İstanbul’un kalbinde gerçekler gölgelerin ardında saklı. Adalet mi, ihanet mi? Kimin oyunda, kimin piyon olduğu belli değil. Bu şehirde asıl güç, görünmeyenlerin elinde.

Gece Frekansı, geçmişin hatalarıyla yüzleşen, pişmanlıkları ve arayışları keşfeden bir yolculuğa davet ediyor. Zaman ileriye akar, ama bir özür ya da itiraf, geçmişin izlerini silmeye yetmez. Bazı hatalar geri alınamaz, ama bu gece, kaybolan sesler bir kez daha duyulmak istiyor.

İki dünyada`da istenmeyen kişiler,intiharlar,kurtarıcılar,İki dünyada`da istenmeyen kişileri alevli zindanlara atma,kaçış,bir kızın kurtulma şansı,kurtulurken iki dünya ARASINDA KALAN oysa............

herkesin bir sırrı vardır.

"Onun gözlerinde hem bir gecenin huzuru hem de fırtınanın karanlığı vardı…” Duru Yaman, kadın hakları için savaşan, korkusuz bir avukat. Ege Akman, zekâsı ve soğukkanlılığıyla tanınan, kendi kurallarını koyan bir dedektif. Bir cinayet davası onları aynı noktada buluşturur: adalet ve gerçek. Fakat geçmişten gelen bir gölge vardır; Duru’nun saplantılı eski sevgilisi Baran, sadece bir hatıra değildir. Tehlike her an daha da yaklaşırken, Duru ve Ege hem davanın içinde hem de kalplerinde bir savaşa sürüklenir. Aşk, sırların gölgesinde filizlenebilir mi? Bir çift gözde saklı olan gece, aynı zamanda kurtuluş mu yoksa son mu getirecek?

tomrisin olaylar ortasında yaşadığı yıkım

ilk bölüüm 2.bölümü en fazla 7 gün içinde atacağım

Aynaya bakarak şeytan ile konuştum…baktım ki o, benden daha insandı.

Cüzzamlı bir kralın yolundan giden dışlanmış bir adamın hikayesi...Baldwin mahlaslı bir adam ve onun avukatının gerilim dolu hikayesi...

"Aile" kelimesi herkes için çok şey ifade eder. Ancak bizim kızımız için sadece bir karanlık. Ailesinden yıllarca şiddet ve benzeri şeyler görmüş olan Asena. Bir sabah hayatının doktorun ağzından çıkan iki lafla değişiceğini bilemezdi.

Bir insana büyü yapılması

Yıllar önce okulun çatısından bir kız öğrenci aşağı düşerek hayatını kaybetti. Bu olay intihar mı yoksa cinayet mi? Yıllar sonra bu olayın perde arkası başka bir cinayetle ortaya çıkarsa...

Alara 9 yaşında travmalarla yüzleşen ve ailesinden koparılan bir kızdı…

İdil geçmişteki sorunların kaçmaya çalışırken bir örgüt ile karşılaşır. Bir anda kendini örgütte bulduğu an gizemin içine çekilir. Bu olayda hem geçmişinden kaçmaya çalışır hemde örgütün gizemlerini bulmaya çalışır.

Bu hikaye mutluluğu ve gerçek sevgiyi arayan iki gence ait herkez gibi. Peki size bir soru siz gerçek sevgiyi bulabildinizmi?.

Issız Deniz Bazen bir uçurumun kenarında başlar hayat. Ve o gece, sadece biri düşmez. Selene, çocukluğunu bir trajedinin gölgesinde bırakmış, sevgiye dair tüm inancını babasının ihanetinde yitirmiş genç bir balerindir. Onun için dans, annesinin hayaletiyle konuşmanın tek yoludur. Ama geçmiş, peşini bırakmaz. Ve o gece, uçurumun kenarında bir seçim yapar… Kaçmak mı, düşmek mi? Karşısına üç yabancı çıkar: Mark – geçmişi kadar karanlık, sessizliği kadar güçlü bir adam. Enrik – soğukkanlı bir zihin, dakik bir tetik. Vinny – yaraları olan bir çocuk, silaha dönüşmüş bir adam. Onlar birer katil. Ama bu hikâyede kurbanlar sadece ölenler değil. Selene, onların dünyasına adım attığında ne savaşın ortasında olduğunu bilir ne de kendisini korumaya çalışan adamın aslında kim olduğunu… Mark’ın kalbindeki boşluğu doldurabilecek mi, yoksa Issız Deniz ikisini de yutacak mı? İhanetin, intikamın ve aidiyetin kesiştiği bir hikâye... Geçmişten kaçılmaz. Özellikle kanla yazılmışsa.

Konak ATA spor lisesinde her şey normaldir ta ki okul çıkışındaki cesetler olana dek. Voleybol takımında olan Asena, yıllar önce en yakın arkadaşını aynı okulda kaybetmiş ama o hiçbir şeyi hatırlamıyor , kanıtları bulamıyor ve Kabus geri dönüyor. Cinayetler hep aynı saatte , okul çıkışında olur...ancak okul gezisinde şok içinde bırakan olay vardır. Asena hem geçmişini hatırlama ve katili bulmaya çabalar. Bazı kişilerde bilinmeyen sırlar vardır. Katil ise bazı sırları KANLA yazar...

Ailesi tarafından yalnız bırakılmış iki beden neler yapabilir kaldıkları yetimhaneden ayrıldıktan sonra birbirlerini bulabilirler mi?yoksa kader mi onları bulusturur ?iki ayri beden …

Bazen hayatın en sıradan anı, kaderin en büyük düğümüdür. Ilgın, İstanbul’da küçük ama düzenli hayatına sıkı sıkıya tutunmuş, yeni atanmış genç bir avukat. Her gün aynı metro, aynı adliye. Her şey olması gerektiği gibi… Ta ki, bir gün eline yanlışlıkla bir dosya verilene kadar. İçinde tanık ifadeleri, gizli belgeler ve birilerinin kesinlikle istemediği gerçekler vardır. Dosyanın asıl sahibini bulmak ve ona ulaştırmak ister, ama kimsenin o dosyadan haberi yoktur. Dosyayı veren kişi ise ortadan kaybolmuştur. Ilgın belki de artık sadece bir avukat değil. O artık bir hedef, bir tanık… belki de çözülmesi gereken bir sırdır. Ve bunca şeyin içinde bir aşk kapısını çalar...

Acaba toprak sevdiklerimizi aldığı için mi bu kadar güzel kokar?

Babasının cenazesinde ağlamaktan kahrolan ceylin, ağlamaktan bayılacak duruma gelmişti. Gözlerini açtı ve etrafa bakınmaya başladı artık o dünyaya ait değildi,her göz kırptığında biraz daha geriye gidiyor uzaktan babasıyla olan anılarını izliyordu.Fakat bir sorun vardı zaman geriye aktıkca gençleşiyordu, bebek olmadan geri dönmeliydi diğer türlü ölebilirdi...

. Bazen yaralı olmadığın halde yaranı fark edersin; iyileşmek zaman alır, bazen de iyileşmek kadar iyileştirmek istemezsin. "Şifa gibisin turuncu. Şifa gibi... Avuçlarının arasında cennet bahçelerinin en güzelini saklıyorsun." Kanadı kırık kuşun kanadına merhem oldun, oysa kuşun kalbine bıraktığı hasarı; avuçlarının arasından kanatları iyileşerek uçtuğunda, gitmesinden kalan hiçbir iz kalmadığında anlarsın. Gece yarısı tanımadığı bir insan tarafından öldürülmek için kovalanır Seren, ancak bu öldürülmeye baş kaldıran Leo; Seren`i kurtarmak için yaralanır. Daha zaman olduğunu düşünmesine rağmen karşısına çıkmak zorunda kaldığı Seren`e ise bu durumu anlatmak için zorlanır; kendini anlatmak için hazır hissedene kadar, Seren`in yanında kalmasına sağlayarak ona desteğini sağlar. Kimseye inanma Seren, kimseye güvenme Seren; hayatın bir o kadar uzak, bir o kadar yakınında. Bazen düşmanı uzaklarda aramana gerek kalmaz; belki bir adım uzağında, belki bir nefes mesafesi yakındadır. 🌇 Kitabın içinde geçen hiçbir kurum, kuruluş, olay ve karakterler; gerçek değildir, gerçek olamayacak kadar gerçeklikten uzaktır.

17 yaşındaki Mira, sıradan bir kasabada yaşayan, sessiz ve içine kapanık bir lise öğrencisidir. Ancak her gece tam 03:03`te uyanmakta ve birkaç dakika boyunca başka bir "gerçekliğe" çekilmektedir: herkes donmuş gibi durmakta, zaman akmamaktadır—bir tek Mira hareket edebilmektedir. Başlarda bunun bir kabus olduğunu düşünür, fakat sonra yalnız olmadığını fark eder. Bu "donmuş zaman" diliminde hareket edebilen başka gençler de vardır. Hepsi farklı yerlerden, farklı hayatlardan gelen, birbiriyle alakasız gibi görünen bu gençlerin tek ortak noktası vardır: geçmişlerine dair bazı anıları hatırlamıyor olmaları. Ve biri ya da bir şey, bu gençleri bir araya toplamıştır. Ancak "gece zamanı" artık güvenli değildir. Çünkü o zaman diliminde uyanan başka varlıklar da vardır. Ve biri, Mira`nın neden seçildiğini çok iyi bilmektedir.

One piece aşığı olarak , one pieceden esinlenerek yazdım . İyi okumalar

Derin okuldan eve dönerken kaçırılır ve bir mafya çetesinin deneği olur gizem macera ve gerilim sizi bekliyor