* Dördümüzün bir koltuğu vardı o koltuk bizi hep bir araya getirirdi.Sıcacıktı o koltuk yumuşacıktı sonra hepsi teker teker kalktı ve ben üşüdüm meğerse beni ısıtan koltuk değil yanımdakilermiş *

13 yıldır hayatım yalanmış

Begendiyseniz oy verin lütfen🤍

Bir grup gencin kendini bulma, tanıma ve yeniden doğuş hikayesi.

"Bayılacaksın Kara kuğu" "Avcı kuğusuna kıydıysa bayılmak şarttır" "Oysa avcı kuğusuna asla kıyamazdı " Kuğu kadar güzel karanlık kadar tehlikeli bir kadın. O bir ajan. İnsanların ne düsündüğünü ne olduğunu bilir ama kendisi kim? O kadın Hisar Nida Akbaş. O kadın düsünemiyor, beyninde ki tümör buna engel oluyor... Peki ya şirekete yeni gelen patron. O adam bir avcı , avı ise Kara kuğu. Ezel Ata Karahanlı hem ajan hem mafya. Hemde Rizeli.

Adam yavaşça gülümsedi bir gözlerime baktı. “Yollar bazen kaybolmak içindir, bulunmak için değil.” Dedi ve önüne döndü. Kafamı cama yasladım ve gözlerimi kapattım. Umarım İzmir beni iyileştirirdi.

valla kafama gore yazıyyorummmm

Harika! Dört arkadaşı ve sahili birleştiren bir isim arıyorsanız, işte size birkaç yaratıcı öneri: Grup İsimleri * Dört Denizyıldızı: Deniz yıldızları, sahildeki en özel ve akılda kalıcı sembollerden biridir. Aynı zamanda zor zamanlarda bile bir araya gelen ve birbirini tamamlayan bir grubu temsil eder. * Dört Dalga: Her biri farklı ama bir araya geldiğinde güçlü bir akıntı oluşturan dalgalar gibi, her bir arkadaşın kendine özgü karakterini ve birlikteyken ne kadar güçlü olduklarını vurgular. * Fenerin Dört Gözcüsü: Sahildeki bir fenerin etrafında toplanan ve birbirlerinin hayatına ışık tutan, yol gösteren bir grup için hem gizemli hem de anlamlı bir isim. Sahil İsimleri * Dört Mevsim Kıyısı: Dört arkadaşın bu sahilde her mevsimde, iyi günde kötü günde birlikte olduğunu gösteren, güçlü bir bağa işaret eden bir isim. * Dört Kapı Sahili: Sahildeki gizli bir köşeyi veya dört farklı yoldan gelip aynı noktada buluşan arkadaşları simgeler. Her "kapı" bir anıya açılır. * Dört Kumtanesi: Sonsuz kum taneleri arasında birbirini bulmuş, eşsiz ve değerli dört arkadaş... *

İrem ve Selim 10 yıl önce aileleri yüzünden ayrılamak zorunda olan iki gençtir. Yıllar sonra bir iş için tekrar bir araya gelmek zorunda olan bu aşıklar bakalım neler yaşayacaklar?? "Aşk bütün engelleri aşacak kadar güçlü müdür?"

Dairemdeki deli

Gerçek aşklar yazın başlar bende gerçek aşkımı yazın bulacağımı bilemezdim…

Yalnız sokak çocuğu.

Gözlerde ki Yansıma.

İşinde oldukça başarılı, kurtarılması zor ağır hastaların bile tedavilerinde başarılı olması üzerine aldığı ödüllerle tanınmış, yakışıklı ve genç bir kalp doktoru. Aral Yıldırım. Çok küçük yaştan beri kalp hastalığı nedeniyle hastane hastane dolaşıp tedavi gören, hayattan ümidini kesmiş genç bir kız. Beril Aksoy. Hayattan ümidini çoktan kesmiş olsa bile her muayenesinde ufakta olsa iyileşebilme umuduna kapılan Beril, her hastane çıkışında içinden bir sözü geçirirdi. "Umut etme, çabala, anı yaşa. Yaşa ki öleceğin gün geldiği vakit keşkelerin olmasın aklında." Son kontrollerinden çıktıktan sonra, öğrendiği şeylerle stres yapıp bir doktorun yanında bayılması ile başlamıştı herşey. O, aslında bir mucizenin kucağına düşmüş, her ne kadar inanmasa da yeni umutlara yelken açmıştı. İlk konuşmaları bir hastane odasında başlayan Aral ve Beril`in zamanla aralarında oluşan çekim ile devamında gösterdikleri çaba, önlerindeki en büyük engeli kaldırmak içindir. Yaşamak için sebepleri çoğalan Beril`in ise belki de son kez içinde bir umut yeşermiştir. Aral ise Beril için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdır. *** "Herşey için çok geç, gör artık şu gerçeği Aral. Öleceğim ben, bırak da son bir ayımı seninle birlikte normal bir şekilde geçireyim. Hastane de ilaçlarla boğuşarak ölmek istemiyorum ben. " Başını iki yana salladı, gözlerindeki hüznü görünce ona bunları yaşattığım için kendimden nefret ettim. "Seni ölüme terk etmemi istiyorsun, gözlerimin önünde bitişini izlememi istiyorsun." Yüzüme daha da yaklaşıp dudaklarıma baktı. "Senin benden gidişini kabullenmemi istiyorsun," Başını hafifçe iki yana sallayıp gözlerini kapatarak alnını alnıma yasladı. "Hiçbirini yapmayacağım, boşa hayal kurma. İlla hayal kuracaksan bunlar geleceğimize yönelik olsun, çünkü senden vazgeçmeyeceğim. " Gözlerini açıp hafifçe geri çekildi, dudaklarıma kapanmadan önce kurduğu cümle ise içimi kıpır kıpır etmeye yetmişti. "Sana geç kalmış olabilirim, ama o hasta kalbin için geç kalmadım, Lotus çiçeğim. "

“Sevdalanmak her yiğidin harcı değil demiş üstad.” “Nasıl yani?” “Sevda zordur fedakarlık ister çaba ister her şeyden önce emek ister demiş.” “Üstad güzel söylemişte hayatımda hiç bir zaman sevdalanmayacağım üzgünüm.” “Büyük konuşma bir çift göze vurulursun anlayamazsın...”

Bir birine ateşinden ikram edenler, bir birini küllerinden tanırlar.

Ailemle mutluydum üç kişilik bir hayatımız vardı.

merhabaa ilk serüvenime hoş geldinizzz ❗❗ cok heyecanlıyım inan ne yazacagımı bılmıyorum umarım begenırsınızzz İYİ OKUMALAR DİLEERRRİİMMMM 🫶🏾🫶🏾

Ve son olarak, teşekkür ederim. Karanlığın da aydınlık olabileceğini bana gösterdiğin için. Seni ömrünün sonuna kadar seven, Güneş.

Bu oyunun iki oyuncusu var fakat hangisi kazanacak? Yıkık olan Eray mı? Zengin olan Miraç mı?

ilk kitabımm yanlışlar olabilir!!!

ÇOÇUK BAKICILIĞI İÇİN GİTTİĞİ EVDE FARKLI ŞEYLER DÖNDÜĞÜNÜ ANLAYAN EDA BU GİZEMİ ÇOZEBİLECEK Mİ ?

“Yine mi abi” dedim telefonu kapatırken üstüme ceketimi alıp evden çıktın motoruma binip karakola sürdüm ,karakola geldiğimde bir polis konuştu “yine mi siz küçük hanım bu abinizin sizden başka tanıdığı yok mu” öfkeyle ona döndüm “Sana ne be”

kendi yaşadığım bir olayı ele alacağım iyi okumalar

Küllerinden doğan bir genç kızın hikayesi…