Bu benim yazdığım ilk kitabim daha once böyle birsey deneyinlemedim. Eger begenmezseniz bile lutfen linççlemeyinn. Herkesin bir ilki vardirr.

Babaannesinin evinin önündeki toprak yolda yalnız başına kalakaldı. Zenginliğin, ihtişamın, gecenin büyüsünün yerini, sadece toprağın soğuk rüzgarı almıştı. Bir anda, hayatının en büyük çelişkisiyle karşı karşıyaydı. Şehirdeki o parlak dünyadan, köydeki sade, huzurlu hayata geçiş... Talihin cilvesi, tam da olarak burda başlamıştı... "Köy...Evet ben burdayım" diye mırıldandı. "Bakalım bu kadar lüks ve kolay bir hayatı bırakıp gerçekten bu dünyaya nasıl alışacağım?" ✨Bu hikaye hiç bir kitaptan esinlenmemiştir. Kurgu şahsıma aittir ✨

Başına neler geleceğini bilmeden yeni okuluna başlayan Ece...

Parla ve Aras`ın masum aşkları

Alevra Akademisi… Dışarıdan bakınca sadece bir lise gibi görünüyor. Ama içinde dönen oyunlar, sırlar ve güç savaşları, burayı başka bir boyuta taşıyor. Okulun dört büyük grubu — Maçalar, Gölgeler, Kupalar ve Sinekler — her biri farklı karakteristik özellikleriyle bu savaşın aktörleri. Sosyal statü, güç dengeleri ve karanlık kumar oyunları, gençlerin hayatlarını şekillendiriyor. Kazananlar zirveye tırmanırken, kaybedenler gözden kayboluyor. Ama Alevra Akademisi’nin sınırları sadece okulun içinde kalmıyor. Rakip okullar Lyris, Vesper ve Solara arasındaki kıyasıya rekabet, öğrencilerin hayatına sızıyor ve onları daha da zorlu bir arenaya sürüklüyor. Okul dışı bu savaş, gençlerin geleceğini belirliyor. Çağla… Ailesinin mükemmeliyetçi beklentileri altında ezilen, soğukkanlı ve zeki bir genç kız. Zorla girdiği bu dünyada kumar masalarında ustalaşmış, ama kendini tam olarak ait hissetmiyor. Henüz hangi kartı oynayacağını bilemiyor. Çünkü bu oyunda en büyük risk, kendin olmaya cesaret etmektir. Sırlar, ihanetler, dostluklar ve beklenmedik aşklar arasında Çağla’nın yolu, hem okulun hem de dış dünyanın karanlık yüzüyle kesişiyor. Her adımda yeni bir oyun başlıyor; kazanmak kadar kaybetmemek de bir sınav. Peki, sen bu karmaşık ve tehlikeli oyunda hangi tarafı seçerdin?

Adam ruhundan sızan acıyla koşarak ona sığınmıştı. Kadın ise adamı limanı olarak görmüştü. Peki onca acının içinde bir olabilecekler miydi?

.....................

Babası tarafından şiddete uğrayan kız kardeşler o iğrenç adamın elinden kurtulur fakat neler ve kimlerle karşılaşacaklarını bilmeden... Ezgi babasının şiddetinden kurtulur fakat kabusları ve etrafta gördüğü babasına benzeyen silüetlerden kurtulamaz ve bu sayede hayatı değişir...

Azelya Kordel bir gece tanımadığı numaradan gelen mesajla sahip olduğu herşeyin aslında göründüğü gibi olmadığını fark ettiğinde, bir çok şey için çok geç kalmıştı. Bu onun hem tutsaklık hemde özgürlük hikayesiydi. Hepsinden önemlisi ise kendi zihnindeki kafesten kurtulma hikayesiydi. 0537*******: Eğer kazanırsan en büyük ödülün kurtuluş , ama kaybedersen en büyük cezan ölümün olacak. 0537*******: Oyun başlasın. ••• ~Kurgu ve kitap tamamen şahsıma aittir, çalınma ya da taklit edilmesi durumunda işlem başlatılacaktır.

Senin gücün benim zihnimdeki sarsıntıları durdurabilecek mi?

Zorla evlendirilen su ve deniz

Biz 6 arkadaştık. Başımızdan bela eksik olmayan aramızda aşk ve benzeri duygular olmayan kardeşlerdik. Ama aramızdan birinin yaptığı hata tüm hayatımızı mahvetmişti. Kuzey, grubun eğlencelisi. Zaman yer fark etmeksizin neşemizi yerine getirir. Özgür, adı gibi özgürdür sınır tanımaz aklına koyduğunu yapar. Mert, grubun soğukkanlısı ne olursa olsun bizi sakinleştirmeyi başarır. Ve adı gibi merttir güvenilir ve sözünün eridir. Eyüp grubun abisi gibidir hepimiz aynı yaşta olsak da Eyüp te daha olgunluk vardır. Birimize bir şey olsa hemen yetişir sorun çıkarsa sorunu ortadan kaldırır. Nehir grubun sulu gözü en ufak şeye ağlayıp sinirimizi bozar ama kimse ona kıyamaz. Ve ben Rana hepsinin birleşmiş haliyim. Gerektiği yerde şakacı gerektiği yerde soğukkanlı gerektiği yerde ise grubun ablasıyım ama bazen ise küçük bir kız çocuğu gibi olabilirim. Bu değişir. Siz bu hikayede hangi yönümü görürsünüz bilemem. Ama şundan eminim bizi hiç bir şey ayırmaz. Dikkatli dinleyin bunları başka kimseden duyamazsınız.

Sürekli şehir değiştirmekten bir türlü düzen oturtamamış, kendini hiçbir yere ait hissedememiş bir asker kızı olan Güneş`in hikayesi...

Her şeyden kaçmak isteyen bir kız...

Ben elisa acı benim hayatım

~ Rose arkadaşı ile gittiği yılbaşı partisinde yanlız kalınca yeni yıla tek başına girmemek için yanı oturduğu Aidan ` ın tüm hayatı olacağı bilemezdi .

GECENİN KRALİÇESİ YAKINDA!

MsmsöMawmwjekkwmwndne s skekw ebeıkemene

Ada, yeni okulunda iki kutup arasında kalır: Timur, gece kadar keskin, karanlık ve tehlikeli. Beyazıd, buz kadar serin, muğlak ve cezbedici. İki lider. Bir sır.

" Sakın ol Eslem... Bu sadece yıllardır hayalini kurduğun staj görüşmesi. Yani büyük ihtimalle burnunun ucuyla konuşan yöneticiler, soğuk kahveler ve topuklularla ayakta kalma savaşı. Peki ya... Tanıdık bir göz, tanıdık bir ses ve hiç tanımadığını sandığın biriyle çarpışma ihtimalin? Onu hesaplamadın bile değil mi? " Eslem Özüpek : Karadeniz`in deli dolu rüzgarında büyümüş, hayalleri büyük, enerjisi bol, iç sesi yüksek olan gençliğinin baharında bir genç kadın. Yıllardır hayalini kurduğu şirkette staja başlarken, geçirdiği bir kaza ve sonrasında hayatına giren o fazla tanıdık ama yabancı adam tüm planlarını alt üst eder. Çınar Karayel : Gözleri tanıdık, sesi huzurlu, bakışlarıysa... Bir kez yakalanınca kolay kolay unutulacak cinsten değildi. Ama Eslem için o sadece nazik, kibar ve fazla etkileyici bir yabancıydı. Oysa Çınar için Eslem hiçbir zaman yabancı olmamıştı. Karayel Şirketi`nin tek varisi ola Çınar, yıllar sonra kaderin ince hesaplarıyla karşısına çıkan o kızı... Çocukluğunun en parlak anısından, beraber oynadığı oyunlardan ve verilen bir sözden hatırlıyordu. Aslında hiç unutmamıştı ki hatırlasın. Eslem ise... Ne o sözü hatırlıyordu ne de o sözü kimin söylediğini. Ama Çınar her gün hatırlamıştı. Her gün unutamadığı o bakışı, o gülüşü zihninin ve kalbinin en derin yerine saklamıştı. Zamanla atışmalar yerini bakışmalara, Öfke yerini meraka, Mesafe ise yerini içten içe büyüyen yakınlığa bırakacaktı. Ve belki de en zor soru gelip kalplerine dayanacaktı. " Biri unutmuşsa, diğeri unutamamaya ne kadar dayanabilir diğeri? " "Tanıdık Yabancı" Birinin geçmişini, çocukluğunu ve verdiği sözğ unuttuğu, diğerinin ise hiç unutamadığı bir aşkın hikayesi. Kimi zaman kahkaha attıran, kimi zaman iç sesi susturmayan; kimi zaman ise kalbe dokunan bir aşk yolculuğu masalı. 🩷🩵

Hayatta tutunacak bir dalın kalmadığını düşündüğün anlarda, yanlış bir numaraya gönderilen bir mesaj bile seni hayata bağlayabilir.

yeni okulunda konuşmadığı için zorbalık gören asya çıldırma derecesine gelmiş hayatına son vermek istemişti ancak bunu yapamamış onu hayatta tutan şeye ihanet etmek istememişti sahi neydi onu hayatta tutan şey?

Rüya her zaman gittiği kitap dükkanında yeni çalışanı görünce ondan etkileniyor. Bir kaç gün sonra çalışan onun ondan etkilendiğini fark edince flörtleşmeye başlıyorlar.

Batın ve parla, çocukluklarının en saf dostluğunu paylaşan iki yürekti. Bir gün, batın küçük bir kozalak verdi parlaya. o kozalak, sessiz bir söz, “Seni bekleyeceğim” demenin simgesiydi. Fakat hayat, onları ansızın ayırdı; Parla başka bir Ülkeye taşındı ve aralarındaki mesafe büyüdü. Yıllar geçse de o kozalak, kalplerindeki bağlılığı hiç kaybettirmedi. Ve bir gün, kader yeniden yollarını kesiştirdi. Kaybolan dostluk, yerini büyüyen bir aşka bıraktı; iki çocukluk arkadaşı, yılların ardından birbirini yeniden buldu.

" Sakın ol Eslem... Bu sadece yıllardır hayalini kurduğun staj görüşmesi. Yani büyük ihtimalle burnunun ucuyla konuşan yöneticiler, soğuk kahveler ve topuklularla ayakta kalma savaşı. Peki ya... Tanıdık bir göz, tanıdık bir ses ve hiç tanımadığını sandığın biriyle çarpışma ihtimalin? Onu hesaplamadın bile değil mi? " Eslem Özüpek : Karadeniz`in deli dolu rüzgarında büyümüş, hayalleri büyük, enerjisi bol, iç sesi yüksek olan gençliğinin baharında bir genç kadın. Yıllardır hayalini kurduğu şirkette staja başlarken, geçirdiği bir kaza ve sonrasında hayatına giren o fazla tanıdık ama yabancı adam tüm planlarını alt üst eder. Çınar Karayel : Gözleri tanıdık, sesi huzurlu, bakışlarıysa... Bir kez yakalanınca kolay kolay unutulacak cinsten değildi. Ama Eslem için o sadece nazik, kibar ve fazla etkileyici bir yabancıydı. Oysa Çınar için Eslem hiçbir zaman yabancı olmamıştı. Karayel Şirketi`nin tek varisi ola Çınar, yıllar sonra kaderin ince hesaplarıyla karşısına çıkan o kızı... Çocukluğunun en parlak anısından, beraber oynadığı oyunlardan ve verilen bir sözden hatırlıyordu. Aslında hiç unutmamıştı ki hatırlasın. Eslem ise... Ne o sözü hatırlıyordu ne de o sözü kimin söylediğini. Ama Çınar her gün hatırlamıştı. Her gün unutamadığı o bakışı, o gülüşü zihninin ve kalbinin en derin yerine saklamıştı. Zamanla atışmalar yerini bakışmalara, Öfke yerini meraka, Mesafe ise yerini içten içe büyüyen yakınlığa bırakacaktı. Ve belki de en zor soru gelip kalplerine dayanacaktı. " Biri unutmuşsa, diğeri unutamamaya ne kadar dayanabilir diğeri? " "Tanıdık Yabancı" Birinin geçmişini, çocukluğunu ve verdiği sözğ unuttuğu, diğerinin ise hiç unutamadığı bir aşkın hikayesi. Kimi zaman kahkaha attıran, kimi zaman iç sesi susturmayan; kimi zaman ise kalbe dokunan bir aşk yolculuğu masalı. 🩷🩵