Ana karakterleri, Nilüfer Yıldız ve Ada Akarsu olan iki genç kızın Moon Coffee adına sahip olan bir kafeyi işletmesini ele alıyor bu kitap. Nilüfer, anneannesinden kalan bu kafeye çok bağlanmış, müşterileriyle arasında derin bir bağ kurmuştur. Her masa bir hikâye, her fincan bir sırdır burada. Ada ise mutfağın sıcaklığında kendine yeni bir hayat kurmaya çalışırken, Nilüfer’in yıldızlara uzanan hayalleriyle kafenin duvarlarını umutla örer. Moon Coffee sadece bir mekân değil; geçmişin izlerini taşıyan, iyileşmeyi fısıldayan ve insanların en savunmasız hâlleriyle kendilerini buldukları bir yerdir. Bazen eski defterler açılır, bazen yeni dostluklar doğar. Ama en çok da, sessizce atılan kalplerin sesidir bu kafe. Çünkü bazı yerler vardır… Oraya giren herkes, bir şekilde değişir. Moon Coffee de tam olarak öyle bir yer.

Bazı sabahlar yokluk bile varlık gibi gelir insana. Sanki biri hâlâ oradaymış gibi. Sanki seslensen dönecekmiş gibi. Ama bilirsin, dönmez."

Yıllar önce yaşadığı ihanetler, yalanlar ve kötülüklerden intikam için gelen Efsun Karadağ eskiden nazik ve iyi birisi iken şimdi acımasız ve kötülere kötü olan birisine dönüşmüştür. Listesi neredeyse bitmişken şimdi sırada son kişi vardır; Listedeki 7. Kişi... Koruması ve en yakın dostu Alptuğ ile beraber bu kişiden alacakları intikamı ile uğraşırken hiç beklenmedik bir anda Efsun kaçırılır ve onu kaçıran kişi intikam alacağı kişi ile ortak düşmanlarıdır. Aynı evde kalmak zorunda kaldığı kişi ile bakalım ne olacak? Eskiler gün yüzüne çıkacak. Sonucunda af mı yoksa kan mı olacak?

birbirinden alakasız iki kişinin hataları sonucu bir birini tamamlaması

Bir gece kuzeninizle konuşurken bir istek gelir ve kabul edersiniz daha sonra bir mesaj selam bakalım hikaye nasıl devam edecek

Her insanın içinde yaralar vardır ve o yaralar geçsin diye uğraşır ama yaralar geçsede izleri kalır...

hep dizilerde erkek karakteri mafya veyaa,kötü adam olurya `tch,çok gülünç`

Kitap değildir.Sadece sevdiğim alıntıları yazacağım.Alıntıların olduğu kitapların bazıları uygulamada var bazıları yok.Heberiniz olsun

Stray Kids`e shiftingle gelen kız, gelmeden önce birşey yazmayı unuttu; "Kimse shifting yaptığımı bilmeyecek"

Okula ilk geldiklerinde onları zorlayan ve daha sonra aşık olan kişiler

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde hemşire olarak çalışan Neslihan Yıldırım, hayatı disiplinli ve sakin akarken, narkotik şube başkomiseri Poyraz Çevik’in acil müdahalesiyle beklenmedik bir şekilde sarsılır. İlk karşılaşmaları sert ve kavgalı olsa da, zamanla aralarındaki çekim tutkuya dönüşür. Hayatın getirdiği zorluklar, tehlikeler ve mücadelelerle sınanan bu aşk; yoğun bakımın soğuk koridorlarından, Bornova’nın hareketli sokaklarına, sonunda dillere destan bir düğünle taçlanır. İki güçlü kalp, aşkın ve hayatın tüm sınavlarını birlikte aşarken, Aycan ve Gamze adında iki güzel kızlarıyla mutlu bir yuva kurar.

Her şey istediğimiz gibi olamıyordu demekki... Kader her şeyi değiştirebiliyordu....

“Bazı yaralar gözle görülmez. Bazı savaşlar, sessizce verilir.” Geçmişinden kaçan Asel, yeni bir hayata sürüklenir. Annesinin seçtiği adam ve onun oğluyla tanışır: Ayaz. Soğuk bakışlar, keskin cümleler, bitmeyen gerilim. İstemediği bir hayat, istemediği bir ev… Ama en çok da, istemediği bir çocuğa çarpan kalp.

Sessiz,karanlık ve gaddar kısacası karanlık lord ama kim bilir belkide o kadar gaddar değildir

Aslı, ailesiyle birlikte İstanbul`dan Mardin`e gelmek zorunda kalır. Ailesi, Mardin`in en büyük ağasının evinde hizmet ederler. Aslı, nereden bilebilirdi ki? Mardin`in en büyük ağası, ona ilk görüşte saplantılı olucak? Ya da onu tehdit edip, evlenmeye mecbur bırakacak?

"Dünyanın en kötü şeyi göze kapakların kapalıyken bile gözlerinin dolması. Tarif edilemez"

Slime yapiyoruz kizlarimm

Küçük perinin ailesi ve hikayeleri

Bir savaşın getirdiği aşk ve düşmanlık gerçek ortaya çıkınca hiçbirşey eskisi gibi olmayacak kimseye güvenmemek gerektiğini kendisi yaşayıp öğrenecek

Okula giderken, yaralı birine yardım ettim. Nereden bilebilirdim ki? O adamın büyük bir mafya olacağı? Ya da bana kafayı takacağı?...

Bir odada sekiz yürek gizem ve umut dolau bir hikaye haydi hemen başla

Yıllarca onu bekleyen adam ,beklendiğinden habersiz yola çıkan kadın

Duru`nun babasının yaptığı şeyler yüzünden bir bedel ödemesi

Birinin beni izlediğini hissediyordum ama kimdi bazen nefes kadar yakınımda olduğunu hissediyor ama görmüyordum. Tek bildiğim onun ışıkta bile bir gölge olan karanlıklarda saklanan biriydi ve benim onun kim olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Kimdi bu gölge?

Aşk bazen fısıltıdır… Ve ihanet, en yüksek çığlık. O, her şeyi bilerek yaptı. Gözünün içine baka baka… Sanki hiç sevmemiş gibi, sanki hiç sevilmemiş gibi. Kadın, ardında cevapsız sorularla kaldı. Kalbinin ortasına saplanan bir ihaneti unutmaya çalıştı ama olmadı. Çünkü ne kadar kızsa da, kalbi hâlâ o adamda asılı kaldı. Nefret etti, evet. Ama hiç vazgeçemedi. Çünkü bazen, en büyük kötülük… en derin sevgiden doğar. Ve bazen, aşk affedilmeyi değil, anlaşılmayı bekler. Bu hikâyede, kim haklı kim suçlu değil… Kim daha çok sevdi, kim daha çok sustu soruları yankılanır. Bazı yaralar görünmezdir. Ve en çok onlar acıtır. Bazı gerçekler geç gelir… Bazı aşkların acısı erken.