İlk 2 kitapa bakabilirsin

Mesleği üzerine yemin ettiği o çocuğun katilini bulmaya çalışan otopsi uzmanı gizem AKAY tesadüfen karşılaştığı bir polis memuru ile dava sonuçlanana kadar birlikte çalışacaklardı ondan sonra yolları ayrılacaktı ama aralarında gerçekleşen duygular buna izin vermeyecektir

Herkes onu ‘Kartal’ diye bildi. Adını ise sadece geçmişi fısıldadı... Çünkü o isim, kanayan bir yaraydı. Kartal’dı o… Gökte süzülen bir yalnızlık. Adıysa toprağın altında bir sır gibi gömülüydü. Ve onu ortaya çıkaracak tek kişi, bir kadın… ve sadece bir geceydi.”

Macera dolu gençeler henüz amma girdikleri liseden habersiz......

Polisiye kitaplarını sever misiniz? Bir cinayeti çözmede kendinize ne kadar güveniyorsunuz? Ters köşe olacağınız bir kitabı okumaya hazır mısınız? Cevabınız "evet" ise, "Beni Kim Öldürdü?" Kitabını okuma kervanımıza katılın. Her bölüm verilen ipuçlarını toplayarak gerçek suçluyu bulun. Hilmi Günyüzü; eski doktor, düzen hastası, dikkatli ve çalışkan biridir. Sinan Çetinceviz; Cinayet amiri, boşanmak üzere olan ve hayatında her şeyin kötüye giden biridir. Ve kıyıya vuran bir ceset ikisinin de hayatını değiştirir ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz.

İmkânsız`a inanırdım ben ama imkânsız denilen herşey küçük ihtimalmiş.İmkânsız diye bir şey yoktu bunu bana o göstermişti hemde en acı şekilde. Çığlık atmıştım,ağlamıştım,ölmüştüm,yok olmuştum,parçalanmıştım,yıkılmıştım.Bunu o yapmıştı Kaner Oktay Yaraslov.Bu isim benim herşeyimi elimden almıştı.Bu isim ölümcüldü.Bu isim zehir kokuyordu. Gitmişti ve arkasında beni yine ve yine bırakmıştı.Gitmişti ve bana sadece ızdırap bırakmıştı. Ama er ya da geç herkes bedel öderdi çünkü ben bir şeye inanırdım.Göze göz dişe diş cana karşılık can.

Siz hiç adınızı unuttunuz mu? Ben unuttum. Peki yaşınızı? Ben onuda unuttum. Ben kendimi unutacak kadar kayboldum. Hissettiğim şeyler boynuma değen soğuk kolye zinciri, bir kaç kişinin nefes alma sesi ve bileğime yayılan ateş hissi. Bileğimi cayır cayır yakıyorlardı fakat yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Kendimi ifade edebilseydim tükendiğimi söylerdim.

> “Lunaria, sabah uyandığında hiçbir şey hatırlamıyordu. Aynı gece, bir ceset bulundu. Artık o bir şüpheliydi. Ama belki de… sadece başka bir kurban. Bu roman, kimliği kaybolmuş bir zihnin içinde geçen karanlık bir keşif yolculuğu. Tür: Gizem / Psikolojik Gerilim Yazan: Scarlatine Feu”

Güzel yorumlarınızı bekliyorum inşallah beğenirsiniz.

“İnsan bazen kalp atışlarını değil, umudu dinlemeli.” Dr. Derin Soykan, hayatını kurtarmaya adamış genç bir kardiyologdur. Ama bir gece, kalbinin altından vurulmuş gizemli bir adamı hayata döndürdüğünde, tıp kitaplarında yeri olmayan bir gerçekle yüzleşir: Bazı kalpler yalnızca yaşamak için değil, sırları korumak için de atar. Cebinden çıkan kanlı bir not, babasından kalan eski bir cümleyle kesişir. Geçmişin gölgeleri, Derin’in bugünüyle buluşur. Şimdi hem Nehir adındaki küçük bir kızın kalbini hem de isimsiz bir adamın karanlıkla dolu geçmişini korumak zorunda. Kalpler atar. Ama bazen en büyük sırlar, sustuklarında ortaya çıkar. “Kalbin Sustukları”, tıbbi gerilimle gizemi ustalıkla harmanlayan, sürükleyici bir roman.

Bir cinayetin sır perdesi aralanmadan başka bi cinayet olamaz üstelik burası bi hastaneyse Tüm bunların içindede aşık olunmaz diyosan oku sadece oku

bir kaza sonucu ablasını kaybeden Melek Bartın ablasının ölümü ile suçlanır ama onu bu delikten kurtaracak delilleri bulması uzun sürmez onu yaralayan hatırlı onun canını yakmaya yeter

Yıllar önce aşiretin başı oğlunu İstanbula yollar oğlu orda aile kurar çok güzel bir hayatı olur taki babasını. Öl*m haberini alıncaya kadar mardine Döner babasını bitmeyen kan davası için güzeller güzeli okumak isteyen kızını Mardini en kötü genç arasına verir

Babamın yaptığı bir iş cinayeti en fazla nelere yol açabilirki?

0532*:Selam Siz:kimsin amk …

Genç ve terkedilmiş bir kız çocuğu yaşadıklarını atlatmaya dik durmaya çalışır ve herkese bunu inandırır. Kendi başına hayatını yaşamaya çalışır fakat hiç beklemediği bir anda hayatının dönüm noktasına gelir. Artık eskisi gibi olmayacağını anlamıştı. Ama istediğinin de bu olduğunu kimse bilmiyordu. Ustasının sakladığı korkunç sırlar, küçük yaşta yaşadığı büyük travmalar, yaşadıklarının bedenin de bıraktığı izler, 5 yaşında yaşadıklarının onun üstünde bıraktığı etki. Her şey onu bir katil olmaya itmiştir. Tek seçeneği tek şansı vardır ölüm ise kaçınılmaz sonudur. Kitap konusu kısaca şu kelimelerle özetleyebiliriz Mafya Güçlü kadın Tek varis İntikam Ateş Cinayet Katiller Gerçek sanılan yanlışlar Gerçek aile Ve gerçek bir ölüm Gibi sözler bu hikâyeyi özetler. Kaldığınız yeri rahatça bulabilmeniz için kendim sayfa sayfa ayırdım. Her bölüm 20 sayfadan oluşuyor. İyi okumalar dilerim♥️♥️♥️

Devletleri yok etmek için kurulan gizli bir örgütün başı olan Vanaç masasındaki haini bulmak için türlü oyunlar oynar ve oklar masadaki en güçlü ikinci kişi olan Vanert`i işaret eder. Vanaç haini doğru bulmak zorundadır çünkü hain kabul edilen kişinin kendisi ile birlikte tüm yakınları infaz edilecektir. Acaba Vanaç haini bulabilecek mi? Hain Vanert mi yoksa başka birisi mi?

Hayatı inişli çıkışlı olan Lavia cezaevindeki ablası gibi bildiği Esra`nın ölümüyle mahvolur.Ancak Esra`nın ölüm şekli 2 ay önce aynı cezaevinde ölen gardiyan Serap`la aynıdır.Polisler Serap Ekici davası ile Esra Koral`ın davasını açar ancak Lavia ablasının katilini bulmak için cezaevine girme planları yapar.Bu yolda başkomiser Kasır Arvas ile tanışır ve olaylar günden güne gitgide anormalleşir. Gizem ,sır ve aşk karışımını seviyorsanız eğer Sisler Ardında tam size göre bir kitap

Doğa Karaca hayatı boyunca kaybettiği ailesinin hasretini çekmiştir. Ama pastasının üzerindeki mumların sayısı arttıkça inancı azalmıştır...

Kayıp Portre, gizemli bir kaybolan tablo etrafında dönen, sırlar ve geçmişle yüzleşmelerle dolu bir hikaye. Ana karakter, bu kayıp portreyi bulmak için ipuçlarını takip ederken hem kendini hemde ailesinin karanlık sırlarını keşfeder. Drama, gerilim ve birazda duygusal derinlik barındıran bir macera.

“Geçmişin gölgesi, en parlak yıldızın ışığını bile söndürür. Geçmiş ile yüzleşmeyi öğrenmeliyiz.” YILDIZINI KORU", geçmişin gölgelerinden kaçamayan cesur bir genç kadının, karanlık geçmiş ve tehlikeli sırlar dolu yolculuğunu anlatıyor. Helin Yıldız, yalnızca bugünle değil, geçmişinde de taşıdığı ağır yüklerle de yüzleşmek zorundadır. Bir yangın vakasıyla başlayan olaylar, hem onu hem de okuru, düğüm düğüm olmuş bir geçmişe çekiyor. Her adımda yeni bir gerçek ortaya çıkıyor. Bir yangınla başlayan hikâye, derinlere gömülü acıların ve hiç kimsenin bilmediği gerçeklerin ortaya çıkışına uzanıyor. Peki, geçmişin gölgesi, en parlak yıldızın ışığını bile söndürebilir mi? Özellikle suç ve psikolojik gerilim unsurları içeriyor. Bu nedenle 13-14 yaş altındaki okurlar için uygun olmayabilir. Tetikleyici sahneler içermiyor ancak gelecekte ne olur bilemiyorum ama ağırlıklı bir unsur olmaz. Gizem, dram ve gerilim unsurlarını bir arada barındırıyor. Okuyucu hem merak içinde kalacak hem de karakterlerin duygusal yükünü hissedecek. Her yara bir güce, her karanlık bir ışığa dönüşebilir. “Per Aspera Ad Astra” (Zorluklar içinden yıldızlara) Not: Yazılanların hepsi kurgudur. Herhangi bir gerçek yanı yoktur.

Kampta gördüğüm gizemli çocuk kimdi ve nereden çıkmıştı?,merakla onu tanımak istiyordum, sanki bir güç beni ona itiyordu...

Hafızasını kaybetmiş bir kızın hikayesi

Hayatının ilk adımın atılağı mezuniyet günü başına gelenlerin Azra bunu anayamaz ve başka bir dünyada uyanır...

14 yıl önce dört cinayetle mühürlenmiş Aldwych Tiyatrosu’nun karanlık sırlarını yeniden açığa çıkaran genç dedektif Enola Dean ile Enola`nın her adımını bilen katilin oyunu.