devam ediyor 4g önce güncellendi
Yılanları Uyandır!
@mrs.lilith
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
0
Adal kelimelerin kadınıydı.
Yazmak onun nefesiydi, ta ki bir dostun ölümü o nefesi kesene kadar.
O günden sonra her sayfa bir mezara, her cümle bir ağıta dönüştü.
Kelimeler ondan kaçtı; o ise bu kez yakalamaya bile çalışmadı.
Günden güne sessizleşti.
O sessizlik sadece kelimeleri değil, Adal’ın içindeki kadını da susturuyordu.
Bir gün, o sessizliğin labirentine biri girdi.
Alaz Merih Karan.
Sıradan olmanın yanından bile geçemeyecek bir psikologdu Alaz.
Sözleri sadece insan zihninin kapılarını açmıyor, aynı zamanda ruhun en karanlık dehlizlerini de aralıyordu.
O kapıların ardında insanın değil, uyanışın sesi yankılanıyordu.
Adal, Alaz’ın karanlığına çekildikçe bir dünyanın değil, kendi doğasının kapısını aralıyordu.
Ve Alaz, o labirente girdiğinde yalnızca Adal’ı değil, kadim bir sırrı da uyandıracaktı.
Sahra’nın Kliniği.
Orada Tanrı’nın unuttuğu kadınlar nefes alıyordu.
Hava, geçmişle bugünün arasına sıkışmış dualar kadar ağırdı.
Hepsi bir hikâyenin, bir lanetin ve bir devrimin parçasıydı.
Adal’ın dostunun ölümüyle çıktığı bu yol, onu insanlığın unutulmuş köklerine, ateşin efendisine ve yılanların diline götürdü.
Orada öğrendi:
Kadın yasla değil, ateşle arınır.
Bu sadece bir kadının değil, bütün kadınların uyanışının hikayesidir.
Adal’ın doğumu sancılı, uyanışı unutulmaz olacaktı.
Ve o gece, hiçbir dua işe yaramayacaktı.
Dolunay yükseldiğinde, tüm dünya tek bir cümleyi hatırlayacaktı:
“Yılanları Uyandır.”