Kimin oluşturduğu belli olmayan bir virüs... Ve hayatta kalmak için kurulan aileler Sıkı bağ... Hayatta kalmayı başarabilenler, Göremeyenlerdir.

Küçüklüğünden beri yaşadığım şeyler gerçek hayattan uygurlanmistir

(Fazla okunursa kitap olabilir ballarim🎀✨️) !UYARI! Vahşet, eziyet, kan, istismar, tecavüz, cinayet, içki ve uyuşturucu kullanımı, psikolojik şiddet gibi şeyler vardır. Hasas noktanız varsa böyle şeyler de okumanızı pek uyarmam. (Mafya ve gerilim kurgusudur.)

Hırsızlar ve ali

bilincsizce yapılan hataların bedeli bu kadar ağır olmayı hak ediyor mu? ...

Bir yetim çetenin, başındakinin aşık olup gözünü karartmasıyla her şey başlar...

Dışa vurulmayan cesaret , en derinlerde gizli bir güçtür.

*Silik Havizalar*, karanlık ve gizemli bir atmosferde geçen, unutulmuş ve sırlarla dolu bir kasabanın hikayesidir. Kasabanın sakinleri geçmişte yaşanan trajedilerin gölgesinde yaşamlarını sürdürürken, genç kahramanımız kasabanın gizemini çözmek için karanlık sırların peşine düşer. Her köşede saklanan tehlikeler ve bilinmeyen güçler, onu hem iç hem de dış düşmanlarla mücadeleye zorlar. Bu yolculukta dostluk, ihanet ve kendi kimliğini bulma cabalarindadir acaba basarabilecekmi?

Pastane sadece üst kattaydı. Asıl iş bodrumda yaşanıyordu. Bu pastane de kanla yoğrulmuş kekler pişiyordu.

Yalanlardan oluşan bir oyun. Lavinia Aksel Kutay Kordel Yalanlar üzerine kurulu bir evlilikte en fazla neler olabilir?

Bir savcı ve Belaları

Korku olduğu için kırlu

Okullar öğrenci oldukları için renklidir. Peki öğrenciler olmazsa?

1 cetenin uyuşturucu satmasıyla başlamıştı herşey..

Sedef Akça, üniversite eğitimini yeni tamamlamış genç bir hemşiredir. Maddi sıkıntılar yüzünden evde bakım hizmetleri sunan bir ajans aracılığıyla yaşlı hastaların evlerine giderek çalışmaya başlar. Bir gün, kendisine şehrin modern ve büyük malikanelerinden birinde yaşayan yaşlı bir kadının bakımını üstlenme görevi verilir. İlk başta her şey sıradan ve sakin görünse de, yaşlı kadının esrarengiz bir şekilde ölmesiyle olaylar karanlık bir hal alır.

Jsjjejdnensnsnde

Bazı karanlıklar kaçınılmazdı, bazı aşklar ise ölümsüz. Alessa, geçmişinin gölgelerinden kaçmaya çalışan sıradan bir insandı. Ta ki ihanetin pençesiyle sarsılana kadar, en güvendiği dostu JunHe`nin karanlık sırlarını ortaya saçmasıyla her şey paramparça olur. Ancak bu ihanet yalnızca bir başlangıçtır. Seul`un sessiz sokaklarında görünmeyen bir savaş sürmektedir. Cehennemden kaçan kötü ruhlar öfke dolu bedenlerde saklanırken, ölüm melekleri onların izini sürmekte. Onlar gölgede yaşar, görmezden gelinir ta ki biri onları fark edene dek. Alessa`nın içindeki öfke, farkında olmadan ruhların geçidi olur ve böylece yolu ölüm meleklerinin lideri Lee Soo Hyuk ile kesişir. Soo Hyuk soğuk, gizemli ve dokunduğu her şeyin kaderini değiştiren biridir. Alessa için ise hem sonun hem de yeniden doğuşun başlangıcıdır. Karanlık sırlar, bastırılmış acılar ve yasak aşklar... Bir insan, bir ölüm meleğinin kalbini değiştirebilir mi? İntikam mı daha güçlüdür, yoksa aşk mı? "Bazı insanlar karanlığa sürüklenmez, onlar zaten onunla doğarlar."

Aynada kombinine bakarken yerde bir not görür.Notu titreyen elleriyle alır ve açar,zorlukla da olsa kekeleyerek okur "s-seni görüyorum Minik Güz" tam o anda kapının dışında bir kadın çığlığı sesi gelir.

Gerçeklik algısının bozulmuş olması

Atlas Yalçın canice katledilmişti. Ve katil bulunana kadar herkes karantinaya alınmıştı. Ama ortada hiçbir şekilde kanıt bulunamadı bu kadar kısa sürede bunun yaşanması akıllarda büyük soru işaretleri bıraktı. Katil kaç kişiydi? İlerleyen günlerde ortaya çıkan notlar katiller arası bir çatışma olduğunu kanıtlıyordu. Peki ilerleyen günlerde ne olucak? Başka cinayetlerde işlenecek miydi?

> O karanlık gecenin izi vardı kalbinde… Silmek istediği ama asla silemediği bir gece. Ay, bu acının ve sessizliğin ardında yaşayan bir sır saklıyordu. Kimseye anlatamadığı bir gerçek... Ve şimdi, her şeyin ardındaki o siyah perde aralanmak üzere. Gerçekle yüzleşmeye, bu sırrı

Şimdilik deneme amacıyla açılmıştır, birkaç hafta sonra başlanacaktır

"Ne yapacağız biz Alex? " "İkimizinde aklından geçen şeyi. Sen, ben ve çocuğumuz. Gideceğiz buradan. Hem ne dedim ben sana, Sen Olduktan Sonra Hayat Bahane... Ama artık, Siz Olduktan Sonra Hayat Bahane..."

"Sessiz Yemin Zeynep ve Cem, üniversitenin en parlak iki öğrencisiydi. İkisi de hayalleri ve idealleri olan gençlerdi; ama farklı dünyalardan geliyorlardı. Zeynep, tutkulu bir hukuk öğrencisiydi; adaletin peşinden koşuyordu. Cem ise tıp fakültesinde, insanların hayatını kurtarmaya kendini adamıştı. Birbirlerini ilk gördüklerinde, gözlerinde aniden oluşan o derin bağ, ikisi için de hayatlarının dönüm noktası oldu. Ancak aşkları kolay değildi; çünkü aileleri aralarındaki farkları kabul etmiyordu, toplum baskısı ise üzerlerine giderek büyüyordu. Gizli buluşmalar, uzun geceler boyunca paylaşılan umutlar ve korkular, aşklarının temelini oluşturdu. Zeynep, Cem’in soğuk ellerinde hayatın anlamını bulurken, Cem de Zeynep’in kararlı yüreğinde güç buluyordu. Fakat hayat, onların yanlarında değildi. Cem’in ağır bir hastalığı vardı ve bu sırrı Zeynep’ten saklıyordu. Zamanla hastalık ilerlerken, Zeynep onun acısını derinden hissediyor, ama ona güç vermek için sessizce savaşıyordu. Bir gün, Cem, Zeynep’e son bir yemin etti: “Seni bırakmayacağım, bu hayat bize ne kadar kısa da olsa, her anını birlikte yaşayacağız.” Ve o andan itibaren, aşkları acının, umudun ve inancın en gerçek hali oldu. Zeynep ve Cem, tüm zorluklara rağmen birbirlerine sıkı sıkıya bağlı kaldılar; çünkü gerçek aşk, sadece güzel günlerde değil, en karanlık anlarda da varlığını gösterirdi.

kurgu üç yazmak istediğin zaman başla. kıraliyet