Bu kitab benim hayatimda ne olduysa onun esasinda yazilmisdir.

Boşluk hissim geldiğinde kendimi kontrol altına almak ve bir nebze de olsa rahatlayıp bu hissi kabullenmek amacıyla edebi kaygı gütmeden anlık ne düşünüyorsam,neye üzülüyorsam,neye kaygılanmışsam ve neye sevinmiş ve pişman olmuşsam onları yazmak amacıyla bir şeyler oluşturmak istiyorum.Kendimi tekrarlayabilirim veya fazla dramatize edip abartadabilirim ya da kendimle de çelişebilirim.Ama daha çok kendi kendime konuşacağım.

Gerçek hayattan esinlenmiştir

Geçmişim mi dahai iyi yoksa orada bıraktığım kişi mi yada şimdiki hayatım mı siz karar verin

Mina gencecik yaşında yeme bozukluğuna sahip bir kız. Baskıcı anne ve arada bir kendini hatırlatan bir baba. Mina bu savaşı kazanmayı kafaya koymuş. Yattığı hastanede başına gelenlerden sonra hayatı değişir. YEME BOZUKLUĞU VE İN**HAR EĞİLİMİ OLANLAR İÇİN ÖNERİLMEZ

Birbirini çok severek evlenen Umut ve Sunanın aşklarının nefrete dönüşümü.

Bir kadından dinle belki anlarsın herşeyi

arkadaşlar bunda bir aile kızının yaşadığı vb. olaylar geçer Noktalamaya fazla dikkat etmedim/ kısada oldu tutarsa devamı gelir kusura bakmayın

Cihan 1990`da yaşayan 19 yaşında bir genç 1971 doğumlu onu o zamanın kıskanç kişilerinden gelen büyüler nazarlar bekliyor ama bi o kadar eskilerin huzurlu ortamı yaniiii umarım huzurlu olur :)))

Rastgele bir hikayeyle tanışan, kendilerini aşk nehrinde süzülerek bulan Ekim ve Araz, zorunlu ayrılıkla nasıl baş edecekler, yeniden kavuşabilecekler mi?

10. sınıf öğrencisi Selinden hoslanan cocukların arkadaş çıkması ve gelişen olaylar

Kitap Arkası Özeti: Vatan… Toprağına gözyaşı döken anaların duasında, bayrağına sarılan kahramanların son nefesinde saklı bir kutsal emanet. “Hak Uğruna Vatan Yolunda”, vatan uğruna can veren şehitlerin destansı hayatlarını, imanla yoğrulmuş vatan sevdalarını ve ölüm karşısında dahi dimdik duran yiğit yürekleri anlatıyor. Bu kitapta, bir bayrak dalgalansın diye canını hiçe sayan Mehmetçik’in son mektubunu, ailesine bıraktığı helal lokmayı, cephede kıldığı son namazı bulacaksınız. Okudukça anlayacaksınız ki vatan sevgisi, toprağa düşen her şehit kanında yeniden filizlenen bir sevda… Vatanını, bayrağını ve inancını korumak uğruna can veren kahramanların hikayesi, yalnızca birer savaş hatırası değil; aynı zamanda iman ve fedakârlığın en saf halidir. Onların gözlerinde korkusuzca parlayan vatan aşkı, her sayfada kalbinize dokunacak. Bu kitap, vatansevdasını şehitlerin dilinden, dualarından ve son sözlerinden öğrenmek isteyen herkes için bir rehber… Bir bayrak nasıl yükselir, bir vatan nasıl savunulur ve hak uğruna can nasıl verilir; bu soruların cevabını şehitlerimiz anlatıyor. “Hak uğruna, vatan yolunda… Bu yol, cennete çıkan yoldur.” NOT: TÜM TELİF HAKLARI KENDİ ŞAHSIMA AİTTİR. HİKAYEYİ ÇALMAYA VE YA KOPYALAMAYA ÇALIŞAN HERKESE HUKUKİ İŞLEM BAŞLATILACAKTIR!

Bilmediğiniz, yeni duyduğunuz kitaplar, diziler, filmler, şiirler (hikayeleri) şarkılar, türküler hakkında bilgiler içeren leziz bir kitap ✨

Kücük yaşta yetim haneye brakildiktan sonra sokakta tanistigi bir adam tarafından bir sokak çetesine dahil edilip o cetede büyür. Dünayda iyi ve başarili bir iş insanı ilarak bilinirken, Yer altı dünyasinda gölgelerde solaşan bir acımasız çete lideri

..gerçek hayat hikayesi

Not:bu kitapta takma isimler olacaktır şimdiden söyleyeyim bir erkek mont bir kız çikolata kızın arkadaşı gong erkeğin arkadaşı deve iyi okumalar:)

İnsanlar istediği hayati seçemezler istediği aşk hayatini da yaşayamazlar ama her rengin tonunu görmek mutlu olmak isterler

Eleştiri, hikaye değil.

Güneş,ojuldaki kızlar tarafından zorbalığa uğruyordu.Fakat Yıldız buna göz yummayıp;Güneş`i zorbaların elinden kurtarır...

Yaşanmış gerçek hayat hikayesidir :)

Okumanızı tavsiye ederim.Gerçek hayattan esinlendi

Bazı çocuklar oyun parklarında kahkahalar atarken, bazıları omuzlarına taşıyamayacakları kadar ağır yükler alır. Onlar, erken açan çiçeklerdir… Güneş doğmadan solma korkusu taşıyan, rüzgârla eğilen ama asla kırılmayan çiçekler. Hikâyeleri, güç ve fedakârlıkla yazılmıştır. Bu kitap, o küçük omuzlara yüklenen büyük sorumlulukların, kimsenin görmediği sessiz çığlıkların, içten içe büyüyen koca yüreklerin hikâyesidir…

Birbirine bağlı iki genç. Aşkları tüm köyü kıskandıran Hacer ve Mehmet. Her zaman fındık bahçesinde buluşan güzeller güzeli genç kız ve genç oğlan. Bir gün Hacer`in güzelliğini ve Mehmet`in ona olan ilgisini kıskanan köydeki diğer kızlar Mehmet`e Hacer hakkında yalan dedikodular söylerler. Mehmet inanır. Arkasında sevdiği kızı ve anasını bırakarak gider Ordu`dan gurbete. Mehmet`in anası yatalak kalır. Hacer ise her gün evinin yakınındaki dereye gider ve Ordu`nun dereleri türküsünü söyleyerek Mehmet`i bekler. Ama ne Mehmet gelir ne de Hacer vazgeçer. Fakat bir gün Mehmet gelir. İşte o gün her şey değişir.

Nefretten başlayan fakat sonra roller değinilen aşıklar biz

“bu aşk değil”dedi ege. “bu aşk değil”cümlesini duyunca,gözlerinden aktı damlalar..ıslak yanağını elinin tersiyle silerken dinlemeye devam ediyordu. “bu aşk değil..sen beni sevdiğini sanıyosun sadece..beni bambaşka biri olarak görüyosun..ben senin kafanda kurduğun gibi biri değilim bunu anla artık..ben karanlığın kendisiyim sen beni aydınlatamazsın..sevmiyorum seni” alt dudağını yalayıp bıraktı ekim. o an kalbini sıkıştıran şeyin ege olduğunu farketti..kalbini iki elinin arasına almış adeta eziyordu..ağlamaya devam etse de,karşısında çaresizdi..iki elini kavrayıp sıkıca tuttu..”nolur gitme”.dedi. ege,gözlerine bile bakmıyordu artık..ellerindeki soğukluğa yabancıydı. “gitme..gidersen ölürüm..sen nasıl istiyorsan öyle olsun..herşeyi yaparım senin için..yeter ki sen yanımda ol”. ekimin ellerini ittirdi ege.arkasını dönüp yürümeye başladı..