devam ediyor 2h önce güncellendi Kıyıdaki sevda
		
				
					Kıyıdaki sevda
					@missesrendewq
					
							 Okuma
6
 
							 Oy
0
 
							 Takip
0
 
							 Yorum
0
 
							 Bölüm
2
 
							
					 					
					
				
		> Karadeniz`in iki yakası gibiydi onların sevdası: Biri toprakla yeminli, diğeri denizle asi.
> Güneş Karataş... O, toprağın kızıydı. Karataş Ailesi’nin inatçı, sert fındık tarlalarına kök salmış tek varisiydi. Onun için hayat, babasının sözü ve Karadeniz toprağının bereketinden ibaretti. Ta ki, ufuklardan gelen o fırtınaya, yani Lazut Maviş’e kadar.
> Lazut Maviş... O, denizin oğluydu. Maviş Ailesi’nin hür, asi ruhlusu. Rızkını dalgalardan çıkaran, kalbi Ege’ye, aklıysa Karadeniz’in hırçın mavisine tutkun bir denizciydi. Lazut için yeryüzü bir kafesti, ama bu kafesin tek anahtarı Güneş`in inadında saklıydı.
> Ama Karadeniz, iki düşman ailenin nefretini ve asırlık yeminlerini omuzlarında taşırdı.
> Karataşlar için Mavişler, toprağı kirleten, sözü tutulmaz gemicilerdi. Mavişler için Karataşlar, denizin bereketini görmeyen, ufku dar tarla köleleriydi.
> Şimdi, atalarından miras kalan o büyük husumet, Güneş ve Yiğit`in tutkulu aşkının önüne bir set gibi çekiliyor. Köydeki her dedikodu, her bakış bir kurşun gibi kalplerini nişan alıyor.
> Peki, ne zaman ki sevda, nefreti aşar; o zaman Karadeniz taşar mı?
> "Allah şahidim olsun, sen ateş ben barutsam, yak köyü aleve! Patlayayım öyle diyenlere! Sevdamızdan büyük fitne mi olur?!"
> Kıyıdaki Sevda; inat, gurur ve tutkunun, Karadeniz`in sisli dağları ve hırçın dalgaları arasında filizlenen imkansız aşk hikayesidir.