Su soğuktu. Elimi uzattığımda beni üşüten sonrasında sıcaklığına alıştıran basit bir sıvıydı. İçimdeki alev büyüdü. İlk başta ellerimin arasından kayıp giden küçük kar tanelerini andıran kıvılcımlar zamanla büyük bir kar topu hâlini aldı. Yıllanmış ağaçtan sararmış bir yaprak süzülerek yere düştü. Üzerine basılan sayısız ayaklar sayesinde binlerce kez parçalara ayrıldı. Ateş yaktı. Su boğdu. İnce parmaklarımın arasından süzülen kan damlaları zemine parlak bir sıvı damlattı. Gözlerim kapanmadan önce onun gözlerini gördüm. Elini yüzüme uzatıp titreyen parmaklarıyla yanağıma dokundu ama ona cevap veremedim. Hissettiğim son şey saçlarımı öpen sıcak dudakları oldu. " Üzgünüm " dedi kısık çıkan sesiyle. " Beni affedebilecek misin? "

"En iyi saklanma yeri, asla saklanamayacağını düşündüğün yerdir." 🌌 Daha önce hiç, bir bilinmeyeni merak etmiş miydiniz? Rüya ve Boran, küçüklükten beri yedikleri içtikleri hiç ayrı gitmeyen iki yakın arkadaştır. Bu iki arkadaşın tek ve en büyük hayali, astronot olmaktır. Hayallerine ulaşırlar, bir gün ikisi de ilk kez uzaya çıkacak olmanın heyecanını taşır. Rüya hep heyecanlı ve hevesli, Boran ise olgun karşılayan taraftır. Rüya her şeyi berbat eder, iki arkadaş yörüngeden savrulup uzay boşluğuna doğru sürüklenir. İki arkadaşı, koca bir kara delik yutar. Akıllarda şöyle bir soru işareti kalır: Yok mu oldular, yoksa asıl şimdi mi var olmaya başladılar?

Gelecek tarihlerde sonradan doğa üstü güçler kazanan ana karakter, Dünyada normal bir insanken kazandığı güçlerle ilgili başından geçen olaylarla içinde bulunduğu evrenden bile ayrıldığı bir yolculuğa çıkma hikayesi.

-YERYÜZÜ KORUYUCULARI- “Uyanış, yalnızca gözlerini açmak değildir… Ruhunun derinliklerinde gizlenen karanlığı da görmek zorundasın!” Evrin için artık hiçbir şey eskisi gibi değil! Geçmişin gölgesinde saklanan sırlar birer birer gün yüzüne çıkarken, dost ile düşman arasındaki çizgi daha da bulanıklaşıyor. “Kıyamet Deneği Emir’in” kontrolünü kaybetmesiyle başlayan kaos, koruyucuların varlığını tehdit eden en büyük fırtınaya dönüşüyor. Bir zamanlar sıradan bir genç olan Evrin, şimdi yalnızca kendi kaderiyle değil, İnsanlık ve Gece Halkı arasındaki kırılgan dengelerle de yüzleşmek zorunda. Her “uyanış”, yeni bir bedel ister. Ve bu kez ödenecek olan, tüm dünyanın “kurtuluşu” olabilir… -21. Yüzyıl serisi- 1. Kitap: Başlangıç 2. Kitap: Uyanış 3. Kitap: Kurtuluş Yan Kitap: Alternatif Gelecek

Bir adam, Bir kadın, Bir aşk. Romantizm, fantastik, paranormal, bilim-kurgu bir arada:-)

Tema: İnsanlığın yıldızlara yayılma arzusu, bilinmeyen uygarlıklarla karşılaşma ve “biz kimiz?” sorusu. Arka Plan (Evren): Yıl: 2174 Dünya kaynakları tükenmiş, iklim krizi kontrol edilemez hale gelmiş. “Aurora” adında ilk ışıktan hızlı gemi, insanlığın yeni yuvasını aramak için yola çıkıyor. Hedef: Kepler-452b benzeri, yaşanabilir bir ötegezegen. Ana Karakterler: Dr. Elara Voss – Astrobiyolog, meraklı ve idealist. Evrende yalnız olmadığımıza inanıyor. Kaptan Aric Dane – Geminin sert ama adil komutanı, insanlığın hayatta kalmasını her şeyin üstünde tutuyor. Mira – Gemiye entegre edilmiş yapay zekâ. İnsana çok benzer şekilde düşünmeye başlıyor. Kael – Gezegenin gizemli yerlilerinden biri. İnsanlara karşı hem dostane hem şüpheci. Olay Örgüsü (Kısaca): 1. Başlangıç: Aurora, yeni gezegene varır. İlk gözlemler “boş” gibi görünür. 2. Keşif: İniş yapan ekip, gelişmiş ama terk edilmiş yapılar bulur. 3. İlk Temas: “yerliler” ortaya çıkar – ama onlar sanki insanlığın gelecekteki bir evrimsel kolu gibidir. 4. Çatışma: İnsanlar mı kolonileşecek, yoksa buradaki uygarlıkla birleşmenin bir yolunu mu bulacak? 5. Büyük Sır: Aurora ekibi, bu uygarlığın aslında insanlığın gelecekte yıldızlara saçılmış torunları olduğunu öğrenir. 6. Final: Elara, bir seçim yapmak zorundadır: Gezegeni sahiplenmek mi, yoksa insanlığı kendi geleceğiyle barıştırmak mı?

"Karanlık Sinyal" Uzaya gönderilen beklenmedik bir sinyal, Dünya`nın kaderini değiştirir. Güçlü bir uzaylı ırkı saldırıya geçer. Kaosun ortasında, özel yeteneklere sahip gençler bir araya gelir. Gezegenlerini kurtarmak için tehlikeli savaşlara girer, portalı aşar ve düşman lideri devirmek üzere harekete geçerler...

-YERYÜZÜ KORUYUCULARI- İlk Yayın Tarihi: 14 Ekim 2016 BİR SEÇİM, DÜNYALARI DEĞİŞTİRECEK. BU SADECE BAŞLANGIÇ DEĞİL, UYANIŞIN TA KENDİSİ… 23 Yıllık sır perdesi aralandı. Evrin’in sıradan hayatı bir gecede alt üst olurken, kendini asırlarca unutulmuş savaşın tam ortasındaki bir melez olarak buldu. Kişisel yolculuğundaki rehberi, karanlıkta pusuda bekleyen düşmanları ve içinde yatan gizli potansiyeli, attığı her adımında insanlık ve gece halkı arasındaki dengeyi sarsacak… Yeryüzündeki insanlar, asırlar önce başka bir boyuta sürgün ettiği Gece halkını unutmuşken gölgeler arasında saklanan ortak melezleri tarih boyunca iki dünya arasına kapı oldu, bu melezlere; ‘YERYÜZÜ KORUYUCULARI’ adını verdiler. -21. Yüzyıl serisi- 1. Kitap: Başlangıç 2. Kitap: Uyanış 3. Kitap: Kurtuluş Yan Kitap: Alternatif Gelecek

HER ŞEY O GÜN BAŞLAMIŞTI. VOLVOX GEZEGENİNE HÜKMETMEK GİBİ PLANLARI VARDI KÜPSE`NİN. BUNUN İÇİN İNSANLARA İHTİYACI VARDI. İNSANLARI ROBOTLAŞTIRABİLİR SONRASINDA GEZEGENİN YIKILIŞINA SEYİRCİ KALABİLİRDİ. ALINMASI GEREKEN İNTİKAM, SORULMASI GEREKEN HESAPLAR VARDI. AMA FARKINDA DEĞİLDİ ÇÜNKÜ DÜNYAYI KORUYACAK KORUYUCULAR OLUŞTURMUŞTU

2121 yılında açlık, kıtlık, hastalık ve savaşlarla dolu ölmekte olan Dünya gezegeninin umutları Mars üzerinde keşfedilen, her biri farklı mekan ve bilinmeze açılan solucan delikleri ile yeniden canlanır. Solucan deliklerinden yalnızca bir tanesi Dünya gibi canlıların yaşayabileceği koşullara sahiptir. Bu gezegene Esposa ismi konulur. Gezegendeki yaşamın insanlara uygun olup olmadığını ve etkilerini gözlemlemek için gezegene genç insanlar gönderilmeye başlanır ve zamanla bu gönderilmeler artmaya başlar. Gezegenin merkezine dünyadaki yetkililer tarafından bir gözlem merkezi kurulur. Yalnızca gözlem merkezinde yüksek teknolojiye izin verilir. Gezegenin geri kalanında da zamanla pek çok yerleşim yerleri, gruplar kurularak Esposa Gezegeninde insan hakimiyeti başlar. Gezegen farklı olsa da insan her yerde insanlığını belli eder, krallıklar arasında gezegende en güçlü olma yarışı başlar. Leviathan okyanusun üzerine kurulu topluluklardan bir tanesidir. Bu krallığı diğer krallıklardan ayıran nokta oradakilerin birbirleriyle olan dayanışması, su ile olan özel bağı ve krallığın isminin seçilme sebebi olan suyun altında yaşayan, adayı yabancılardan koruyan dev deniz canlısı Leviathan`dır. Krallığın içerisinde ve dışarısında yaşananlar, yaşanan anlaşmazlıklar, sıra dışı olaylar, oynanan oyunlar ve gezegenin kendine has bilinmeyen psikolojik etkilerine karşı Leviathan topluluğunu büyük zorluklar beklemektedir.

Not: Savaş sahneleri dolayısıyla +13 yaş üzeridir. İmkânsızı başarmak mı? Cosmora Uzay Araştırma Şirketi, cüce gezegenleri araştırmak için bir yolculuğa çıkar, ancak astronotlardan birinin aklı en karanlık gezegendedir. TrES-2 b. Oraya gitmek fiziksel olarak imkânsız gibidir ve astronotumuz Sullivan, bir makine göndermeye karar verir. Ancak ayarları yaparken ufak bir sıkıntı çıkar ve kapı açılmaz. Makine ile birlikte mekikten çıkarlar ve hedef gezegene ulaşırlar. Üstelik en yakın arkadaşı Kael, çılgın astronotumuzu yalnız bırakmamak istemiştir. Peki, bu gezegende hayat var mıdır gerçekten? Bir insanın yaşayamayacağı bir gezegen, onun kaderini değiştirebilir mi? Tüm bu soruların cevabı TrES-2b Terra Soul`da sizlerle 🪐

İnsanlığın çözmeye çalıştığı en büyük sır, evrenin ta kendisiydi. Bilimle yıldızları ölçtü, inançlarla anlam aradı ama her seferinde, cevap burunlarının ucundayken, evrenin kendisi ustaca bir sis perdesi çekti. Gerçeklik, bu hakikati gölgeledi. Kozmos, sanki çözülmesini istemezcesine, insanlığı sonsuz bir merak döngüsünde tuttu.

Önsöz — Gerçekliğin Kırıldığı Yer. Bu bir hikâye değil. En azından senin alıştığın anlamda değil. Bu, bir sabah gözlerini açtığında odasını henüz yazmadığı bir kitabın posterleriyle kaplı bulan bir yazarın—ya da belki de artık bir yazar olmayan birinin—hikâyesi. İki uzaylının “ya bu kalemi kara deliğe atsak ne olur?” diye başlattığı o aptalca fikir, evrenin dokusunu yırttı. Gerçeklik; çürük bir kumaş gibi, hayal ve hatıranın dikişlerinden sarktı. Artık zaman doğrusal değil, düşünceler kesin değil ve her kelime… kaderi yeniden yazıyor olabilir. Bu evrenin adı yok. Çünkü adlar sabit kalmaz. Ve anlatıcı bir kişi değil. Belki sensin. Belki de seni yazan, şu an bu cümleyi düşünen başka bir versiyonun. Hazır mısın? Çünkü bundan sonrası rüyasal bir gerçek.

Gelecek,Geçmiş,Uzay,Dinler,Yalancılar, Kahramanlar,Astral Seyahat,Lucid Rüya,Shifting ve bunun gibi çoğu kavramı öğrenecek yorumlama imkanı bulacaksınız.Ayrıca bu maddelerin Nasıl açıklanılabilir olduğunu benim yorumumda dinleme imkanınız vardır.

Shou ve arkadaşları uzun bir aradan sonra tekrar bir araya gelirler ve ittifak tarafından kurulan yeni ekibe seçilirler. Bu ekip Arcas ırkını yok etmek için yasak bölgeye girmeye çalışacaktır ama bu o kadar kolay değildir sonuçta galaksi bir kalkan ile korunuyor ve bu kalkanı geçmek imkânsızdır. Shou ve birkaç arkadaşı zaman geçtikçe ve eğitimleri ilerledikçe yeni bir gerçeği de öğrenirler, onlarla aynı anda Evren`in bir bölümü de bu gerçek ile sarsılır ve hepsinin tek bir karar vermesi gerekir ama işler hiç kimsenin istediği gibi gitmez. Bu sırada Evren`in farklı bir noktasında Lux ittifakı ortaya çıkar ve Evren`e savaş açarlar. Fakat hiç kimsenin tahmin etmediği bir ırkın ortaya çıkması ile Evren`e bir mesaj yayınlanır ve tüm planlar yerle bir olur. Evren iki tarafa ayrılır ve bir ırk bu savaştan uzak dururken bir ırk ise savaşta ağırlığını fazlası ile hissettirir.

Venüs, hayatta hep yanlış yerlere sürüklenmişti. Narsist bir anne ve alkolik bir babanın gölgesinde büyüyen genç kadın, hayatını bir bilim şirketinde temizlikçi olarak sürdürüyordu. Ancak sıradan görünen bir gün, onu bilinmezliğin içine çekti. Yanlışlıkla bir deney alanına giren Venüs, yapay bir karadelikten geçerek ilkel bir gezegen olan Adife’ye düştü. Adife, Maku adı verilen mor tenli, uzun boylu, güçlü savaşçıların yaşadığı bir dünyaydı. Dünya ile yapılan gizli bir anlaşma gereği, bu kabileye üremeye uygun kadınlar gönderiliyordu. Ancak Venüs, bu seçilmişlerden biri değildi. O bir hataydı. Fazladan gelen ve kimsenin istemediği bir kadın… Kaderi, kabile tarafından lanetli ilan edilen en güçlü savaşçı Avex’e bağlandığında, Venüs için hayatta kalma mücadelesi başladı. Avex, yüzünü ve bedenini saran yanık izleriyle dışlanmış, savaşçı olarak kabul görse de asla sevgiyle anılmamış biriydi. İkisi de bu yeni hayatta bir yere ait olmadıklarını hissediyorlardı. Venüs, korkunun ve bilinmezliğin içinde güçlü olmayı öğrenirken, Avex’in gölgesinde sakladığı gerçekleri keşfedecekti. Ama asıl soru şuydu: Gerçekten bir hata mıydı, yoksa kaderin yön verdiği bir yıldız mıydı? Yaşayan Yıldız: Adife, aşk, hayatta kalma ve kimlik arayışı üzerine nefes kesici bir bilim kurgu-fantastik macera

Dünya, 2147 yılı....Aşk

Sonsuza tek fazla gelmezdi değil mi? Sonuçta sonsuz + 1 yine sonsuz ediyordu. Sonsuz yaşam, sevgi, bilgi ve daha nicesi... Sonsuza aşık biriydim. Hiç olmak istemiyordum. Sahi sonsuzla hiçlik savaşıyor olsa ne olurdu? Sonsuz × 0 gibi sonucu belirsiz bir işlemdi benim de hayatım. 00/ Bu kitap neredeyse 2-3 senedir beynimde dolaşan ve gerçek hayatla tanışmayı bekleyen zihnimde dizileri çekilen bitmiş bir senaryo ve ben artık size açtım Çizim yeteneğimi geliştirebilirsem hikayemi mangaya dönüştürüp site açmayı düşünüyorum ama önce hikayenin beğenilip beğenilmediğini ölçmem lazım :) /0

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim.

Ne zaman birisiyle iki günden fazla vakit geçirsem o kişi acı bir şekilde öldü ve ben lanetimle yaşamaya alışalı çok oldu. Daha sonra yaşanacak olaylar ise öyle herkesin kaldıramayacağı türlerdendi. Her şey pamuk saçlı ve değişik bir tonda mavi gözleri olan yaşlı bir adamın bana limonata vermesi ile başladı.

Yok olan dünya da uzun süredir var olan bir proje gerçekleşir. Yepyeni bir gezegen yepyeni bir dünya. Çeşitli eğitimlere giren insanoğlu bu eğitimlerden sonra sınavlara girer ve kazananlar bu yeni gezegene gitmeye hak kazanır. Ancak dünyaya ansının bir sis çöker. Bu sis bazı bölgelerde zehirlidir. Göz gözü görmez ve herkes birbirine bağlı zincirlerle yürürler. Yeni gezegene gitmek için uzay gemisine binilmesi gerekir ve bu gemi oldukça uzaktadır. Gözetmenlerle beraber çıkılan bu yürüyüşte bizleri neler bekliyor görelim.

👽🪐 Saliseler boyunca çevrem değişti. Ama ben sadece ona baktım. Değişen dünyama değil, Değişmeyen ona baktım. O da bana uzun ve ifadesizce baktı. Bu öyle bir ifadesizlikti ki içinde sanki bütün aciz duyguları barındırıyordu. Tükenmişliği, Kaybolmuşluğu, Kimsesizliği, herşeyi onun ifadesizliğinden anlayabiliyordum. 👽🪐

Bethany ünlü bir uzay şirketi için keşifler yapıyordu. Başarılı bir kaşifti ve ilgisi bir an olsun sönmüyordu. Bir sabah bütün bina bir kargaşayla uyanmış ve annesi ortalıktan kaybolmuştu. Ortalıkta başka türden bir canlı bulunduğuna fakat çalışanlar dahil kimseye gosterilmedigi ve soylenmedigi iddialari yayilmaya başlamıştı. İlerleyen saatlerde annesi Bethany`i buldu ve ona kimseye inanmamasini, dinlememesini, ayrıca keşif odasına bir daha asla gitmemesini söylemişti. İyi de, neden?

Bu kitap 3150 yılında Mars`ta yaşayan bir kız çocuğunun maceralarını anlatıyor.

Yeni gezegen mi? Hic kimsenin keşfetmediği hatta hiç bir kitapta bile olmayan bir gezegen. Ağaçlar, hayvanlar ve keşfedilmemiş farlıklar. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Bu macera 6 astronot`un dünya için su getirme görevleriyle başladı bu görevi kabul eden 6 astronot , dünya dışına çıkıp görevlerini yerine getirmeleri gereklidir. Herşeyin iyi gittiğini düşünen 6 astronot uzay roketlerinde küçük bir arızalanma olana kadar herşey yolundaydı 6 astronot aralarında anlaşma yaparak 2 astronotun uzay roketini dışına çıkıp arızalanmayı tamir etmeleri gereklidir. 2 astronotun uzay roketinin dışına çıkıp roketin neresinde arıza olduğunu kontrol etmeye başlamıştılar roketin kabloların bir araya girdiklerini gördüklerine kadar roketin kablolarını çıkarıp tekrar takan 2 astronot işlerini bitirip içeri girmeden önce onlara doğru gelen bir uzay roketi görmeleriyle başladı.