4 kızın vlog kanallari için çektiği video da gizimli bir eve girerken buldukları kitabı okayarak bilmedikleri bir diyara gitmeleri

Kurt adam ve bir perinin hikayesidir. Vampirler ve cadılarla dolu bir dünyayı kurtarmak isterler. Yeni kitabımm umarım seversiniz ve keyifle okursunuz ilk defa fantastik türü bir kitap yazıcam daha önce deneyimimde olmadı bu söylediklerimi dikkate alarak kiatbımı okursanız beni çok mutlu etmiş olursunuz. Konusuna geçelim Başrol kızımız Edna merlin bir kitapta olan sihirli sözcükleri okuyup magic dünyasına ışınlanır orası sihirli bir boyuttur içinde sihir ya da büyü bulunmayan hiç bir cisim ya da canlı giremez Edna ise içinde bulunan sihirden haberi yoktur magic dünyasında vampirler cadılar ve kurt adamlar vardır edna gerçek dünyadan sihirli boyutu olan bir evrene yolculuk yapıyor magic dünyasına gitmesiyle herşey karışır magic dünyasının düzeni bozulur nedeni ise Edna nın peri olmasıdır magic dünyasında hiç peri olmamıştır bu zamana kadar Edna ise oranın ilk ve son perisi olucaktır. Kitabım hakkında! Şiddet kötü kelimeler ve unsurları içermektedir bu kitap tamamen her şeyiyle benim hayal gücümdür bu uyarımı dikkate alarak okuyun kitabımı lütfen Hepinizi kitabıma bekliyorum eminim çok seviceksizin görüşmek üzere🫶☺️

Sizce gizemli bir kitaptaki tuhaf bir büyüyü yapan dokuz genç kızın başına en fazla ne gelebilir? Dokuz kişilik bu ekipte hayatta kalmayı başarabilenler kimler olacak? Laden, Çalıkuşu, Melis, Günel, Meral, Esram, Ayça, Nila ve Buse. (Lanet Kitap Yefekta, Maya`nın Doğuşu ve Mesanlar Efsanesi)

🩷🩷🩷💖❤️‍🔥💞💖💝

Merlin 2025 yılından arkadaşlarıyla yaptığı bir büyü sonucu krallık dönemine çekilir ve aynı yüzle başka biri olmuştur onu yeni sırlar saklı gerçekler ve gerçek aşk beklemektedir.

"DOKUYUCU" ile Zihin Labirentlerine Yolculuk Başlıyor! Veridian`ın altında saklı, sırlarla dolu Hatıralar Labirenti`ne adım atın. Genç Dokuyucu Noah, bu gizemli dünyada kötücül Silas`ın karanlık planlarıyla yüzleşiyor. Kayıp anılar, kadim sırlar ve tehlikeli bir kaçış... Labirentin bekçisi Aelia`nın rehberliğinde Noah, şehrin kaderini kurtarmak için Yüksek Kule`ye doğru amansız bir maceraya çıkıyor. Fantastik, gizem ve tehlike dolu bu destansı yolculukta Noah`a katılın! Labirentin fısıltılarına kulak verin ve karanlığa karşı umudun ışığını arayın.

Annemi ve babamı hiç tanımadım. Bebekken beni sarayın kapısına bırakıp arkalarına bile bakmadan çekip gitmişler . Kraliçe orkide sayesinde bu yaşıma kadar gelebildim. Ailemin kim olduğunu bilmediğim gibi hangi sınıfa ait olduğumu bile bilmiyorum. Herkesin sınıflarına göre sarayda belirli bir vazifeleri vardı. Benim vazifem perigenya diyarını ve dünyadaki doğayı korumak . Bir gün görev için gittiğim dünyada yabancı biri ile karşılaştım. İnsanların her ne olursa olsun yaşamlarına karışmamız yasaktı. Ama ben sarmaşıktım . İster insan ister perigenyalı olsun ayırmadan yardım etmeliydim. * Yabancının mavi gözleri yeşil gözlerimi seyrediyordu. Acaba o günden sonra yeniden mavi gözlerini görebilecekmiydim ?

Selamlar bu kitap zehrin tanrıçası serisinin ilk kitabıdır. Keyifli okumlar dilerim bal küplerim.🍯💛 Sizlere küçük bir alıntı da bırakayım. ~ben zevklerime göre yaşarım.Ve bu konuda hiç kimse beni durduramayacak.~ Asterilya diyarı yıllar öncesinde iki tarafa ayrılmıştı. Aydınlık ve Karanlık taraf hikayemiz ise tam da burada başlıyor. "Zehrin Tanrıçası "Diyarda korku saçıyor Kadın, yaşlı, çocuk, genç hiç kimseye acımıyodu. Onun hakkındaki bilgiler o kadar sınırlıydı ki bazıları sadece kulaktan dolma bilgilerdi kurbanlarını diyarda bile bulunmayan zehirlerle öldürdüğü söyleniyordu. Bazıları onun kadın bazıları ise erkek olduğunu düşünüyordu. Ve işte ben Bethany World ve evet öğreneceğizi çok şey var.

Biz 6 kuzendik ve o ceseti gördük....

[Tarama tamamlandı] [Ev sahibi tespit edildi. Sistem aktif edildi.] — “Neler oluyor?” [Ev sahibi, ben sistemim. Sana imparatorluğunu kurmanda yardımcı olacağım. Proxima Center adlı bir dünyaya ulaştın. Bu dünya, senin gezegeninden 10 kat daha büyük.] Bu hikâyede, II. Dünya Savaşı sırasında hayatını kaybeden bir asker olan Alberto’nun yaşamına tanıklık edeceğiz. Ancak Tanrı, ona ikinci bir şans verdi. Alberto’yu bambaşka bir dünyaya gönderdi — fantastik bir evren. Bu yeni dünya, yeryüzünden on kat daha büyük; efsanevi yaratıklarla dolu, devasa uluslarla çevrili, hatta bazıları Moğol İmparatorluğu’nun görkemine bile rakip. Ve şimdi, kahramanımız bu yabancı topraklarda sıfırdan bir ülke kuracak. Tanrı tarafından verilen güçlü bir sistem sayesinde, Alberto sadece hayatta kalmayacak — yükselip hüküm sürecek. Haydi, Alberto’nun sıradan bir askerden kudretli bir hükümdara dönüşümünü birlikte izleyelim. İttifaklar kuracak, acımasız düşmanlarla yüzleşecek ve belki kaosun içinde aşkı bile bulacak. --- ★ Bu hikâye; fantastik, politik, bilimkurgu, korku, fetih ve romantizm türlerini sevenler için biçilmiş kaftan. Eğer karmaşık karakterleri, derin kurguları ve detaylı bir evren inşasını seviyorsanız, bu hikâye tam size göre! |★ ---

Payiz Karaca’nın doğum gününe dakikalar kala tüm İstanbul’un ışıkları söner, gökyüzünü kaplayan kara bulutlar artarak etrafı zifiri karanlığa boğar. Her üç dakikada bir çakan şimşek tek bir noktayı aydınlatırken kara bulutların arasından siyah büyük bir karga çıkar ve Payiz’in camına konar. Gagasında tuttuğu kartı mermer zeminin üzerine bırakarak tekrar havalandığında geldiği noktadan kaybolur ve o anda İstanbul’un ışıkları yeniden yanar. Ve o geceden sonra artık olması gereken yerdedir. Siyah Kanatlar Şehri’nde.

Kitap, bir Kan İblisi/Vampir olan Cecilion ve bir insan olan Carmilla`nın aşkını ele almaktadır. Bir Opera Sanatçısı olan Cecilion ve bir asilzade kızı olan Carmilla`nın yasak aşkıyla başlar... MLBB`nin gözde çifti Cecilion ve Carmilla`nın "What If" tadında olan bu sürükleyici hikayeye hoşgeldiniz!

"Neden beni unuttun...Neden bizi unuttun...Neden..." Sesi yalvarırcasına çıkmıştı `Ben tam olarak neyi unutmuştum??`.....

Krallığın adaleti, ailesini bir darağacında aldı. Deniz ise onu evlat edindi. Solen, çocuk yaşta öksüz kaldığında kaçmadı. Bir kılıç kuşandı, bir gemi buldu ve kaderini kendisi yazmaya karar verdi. Bir gün, asılmadan önce konuşan bir korsan, dünyanın en yüksek dağının içinde bir deniz ve orada yatan lanetli bir hazine olduğundan söz eder. Artık tüm denizciler tek bir şeyin peşindedir: Korsanlar Kralı olmak. Ama bu yol; ihaneti, kanı ve karanlık bir sırrı beraberinde getirir. Ve Solen, sadece düşmanlarıyla değil, denizin kendiyle de yüzleşmek zorundadır. "Kimi zaman doğduğun yer değildir seni tanımlayan, seni büyüten fırtınadır."

Sadece görev sırasında yaralanmıştı en fazla ne olabilirdi ki?

Kraliyet ailemi buldum

Aslında soylu olan kız kendi geçmişini öğreniyor Ve devamında kendi hakkını alıyor

"Sen benimsin be yavrum,"

Ben rora ben bir kelebek perisiyim Aslında evet değişik bir durum olsada ben bir kelebek perisiyim peri diyarına keşfim küçükken annemin anlattığı peri masallarıyla başladı şimdi ise o masal benim...

Çok çok eski zamanlardan kalma bir krallığın kalıntıları... İki krallık... İki kral... Ve iki ırk: İnsanlar ve Ezakiler (Ezaki: Osmanlıca kelimesinin Türkiye Türkçesi’ndeki karşılığı kötülük eden kimse anlamına gelir.) Barıştan yana olan, iki ırkı eşit gören: Kral Akira. İnsanların ve Ezakilerin aynı dünyada yaşamasını istemeyen, farklı evrende onları ayıran: Kral Balmer. Peki nedir bu evren? Bu evren, Ezakilerin yaşadığı kendi dünyalarının olduğu bir evren. Bazı cillelere ve güçlere sahip olduğu bir evren. Ve bu evren İnsanlar ve Ezakileri birbirinden ayıran bir kapıdır. Ancak bu güçler bütün Ezakilerde yok. Sadece seçilmiş kişilere bahşedilir. Ve efsanevi 4 kitap... Su, Ateş, Hava ve Toprak... İki ırkın atlarından yadigâr kalan 4 kitap. Bu kitaplar içinde kendi gruplarının Cilleleri hakkında her türlü bilgileri ve cilleler hakkında savaş taktiklerine yer veriyor. Ve bu kitaplar korunması için belirli muhafızlar tarafından belirli bölgelere saklanmıştır. Peki cilleler? 12 Efsanevi Cille:  Akiran`ın halkından olan, bilge ve karakterliliğiyle öne çıkan Halas, savaşın kapıya dayanmasıyla savaşı bir nebze olsun durdurmak için cilleler oluşturmuştu. 3`ünü suyla, 3`ünü ateşle, 3`ünü havayla ve 3`ünü toprakla oluşturduğu Cilleler... Halas onları bilye büyüklüğünde bir kürelerin içinde eğitmiş ve zamanı geldiğinde onları büyük çınar ağacına emanet etmiştir. Bu ağaç... İnsanları ve Ezakileri ayıran kapının merkezinde... Kapı bir daha açılmamak üzere tamamen kapanmalıydı. Halas`ın sırrı sır olarak kalmalıydı...

İzmir’in Konak ilçesinde geçen bu hikaye, küçük bir kız çocuğu olan Mine ile bir kelebek arasındaki sıra dışı dostluğu konu alır. Mine, içine kapanık ama hayal gücü güçlü bir çocuktur. Bir gün penceresinden içeri giren özel bir kelebek, onun hayatını tamamen değiştirir. Bu kelebek yalnızca Mine ile konuşabilmektedir; çünkü o, yaratılış amacı bir “kelebek etkisi” başlatmak olan, zamanın ve kaderin habercisidir. Mine’nin küçük iyilikleri, bir kelebeğin kanat çırpışı gibi şehirdeki hayatlara dokunur, görünmeyen bağlarla insanları etkiler.

Hem bir prenses hemde suikastçı olan Rayla bir anda kendini ormanda diğer ülkelerin prens ve prensesleriyle bulur. Yanlarındaki mektuptaysa peşlerinde 47 katil olduğu yazıyordur. Peki bunu onlara yapan gerçekten aileleri midir? Buradan güvende çıkabilecekler midir? Aşk sonlarını getirecek midir? Peki ya sırlar ortaya dökülecek midir?

Capella Geldwin, Singard Krallığı’nın köklü ve güçlü bir ailesinin genç üyesidir. Ancak o, ailesinin gölgesinde yaşamaktansa kendi ismini ve kaderini şekillendirmek istemektedir. Bu yüzden, krallığın en prestijli akademisine katılarak savaş sanatları, büyü ve strateji eğitimi almaya başlar. Capella`nın en büyük amacı, sadece soyadıyla değil, kendi yetenekleri ve zekasıyla tanınmaktır. Ancak bu amacı onu hiç ummadığı noktalara götürecektir.

Taht boş. Kral ölü. Gölgeler hareketleniyor. Prenses Arwen, ihanetin ortasında kalan bir mirasla yüzleşmek zorunda. Herkesin bir planı var. Ama gerçek güç, en sessiz olanda saklı

Kalpsiz tanrıların arasında kalbinin eşsiz kokusuyla sürüklenen bir kadın... Karga... "Bu yaşına kadar öğrendiğin ne kadar bilgi varsa tüm o bilgiyi yaratan kişi benim." Kuzgun... "Gizlediğin tüm sırlarını, saklı tüm acılarını görebilir, anılarına dokunabilirim." Kurt... "Dünyanın en ücra köşesine de gitsen, en kalabalık yerine de gitsen kokundan seni saniyesinde bulabilirim." Kaplan... "Kendi ayaklarınla bana geleceksin. Buna mecbur olacaksın. Çünkü ben hükmedenim." Auri... Altın.. Adı da kalbi de... "Beni öldürmemeniz için ne yapabilirim? Kaçabilir miyim? Saklanabilir miyim? Kandırabilir miyim? Yoksa sadece ölebilir miyim?"