Sahi neydi o klişe? "İki farklı dünyanın insanlarıyız" klişesini çok duymuşuzdur. Peki iki gönül sevince seyran olan samanlık bu iki farklı dünyayı birleştirebilecek mi? Tüm Türkiye tarafından tanınan ünlü fenomen Esen Doğaner arkadaşından notları istemek için telefon numarasını alıp Yüzbaşı Rüzgar Gökturan `a yazar... "S-sen o komutansın." "Hangi komutan?" "Benim favori hocamın komutanı hayran olduğum komutan"

Bilemezdim en güzel sakarlığımla ona tutulup, kalbine doğru yolculuğa çıkacağımı.. *** "Dilruba bittin sen kızım, çocuk şöformuş ve şuan tam arkasında kim var bil bakalım." Son mesajı okurken sanki beynimden aşağı kaynar sular dökülüyordu. Önce mesajı doğru okudun mu diye tekrar gözden geçirdim. Doğru okumuştum. Kalbim hızla atarak başımı telefondan kaldırdım. Ağır çekimde ama öğle hızlı değil. Gözlerim dikiz aynasına kaydı ve şimşekler çaktı. Az önceki ateş saçan gözler aynıydı. Afeti devran meğersem şöformüş hemde kimin şöforü? Bahtsız bedevi Dilruba`nın. Peki o şoförün tam arkasında kim oturuyordu tabiki bahtsız Dilruba...

Ben normalde watpaddi kullanıyordum ama dedim burada da neden yazmıyorum ve yazmaya başladım Size cringe gelebilir ama yazmaya devam edeceğim Klasik bir gerçek ailem kurgusundan farklı olarak ana kız karaktererimiz bir bebek gerisini de okuyarak öğren tatlım

Elif Kaya & Emir Yüzbaşıoğlu

" Biliyor musun?" dediğinde kaşlarım çatıldı. " Neyi?" deyip yutkundum. " Gülüşün güzel." dediğinde nedense utanmıştım bu sefer. Sırıtan taraf yine o olmuştu.

Siz: ARAMAKMIŞ OYSA SEVMEK Siz: ÖZLEMEKMİŞ OYSA SEVMEK Siz: BULUP BULUP YİTİRMEKMİŞ Siz: DÜŞSEL BİR OYUNCAĞII Siz: YALANMIŞ HEPSİ YALAN Siz: YALANMIŞ HEPSİ YALAN Siz: SEVMEK DİYE BİR ŞEY VARMIŞ Siz: SEVMEK DİYE BİR ŞEY YOKMUŞ (01.52) 01.52 Görüldü. cambaz: Lan cambaz: Esila cambaz: Beni kandiriyosun lan (01.53) Siz: sansimi sikeyim ben amk normalde gitmez simdi gece gece attım gördün (Gönderilmedi.) Siz: hayir yine her zaman ki gibi bakmasaydin tanimasaydin olmaz mıydı alaz (Gönderilmedi) Siz: neyse tanimiyormus gibi yapiyim belki yer (Gönderilmedi.) Siz: hay amk ugrastigim seye bak niye yaziyosun ki bok mu var(Gönderilmedi.) Siz: la sen kimsin ve beni nerden tanidin .... Uzun süredir platonik olduğu çocuğa yazan Esila şansını ... yapmak istemekte tabakta kalan son pirinç tanelerim.... @Tüm hakları saklıdır

Taşındığından dolayı okul değiştirmek zorunda kalan lise üçüncü sınıf öğrencisi Açelya, yeraltı dünyasının en tehlikeli adamlarından biri olan Kayahan Kandemirerin öz kızıdır. Ancak yeni okulunda babasının tehlikelere karşı tuttuğu koruma ve polis örgütünün açıklarını yakalamak üzere tuttuğu ajan ile aynı sınıfa düşerler. Ve Açelya birden bire kendisini bir aşk üçgeninin içinde bulur. Ama bu aşk üçgeni çok komik, heyecanlı ve maceralıdır. Açelya`nın kafasında ise tek bir soru vardır: koruma mı ajan mı?

Bir hobi meselesi

Ünlü bir ailenin şiddet gören kızı babası ihtiyacı olmayan bir para için bir mafyaya satar ama kız mafyaya gitmemek için ölümü bile göze alır peki ya mafya sevdiği kızı hem knedininden hemde ondan sakinabilecek miydi ? ``Eğer nişan günü kacamazsam kendimi öldüreceğim ama ya beni öldürenleri öldürmeden mi öleceğim? Ben bu dunyadan giderken onlar sefasını mi sürecek?" ~ Ezginin bir sözü (aşağıdaki ile bağlantılı degil) "Onu seviyorum kendimden bu dünyadan her şeyden çok ama o beni istemiyor ne yapacağımı bilmiyorum ne yaparsam bana alışır bilmiyorum deniyorum onu arkada güldürüyorum ama genellikle mutsuz kaçmak için yer arıyor sen söyle onu kendime yeni hayatıma nasıl alıştıracağim Alican??!" Belki mafyanın denemeleri bir sonuca varır ve kadını kendine aşık eder ama o süreç onun için cehennem mi yoksa ölüm mü?

Selam, Bendeniz Rüya Balım Çınar bu da benim sakin hayatımın hikayesi. ♥ Üniversite sınavına hazırlanan lise son öğrencisi Rüya`nın test kitaplarının arasında aşık olmasını anlatan aşırı soft bir hikayeye başlamak üzeresiniz. Kemerlerinizi bağlayın kalbinizi tutun, başlıyoruz! Not: texting değildir.

Ben bir kibritim sizi yaka bilmem için önce benim yanmam gerekiyor.

“Bazı duygular zamanla unutulmaz, sadece susar.” Mahalle aralarında geçen bir çocukluk, göz ucuyla bakılan bir hayranlık ve yıllarca içe atılmış kelimeler… Yıllar sonra göz göze geldiler. Ve o an her şey yerinden oynadı. Ne çocukluk hayranlığına sığabiliyordu, ne de bu yabancılaşmış haliyle devam edebiliyordu. Bir bakışla eski defterler açılır mıydı? Kalp, unuttuğunu sandığına bir anda geri dönebilir miydi?

Efnan, uzun zamandır görmediği anneannesini ziyaret etmek için küçük kasabaya gelir. Minibüsten iner inmez taş sokakların ve sonbahar yapraklarının hışırtısı onu karşılar; yılların özlemi ve heyecanla karışık bir mutluluk hissi sarar içini. Kasaba, Efnan’ı sadece geçmişin sıcak anılarıyla değil, küçük sırlar ve unutulmuş keşiflerle de beklemektedir. Terk edilmiş bir bahçe ve bahçedeki eski portakal ağacı, yıllar boyunca saklanmış anıları, mektupları ve fotoğrafları taşımaktadır. Bu sonbahar, Efnan hem anneannesini hem de kasabanın ruhunu yeniden keşfedecek; küçük sürprizler, tatlı bağlar ve hafif bir gizem eşliğinde unutulmaz bir yolculuğa çıkacaktır.