yüzleşir. Ama kasabanın özgürlüğü için ağır bir fedakarlık yapmak zorundadır. Gizem, aşk ve hüzünle örülü bu hikaye, sevginin en zor sınavda bile insanları nasıl bağlayacağını ve bazen sevilenleri sonsuza dek bırakmanın kaçınılmaz olduğunu anlatır.

Mardin’in aşiret kızı ve öğretmen olan Elif Mardin’in en büyük aşiret’in en küçük oğlu olan Baran Ve bu ikilinin hiç ummadığı yerde kesişen yolları...

Bu hikayede kavga ile başlayan hayat aşkla biten bir hikayedir iyi okumanız dileğiyle ✨💘

Ailesinin intikamını almak için yaşadığı krallıkta bulunan herkesi öldürmek gibi bir planı olan Revenna`nın kendisinden hariç ortaya çıkan fakat kimliğini gizleyen bir suikastçı tarafından engellenmesi.

Merhaba arkadaşlar ben yeni yazdım oylarınızı bekliyoruz

"Kılıç uzaklaş oradan. Orası tehlikeli!" Diye bağırdım peşimdeki adamlardan kaçarken.

Çok uzun zaman önce dünyaya bir deniz gelmiş. Bu deniz çok deliymiş hırçınmış gözü karaymış, sevdiğine diyar sevmediğine darmış, başını eğmek nedir bilmezmiş durduğu yerde durmaz fırtınasını eksik etmezmiş. Karadenizmiş işte! Bir gün Karadeniz`e durgun bir dağ temelli demir atmış. Fırtınayla savaşmazmış ağacını bile kıpırdatmazmış. Karadeniz`in tam tersiymiş diğer dağlar gibi de değilmiş. Yolları engebeli değil düzmüş, yüksek değil alçakmış, büyük değil küçükmüş... Görmemiş bile deniz onu. Ta ki bir fırtına kopup Karadeniz`i yaralayana kadar... Bir gün Karadeniz dağa sormuş... "İsminiz nedir?" Bunca zaman geçti ama isimlerimizi hiç öğrenmemiştik. "Elif, sizin?` diye onun ismini sordum. Taviz vermeyen sesinin tonu hiç değişmeden cevap verdi. "Ali Haydar." "Memnun oldum." Gülümsedi, ilk defa gülümsediğini görmüştüm. Verdiği cevapla istemsizce gülerken başımı yana çevirdim. "Ben daha çok memnun oldum." ------------------------------------------------ Uyarı: Bu kitap infial adlı kitabım final yaptıktan sonra başlayacak ve kapak değiştirilecektir.

Aşk İntikam Adalet