Sadece yan bahçede terk edilmiş bir eve kaçan topu alıcam en fazla ne olabilir ki? ........................ O🩶R...............................

Doğduğunda terk edilen engelli bir kızın hikayesi

Karanlık sokaklar… gizemli gölgeler… ve hiç beklemediğiniz sırlar. Deren ve arkadaşları, hem kendi korkularıyla hem de onları takip eden gölgeyle yüzleşmek zorunda. Aşk, fedakârlık ve tehlike iç içe geçmiş durumda… Peki, kim hayatta kalacak, kim kaybolacak?

Ceza evinden yeni çıkmış bir adam ve masum kalp hastası kız

Bizler giyimine karşı cinsin karar verdiği canlılardık. Kısacası huysuz erkek çocuklarının canı istediğinde kırdığı oyuncaklarıydık. Yaşam piramidinde erkekten bir sonra, hayvandan bir önce gelen canlılardık. Erkek dünyası her zaman kadın dünyası üzerinde bir sömürgeci, kadın toplumu erkek toplumuna karşı her zaman bir direnişçiydi. Büyük acılar dilsizdir derler. Her ne kadar inkar edilsede, kadın toplumu, erkek toplumunda kurtarabildiği kadarıyla yaşar hayatı. Kimisi bir çok şeyi koparabilirken bu sömürgeden, kimisi canını bile kurtaramaz.

Karanlık bir odada, gözlerini açtığında ne hatırlarsın? İsmini mi? Mesleğini mi? Yoksa seni kaçıran adamın sesini mi? Alev Keskinöz. Polisliğe başlamasının daha ikinci yılında Azad Zehir tarafından kaçırılmak mı? Sadece onun başına gelirdi. Alev yaşadığı şeylere dayanamayarak artık Azad`ın ininden kaçmayı başardı. Ne kadar başardı bilinmez, çünkü öğrendiği bilgiler Azad`ı piyasadan silecek bilgilerdi. Peki ya Alev öldürülenlerin intikamını almak için, ve de Azad`ı alaşağı etmek için kurulmuş 4 kadından oluşan SİS örgütünün bir parçası olursa? Gerçek neydi? Ölüm gerçek miydi? Her şey sadece bir satrançsa, şah kim? Gerçek ne kadar gerçek? Ve Alev… kimdi? “Sen nesin Alev Keskinöz? Bir insan nasıl her anlamda kusursuz olabilir?” Gülümsemekle yetindi Alev. "Kusursuzluk en büyük kusurdur Azad. Yanacaksın, seni yakanların içinde bende olacağım çünkü ben bir alevim. Doğam böyle." Gerçeklik algınızı yerle bir edecek, tahtından edilen bir kraliçenin yeniden doğuş hikâyesine hoş geldiniz. "ONLAR BENİ YOK ETMEYE ÇALIŞMAYA DEVAM ETSİNLER, BEN ZATEN BİR KRALLIKKEN BENİ NASIL YOK EDEBİLİRLER Kİ?" İyi okumalar. @Tüm Hakları Saklıdır.

Bir gün o gitti. Gitmesi gerekti. Çünkü o onun gitmesini istedi.

Rize’de avukatlık yapan Aylin beklenmedik bir zamanda en yakın arkadaşını kaybeder.Şüpheli ise arkadaşının eski sevgilisidir.Bir nedenden ötürü arkadaşının katili olarak suçlanan adamın avukatlığını yapmak zorunda kalır.Aylin bu yolculukta hem arkadaşının katilini bulmaya çalışacak hemde ailesiyle ilgili gerçeklerle yüzleşecektir. (Not:Hikayeme bir şans verirseniz çok sevinirim.)

Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanmıştır. hikayedeki bazı kişilerin isimler yasal zorunluluk olarak değiştirilmiştir.

Kırgınlık, öfke ve unutulmaz karşılaşmaların gölgesinde şekillenen bir hikaye... Her sayfasında kalbin derinliklerine dokunan, insanın hem kendisiyle hem de geçmişiyle yüzleştiği bir yolculuk. Karşılaştığı acılarla büyüyen bazen öfkeyle bazen hüzünle sınanan karakterler, okuyucuyu içine çeken bir gerilim ve duygu yoğunluğu yaratıyor. "KARÇA", unutulmaz bir hesaplaşma ve kendi içindeki karanlığı keşfetme hikayesi.

Her şeyi gördüm her anı geçirdim dediğin bu dünyada görmediğin hayatları bilmediğin dünyaları hiç merak etmek aklına geldi mi? Yaşanması en muhtemel ama bir o kadar da imkânsız bir hikâye...

Babasının terörist olduğu gerçeğini öğrenen Elida her şeye rağmen o anda babasını öldürür. Bu hareketi sayesinde tüm oklar üzerine çevirilirken Yüzbaşı Birkan ile anlaşmalı bir evliliğe sürüklenir

Aybars & Asya Aşık olmaktı, nedamet yüklü bulutlardan, kalbinin derinliklerine akan kirli gözyaşları. Masumluğunu yitiren ve yitirten bir duygu, aşk... Telafisi mümkün olmayan bir acı. Küçük bir can ve ona yuva olan bir beden. Daha sonra yitirilen bir can ve ondan kopan bir beden.

.... Sevgi herşeye bedelmi

bazı evlilikler aşkla, bazı evlilikler mecburiyetle başlar. ama hiç biri madde:12 kadar beklenmedik değildir

Bazen gitmek, kalmaktan daha cesurdur. Ecmel, hayatın getirdiği ağır yüklerin altında ezilirken, kendi kaderiyle yüzleşmeye karar verir. Kaybettiği aşkın acısı, ailesinin gölgesindeki yalnızlığı ve geleceğe dair umutları arasında sıkışan bir kadın... Ünlerin gölgesinden sıyrılıp kendi ışığını ararken Van`ın serin sokaklarında, askeriyede başlayacak yeni görevinin ortasında başlayan bu yolculuk, aslında onun kendini yeniden bulma ve yeniden güçlenme hikayesidir. Geçmişin sırları önüne dökülürken attığı adımların öyküsüdür. Başkasına derman olmak için adım attığı bu yolda kendi yaralarının da başkası tarafından sarılacağından habersizdir. Ve her yeni tanışma, kırık kalbin yeni umutlarla tanışmasıdır. Ecmel`in hikayesi, acının içinden doğan cesaretin ve hayatı yeniden kucaklamanın öyküsüdür. Gerilim, gizem ve duygusal derinliklerle örülmüş bu hikâye, ihanetin, kaybın ve gizemli bir geçmişin gölgesinde, kendini bulma yolculuğunu anlatıyor. "Hiçbir silah, gözlerin kadar derinden vuramaz beni, Acem kızı." •Psikolog&Asker•

Eyşan ile Mahir... bir bilinmezliğin buluşması. yara iken derman olmak, kara iken ak...

Kanser hastası annesinin yeni geliştirilmiş, serum tedavisi ile iyileşebilmesi için yüklü miktarda ücret istemektedirler. hastanede bir adam eline bir kart tutuşturur ve gider. süt beyazı saçları ve süt beyazı gözleri ile güzelliğinin farkında olmayan Amber Vira Dainty çalışmak zorunda kaldığı model şiretinde kendisini keşfeder ancak bu şirket bir sıradan bir model şirketi değildir. Rojo Sangre, "Kan kırmızısı"şirketi onun için bir devrimin başlangıcı olacaktır unuttuğu o gün ise, 16 Eylül, geçmiş pençelerini zihnine geçirirken, tüm düşmanlarının karşısında artık eski Amber yoktur. ★★★

Ailemin eski evine apar topar kaçarken ne düşündüm bilmiyordum. Her şeyi gören bilen ben bu kasabada yaşanacak olanlara nasıl kayıtsız kalabildim olacak şey değildi

Mafyanın kız kardeşi düşmanın eline geçer ve düşman kızı ister

Bir hayat ne kadar acıyla dolup taşabilir ki? Ya da bir karar, bir insanın tüm hayatını nasıl değiştirebilir? Bir insan nereye kadar sabredebilir? Ay ve güneş gibi birbirinden farklı iki insan… Onları bir araya getiren ise aynı acı, aynı dert. Farkında olmadan birbirlerine arkadaş, dosttan öte olmuş iki insanın zamanla fark etmeden, istemeden aynı acıya tekrar gömülmüş insanlar. Peki bundan sonra ne olacaktı? Küllerinden tekrar doğan zümrüdüanka mı Yoksa küllere hapsolmuş bir kuşmu?

Gaziantep`in soğuk kış günlerinde başlayan masalsı fakat Gülşah`ın çektiği acılarla dolu hikayesini içeriyor.. Gülşah ve Murat`ın Antep` teki aşkını birbirine olan sevdalarını anlatacak bir kitap. "Zor sevda bizimkisi Gülşah`ım.. Her yürek taşıyamaz.." "Kavuşalım artık Murat`ım öyleyse.. Bitsin bu hasret.. " "Bitecek.. Gülşah`ım kavuşacağız, söz veriyorum.." Murat böyle konuşuyordu ama soğuk rüzgarlar esecek henüz bilmeselerde soğuk onları bir girdap gibi içine çekecek acılarla dolu hikayeleri yazılacaktı..

Alaz Ve Merve`nin hikayesi..

Doktor olup, arkadaşlarıyla gençliğini yaşayan Nehir`in kalbi bir süredir aşka kapalı, peki, üst kat komşusu kalbinin bu kapalı kapısını açabilecek mi?

Zoraki bir hayata yaşam denmez. Unutma, hâlâ nefes alıyorsan özgürlüğü hak ediyorsun.