Ağır küfür, argo, şiddet, kan bulunur.

🌙Ve bazen insanlar sadece yalanlarda yaşamak ister . Çünkü bilirki bazı gerçekler kaçılacak kadar korkunçtur. Hatta yatağın altındaki canavardan bile .Bu yüzden o gece korktuğum canavarın mekanında yattım . Yatağımın altında herkesten ve herşeyden o canavara sığındım . Ama zaman geçtikçe anladım ki önemli olan bir canavarın sizi koruması değildi, koruma adı altında size en büyük zararı vermesiydi...🌙

Yolunuz bir kere geceye düştü mü aydınlık zindan olur karanlığın esir aldığı bedeninize. Siz aydınlığın ardında kalan sefil insanlar bilmezsiniz karanlığın kıymetini oysa görünmez kimin ne ettiği. Durun ey ruhumun askerleri getirmeyin sakın karanlık dünyama bir Günseli...

Yoksulluğu en dibine kadar yaşamış bir çocuğun hayatına onun gözünden bakabilmek

Okulu çok seven 8. sınıf öğrencisi Zehra’nın sınıf arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle geçireceği güzel bir yıl var önünde . Kimi zaman gülecek , kimi zaman da ağlayacak ama sizin bu kitabı okurken yüzünüzün geleceğine garanti verebilirim .

16 yaşındaki Ahu bir sabah hayatını değiştiren bir gerçekle yüzleşir; doğumda başka bir bebekle karışmış olabilirdi. Bu şaşırtıcı keşif, ailesiyle olan bağlarını sorgulamasına, kimliğini yeniden keşfetmesini ve eğitsel bir güçlü hayatına yeni bir yön vermesine yol açar. Soğuk bakışlar ve düşmanca sözlerle karşılandığı yeni evinde Ahu , zorluklar karşısında zayıflık göstermemeye kararlıdır. Kız kardeşe hediye ile tanışmak, bana karmaşık duygular hissettirse de, bu evde yeni bir başlangıç yapma umudunu taşıyarak hayata tutunur.

Kan dolu bir küvette huzur bulan bir insanı daha doğrusu bir seri katili kim düzeltebilirdi?

Ada içine kapanık ailesi tarafından hep dışlanan,sevilmeyen kızdır. Bu durumu öğrenen arkadaşı Aras onu bu gölgenin içinden kurtarmaya çalışır, ve ikisi kendi yollarını bulur.

Son zamanlarda depresyona giren Asil, arkadaşları ile kafa dağıtmak için bir partiye gider..Orada tanıştığı Atlas,onun geçmişindeki ağır yaraları,geleceği ile birlikte tedavi edecek, attıkları her adımda geçmişin ardında kalan yaralar iyileşecekti.Halbuki Asil, en büyük yarasının Atlas olacağını bilmiyordu..

Cidden 17 yılımın hepsi yalanmıydı?

İki yaralı birbirini bulup, yaralarını sardı... Yeni dertlere karşı derman oldular birbirlerine, sonra ne mi oldu? mutlu olmalarına izin vermediler, rahat bırakmadılar onları... Aileleri baskı yaptı. Erkeğin sevdiği bir ilişki yürürdü. Sarp`ın yaptığı tam olarak buydu... ilişkilerine sahip çıkmak... Ahu ailesini geride bırakıcaktı...bırakması gerekirdi... Destek olmadılar, sonunda kader aile kavramını yerle bir etti... Bütün sırlar ortaya çıktığında, ortada el ele olayları izleyen çift ise Sarp ve Ahu`ydu... Ahu`nun sorunu aileyken Sarp`ın sorunu yalnızlıktı... sorunlar biterdi elbet, peki ya aşk?...

Ailesi tarafından işkence gören elna artık bu hayata dur diyor ... Elna dış hayatta yaşamayı başarabilecek mı ?

Bir zamanlar insanlarının içinde huzur ile yaşadığı Zenthrix krallığı şimdi baskıcı bir yönetim anlayışıyla yönetilmektedir... Krallığın kirli şamaşırlarını ortaya çıkarmakta kararlı olan halk krallığın belli başlı bölgelerinde isyan bayraklarını çeker...İsyancıların yoğunlukta oldugu köy olan Elderyada ailesiyle birlikte yaşayan Calista bir gün anı bir baskınla hayatını altüst olmuş bir halde bulur...annesi onu korumak için kendini feda etmiştir ve Calista Yılanlı Ormanın derinliklerine doğru bilinmezlik ve korku içinde yol alır...silah sesini duyduğunda ailesi için artık hiçbir umut kalmadığını anlar...ruhunu ve bedenini aynı anda bir acı ele geçirir ve oracıkta zehirli bir yılan tarafından öldürülür....Cennette miyim? Diye sorar kendi kendine gözlerini yavaşça bilmediği bir odada açarken....öldüm ama nasıl...ikinci bir sanş yaşam şansı ona verilmiş ve farklı bir bedende geri yaşama dönmüştür...Calista kraliyet ailesinin sonunu getirmeye ve ailesinin intikamını almaya And içer...

"Benden bu kadar mı nefret ediyorsununuz Asfandyar bey!?.... gönderdiğim yemeğe bile öfkenizi kusacak kadar? " Susuyordu Asfandyar. Elleri titremeye başlamıştı, ateşi harlamak için getirdiği odunu hızla yere bıraktı ve bir hamlede ayağa kalktı; kalbine yine söz geçiremiyordu, ama onun buna yenilmeye hiç niyeti yoktu. Lakin genç kız da susmuyordu "Madem,bu kadar nefret ile dolusunuz, öyleyse neden bana yardım ettiniz?" Yine susuyordu. Yumruklarını sıktı, gözleri dolmuştu, bereket ki, arkasına dönmüştü de göz yaşını genç kız göremiyordu "Ben zora düşmüş düşmanıma da yardım ederim Mihrace hanım"dedi, Böylece genç kızın adı da ilk kez ağzından çıkıyordu Evet bu hikayede,Asfandyar bey ile Mihrace hanımın hikâyesini okuyacaksınız

Bir buluşmayı kaç yıl beklersin? Bir ömür adanırmı ,bir buluşmaya? Aşkın ömrü varmıdır?

"Kan, Gemi ve Şarap" romanının bir yan hikayesi olan bu eser, Osmanlı donanmasının efsanevi subaylarından Koca Derviş Memed’in gözünden denizlerdeki karmaşayı ve entrikaları konu alır. Korsanların kurduğu Şura adlı ittifak, Akdeniz’deki düzeni tehdit ederken, Yakamoz Korsanlarının lideri Artemisli Hakan’ın Zağanos’un Güncesini ele geçirme girişimi, hem donanmayı hem de hanedanları büyük bir çıkmaza sürükler. Koca Derviş Memed, zorlu konsey toplantılarından denizlerdeki çatışmalara uzanan bu yolculukta, hem Şuranın varlığına karşı stratejik hamleler planlar hem de korsanların gizemli yolculuğunun peşine düşer. Bu hikaye, denizlerin çalkantılı atmosferinde entrikalar, güç ve hırs temalarını işlerken, Memed’in kararlılıkla ilerlediği yolculuğu gözler önüne seriyor.

Yüzyılın kışı diyorlardı o seneki kışa... Yabani, bir kısrak gibi kişneyerek şahlanmış da şahlanmış alabildiğine hoyratça esiyordu poyrazı karayeli... Buzdan geceler hüküm sürerken, biri vardı yatağında ter döken. Onun adı anaydı... Yüreğine matem çökmüştü oğlu, her anacığım dediğinde. Ayağı taşa takılsa oğulların ve kızların, ne zaman anacığım deseler; her bir kelimenin hecesi kanatlanıp yol bulur ve anaların yüreğine konardı... Uyku tutmamış sabaha kadar, yasa bürünmüştü Emine kadın. Oğlu, ateşler içinde "anacığım" diye inledikçe, anasının yüreğine kızıl oklar saplanmıştı. Biri daha vardı rüyasında kabuslar gören. Ahmet`i can evi, mahremi, sürekli kendisinden kaçıyordu... Sabah olup uyandığında bedeninde bir ağırlık vardı, elinde olsa yataktan hiç çıkmazdı. Emektar elleriyle gözlerini yokladı, gözleri hala ıslaktı. Bu yaşlarda neyin nesiydi? Sabaha kadar rüya görmüş ve rüyasında ağlamıştı ama gözlerindeki ıslaklık sanki gerçek gibiydi...

Asalie Kenara hayatının en trajik dönemini yaşıyordu. Babası annesi ve Asalie nın hayatı, Kevin ve Asalie nın bağlılığı üstüne yazılmış, bir deniz kasabasında geçen sürükleyici hikaye

Bu kitap Diyar`dan, ömrü beklemek ile geçmiş bütün herkese gelsin

intikam ,dan doğan bir aşk hikayesi, karmaşık duyguların ve beklenmedik olayların iç içe geçtiği bir serüven olarak karşımıza çıkıyor. Başlangıçta, birbirine karşı büyük bir nefret besleyen iki kişinin yolları kesişir. Ancak zamanla, duygular nefretin ötesine geçer ve yerini tutkulu bir aşka bırakır. Bu hikayede, karakterlerin içsel çatışmaları ve geçmişin gölgeleri, ilişkilerinin her bir aşamasına damga vurur. Geçmişte yaşanan hayal kırıklıkları, yüzünden kayıplar, intikama sürüklemiş olsa da, kalplerinin derinliklerinde filizlenen aşk, tüm engelleri aşmalarına yardımcı olur. Her ikisi de başlangıçta bu duygulara direnmeye çalışsa da, aralarındaki çekim her geçen gün daha da güçlenir. Nefretin yerini sevgi aldıkça, intikamın yerini affetme ve kabullenme alır. Bu süreçte, her iki karakter de kendilerini yeniden keşfeder ve geçmişin yüklerinden kurtulmanın huzurunu bulur. intikam ,dan doğan bu aşk, sonunda hem karakterleri hem de okuyucuları derin bir yolculuğa çıkarır. Lalin ve Ersin,in hikayesi

Dedektif Kaan Arel Altun ve dünyaca ünlü seri katil Hera`nın tesadüfler üzerine kurulan ortaklığı.

Bade yemek programından bir ünlüye aşık olur onu bu zorlu durumda neler bekliyor?

"Baba!! Beni benden otuz yaş büyük biri ile mi evlendireceksin?!" Babam bana o kadar boş bakıyordu ki, ağlamak istedim. "Çağla rakip firmadan olan düşmanlarım seni benim üzerimde kullanacaklar. Sadece koruma olarak. Lütfen azıcık anla beni." Babamın çok başarılı bir firmaya sahip olmasına yine lanetler okudum. "Bari evleneceğim adamı ben seçseydim! Hem niye insanlar bu kadar korkmuş bakıyor?" "Kızım... Az önce biri depoda ölü bulundu."

Ben sana gönlümün ilacı demişim sen gönlüme yara olmayı seçmişsin

“Bu görevi sana veriyorum Lidya. Ekibini oluştur ve bana Zümrüt kolyeyi getir.” dediğinde etrafımızda olan insanları gösterdi. “Bunlardan mı ekip kuracağım ben? Sağol ama kendimde o kolyeyi alabilirim. Çocuk oyuncağı olacaktır.” dedim alaycı bir tavırla. “O kolyeyi yılanın ininden alacaksınız. Yeşil Sarmaşık ekibini oluştur ve en hızlısından o kolyeyi al Lidya.” “Kimden alacağız kolyeyi?” “Sarmaşıktan alacaksınız.” Dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Ne demek Sarmaşıktan alacaktık?