Vespera.. karanlığa kendini bırakan kadın tarihi değiştirecek 𝒱𝒶𝓂𝓅𝒾𝓇

Benim yaşadığım bir hikayedir karakterlerin isimleri gerçek değildir Diğer kitabımı okumayı unutmayınn🤍

0541**: Öleceksin 0533**: Kimsiniz? 0541**: yakında öğrenirsin;) 0533**: Çok korktum ama lütfen bir daha olmasın. *engellendi* Telefonumu kapatıp cebime koydum. Son zamanlarda böyle eğlence isteyen kişiler artmıştı. Derslerin verdiği stresle bu tür oyunlara katlanamaz hale gelmiştim. Gittikçe ağırlaştığını hissettiğim çantamla birlikte okuldan çıktım. Okul çıkışında yaşanan kalabalıktan bir an önce kurtulmak için adımlarımı hızlandırmıştım ki gelen mesajla duraksadım. Az önceki kişiden gelmişti. İyide ben bunu engellememiş miydim? 0541**: Seni ilk gördüğüm andan beri öldürmek istiyorum. 0533**: Bak kardeş eğer oyun istiyorsan yanlış kişiye çattın. 0541**: İçimde sana karşı beslediğim bir öldürme arzusu var. 0533**: Tamam birader lütfen içindeki arzuları kendine sakla ve bir daha yazma. Yoksa bundan sonrasını polise anlatmak zorunda kalacaksın. 0541**: Polislerle aram pek iyi değildir:) ama seninle iyi anlaşabiliriz ha ne dersin? Böyle oyunlara kanacak değildim. Ama nedensizce içim ürpertiyle dolmuştu. Anlık refleksle kafamı kaldırdım. Karşımda bana göz kırpan bir adamı görmemle elim mesaj kısmında kaldı.

Size, yaşamınız için bazı tehditlerin olduğunu söyleseler ve beyaz bir çemberin içindeki evlerde, yalnızca birkaç kişiyle beraber yaşamanızı söyleseler, ne yapardınız? Neredeyse kimseyi tanımıyorsunuz, nerede olduğunuzu bilmiyor ve bir süre boyunca da neden orada olduğunuzu öğrenemiyorsunuz. Her şey birden bire gelişiyor ve çok savunmasızsınız. Bu durumda ne yapabilirsiniz? İleride tamamen çıkmaza gireceğiniz konusunda kimse sizi önceden uyarmıyor. Elinizden ne gelebilir?

Her merminin izi kalır, peki ya patlamayanın? İstanbul’un karanlık sokaklarında, bir cinayetin gölgesinde başlayan hikâye, suçu ile masumiyeti birbirine karışmış bir kadının gözlerinden anlatılıyor. “Baş şüpheli” olarak işaretlenen Lidya, aslında kendi hafızasının, geçmişinin ve bastırılmış duygularının içinde kaybolmuş durumda. Onun peşine düşenler yalnızca polisler değil; gizemli çeteler, maskeli adamlar ve kendi içindeki parçalanmış benlikleri de. “Kuru Sıkı”, gerçek ile yanılsamanın, suç ile adaletin, aidiyet ile yalnızlığın iç içe geçtiği sürükleyici bir yolculuk… Bazen en derin yarayı silah açmaz; insan, kendi zihninde vurulur.

Bilinmeyen bir şekilde ölen Mely`nin ölümü soruşturulurken bir çok sır perdesi aralanır

İstenmeyen bir bebeği olan kadının, insanlar tarafından yaşadığı zorbalıklar anlatılır. Sonuna kadar okuyunca pişman olmayacaksınız…

Hepmizin bildiği ve en az bir kere oynadığı oyun: katil köylü. Ama bu kitapta okuyacağınız oyun sizin bildiğinizden biraz daha farklı. Daha kanlı, daha gerçek. Ama önemli olan bunlar değil, önemli olan: Siz bu oyunu kazanabilir misiniz? Oyunun tek bir kural var: Hayatta kal!

"Bazen bir günlük susar, ama içindeki çığlıklar asla..." “Gerçek, bazen sustuğun yerde başlar...”

Yeni bir hayat umuduyla taşınılan bir apartman. Adı "Veda." Duvarları kan lekeli. Sakini az. Yaşayanı daha az. Ama öleni çok. Yelda, 6 yıl boyunca hayalini kurduğu o eve taşındığında, apartmanın sadece “eski” olmadığını fark eder. Kokular vardır... kan gibi. Sesler vardır... fısıltı gibi. Ve biri vardır... Karahan. Gözleri zifirî, sözleri sisli bir adam. Yelda’ya “Valeska” der. Ve Valeska... güç demektir. Ama güçlü olmak hayatta kalmaya yeter mi? Kitabımı okuduktan sonra beğenip yorum yaparsanız sevinirim💓

Geceyarısının Gölgesinde Kaya, geçmişi gizemlerle dolu, sakin bir şehirde yaşayan sıradan biri gibi görünür. Ancak bir gece işlenen esrarengiz bir cinayet, hayatını tamamen değiştirir. Polis tarafından şüpheli gösterilen Kaya, hem suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışırken hem de gerçek katili bulmaya zorlanır. Cinayetin ardında, yıllar önce Kaya`nın hayatını sarsan karanlık bir sır yatmaktadır. Şehirdeki gizemler ve ikili oyunlar, Kaya`yı her adımda tehlikeye sürükler. Gece yarısının sessizliğinde fısıldayan sırlarla ve beklenmedik ihanetlerle yüzleşirken, Kaya hayatta kalmak için gerçeklerle savaşmak zorundadır.

İlaçlarınızı aldınızmı?

📖 Kitap Adı: Gül Tenli Günah 🎬 Konu Özeti: Her yıl, aynı gece… Kuzey Saruhan, yeraltı suç dünyasının en acımasız mafya lideri, bir kadını kaçırır. Kimse nedenini bilmez. Kadınlar ya ölür… ya da bir daha asla bulunmaz. Bu "gelenek", Kuzey’in geçmişinden gelen bir lanet gibidir. Ama bu yıl… işler değişir. Bu yıl kaçırdığı kişi, 20 yaşındaki Açelya Soydan’dır — sessiz, ailesiyle yaşayan, sıradan bir lise öğrencisi. Açelya, diğer kurbanlara benzemez. Kuzey’e direnir. Bağırır, tırnaklarını geçirir, kaçmaya kalkar. Ve başardığında, ailesine döner…

Kim anne ve babasının ölümüyle suçlanırdı ki? Bu işin sonunda peki ben gerçekten katil mi olacaktım? Belki de biri tarafından düzenlenen oyun? Merak ediyorsanız kitabı okumaya derhal başlayın

Ailesinden küçüklüğünden beri şiddet gören kız, artık bunlardan bıkıp intihar etmeye karar verir. Bi anda bu kararından vazgeçer ve tam eve gitmek için yola çıkacakken...

Bir dedektifin yaşadığı seri cinayeti anlatam bilim kurgu kitabıdır..

Yağmur Laren Taşkın. İşitme sorunu olan genç bir kız. Ailesi ile mutlu bir şekilde yaşıyordur. Birgün okulda bir cinayet haberi yayılır. Okullar tatil olur, ama katil durmaya niyetli değildir. Ve gözüne başka bir kurban kestirir: Yağmur Laren Taşkın...

Zehra bu mesleği severek yapıyordu bazı hastaları kendisini zorlasada Ama o gün o kapıdan içeri giren adam hayatının sırlarını tutuyordu....

"Ben Blair. Sera`yı öldürdüm, sadece intikam kaldı. "

İki kuzen, ailelerinin mirası olan dedelerinin evine taşınmak zorunda kalır. Ancak yeni mahallede fısıltılar dolaşır: Dedelerinin evi, lanetli sokağın tam karşısında, uğursuz bir sırla çevrilmiştir. Gece çöktüğünde sokaktan esen rüzgar, geçmişin karanlık gölgelerini uyandırır. Kızlar, dedelerinin eviyle ve mahallenin gizemli söylentileriyle yüzleşirken, lanetin perde arkasındaki gerçeklerle sarsıcı bir mücadeleye girişirler. Aile bağları mı, yoksa karanlık sırlar mı kazanacak?

"Okula gitmemek kavramının hayatını kurtaracağını bilemezdim değil mi? "

İPUCU – HAZAL HİCRAN BELDEK Karanlık, sadece geceyle sınırlı değildir. Jio sıradan bir lise öğrencisiydi... ta ki o sabah, okulun penceresinden aşağıya baktığında, siyahlar içindeki o adamı görene kadar. O an, hayatının bir dönüm noktası olacağını bilmiyordu. Min-seo’nun uyarıları, Min-su’nun kayboluşu ve arka arkaya gelen garip olaylar, okulun sadece dört duvardan ibaret olmadığını gösteriyordu. Zamanla fark ederler ki, gerçek ile hayal arasındaki çizgi silikleşiyor, ipuçları ise geçmişe, çok daha karanlık bir sırra işaret ediyor. Bu okulda her adım, yeni bir bilmece. Her bilmece, daha büyük bir tehlike. Aşk, korku, gizem ve gerçeküstü bir dünyanın tam ortasında, çözülmeyi bekleyen bir sır var. Ve bazen… tek bir ipucu, her şeyi değiştirir.

“Kaybeden sadece elenmez… unutulur. Bu bir oyun değil, bir tuzak. Astra Nova`nın tek korkusu kaybetmekti. Draco hayatta kalmak için her şeyi göze aldı. Saklambaç başlıyor… ve bu kez sobeleyen hayatta kalacak. Kazandım… ama ne kaybettiğimi hâlâ bilmiyorum.”

—"Bazen 1 şeker 1 can eder... "

Belki de senin içinde saklanan şey, yalnızca bir yansıma değil, bir katilimsi. Bir yön ki her an sana adım adım yaklaşan, seni fark etmeden yönlendiren... Beyaz, tüm karanlıklarını saklayan bir örtüdür ama altında gizlenen kan, her zaman seni takip eder. Ben senin katilimsi tarafınım. Sadece bir adım uzağında, senin fark edemediğin o karanlıkta duruyorum. Korkularınla, karanlıkla, belki de ölümle tanıyorum seni. Ama sana bunu anlatamam, çünkü sen benimle yüzleşmekten korkarsın. Katilimsi.