Geçmişin izlerini silmek kolay mıydı Gözlerini kapatmak dindirir miydi tüm acıları

Bir Yaşanmışlık Hikayesi. Birbirini Seven İki İnsanın Hüzünlü Hikayesi

yoksul aile

Gerçek seven bir insanın ihaneti

Papatya Aysal ; Toprak`ın kızıl papatyası Toprak Akal; papatya`nın yaşam kaynağı. Papatya köklerini toprağa sıkıca sardı,tutundu. Toprak papatyanın köklerini sımsıkı sardı, sevgiyle besledi, aşkla büyüttü. Büyüttüğü papatya bembeyaz yapraklarıyla kıskandırdı herkesi sarısıyla güneş gibi aydınlattı etrafını... Mutluydular çiçek bahçesinde sonra dikenler girdi araya. Koparmak istediler papatyayı toprağından. Papatya kurusun toprak başka çiçekleri bağrına bassın istediler, bu sevdayı kıskandılar. Ne toprak papatyasından vazgecmek istedi ne papatya toprağından... Durmadı dikenler gövdesinden sarmaya başladılar papatyanın, yaprakları dökülmeye başladı. Toprağın üstüne acı ektiler. Ve kopardılar papatyayı toprağından soldu yaprakları döküldü birer birer yine de papatya vazgeçmek istemiyordu. Toprak kabul etmedi papatyadan başkasını. Bekledi...Bekledi...Bekledi... Kurudu Toprak üzerine düşen yaprakları gördükçe kuraklaştı papatya açsın diye vazgecmek istedi. Acı çekmesin canı yanmasın daha fazla diye bırakmak istedi. Şimdi solmus papatya toprağına tutunabilecek mi ? Toprak papatyaya can verebilecek mi? Bu bir veda mı yoksa?

Sema, köyünde okuma sevdalısı bir kız olarak bilinir. Bir yandan kendini keşfetmeye çalışırken bir yandan da köy insanının baskılarından kurtulmak için üniversite sınavına hazırlanmaktadır ama bir sorun var. Başı matematikle beladadır! Ta ki en yakın arkadaşının ağabeyi Fırat öğretmen köye geri dönene kadar... Ailesiyle ve iç dünyasıyla cebelleşen Sema, bir de halkın bağnaz ve cahil söylemlerine karşı koymasıyla bilge kız sema diye damgalıdır. Farklılıkları arayan Sema, bu dünyadan kaçıp gitmek ister ve Fırat Hocayla beraber İstanbul`a kaçar...

Lavin Bilgen, kötü bir eşin gölgesinde kaybolmuş benliğini yeniden kazanmaya çalışırken kendini, Evran Aslan’ın ağına düşmüş bir halde bulur. Bu ilişki, ona hayatın sunduğu gerçek tutkuyu ve gücü yeniden keşfetme fırsatı verir. Aynada görmek istediği neyse o olmak isteyenlere..

Duru sardaşın ailesini yangında kaybetmesiyle başlayıp tankutla tanışana kadar devam eden bir kabustu duru kendi başını yakacağından habersiz sevmişti

Kızın ailesi gizemli bir şekilde vefat eder Kız olanları araştırması için bir dedektif tutar Ama kalbide dedektifein yüzünü görmeden tutulur Başka neler olacak sizce?

Bir annenin çocukları için savaşırken geçmişinin birden geleceği olması..

Birbirinden uzak kalan iki kalbin büyülü hikayesi... 💔

İlk kitap yazma denemem. Üşenmezsem devamını getiririm.

kurşun birini vurmak için ve bir kurşun hepimizü öldürmek için...

"Gülüşüne hayranım be adam"

bir piskoloğun bir adamın imkansızlı...

İlk kitap yazmam saçma olabilir kb

ALPHAN ALEN ÇAKIR & ALİNA FALAY Kurgu Oluşturma Tarihi: 02.03.2020 KitapPad Yayın Tarihi: 20.08.2024

"Kıskanç bir adam mısın sen acaba?" Dedim onunla dalga geçerek. Ama o ellerini yanaklarıma koyup ciddi bir cevap verdi. "Şu anki sınırlarım bana kıskanç bir adam olmadığımı gösteriyordu. Ama seninle hangi boyuta ulaşır kestiremiyorum doktor hanım. Bunu önceden ölçebilen bir alet falan yok mu? Şimdiden görürsen belki daha sonrasında vazgeçmezsin." "Öyle bir alet yok. Ama vazgeçmem gibi bir ihtimal de yok." Nefes Ekim & Pamir Bozoğlu

Ben bu kitabı ağlayarak yazıyorum, Umarım siz gülerek okursunuz.

Müzik okuyan belinay Akkay ın çocukluk tranvaları nı anlatan bu yolda karşına çıkan kişiler ve geçmişi ile yüzleşmenin yazı halini almaktadır . “ Ne yapacaksın sen benim adımı nikahınamı alacaksın ya sabır “ “Nikahıma alıcam “

Kapıyı açmamla şok geçirmem bir oldu. Sadık dayımın eşi gelmişti, gecenin bu saatinde neden gelirdi ki buraya? Bakakalmıştım, yengem dedi ki; baban rahatsızlandı ama önemli bir şey yok, seni görmek istedi, o yüzden geldim, hadi git hazırlan. “Tamam” diyerek hazırlanmaya gittim. İçimden bir ses babama bir şey oldu kesin diyordu, vücudum tir tir titriyordu ama yengem çok mutluydu, gülüyordu öyle bir şey olsa gülmezdi, o yüzden içim rahatlamıştı. Arabaya binip gittik, titrememi durduramıyordum..

Bir akşam vaktiydi. Her şey bir bir aklına geldiğinde bunlardan kaçmak için pencereden dışarıya bakmıştı. O sırada bir adamın penceresine baktığını ve gözlerine baka baka bir şey bıraktığını gördü. Oraya indiğinde her şeyde o dakikadan sonra değişmişti. Her şeyin temeli oradan sonra gerçekleşti.

Her zemherinin sonunda güneş yüzünü gösterir mi dağılan bulutların arasından?

Ben miydim seni düşünmek için geceyi bekleyen yoksa gece miydi bana seni hatırlatmak için bekleyen...

Masum aşkın dikenli bahçesinde yaşananlar...