İnsanların kilolu olması onları zorbalaya bileceğimiz anlamına gelmez sırf bazı insanlar sevmiyor diye bütün toplum o insanlara ayak uydurmuş durumda ve bunu değiştirmeye gelen 3 kız intikam almak isteyen kızlarımız.

Lisa son sınıf olan selinin 1 arkadaşı vardı.Taki ilk okul arkadaşı gelene kadar.Üniver sitede bir ev tutan Selin ve Zehra yı neler bekliyor olacak. Yeni bölümler gecike bilir ama atacağım Umarım beğenirsiniz. Bu kitap bitince yeni bir kitap yazmayı düşünüyorum oda bu kitabın devamı olacak

"Bir zehir var içimde, günden güne katranlaşan. bir zehir var içimde, günden güne yok olan. Beni Görkemli Soykamer ilan etiller. Lakin görkemliliğim kanla kaplı, yakılmış kanatlarımla eskisinden eser kalmayacak." Çetrefilli Sırlar Serisi - 2 Kapak Tasarımı: kirikcicekpapatya (Wattpad) ORİJİNAL KURGUDUR!

Erkek arkadaşından ayrılanSıla kendini sokağa atar.Kendini attığı sokakta onun hayatını etkileyecek birini bulur.Bulduğu kişi ile òylesine sohbet ettiğinde ise Sıla`nınaklına harika bir fikir gelir bulduğu kişiyle aslında sahte evlilik kuracağını bilemez

"Emin misiniz?" deli adamın sorusunu saçma buldu Neriman tabikii eminlerdi. "Eminiz" dedi Pusat ikiz çocukları karşılığında 300.000 dolar alacaklardı geçerli sebebi vardı kendince küçük kızları oldukça hastaydı onu kurtarmak için ikisini feda ediyolardı "Tamam o zaman eminseniz şurayı imzalayın" Şüphe etmeden imzaladılar çocuklarının kaderlerini. İkisininde kanlı labirentten çıkamayacaklarına emindiler."Nilda ve Berk Tüfekçi`yi 300.000 dolar karşılığında sizden satın aldım yarın onları okula bırakın o andan itibaren onların ailesi siz değilsiniz."

"Aşk peki?" Diye sordum aniden. Neden sordum bilmiyorum, beynimde başka düşünceler varken neden seçe seçe bu soruyu seçmiştim bilmiyordum. Ama öyle hissetmiştim, bu soru sorulması lazımmış gibi gelmişti. "Aşk neden güzel?" Dedim sorumu daha da net hale getirerek. Bu sorunun karşısında acı kahveler bocalamıştı. Sanırım bu soruyu sormamı beklemiyordu. Aslına bakarsan ben de bu soruyu sormayı beklemiyordum. "Bilmiyorum." Dedi kafasını iki yana sallayarak. "Daha önce aşkı tatmadım. O yüzden bu soruya cevap vermem zor." Ona bakmaya devam ettim. Dudaklarımı birbirine bastırıp konuşmak ve konuşmamak arasında kaldım. "Daha önce sevgilim olmasına rağmen ben de aşkı tarif edemem." Diyerek kararımı verdim ve konuşmaya başladım. "Ama bence gerçek aşk sınırlar ötesidir." "Nasıl yani?" Diye sordu beni bölerek. Omuz silktim. "Sınırlar ötesi işte. Sevmem dediğin kişiyi seversin, yapmam dediğini yaparsın. Belki bu dünyada en sevmediğin insan tipi, o kişi gelince en sevdiğin oluverir. Sözlerini çiğnersin onun uğruna, affedersin, kabullenirsin." Dudaklarımı ıslattım. "Bana göre gerçek aşk budur. Sınırlar ötesi." Dedim başımı eğdiğimi yeni fark ederek. Başımı eğdiğim yerden kaldırdığımda bana bakan acı kahveleri görmek beni şaşırttı. Ona ne zaman baksam hep bana bakıyor oluyordu. Ama bu sefer bakışlarında başka bir ifade vardı. Hayranlık. Evet gözlerinde gördüğüm duygu buydu. Hayranlık. Yüzünde minik bir tebessüm ile bana hayran hayran bakan kişi Gazel Sakman Umuralp`ti. Neden bana böyle bakıyordu bilmiyorum ama çok güzel bakıyordu. Kalbim hızlandı bu bakış karşısında. İliklerime kadar heyecan kapladı bedenimi, uzun süre sonra gerçekten ilk defa hissettiğim bir duyguydu bu. Bu heyecanımın karşılığı ise gülümsemeyle sonlandı. Ben bir günde iki kez Gazel`e gülümsemiştim. Bu benim için bir mucizeden ibaretti.

Biri benim hayatımı yazıyor...

Yoksulluğu en dibine kadar yaşamış bir çocuğun hayatına onun gözünden bakabilmek

Okulu çok seven 8. sınıf öğrencisi Zehra’nın sınıf arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle geçireceği güzel bir yıl var önünde . Kimi zaman gülecek , kimi zaman da ağlayacak ama sizin bu kitabı okurken yüzünüzün geleceğine garanti verebilirim .

Kan dolu bir küvette huzur bulan bir insanı daha doğrusu bir seri katili kim düzeltebilirdi?

Son zamanlarda depresyona giren Asil, arkadaşları ile kafa dağıtmak için bir partiye gider..Orada tanıştığı Atlas,onun geçmişindeki ağır yaraları,geleceği ile birlikte tedavi edecek, attıkları her adımda geçmişin ardında kalan yaralar iyileşecekti.Halbuki Asil, en büyük yarasının Atlas olacağını bilmiyordu..

İki yaralı birbirini bulup, yaralarını sardı... Yeni dertlere karşı derman oldular birbirlerine, sonra ne mi oldu? mutlu olmalarına izin vermediler, rahat bırakmadılar onları... Aileleri baskı yaptı. Erkeğin sevdiği bir ilişki yürürdü. Sarp`ın yaptığı tam olarak buydu... ilişkilerine sahip çıkmak... Ahu ailesini geride bırakıcaktı...bırakması gerekirdi... Destek olmadılar, sonunda kader aile kavramını yerle bir etti... Bütün sırlar ortaya çıktığında, ortada el ele olayları izleyen çift ise Sarp ve Ahu`ydu... Ahu`nun sorunu aileyken Sarp`ın sorunu yalnızlıktı... sorunlar biterdi elbet, peki ya aşk?...

Ailesi tarafından işkence gören elna artık bu hayata dur diyor ... Elna dış hayatta yaşamayı başarabilecek mı ?

Dedektif Kaan Arel Altun ve dünyaca ünlü seri katil Hera`nın tesadüfler üzerine kurulan ortaklığı.

Bade yemek programından bir ünlüye aşık olur onu bu zorlu durumda neler bekliyor?

"Baba!! Beni benden otuz yaş büyük biri ile mi evlendireceksin?!" Babam bana o kadar boş bakıyordu ki, ağlamak istedim. "Çağla rakip firmadan olan düşmanlarım seni benim üzerimde kullanacaklar. Sadece koruma olarak. Lütfen azıcık anla beni." Babamın çok başarılı bir firmaya sahip olmasına yine lanetler okudum. "Bari evleneceğim adamı ben seçseydim! Hem niye insanlar bu kadar korkmuş bakıyor?" "Kızım... Az önce biri depoda ölü bulundu."

Hayatı boyunca annesinin kendine çizdiği hayatı yaşamaya çalışan Ahu, babasının ve aldatan eski sevgilisinin ona bıraktığı travmalar yüzünden aşka olan umutlarını yitirmiş bir kadındır. Otuz yaşına gelmesiyle birlikte çevresinde evlilik baskıları oluşmaya başlar. Kırgın ve sarhoş olduğu bir gece, hiç ummadığı bir yerde kendisinden 3 yaş küçük Boran ile tanışır. Başlangıçta pek ilgi çekici görünmese de ikinci buluşmalarında tesadüfün onları aşka götüreceğini farkına varır ve birden bire kendini bir aşkın içinde bulur. Boran ailesi tarafından dışlanan ve kendini görmezden gelen biridir fakat Ahu`yla aşk yaşamaya başladığında ilk defa hislerini görmezden gelemez. Yaşadıkları bu aşk zaman zaman onlara iyi gelse de birbirlerine yaptıkları hatalar ve sorunlar ilişkilerini zedeler ve içinden çıkılamaz bir hale bürünür. Aşk yapılan hataları, söylenen kötü sözleri, kıskançlıkları, kırgınlıkları kısaca `her şeyi` affeder mi? Yoksa SİLİNMEZ bir iz bırakıp çekip gider mi? Ahu ve Boran`ın aşk yolculuğu ♥

Deli Hastanesi`nde yatan Sara artık annesine ulasamamaya başlar. Bir gün hastaneye Saranın babası ve abisi hastaneye gelmesiyle satrançtaki bütün taşlar yerine yerleşmeye başlar. Sara yeraltı dünyasına alışmaya çalışırken bu kirli masalardan birine oturmak zorunda kalır. Masadaki insanlar onun ekip arkadasıyken içlerinden biri annesinin katilinin kardeşidir. Bu ekipte birbirlerini hem korurken hemde birbirlerinden nefret edeceklerdi. Peki ya bunu nasıl becereceklerdi? Bu da satrançın sırrıydı. Oyun başlıyordu. Birbirlerini yakanların yaktıkları kadar da yanmayı göze alanların hikayesi...

Bir silgi gibi tükendim ben! Hep yanlışları silmeye çalıştım; fakat mürekkeple yazmışlar bilemedim!

ÇOK GÜZEL BIR KİTAP OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM

Babası tarafından annesinin katiline satılan bir kızın hayatı

Bu dünyada bir ailen olur ya ama yinede kimsesiz hissettiğin anlar olur benim hayatım bundan ibaretti zaten hayatım hiç olmadı Bunun sorumlusunun annem olduğunu söylerim ama kanıtlayamam çünkü yaşanilanlar tümüyle aynı gün içerisinde bazen istemesen de unutulmalı.. Listemi karalayan yine oydu listem hiç olmadı ama varolması gereken listem olmalı Annemin listeme böylece girmesi ve her Zaman yaptığı gibi yine hayatımın tam ortasında kurulu olması benim şansım Hayatının bir dönüm noktasına gelmişken yine olayların ortasında kalan mezranın listesinde artık sizlerde varsınız Var mısınız bu listeye katılmaya?

Zeynep yeni geldiği okulda normal bir hayat yaşamayı beklerken bela peşini bırakmaz.

18 yaşından büyükler için uygundur! Keyifli okumalar• Ellerim yüzüme alıp ağladığımda bir ses doluyor kulaklarıma.. Ayağa kalkıyorum. Mavi kurdeleli beşiği tekrar görüyorum burada.. Beyaz elbiseli kadın alıyor bebeği kucağına.. Yaklaşmak istiyorum onlara.. Yaklaşmak ve iyileşmek.. Aydınlatmak istiyorum içimde ki siyahı.. Aydınlanmak ve aydınlatmak.. Kadının aynı şeyleri tekrarladığını hatırlıyorum.. " Kurtarın bizi.. Oğlumu vermem." " Oğlumu vermem." " Kurtarın bizi." Kucağında ki bebek çıplak. Üşüyeceğini düşünüyorum o an.. Koluna bakıyorum bebeğin.. Benimkiyle aynı yanık izi var.. Kalbe benziyor. Tıpkı benimki gibi. Tutmak istiyorum o an onu.. Kucağıma almak ve kurtarmak.. Kadın bağırıyor bir anda.. " Defne kurtar bizi." " Defne abini bul.." " Her yanım kan içinde.. Bul bizi.. Tükeniyorum.." Töre, aşk ve geçmişten doğan her şey can acıtır..

Duru 17 yaşında ailesi ile arası iyi olan bir kızdı.Lisesinin son senelerindeydi.Hiç sorunu yoktu ve hayatı çok güzel ilerliyordu,takı o güne kadarr...