Beyge babası tarafından sevilmeyen çocuk olmuştur. Ancak bir gün kader sarmalı açılır ve Beyge`yi içine çekerek, onu çıkışı olmayan geçmişine götürür. Ya bu cılız kız kaderini ve tarihi değiştirecek bir şey yapıp, kader sarmalının yasaklarını bozarak geçmişinden daha da geçmişe giderse. Ve içine giren herkesin çıkmak istediği ama çıkmanın imkansız olduğu sarmaldan çıkmaya hiç çalışmadan çıkarsa.

Daha anne karnındayken lanetlenen Elunara`nın babasından intikam almaya yemin etmesiyle başlar yanında odamın ordusu da vardır hepsinin tek bir amacı var oda intikam almak

Reagan ARVEN yaşamayan bir kız, Louis Wasily AREN`ise Reagan`ın yokluğuna aşık bir varis. ♤ Yeni alıntılar gelecektir. ♤ 0`a aşık olmak nasıl bir his? Bir yokluk ve boşluk mu, üstün bir rahatlık ve delirmek mi? Ben üçüncü seçeneği oluşturacaktım.

DENGE - Başlangıç , evrenin varoluşuyla beraber dengede varoldu ve ardından evrenin içinde bir yerlerde dünya yaratıldı . Ardından insanlar yaratılıp dünyaya gönderildi . Tüm evrenin varoluşu için gerek olan denge dünya içinde gerekliydi lakin insanlar bir süre sonra keşfetmeye başlayınca açıklanamaz bir kibir ile doldular . Bu büyük kibir dengeyi bozdu . Lakin dünya tüm bunlara rağmen her gün kendini yok eden insanlara yuva oldu ,onları korudu. Denge insanların arasından koruyucularını seçti . Siyah ve beyaz , iyilik ve kötülük , varoluş ve yokoluş . Koruyucular bundan yüzyıllar sonra ruhları bir beden bulacak ve dengenin savaşını başlatacaktı ancak bu zamana kadar koruyuculara bahşedilen sonsuz güç bir yerlerde barınmalıydı . Denge sonsuz gücü dünyanın yapı taşlarına emanet etti . İyilik bir mağarada barındı lakin kötülüğün nerede barındığını iyilik bile bilemedi . ~Koruyucular gelene kadar insan ırkı kendi yarattığı yıkımda yok olmaya mahkum.~ _____________________________________________________________________ ~BENİ İSTEDİN VE ALDIN~ ~ŞİMDİ NİYE KORKUYORSUN~ ~SENCE BANA LAYIK OLMAMAN BENİM SUÇUM MU?~ ~LAYIK OLABİLMEK İÇİN NEYİ BEKLİYORSUN?~ ~OYUN BAŞLIYOR ROLLER DAĞITILIYOR~ ~KAYBEN MİSİN , KAYBEDİLEN Mİ?~ ~KAZANAN OLMAK İÇİN KENDİNİ FEDA EDER MİSİN ? ~ ____________________________________________________________________________________________________________ Krallıklarında hayat süren 6 kız bir gün krallıklarındaki bir efsaneye inanarak ormanın derinliklerinde bir mağaraya inerler hayatları artık o mağaradan kazandıkları güce layık olabilmek ve o gücü isteyenleri öldürmek zorunda kaldıkları bir mücadeleden ibarettir üç seçenekleri vardır . Ya ölürler ya ölürler ya da biri ölür . Karanlık ,ışık , ateş, su , bitki , yıldırım hayatları artık bu elementler arasındadır

Bir gecede, kasabanın üstünde aniden çakan şimşekler... Kimsenin umursamadığı bir gökyüzü...Ve o günden sonra, insanlar yavaş yavaş gençleşmeye başlar. Kimse bunun farkında değildir , bir kişi hariç. Küçük bir evin bodrumunda keşfedilen gizemli bir makine, zamanı tersine çeviren bir sır taşır.Zaman artık ilerlemiyor; geri sayıyor. Bu sessiz kasabada, geçmişin ayak sesleri duyulurken, yıldızlar bile bunun farkında. Bir karar verilmeli: Her şey eskisi gibi mi kalmalı, yoksa hiç yaşanmamış gibi mi olmalı?

Aşk, bazen aynı cephede değil aynı kalpte doğar

Derin 17 yaşında 5 okul değiştirmişti.Artık yaşadığı bu sıkıcı hayattan bıkmıştı. Yeni okulunda tanıştığı sıra arkadaşı ise yaşadığı dünyaya dair bildiği herşeyi altüst edecekti.Sakin ve sıkıcı hayatına darbe vuracaktı. *Okulun önüne geldiğimde duraksadım. Benim adım Derin ve bu okul yılının hayatımı değiştireceğini bilmeden yeni okuluma ilk adımımı atıyorum.*

Bir yazar, kendi kaleminden doğan karanlık bir dünyanın içine düşer. Yazdığı hikâyede kötü karakter olarak yer alır ve başrol erkek karakter olan gururlu kral Kaelen Karvek ile zorla evlenir. Fakat zamanla nefretle başlayan bu birliktelik, savaşın ve ihanetin ortasında büyük bir aşka dönüşür. Beş diyarın kralları arasında bir zamanlar dostluk vardı; ama ihanet, sırlar ve kaderin yazgısı onları düşmana çevirdi. Kaelen ve yazarın can verdiği Virelya, hem aşkı hem adaleti yeniden yazmak zorundadır. Tahtlar yıkılır, kalpler yanar… ama kelimeler asla susmaz.

Sadıklar düzeninde her şeyin bir yeri, her sırrın bir bekçisi vardır. Ama bazı sesler harflerle değil, yankılarla konuşur. Elyra, gölgelerin sessizce izlediği bir yolun başında. Ne arıyor, ne kaçıyor. Sadece… hissetmeye başlıyor. Bazı şeyler doğmaz. Uyanır.

Tüm perilerin içindeki cadı lyra neler yaşayacak...

Alisa, savaşların içinde bir krallığın prensesi olmasına rağmen huzur içinde yaşamaya çalışan, denizleri, suları kontrol eden bir kadındır. Her şey istediği gibi sıradan bir şekilde ilerlerken kapısına bir not gelir. Notta yazan hiçbir şeyi anlamdiramayan Alisa`nın geçmişin tozlu sayfalarının altında kalmamak için büyük bir çaba sarf etmesi gerekmektedir...

18 yaşındaki Elissa doğum günü partisi sırasında yaşanan bir kaza sonucu hastaneye kaldırılır. Gözlerini açtığında karşısında ona yazar diyen bir adam gördüğünde neye uğradığına anlam veremez ve olayları kavramaya çalışır öğrendiği üzere yüzlerce evrenin yaratıcısı olan Elissa eski ekibi geri toplayıp evrenleri kurtarabilecek mi?

Hepimiz tehlikedeyiz çünkü hepimiz tehlikeyiz. Her yıl bizi bir kampta toplayıp gücümüzü kontrol altında tutuyorlar. Sabahları yara izi çıkmaması için yalvaran, hıçkırıklarla ağlayan arkadaşlarımızın sesiyle uyanıyoruz. Bütün bunlara son verme zamanı geldi. Onları kendi silahlarıyla vuracağız. Bizi kör, sağır, dilsiz, çolak bıraktıklarını düşünüyorlar fakat hepimiz her şeyin farkındayız. Hepimiz intikam ateşiyle yanıp tutuşuyoruz.

KÜLLER VE KEHANET İki krallık. İki düşman. Ve bir kehanet, küllerin içinden doğacak bir kaderi fısıldıyor... Parıltılı Valtheria Krallığı’nın buz gibi güzel prensesi Adora, halkını korumak için doğmuş bir savaşçı. Karanlık Nytherion’un korkusuz veliahtı Smart ise, gölgelerin içinden gelen bir lanetin mirasçısı. Yüzyıllardır süren savaşın ortasında, onları birbirine bağlayan kadim bir dövme belirir: aynı işaret, farklı kalplerde. Güç, ihanet ve tutkuyla örülü bu fantastik hikâyede, düşmanlıkla başlayan kaderler giderek iç içe geçer. Adora ile Smart, geçmişin sırlarıyla yüzleşirken, yan karakterlerin gölgelerinde filizlenen gizli aşklar, büyük savaşın sonucunu belirleyecek kadar güçlüdür. Savaş büyüyor. Kehanet uyanıyor. Aşk mı kurtaracak, yoksa yıkıma mı sürükleyecek?

Zamanı durduramazsın. Ama izini sürebilirsin. Saat tam 01:55. Kurbanların kalpleri o dakikada duruyor. Olay yerlerinde bulunan eski saatler hep aynı zamanı gösteriyor: 01:55. Dedektif Ada Yaman, şehirdeki gizemli cinayetlerin izini sürerken, bir saat ustasının ardında bıraktığı eski bir cep saatiyle karşılaşır. Fakat bu saat sıradan değildir. İçinde yalnızca zamanı değil, geçmişin gömülü görüntülerini barındıran bir şifre gizlidir. Ve her şifre çözüldüğünde, yeni bir ölüm kapıdadır. Gördüğü her şey, çözümün bir adım öncesi değil, bedelin bir adım sonrasıdır. Birini kurtarmak için bir başkasını feda etmesi gerekebilir. Ve her seçimde zaman biraz daha kanar. Şifre çözülüyor. Geri sayım başladı. Saat 01:55. Hazır mısın “Sıradaki kurban kim diye sorma… Saatin çaldığında zaten bileceksin.” sosyal medya tanıtım yazısı ⏱ Her şey saat 01:55’te başladı. Ve her kurban... o dakikada öldü. Dedektif Ada, eline geçen eski bir cep saatinin yalnızca zamanı değil, geçmişin sırlarını da sakladığını fark eder. Ama her çözüm, yeni bir ölüm getiriyor. Ve şifre gittikçe daha kişisel hale geliyor. "Zamanı izlemeyi bırak. Çünkü o seni çoktan izliyor." 📘 Şifre 01:55 📍 Yeni bir polisiye. Yeni bir kurban listesi. Ve zamanla yarışan bir dedektif.

"Geçmişinden kaçamazsın... Hele ki kaderin, kralların korkularında gizliyse." Lucia, 21 yaşında genç bir büyücü. İki kadim soyun çocuğu; birinin damarlarında büyü, diğerinin mirasında lanet dolaşıyor. Ölümsüzlüğü, ona sonsuz hayatı değil, sonu gelmeyen acıları getirdi. Kral, onun gücünü dizginlemek için en karanlık yöntemlere başvurdu. Onu zincirledi, işkence etti, ama Lucia`yı yok edemedi. Şimdi Lucia geri dönüyor. Bu kez geçmişinden kaçmak için değil, onunla hesaplaşmak için. İntikam soğuk bir yemindir, ve Lucia bu yeminle yanıp tutuşuyor. Ama intikam kolay bir yol değildir. Lucia, bu yolda kazandıklarını mı yitirecek, yoksa kaybettiklerini mi geri alacak? Karanlıkla yüzleşmeye hazır mısın?

Nefret ettigim bir futbolcuyla yakından ilgilenicem en fazla ne olabilir ki🤔

Aetheria Günlükleri, sıradan bir dünyadan çok uzak, elementlerin hüküm sürdüğü büyülü bir evrende geçiyor. Ateşin öfkesi, suyun gizemi, toprağın gücü ve havanın özgürlüğü... Bu güçlere doğuştan sahip seçilmiş kızlar, Aetheria Akademisi`nde bir araya geliyor. Ama burası sadece eğitim yeri değil - eski kehanetlerin, saklanan sırların ve beklenmedik düşmanların da merkezinde. Kimi zaman dostluk, kimi zaman ihanet... Her köşede başka bir gizem, her adımda yeni bir tehlike saklı. Onlar sadece güçlerini öğrenmeye değil, aynı zamanda kaderlerini değiştirmeye geliyorlar. Ve unutma: Bu günlüklerde yazan hiçbir şey, tesadüf değil. ------------------------------------------------------------------- 📖Telif Hakkı Bilgilendirmesi Bu eser Creative Commons (CC BY-NC-ND 4.0) lisansı ile korunmaktadır. Kaynak göstermek koşuluyla alıntı yapılabilir. Ticari amaçla kullanmak, çoğaltmak, değiştirmek veya tüm eseri paylaşmak yasaktır. (Son telifle ilgili olan satırları chat gpt`den araştirilarak yazilmiştir✨)

Her masalın ardında yatan gerçekler vardır. Masallar masum, mutlu ve umut dolu iken. Gerçekler acı, hüzünlü ve umutsuzluklarla doludur. Peki ya aslında böyle değilse... Laider diyarı dışarıdan bakıldığında tıpkı bir masal gibi; masum, mutlu ve umut dolu. Ancak içeri girdiğinizde ve burada zaman geçirdikçe gerçekler kendini gösterir; acımasızlıklar, vahşetler, umutsuzluklar, ırkçılık ve savaşlar. Çöküşün eşiğinde olan bir krallık... Diyarı korumak isteyen ve kontrolü eline almaya çalışan 20 ırk... Savaş çanları çalıyor. Krallığın yıkılması için son darbe geliyor. Dışlanmış ve hor görülmüş cadılar intikam için yolda. Senin bu diyarda iki seçeneğin var. Ya kendin yada Laider. Zamanın doldu ve masalın başlıyor...

Minan Rosse, cesur bir savaşçı. Arkadaşlarını kurtarmak için tereddüt etmeden savaşa katıldı. Ancak savaşın ortasında, hiç beklemediği bir anda, kendini bambaşka bir boyutta buldu. Bu yeni dünya, onun alıştığı dünyadan çok farklıydı. Minan, bu dünyaya uyum sağlamak istemiyordu. Tek isteği, kendi boyutuna geri dönmekti. Ama kaderin onun için başka planları vardı. Minan, bu yeni boyutta hiç beklemediği dostluklar kurdu. Birlikte, hiç beklenmedik savaşlara giriştiler. Ve tüm bunların ötesinde, Minan, hiç beklemediği bir aşkla karşılaştı. Bu aşk, onu bambaşka birine dönüştürecekti. "Savaşın ortasında, kılıcım ellerimde, etrafımda patlayan bombaların ve bağrışan insanların sesleriyle dolu bir kaosun içindeydim. Arkadaşlarıma yardım etmek, onları kurtarmak için elimden geleni yapıyordum. Ama tam o sırada, bir patlama oldu. Gözlerim karardı ve kendimi bambaşka bir yerde buldum. Burası, benim dünyam değildi. Her şey farklıydı, insanlar farklıydı. Ama en önemlisi, burası tehlikelerle doluydu. Ve ben, bu yeni dünyada hayatta kalmak, arkadaşlarıma ulaşmak ve belki de yeni bir hayat kurmak zorundaydım."

İki üvey kardeş var bunlar çaktırmadan birbirlerinden hoşlanıyorum birgün kız kahve yaparken erkek abide istiyor bunlar kahve içerken erkek abi bir şey itiraf etmek istiyor ve ondan hoşlandını söylüyor kızda bir anda kalkıp gidiyor odasında bu lafı düşünürken odaya erkek abi giriyor kıza sarılıyor ve öyle uyuya kalıyorlar ailelerinden gizli bir ilişkileri oluyor ve 2 yıl sonra aileleri öğreniyor...

Vargas krallığında geçen kısa kısa bölümlerden oluşan mini bir kitap. Bl içerir. "Aşktır bu,kuralları tanımaz." Bölümlerde kopukluk olablir ilk kez yazacağım çünkü. Umarım beğenirsiniz.... -𝐍𝐲𝐱 𝐋𝐨𝐩𝐞𝐥

"En büyük aşklar kavgayla başlar " sözü sizce doğru mu ?

Mahsene inen merdivenlerde ince topuk tıkırtıları duyuldu. Koşmak için fazla zarif ama bir o kadar da ölümcül sivrilikte... Sonra fısıltılar duyuldu, korkuyu çağıran bir büyü mü yoksa akılları baştan alan bir bağlama mıydı bu? Ruhu gibi siyaha dönüşen gözlerini titreyerek kapadı, zihniyle savaşırken hikayenin en başında ne kadar masum olduğunu anımsadı. Sahi... Bir cadı, hele ki o, masum olabilir miydi?

Bir adamın hayat hikayesi