Platonik aşk , lise kurgusu " Gözlerine her baktığımda, zaman duruyor gibi hissediyorum. " kısık ses ile söylediğim cümle ile bakışlarını bana çevirdi " Kalbim de senin sesini duyduğunda aynı şeyi yapıyor. " Bunu derken gülümsüyordu benim bir şey dememe izin vermeden " Belki de bu yüzden, seninle her an sonsuz gibi geliyor. " demesi ile diyeceğim cümle bile aklımdan çıkmıştı Kesinlikle beğeneceksin Okuudun dimi oku 💕

O gün onu ilk gördüğümde bunun son olmayacağını biliyordum. Herşey bittiğinde onu tekrar göreceğimi biliyordum. Ama onu gördüğümde sonrasında ona aşık olacağımı ve onun için hayatımı mahvedeceğimi bilmiyordum. Başka bir aşkta demişlerdi. Ama ben başka bir aşkta yine onu görmek istiyordum. " Başka bir aşkta görüşürüz."

SEN BANASIN …çünkü bazı insanlar gitmez, içimizde kalır. Bir kadın düşün… adı Güneş. Ama ışığı hep içinde yanmış, dışı hep loş. Küçük bir dükkânın tozlu raflarında, yakılan bir tütsüde, Sarı saçlarını iki yandan ördüğü bir sabahta, Ve adı telaffuz edilmeden anlaşılan bir aşkta yaşıyor. Ve bir adam… Ertuğrul. Bir zamanlar çocukken aynı sokaklarda koşmuş, Şimdi ise iki pencere arasına sıkışmış iki ruh. Sevmiş, kaybetmiş, susmuş, dönmüş. Ama bazı kelimeler zamanla değil, göz göze gelince tamamlanır. Bir yanda mahalle sessizliği, diğer yanda Tibet dağlarının yankısı. Arınmak, unutmak, hatırlamak, affetmek, Ve en sonunda, kendine dönmek… Bu kitap; Yara izlerinin şiir olduğu, Aşkın bazen yalnızlıkla, bazen de uzak diyarlardaki bir handpan sesiyle tamamlandığı, Bir kadının suskunlukla haykırdığı, Ve bir adamın “ben hâlâ sendeyim” deyişinin romanı. Cümleler uzun, kalp yaralı, ama umut hep bir köşede. Çünkü bazen aşk, sadece bir isim değil, Bir yön, bir dua, bir bekleyiştir. Sen Banasın, Çünkü bazı hikâyeler yazılmaz. Yaşanır. Ve hiç unutulmaz.

Lise son sınıf olan, Aden Bolatlı ve Toprak Akdemir`in aileleri uzun zamandır yakın arkadaştı. Ve Aden 8 yıldır Toprak`a platonikti, Toprak ise Aden`i doğru düzgün tanımıyordu bile. Aden`in ailesi iş için başka bir şehre gidicekti, Aden ise hem tek arkadaşı olan Ela`dan hem de Platonik olduğu Toprak`tan uzaklaşmak istemediği için gitmek istemediğini söyler. Bu yüzden de Aden`in ailesi, Aden`i Toprak`ın ailesine emanet eder ve 6 aylığına yani okul bitene kadarlığına Aden Toprak`ın ailesi ile birlikte kalmaya başlar.

Bir arkadaşlık, bir sırrın ve duygunun gölgesinde nasıl değişir? Jisung, yıllardır kalbinde bir sırrı taşıyor: Minho’ya duyduğu aşk. Ship:Minsung 🐰💓🐿️

Elbette herkesin karnında kelebekler uçuşturan, ayaklarını yerden kesen , ve küçük büyük farketmeyen o kalbini attıran birisi hayatın bir köşesinde karşısına çıkmıştır... Bende size benim ayaklarımı yerden kesen o adamı anlatmak istiyorum buyrun hikayeme ortak olun

Güzel seven bir adam Barlas... Bu sevgiden habersiz yıllarını geçiren Benan... Sıcacık, eğlenceli bir aile... Tatlı cadı bir görünce...

05..: Seni buldum. 05..: Bu sefer kaybetmeyeceğim.

Bir mafya yanlışlıkla bir kıza çarparsa ne olur? Her şey bu şekilde başladı. Ya da öncesine dayanıyordu.

Bir kızın babasının işini üstlenmesi sonucunda bizi neler bekliyor ...

Sokakta bulduğu kedinin tasmasındaki numaraya yazar. Mahallesinde yaşayan ve senelerdir platonik olduğu, Hazar çıkar. Bu iki`linin ilk karşı karşıya kalması değildir fakat ilk adımlarıdır. Ya Hazar sıradan biri değilse? Keyifli okumalarr 𓍯𓂃˖°𓇼🌊⋆🐚

Ve İstanbul üç aylık bir uykuya daldı.

Motorcu çocuk Doruk ve Derin adındaki kızın abisi kazaya karışır fakat sonrasında tekrar beklenmeyen bir yerde karşılaşacaklardır.

Kalp akıl işi değildi. Kalbe söz geçiremezdin. Eğer sevdiyse, sevme diyemezsin. Dinlemezdi. Onu sevmek istememiştim ama en çok da onu sevmiştim. O ise beni hiç sevmemişti. Onun için çocukluğundan öylesine bir hatıraydım sadece. Nazlı`ydım ben. Nazlı Aladağ. Babasının Nazlı kızı. Annesinin baş belası. Abilerinin kıymetlisi. Onunsa hiçbir şeyi. Emre. Benim kalbimin en büyük yanlışı. ************ Hâlâ eski Naz`sın." "Değilim," dedim keskin bir tonla. Eski Nazlı severdi onu, çok aşıktı ona. "Çok zaman geçti üstünden. Büyüdüm ben." "Evet," dediğinde gözleri gözlerimi buldu. Gözlerimin içine bakarak konuştu. "Büyümüşsün." "Niye geldin?" Sesim istemsiz sitemli bir şekilde çıkmıştı. "Sıkılmıştın buralardan, öyle diyordun abime en son?" abime dediğim kısmı özellikle bastırmıştım. "Naz, sen bana sinirli misin?" "Ben sana niye sinirli olayım, Emre?" dedim kendimle çelişip, sinirli konuşurken. "Sen benim hayatımda mısın ki sana karşı herhangi bir duygu besleyeyim?" Şaşırmıştı. "Biz beraber büyüdük, Naz. Değil miyim hayatında?" "Değilsin!" dedim bir hışımla. "4 yıl oldu, Emre. 4 yıl. Öyle senin her yaz burada olmandan bahsetmiyorum ben. 4 yıldır hiç gelmedin sen. Arayıp sormadın bile. Sence sen benim hayatımda mısın?" ***

Beni tanımayan birini sadece fotoğraftan görüp aşık olunca yazmak istedim duygularımı

Acılarıma Peri ismi ile yazılan ilk kitaptır

Bazen kendini öldürmek istiyordu. Bazense bu onu anlamsızca korkutuyordu. Sonra yine soruyordu kendine, kaybedecek neyim var diye. Hiçbir şey yoktu onun nezdinde. Peki, ne diye yaşıyordu hâlâ? Sonra başını göğe kaldırıyordu. Tanrı, varsan eğer, bu çektiğim acı yetmez mi? diyordu. Sonra gökten medet ummanın kötü bir fikir olduğunu düşünüp vazgeçiyordu. Bu hayat ona istediklerini vermezdi.

Bilinmeyen numara : Tesadüflere ihtiyaç var , plansız ve zamansız gelen güzelliklere Bilinmeyen numara : Senden sonra ben de okudum kitabı ve bu cümlenin altını çizdim çünkü aynı bizi anlatıyordu aynen kitapta da geçtiği gibi plansız ve zamansız girdin hayatıma . Bilinmeyen numara : Benim güzel tesadüfüm var mısın benimle Şeker Portakalı okumaya .

0566... : Kedin, kedimi sıkıştırmış. Meyra: Ne? 0566... : Kedin diyorum, kedimi tekte düşürmüş. 0566... : Köşeye sıkıştırmış. 0566... : Namusuna göz dikmiş yani. . . . . 01.02.2025

Hayatın bir oyun olduğunu öğrendiğinde büyümüş oluyordun ve oyun aslında hep sendin bilmesen bile. Nilüfer hayatın acılarından kurtlanmaya çalışırken sadece yaşadığı hayatta kendi yoktu. Peşindeki geçmişi Ailesi Arkadaşları Ve her şeye mahal olacak aşkı...

"Eğer ruhu bedenden ayırmak mümkün olsaydı, sana çoktan ölmüş ruhumu gösterirdim. Ne yaptın bana öyle farkında mısın?" “Sen, sadece benimsin!” "Korkuyorum senden..." Sevdiği kadına kalbinde taht kurmuş iken, karşılık bulamadığı aşkına o tahttan mezar yapmıştı... Keyvan, karanlık geçmişi olan, sevdiği kadına gözüyle değil, ruhuyla bakan bir adam olmuştu. Serseri ve öfkeli, yakışıklı ama kırık, duygusal ama yıkıcı… Onun sevgisi, cehennemin kapısında başlayan bir yolculuk gibiydi: geri dönüşü olmayan, yakıcı bir serüven. Sevgisine karşılık alamayınca her şeyi yakıp, yıkmaya yemin eden birinin hikayesidir.. Hem tutkunun hem de yıkımın varlığını öne çıkaran, karanlık bir sevda, kaderin kaçınılmaz dokunuşuyla birleşirse ne olurdu? Aşkın aynı anda hem yıkıcı hemde kurtarıcı olabileceğini sadece bu hikayede şahitlik edeceksiniz.

Birce, uzun yıllar sessizce sevdiği Egeden vazgeçmek üzeredir. Nişanlanır ve önüne bakar. İşte o anda, Ege onun günlüğüne ulaşır ve bu saf sevginin peşine düşer. Amacı Birce`yi nişanlısından ayırmak ve kendine saklamaktır. Ama bu öyle kolay değildir

Özün,Saate bakıyoruz. 00.06 olduğunu öğreniyoruz ve telefonumuzu elimize alıyoruz. Sonraki şarkının Mustafa Sandal- Pazara Kadar olduğunu öğreniyor ve WhatsApp’a giriyoruz.Siz: Nasılsın?

Olaylar ve kişiler hayal ürünüdr Benim için hayalken başkalarının anısına dönüşüyorsun ve ben sadece izliyorum ya işte en zoru da bu

0543 ******* : Gökyüzüne yıldızlar, yüreğime sen lazım 0543 ******* : Yıldızlara bir ay, sana da bir ben lazım 0543 ******* : Demiş Cirmle. 0543 ******* : Benim yüreğime de sen lazımsın Alp.