Duygularını kaybetmiş soğukkanlı bir suikastçının gözünden yazılan bir kurgu düşünün. Öldürmesi görevlendirilen albino hastası olan bir kütüphaneci kıza 3 günü temsil eden 3 mektup bırakacaktır. Fakat bu üç mektup birer uyarı gibidir.İşte Albino`nun kalbi aynen böyle bir kurgu

Üniversite için taşındığı yerde, o bölgeyi yöneten mafyayla düşman olan bir kızın hikayesi... Üniversite için yeni bir şehre taşınan ve şeytanların arasında yaşadığını bilmeden sadece hayatını güzelleştirmek için çalışırken şeytanların elebaşına aşık olan bir kız, Güneş... Şeytanların arasında yaşayan o meleği fark eden ve diğer şeytanlardan korumak isterken düşmanı olan o meleğe aşık olan şehrin sahibi, Savaş. *Şeytan ve melek tasvirleri sadece betimleme için kullanılmıştır, hikaye fantastik bir kurgu değildir.

Ünlü anonim bir YouTuber olan Ahu bir gün yurtta otururken gelen bir aramayla doğum esnasında karışmış olduğunu öğrenir. Ona önyargılı yaklaşan abileri büyük hayranı oldukları anonim YouTuber`ın kız kardeşleri olduğunu öğrendiklerinde tepkileri ne olacak? Ahu yeni ailesine alışabilecek miydi? Soruların cevabı için kitabı okumaya davet ediyorum sizi. ✨ -Oha koşun Çiçek sonunda yeni bir video yayınladı. +Sonunda bee, son çektiği videodan sonra ortadan kayboldu. Neler yaptı acaba. Kemoterapiye başlamış mıdır? - Onu bunu bilmem ama kanser olduğunu öğrendiği andaki sesinin titreyişini ölsem unutmam. Ahu merdivenlerden inerken abi tayfasının heyecanlı heyecanlı televizyonu açmaya çalıştıklarını gördü. Küçük kardeşine neler olduğunu sorunca büyük hayranı oldukları bir hesabın aylar sonra video yayınladığını söylemişti. -Videonun başlığı `Ufak bir karışılma meselesi` mi? Ne alaka şimdi. +Ben kanserle ilgili olur sanmıştım. Furkan şaşkınca ekrana bakıyordu - Allah aşkına bu ülkede her gün çocuklar mı karıştırılıyor önce Ahu şimdi de Çiçek

Küçükken babasının işi yüzünden oturduğu şehirden taşınmak zorunda kalan alisa aşık olduğu çocuğu geride bırakmak zorunda kalır fakat yıllar sonra kader onları tekrar bir araya getirir~İyi okumalarr

Nice`in tuzlu rüzgarları ve dalgaların fısıltısı arasında kaybolan bir hikaye... Anılar silinirken ya da hayatın kıyısında son bir nefes alınırken, geriye ne kalır? Deniz, sırlarını saklamaya devam ederken, unutuşun derinliklerinde ya da vedanın acı yüzünde, insan ruhunun kırılganlığı ve direnciyle yüzleşin.

Azra İstanbul`da yaşayan genç bir kızdır. 3 kez okul değiştiren Azra , bugün , yani tarihler 5 mayıs pazartesiyi gösterirken 4. okuluna gitmek için yola çıkacaktı fakat başına gelecekleri bilmiyordu . Peki siz Azra ` nın bu macerasına var mısınız?

Karanlığın İzleri Bu hikaye, karanlık atmosferde geçen, intikam, gizem ve duygusal çatışmaların iç içe geçtiği bir yolculuğu konu alıyor. Ana karakter Ayça, geçmişinden ve ailesinin gizemli sırlarından kaçamamış, karmaşık duygularla boğuşan bir genç kadın olarak, gizli bir grubun (Gölge Timi) parçası haline geliyor. Bu grup, karanlık güçlere sahip olanların adaleti sağlamak amacıyla hareket ederken, Ayça da kendi içsel mücadeleleriyle yüzleşiyor. Aynı zamanda, Ayça ile yanındaki koruyucu ve kararlı figür Koralp arasında, ince bir yakınlık ve anlayış gelişiyor. Hikaye, sırlarla dolu olayların ardındaki gerilimi, karakterlerin içsel dünyalarını ve birbirleriyle olan bağlarını, sürükleyici bir atmosfer içinde sunuyor.

Sıradan bir gün gibi geçen bayramın 3.günün akşamı tanışmak

Gece yeni başladığı okulun ilk gününde okul 3 günlüğüne bir gezi düzenler. Ancak bu sıradan bir gezi olmayacaktır. Yoğun kar yağışı sebebiyle buradan çıkmaları zorlaşacaktır. Ve orada hiç beklemedikleri olaylarla karşılaşacaklardır. Devamı kitapta...

Özel Karay Müzik Koleji’nde resitalden önce bırakılan resitalden sonrakiyle aynı olmayacak. Herkes yalana bulaşacak. Yalanlar resitali kanla başladı; yalanla son bulacak. Sanat Karay herkesin korktuğu, okulun istenmeyen kızıyken katılımın zorunlu olduğu piyano resitalinde kaderinin notalarını yalanların çaldığından habersizdi. Piyanonun tuşlarından akan yalan onunda parmaklarına bulaşmıştı. Artık gerçeği bulmaktan başka çaresi yok. Tabii onunda… Onun adı Devrim. Devrim Dinçer Demiralp. Yalanlar resitalinin baş şüphelisiyken, deliller onun aleyhine işlerken yanında bir tek o vardı. Sanat. Yalanlar resitali onları bir araya getirdi. Etraflarını saran engeller, karanlık sırlar ve ihanetlere rağmen gerçeği bulabilecekler mi? Üzerlerine bulaşan yalandan kurtulabilecekler mi? Bu hikayenin adı Yalanlar Resitali. Bu hikaye yalan söyleyen aptalların değil; yalanlar resitalinin kurbanlarının hikayesi. (Not: Kitap, hassas temalar ve şiddet unsurları içermektedir ancak özendirici veya teşvik edici değildir.)

Çocuklar büyür ve değişirlerdi. Alışkanlıkları, yaşam tarzları yaşadıklarıyla şekillenir, birçok şey unutulmaya mahkum bırakılırdı. Peki ya çocukluk aşkları? Kalır mıydı sonsuza dek? Yoksa unutulurlar mıydı? Ölüme aşık bir kadını döndürebilir miydi hayata? İnandırabilir miydi tekrar sevileceğine? Yoksa yetmez miydi gücü hiçbirine? Öylece kayıp gider miydi sevdiğim ellerinden? Bazı visaller mahşere kalmıştı ancak masal devam edecekti geride kalanlarla...

Yazın deniz kenarında karşılaşan bir kız ve bir erkek yıllar sonra çok farklı bir şekilde karşılaşırsa ne olur

~🎀Hayat şaşırtır hep zateenn🎀~ Bir gün arkadaşlarıyla gece sahilde D-C oynayan Eylül arkadaşlarının isteğiyle rastgele bir numaraya mesaj atar tabi mesaj attığı kişinin okulun basketbol takımı başkanı olduğunu bilmiyordu..

Lisedeki zorbalar en fazla ne kadar farklı olabilirdi işte bu kadar..

Kanları üzerinde kurumuş parmaklara baktı, parmağından aylar sonra çıkarmak istediği yüzüğü çıkardı. Dudakları, yaralı parmaklara dokundu. Acı bir öpücük kondurdu, küllerin anısına...

Zeynep, sıradan bir yanlış numara mesajıyla başlayan bir sohbetin hayatını nasıl değiştireceğini bilmiyordu. Gizemli bir yabancı olan Emre ile mesajlaşmaları hızla ilerlerken, Zeynep kendisini beklenmedik bir çekimin ve büyük bir bilinmezin içinde buldu. Ancak zamanla Emre`nin sadece basit bir tesadüf olmadığını fark etmeye başladı. Onun hakkında bildiği her şey birer birer sorgulanırken, Zeynep en büyük soruyla yüzleşmek zorundaydı: Gerçekten kime güvenebilirdi? Bir aşk, gerilim ve gizem hikayesi olan Yanlış Numara, sıradan bir karşılaşmanın beklenmedik sonuçlarını ve aşkın en gizemli yönlerini keşfetmeye davet ediyor.

“Ben sevilmedim… Ama ayakta kaldım.” Alara hiçbir zaman ait olamadığı bir evde, sevgisizlikle büyüdü. Ailesi onu görmedi, çevresi onu ezdi, geçmişi ise üzerine çöktü. En çok güvendiği insanlar onu sırtından bıçakladı, en çok sevdiği kişi annesi bile onu reddetti. Ama Alara, yıkılmadı. Güçlendi. Sessizliğin içinde yeniden doğdu. Terk edilmişlik, ihanet ve karanlığın içinden geçen bir genç kızın; intikama, güce ve yalnızlığa uzanan hikayesi… Gözyaşlarıyla yoğrulmuş, yumruklarla kazınmış bir dönüşüm öyküsü. Herkes ondan korkacak. Çünkü o artık "ezilen" değil. O artık karanlığın içinden çıkmış bir yıldırım. Ve bu kez diz çöken, o olmayacak.

Üniversitede zorluk çekmemek için lisede ailesinden uzak bir okula kayıt olan Ada`nın başına daha ilk günden türlü olaylar gelir...

Gözlerinde bir davet değil bir mesafe var gibi aşmak isterim

Zorla berdel uğurna evlendirilecek olan Leyal evden kaçar ve kaçarken biriyle karşılaşır ve beklenmedik bir teklifle hayatı değişir.

“Bazı yollar sadece kalpleri değil, geçmişi de birbirine bağlar.” 2008 yılında bir doğum günü... Silah sesleri, çığlıklar ve iki aileyi parçalayan bir cinayet. O günden sonra Ulusoylar ve Gökdenler için zaman durdu. Yıllar sonra... Kayra Gökden, geçmişin gölgesinde büyümüş, sessiz bir fırtınadır. Eda Ulusoy ise nefretiyle ördüğü duvarların içinde, aşkı hiç tanımamış bir kız. Aynı okulda karşılaştıklarında, tanımamaları gereken duygular filizlenir. Kayra`nın kalbi Eda’ya aitken, Eda’nın zihninde hâlâ bir silahın yankısı vardır. Aileleri geçmişin kanında boğulmuşken, onlar geleceği birlikte yazabilir mi? “İki Yabancı”, intikamın gölgesinde doğan bir aşkı, yasakların ve sırların içinde büyüyen iki ruhun hikâyesini anlatıyor. İki yabancı olması gereken iki insan... Ama aslında birbirlerine en çok ait olan iki aşık olabilir mi? "~EN UZUN YOLCULUK İKİ İNSAN ARASINDAKİ MESAFEDİR~"

Fotoğrafta 4 kişi var ama 5 kişiler 5. kişi ise kız 5 arkadaşın komik ve romantik hikayesi.

Zordan Aşk Doğar Mı?

Ölüm, yaşamın bitmesi demektir. Ben bunu on dört yaşındayken öğrendim… Ailesini bir "kaza" sonucu kaybeden Beliz`in yaşamı bir anda alt üst olmuştu. Bundan sonra hayatı nasıl ilerleyecekti, ne yapacaktı, bilinmezlerle dolu bir hayata adım atmıştı. Ailesinin ölüm nedenini en ince detayıyla öğrenmek isteyen Beliz, kendini bir çıkmazın içine doğru sürüklemişti. "Bir son sandığın yer, aslında başlangıcın ta kendisi olabilir..."

Sakin bir hayat yaşarken amansız bir olay sonrası okul gezisi için bindiği uçak kaza yapar. kazadan sonra hayatlarını sürdürebilmek için yaşam mücadelesi verirler