Gökhan ve Selma çifti Çanakkale`nin Uluabat ilçesinde yaşayan normal görünümlü bir çifttir. İkisi de mutlu bir hayat sürdükleri esnada hayatları birden kararmaya başlar. Ve karanlık varlıkların onları rahatsız etmesiyle beraber korkunç olaylar yaşanmaya başlar. Olaylar büyür ve en sonunda içinden çıkılamaz bir hal alır.

FİDAN CƏMİLZADƏ

Issız bir dağ kasabasına araştırma yapmak için gelen gazeteci Elif, kaldığı eski pansiyonda tuhaf olaylarla karşılaşır. Geçmişi karanlık bir odada başlayan fısıltılar, onu yavaş yavaş kendi aklının sınırlarına sürükler. Gerçek ile hayal arasındaki çizgi silinirken, kasabanın sırları tek tek ortaya çıkacaktır.

4 kız arkadaş sadece okula gittiklerini saniyorlar ama...

Kız otelde bir gece karşısında birini görür...

Aşk acısından bir birini öldürüp sonra acı çekiyor

Bir insanın evde yanlız olduğunu sanması (Korku kitabı)

Bu kitap bize bir grup gencinin oyun içinde nasıl hayatta kalıcaklarını anlatıyor

1975 yılının soğuk bir gecesinde, Nevcorsi Eyaleti`ne taşınan bir aile, karanlık geçmişlerinden kaçmaya çalışır. Ancak Siyena, sessizliği ve gizemiyle onları daha da derin bir korkuya sürükler. Ormanda kanlar içinde bulunan bu küçük kız, hiçbir şey hatırlamaz ve konuşmaz. Babası Meet, onun bir tehdit olduğuna inanırken, annesi ve ablası gerçeği anlamaya çalışır. Peki, Siyena gerçekten masum mu? Yoksa asıl tehlike henüz ortaya çıkmadı mı? Bu gerilim dolu hikâye, sizi akıl almaz bir karanlığın içine çekecek!

Sadece bu kitap için çok uğraştım okumanızı dilerim saygınızla küçük yazar

Elif bir gazetecidir ve arkadaşı ona terkedilmiş bir ev olduğunu söyler ve gider başına kötü şeyler gelir iyi okumalar

Kasvetli bir hava, suskun sokaklar ve gözleri ellerinde taşıyan bir kadın… Ceren, sıradan bir akşamüstünde başına gelecek en sıra dışı olaylarla yüzleşeceğini bilmiyordu. Telefonlar çekmiyor, sokak lambaları titriyor ve kalabalıklar... artık sadece gölgelerden ibaret.Kasabanın fısıltıları her geçen dakika gerçeğe dönüşürken, Ceren yalnızca hayatta kalmaya değil, akıl sağlığını korumaya da çalışıyor. Peki ya gerçek dediğimiz şey, sadece korkularımızın sessiz bir yansımasıysa?Sessizlik bazen en yüksek çığlıktır.Ve bazı kasabalarda çığlıklar bile yankılanmaz... Bu sessizliğe kulak vermeye cesaretin varmı?

okuılda garip olaylar oluyor bu bir seriydi bu 1. kitap

Aynı aileden 3 kişinin, 45 gün içerisinde hayatını kaybetmesi ve 50 yıl önce yaşanan olayların iç yüzünü ve ölümlerle olan bağlantısını çözeceğiz. iyi okumalar

Çocukları olmayan genç çiftin, başvurmadıkları yer kalmamıştı...

Anya 17 yaşında normal bir kızdı. Arkadaşlarıyla pijama partisi yaparken bir oyun oynadılar. Bu oyun bir CİN musallat etme oyunuydu. Anya bu oyunu eğlencesine oynadı. Ama başına geleceklerden habersizdi...

Herkese, merhaba: Bu kitap, ağır bir karanlık aşk türündedir. İçerisinde, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar, çeşitli işkence ve cinsel sahneler bulunmaktadır. Psikoloji, takıntı, korku, gerilim, şiddet..gibi çeşitli unsur barındırır. Kitapta, adı geçen kurum ve kuruluş, kişi ve olay örgüsü tamamen hayal ürünüdür. Cinsellik, cinsel taciz, uyuşturucu, şiddet, küfür, argo, dark psikoloji, gerilim, korku, bu şekilde tetikleyici unsurlar gibi.. mahremiyet tanımayan gerici sahneler içerir. Kitap: Fantastiktir.

Yaşanmış Korku Hikayeleri

Muğla`da ki bir köyde anlatıcımızın yaşadığı paranormal olaylar anlatılmıştır.bu kitapta anlatılan olaylar,karakterler ve mekan tamamen hayal ürünüdür

Sıradan bir yaşam olağan üstü hayata verilmesi, bir hüddamın doguşu

Yazdığım ilk kısa hikaye. Zombi kıyametinin ortasında basit bir adamın yolculuğu...

Elif, ailesinden kalan konakta geçmişin izini sürerken, eski bir aynayla karşılaşır. O ayna ne yansımayı gösteriyor… ne de gerçeği saklıyor. Unuttuğu bir gecenin yankısı, her bakışta daha da derinleşir. Fısıltılar artar, gölgeler yaklaşır ve ayna, yalnızca Elif’in değil, herkesin yüzleşmesi gereken karanlığı ortaya çıkarır. Çünkü bazı aynalar sadece yansıtmaz… Hatırlatır.

Paranormal vakalar içinde 1 den fazla korku hikayesi bulunur kısa korku hikayeleri ve gerçek hayattan uyarlanmış hikayelerle kısaltılıp düzenlenmiştir.

Şehirde, ardı ardına işlenen cinayetler herkesi dehşete düşürmüş durumda. Her yeni ölüm, bir öncekini gölgeliyor, bir bilinmeze doğru sürüklüyor. Hiçbir iz, hiçbir bağlantı yok. Polis, suçluyu bulmak için her yolu deniyor ama ne yazık ki tüm çabalar boşuna. Kimse, nedenini veya suçlunun kim olduğunu bilmiyor. Her gün daha fazla insan kayboluyor, her biri diğerinden daha korkutucu bir şekilde öldürülüyor. Ve bir soru herkesin aklında: "Sıradaki ben miyim?" Gece çöktüğünde, şehri derin bir sessizlik sarar. Sadece, rüzgarın uğuldaması ve uzaktan gelen siren sesleri duyuluyor. Her köşe başında bir gölge varmış gibi hissediliyor, ama kimse ne olduğunu görmek için cesaret edemiyor. Her adımda, sanki bir göz üzerinizde; her hareketinizin bir bedeli var. Kimse birbirine güvenmiyor, herkes korkuyla birbirine bakıyor. Birisi bu cinayetleri işliyor ve bu kişinin amacını anlamak imkansız. Görünmeyen ellerin ardında ne var? Ve bu kişi kim? Gerçek bir katil mi, yoksa bir tür şeytan mı? Şehirdeki her ses bir tehdit gibi, her yüz bir maskeye dönüşüyor. Zihinler bükülüyor, insanlar geceyi beklerken korku içinde titriyor. Sıradaki kurbanın kim olacağını kimse bilemiyor. Ama bir şey kesin: Kimse bu ölümden kaçamaz… Belki de sıradaki sensin.!

‘’Ey Muhammed! Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? Senin şanını yücelmedik mi? Elbette zorluğun yanında nice kolaylıklar vardır. Gerçekten, zorlukla beraber nice kolaylıklar vardır. Öyleyse, bir işi bitirince hemen diğerine koyul. Ve yalnız Rabbine yönel…’’ (İnşirak 1-8)