“ Ben Umay...Sadece Umay ”

Cosa Nostra, İtalyan mafyasının yıllardan beri kalıplaşmış adetleri gibi hiç değişmeyen ismidir. Alınan bir karar üzerine Alessia Morelli, genç bir Capo olan Fabio’yla evlendirilir. Boşanma seçeneği olmadığı için kimse böyle bir şey beklemezken, yaşanan bir olay üzerine Alessia düğün gecesi kocasının evinden kaçar. Kaçak, oldukça kısa ama özgür bir hayat yaşayarak kendini ölüme hazırlarken önüne birden bir çıkış yolu serilir.. Alessia aranıyor, kimileri tarafından korunmak, kimileri tarafından öldürülmek isteniyor. Onun ne istediğini ise kimse kestiremiyor... "Cosa Nostra serisinin 1. Kitabıdır."

Başsavcı Naz Kaya`nın hayatındaki mücadelesi ve hayatla mücadele ederken yanlış bir aşka bulaşması...

Siz: Sen bilir misin? 533: Neyi? Siz: Yaşarken sönmüş, donmuş bir mezarı? 533: Anlamadım? Siz: Kemikten bir rüyayı ya da? 533: Anlamadım? Siz: Haydan gelip huya giderim diyor Mustafa Yavuz. 533: Tanıyorum. Ama neden böyle mesajlar atıyorsunuz? Siz: Çiçeğin öldüğünde, yaşatamadığında bilir misin? Aynı Yazardan Farklı Kitaplar; Ölmek İstemiyorum İsimsiz Gözler-Texting- Son Yemin -Aşk Hikayesi- Parmaklıklar Ardında Boks Torbası -Texting- Ay Yüzlüm -Yarı Texting- Napıy`osun Mesela -Yarı Texting- 497 Km -Texting- İyi okumalar💗

Bir akşam vaktiydi. Her şey bir bir aklına geldiğinde bunlardan kaçmak için pencereden dışarıya bakmıştı. O sırada bir adamın penceresine baktığını ve gözlerine baka baka bir şey bıraktığını gördü. Oraya indiğinde her şeyde o dakikadan sonra değişmişti. Her şeyin temeli oradan sonra gerçekleşti.

Bu şehir bombalanırken ölmedim ben. Ölmek istediğim, ölmek için yalvardığım gün, gömüldüm toprağa…

"Eğer birinin gözyaşları kalbinize akıyorsa ondan gidemezsiniz..."     "Zemheriydi onun adı. Kaderimize yazılan yolun bekçisi... Bizi zorlu sınavlardan geçiren bazen savurup atan bazen de birbirimize kenetleyen zemheriydi..." Her seçim bir vazgeçiş değil miydi zaten? Her yol ayrımı bir son, Her yol ayrımı yeni bir yön değil miydi? Bizim seçimlerimizdi yol ayrımlarımız. Seçim yaptık. Kazandık sandık ama aslında kaybettik. En çok da kendimizi... *** Sevdiğiniz ölseydi siz yaşar mıydınız? Gavina, yaşarken ölmeyi seçti. Kaybettiği sadece sevdiği değildi. onunla birlikte kendini de kaybetti. Bir yol ayrımında buldu onu Toprak. Her şeye rağmen vazgeçmesin istedi. Nerden bilebilirdi ki onun için her şeyden vazgeçeceğini... Bir yol ayrımında tanıdı onu. Yıllar sonra buldu o kokuyu. Yağmur sonrasındaki toprak kokusu gibi... *** Bazen bir insanı bulmak, kendini kaybetmeyi göze almaktır… Toprak kokusu gibi siner yüreğe... Derin, sarsıcı ve suskun… Bazı izler silinmez, bazı aşklar anlatılmaz sadece yaşanır, sessizce. ©Tüm Haklar: Gavina TOMRİS © Tüm Hakları Saklıdır. Şiirler Şahsıma aittir. İlk yayın tarihi: Ocak 2023 Düzenlenme tarihi: Mayıs 2025 Bu kitap: Vaveyla`da ve Wattpad`de yayınlanmaktadır. Tam kapak hali ve karakter kartları için Pinterest: gavolina_ Instagram: gavolina_

tamirci kız mafya erkek ve babası yüzünden mafya olmak zorunda kalan tamircikızımızın bir yandan yeni ailesine alışmaya çalışırken bir yandanda mafya olmaya çalışırkenki hikayesi

“Yarım Kalanlar Kulübü" *Yağmur Çalışkan* —Yarım Kalanlar Kulübü sadece bir hikâye değil, herkesin kalbinde sakladığı ama hiç anlatamadığı duyguların sesi... —Bu kitapta; çocukluğuna uzanan yolları, yarım kalan sevgileri, sustuğum anları bulacaksın. Liva ve Miraç, belki bir hayal... —ama onların hikáyesinde kendini görmen hiç de uzak değil. —Çünkü bazı insanlar büyürken kırılır, bazıları severken eksilir. & —Ve bazen bir kitap, seni en çok sustuklarınla yüzleştirir. —Her sayfa bir iç çekiş, her kelime bir iz... Bu sadece bir son değil, belki de seninle başlayan bir başlangıç. #yarımkalanlarkulübü #yazarolmakistiyorum #yazarlar #romanhikaye #yenihikaye #Liva&Meriç *12.05.25* ~Yağmur Çalışkan~

Berdel, iki ailenin yaşadığı bir anlaşmazlık veya borç sebebiyle, iki ailenin birer ferdinin, genellikle bir kız ve bir erkeğin evlendirilmesiyle çözülen geleneksel bir evlilik biçimidir. "Kiraz Mevsimi Berdel" kitabının konusu, bu geleneğin modern hayallere sahip iki genç olan Zühre ve Yusuf`un hayatını nasıl etkilediğini anlatıyor. * Zühre, ailesinin borcu yüzünden sevmediği bir adamla evlenmek zorunda kalan, okuma hayalleri olan genç bir kız. * Yusuf ise modern bir hayata sahip olmak isterken, ailesinin töre baskısıyla berdel evliliğine zorlanan bir genç adam. Bu hikaye, iki gencin zoraki bir evliliğin getirdiği acı ve yalnızlıkla nasıl başa çıktığını, aralarında filizlenen beklenmedik bir aşkı ve tüm zorluklara rağmen kendi hayatlarını inşa etme mücadelesini konu alıyor. Kiraz çiçekleri, onların hayatındaki umudun ve yeni başlangıcın bir sembolü haline geliyor.

Yıllardır tek çocuk olarak yaşayan Sare yıllar sonra 1 ikizi ve 3 abisi olduğunu öğrenir.

Babasının ölümü üzerine polis olmak isteyen özgür soysal, bir gün biriyle karşılaşır ve aslında o gün tek babası ölen kişi olmadığını ve bu iki ölümün arasında bir bağlantı olduğunu anlar.

Çin Prensesi ve aynı zamanda imparatorun yeğeni olan An Mei, kuzey eyaletlerinden biri olan Lingzhou kalesinin lorduyla evlendirilmek için bir yolculuğa çıkarılır. Bu dönemlerde, başta sınır komşusu oldukları Çin olmak üzere dünyada bir çok ülkenin düşman olduğu güçlü bir halk vardır; Moğollar. Düğün gününde sınır komşuları olan Moğolların Lingzhou`ya saldırmasıyla An Mei tahmin edebileceğinden çok daha farklı bir hayata sürüklenir..

Viviana, İtalyan mafya üyesi olan ailesine rağmen sıradan ve sakin bir yaşam içinde büyür. Geleceğine aynı sakinliği ve huzuru içeren planlar yaparken, bir gün ağabeyi Arnaldo`nun eve yaralı gelmesi, her şeyi tepetaklak eder.. "Cosa Nostra serisinin 2. Kitabıdır."

Garipti her seyi bildiğim halde susmam. Çünkü konuşursam her şeyin mahvolacağını bakıyordum. Ve sadece susup izliyordum.Peki nereye kadar izlemeyi planlıyordum. Bunu daha düşünmemiştim. Sessiz bir şekilde her seyi bilip izlemeye devam edecektim

Bir mermi…ve ruhta çöküşler.Bir sarı lale? Anlamı derindir.Her satır,iyileştirebilir… Ruh ikizi denen,bir saçmalıktan ibarettir.Ruhlar aynı olacaksa bedenler niye?Bir ruhu anlamlandırabiliyor isen sevmişsindir.Oysa ki sadece sevmek değildir ki konu. Bir gece o dört duvar arasında anlarsın ki duvarlar bile anlamlı.Yalnızlık değildir bu.Yalnızlık,çevrende kimsenin olmaması değil,düşlediğin kişinin yanında olmamasıdır. Hasret de çaresizliğin kralıdır.Öyle ki bazen ölüm,çaresizliğe eş değerdir.Ruhunuzdan parçalar bulabilirsiniz bir cümlede... Bazen müzik,can evimiz olabilirdi ve güzel başlangıçlar doğururdu... Efsun girdiği yeni aileye alışmaya başlamıştır lakin bazı şeyler patlak verir.O aileye gelmesi bir dönüm noktasıdır hayatında..Ve yıllar sonra acısını tamamlayan biriyle denk düşer...

Bazen gitmek, kalmaktan daha cesurdur. Ecmel, hayatın getirdiği ağır yüklerin altında ezilirken, kendi kaderiyle yüzleşmeye karar verir. Kaybettiği aşkın acısı, ailesinin gölgesindeki yalnızlığı ve geleceğe dair umutları arasında sıkışan bir kadın... Ünlerin gölgesinden sıyrılıp kendi ışığını ararken Van`ın serin sokaklarında, askeriyede başlayacak yeni görevinin ortasında başlayan bu yolculuk, aslında onun kendini yeniden bulma ve yeniden güçlenme hikayesidir. Geçmişin sırları önüne dökülürken attığı adımların öyküsüdür. Başkasına derman olmak için adım attığı bu yolda kendi yaralarının da başkası tarafından sarılacağından habersizdir. Ve her yeni tanışma, kırık kalbin yeni umutlarla tanışmasıdır. Ecmel`in hikayesi, acının içinden doğan cesaretin ve hayatı yeniden kucaklamanın öyküsüdür. Gerilim, gizem ve duygusal derinliklerle örülmüş bu hikâye, ihanetin, kaybın ve gizemli bir geçmişin gölgesinde, kendini bulma yolculuğunu anlatıyor. "Hiçbir silah, gözlerin kadar derinden vuramaz beni, Acem kızı." •Psikolog&Asker•

Her düşmanlık savaşı mı getirir sonunda? Yoksa her düşman aşık mu olur hikaye bittiğinde? Her aşk acıyı mı getirir beraberinde? Her masal mutlu sonla mı biter?

Mafyalardan hoşlanmam derdim Ama kendi aşkım olunca dünyayı yakarım

Onurun başından geçen olaylar ve iç yangınıyla başa çıkması.

Ayla arslanoğlu ablasının hastane masraflarını ödemek için yeraltı mafyasıyla işbirliği Yapar ama bu sırada. Boran ayaz soydemir ile yolları kesişir

Asena, henüz çocuk iken anne ve babasını kaybeder. Ona Babaannesi Halime ve dedesi Kemal sahip çıkar. Onlar sayesinde anne ve baba eksikliği yaşamayan Asena yıllar sonra biricik dedesi ve ardından babaannesini de toprağa verecektir. Bu acının ağırlığını kaldıramayan Asena dostu Melike ile başka bir eve yerleşir. Taşındıkları yeni yerde kağıt toplayan kimsesiz bir adam vardır. Mahallede herkes onun günahlarla dolu geçmişinden bahseder. Asena bu ihtiyarın geçmişini birde ondan duymak ister.

Devin ve Mertin hikayesi iyi okumalar dilerim efendim

Abin (Giray) asker, annen ve baban öldü, sen (Gazel) öyle bir hastalığa yakalandın ki eğer ilaçlarını 1 ay boyunca almazsan hafızanı kaybediyorsun

Lâl, liseye başladığı ilk yılında, ailesi ile birlikte yeni bir şehre taşındı. Her şey yabancıydı: okul, insanlar, sokaklar... Bir kez daha kendini tanıtmaya, insanlara kendini göstermeye çalışıyordu. Ama konuşamıyordu. Sessizdi kelimeler, duyguları ona hiç kolay gelmemişti. Ve bu yüzden kimse onu anlamıyor, anlamak da istemiyordu. Lâl, dışlanan taraf olmaktan yorulmuştu, ama bir kez daha aynı döngüye hapsolmuş gibiydi. Yeni okulunda, yeni hayatında, bir yerlerde bir arkadaş, bir yer bulabilecek miydi? Belki de Lâl`i bu yalnız dünyasından sadece gerçek aşk kurtabilirdi? “Gözlerin konuştu, dünya duymadı; sen yine de susarak büyüdün.”