"Sen nasıl bir insansın ya?!" Diye bağırdım. "Böyle biriyim, çünkü sen kibarlıktan anlamıyorsun." Kendimi tutamadım ve yüzüne tükürdüm. Gözlerini kapatıp açtı ve ensemi bırakıp, polisler gelmeden önce üzerime zorla giydirdiği boğazlı krem rengi kazağın eteklerini tuttu. Başımı iki yana salladım ama tek bir saniye bile izin vermeden kazağın eteklerini yukarıya çekip üzerimden çıkardı. Şimdi sütyenle kalmıştım ve göğsüm körük gibi inip kalkıyordu. "Karşı geldikçe zarar gören sen olacaksın, bu gece olanlar sana bir ders olsun. Bir daha böyle rezil etmeye kalkma kendini!" Eğilip hemen yerdeki kazağı aldım ve göğsümün üzerine bastırdım. "Sen ne terbiyesiz, ahlaksız, insafsız bir adamsın ya? Hiç mi acıman yok? Ne dediysen yaptım işte! Yeter artık bitsin bu zulüm, öldüreceksen de öldür artık! Korkmuyorum!" Bir anda üzerime gelince geriye çekilip, tekrar merdivenlerin kenarına yaslandım. Yüzüme eğilip, ellerimle sıkı sıkıya kendime bastırdığım kazağı tutup çekti. Vermemek için direndim, sonunda o kazandı ve kazak yeniden yeri boyladı. Ellerimi göğsümde çaprazlayıp kendime etten kemikten bir kalkan yaptım. Bu bir çocuğun kendini korumak için yaptığı kalkan gibiydi ve maalesef hiçbir işe yaramadı. Nefesi kulağıma döküldü. "Korkmuyorum diyorsun ama hareketlerin buna zıt. Farkındasın değil mi? İstesem her şeyi yapabilecek güce sahipken seni yaşattığımın farkındasın, şikâyet etmeyi bırak ve yaşadığına şükret." Sanki lütuf eder gibiydi. "Ben seni kurtarmaya çalışırken, sen ikimizi de bitirmeye çalışıyorsun." Gözlerimi yenilginin öfkesiyle kapadım. Yanaklarımdan süzülüp göğüslerime dökülen damlaları tutmaya çalışmıyordum artık. Gözlerimi açıp öfkeli gözlerine baktım. Eğilip kolunun altından geçtim ve hızlı adımlarla salona doğru gittim.

Varlığından haberi dahi olmadığı bir gerçekliğe hapsolan kadının hikayesi…

Henüz 33 yaşında geçmişte ki bilinmeyen nedenlerden dolayı yatağa mahkum kalan Demir Eringiz ortağının kızı ile evlenmek zorundaydı . kim bilirdi ki o kadının yıllardır sevdiği fahriye olacağını… Güncel Not ; dilfiruz 2023 Mart ayında yazılmaya başlandı ve bayadir ara vermiştim elimde stok bölüm yok . kitapta yazım hataları vs . olduğunu biliyorum tamamı ile düzenlemeden attım bölümleri belirli bir bölüme gelinceye dek düzenlemeye almayacağım.

Mahzenin birbirine delice tutkun iki aşığı Karan ve Hazen. İşledikleri suç onları bir mahzene gönderdi ve orada adaletin olmadığı ortaya çıktı. Hazen ve Karan nereye kadar dayanacak ve ne yaşayacaklar.

Hikayelerim hayal mahsulüdür ciddiye almayın alan varsa da sg helelellelele

"İlk aşklar kavga ile başlar"

Küçüklük aşkı olan Carlos ve İzem yıllar sonra karşılaştıklarında kendilerini çok karmaşık bir şey içinde bulurlar ve güvenebilecekleri tek kişi birbirleridir.

Çok sevilerek büyüme ihtimalim elimden alınarak sahte bir hayatın içinde büyüdüğümü öğrenmek çok yıkıcıydı. Anne ve babam benim yasımı tutarken ben sahte ve hiç görmediğim anne babamın yasını tutuyordum. Ben umutsuzca sıcak bir yuva, saçlarımı okşayan bir el, ara sıra da olsa beni sevdiğini söyleyen anne, baba isterken, annem ve babam bana bir kez sarılabilmenin hayalini kuruyordu. Sonra `o` çıkageldi. Kendi bencil sebepleri ve çıkarları uğruna beni alıkoyarken dolaylı yoldan da olsa aileme ve bana "bir ihtimal" vermişti.

050* *** ** **:Örgütünüze katılmak istiyorum. 050* *** ** **:Reddetmeden önce düşünün, lideriniz hariç hepinizin bilgileri elimde. Anka:Kimsin sen 🐦‍🔥

iki gencin hayatını etkileyen gecmişin izleri

Amerika Birleşik Devletlerinin Kaliforniya eyaletinde oranın en iyi avcısının tek kızı,tek çocuğu olarak yaşayan 17 yaşındaki Bella lise öğrencisi olmasının dışında babası gibi avcılık yapmaktadır. Bu avcılık genelde polislere yardım amaçları yapılır ve suçlulara karşıdır. Kaliforniya tarafından sevilen Bella aslında başka bir ailenin çocuğuysa? Babası annesininde öldüğü doğumda aslında bebeğinide kaybetmişse ve Bella üveyse. Ön yargılı ve yakın olan abilerle dolu güzel bir gerçek ailem kitabı. Ben yazarken çok eğleniyorum umarım sizde okurken aynı duyguları paylaşırsınız “Avcı:Bella Kai” adındaki ilk ve tek kitaptır

" Ben sana mecburum diyor ya Atilla İlhan bende sana mecburum içimi seninle ısıtıyorum. Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Bir habersin sana olan sevgimden sabah kalkıyorum sen akşam yatıyorum sen öyle bir işlemişsin ki içime mıh gibi seviyorum seni bir bebeğin temizliğinde ve saflığında bilmesende olur duygularımı çünkü ben seni sevmeyi de seviyorum Fatih..." Çocuk kalbimle sevmiş boyumdanbüyük işlere kalkışmıştim yuzemeyecegim sular olduğunu beni reddettiği, yüzüme abim oldugunu vurduğu gece anladım. Ama kalp bu girdi mi bir kere Sevda çukuruna kurtulabilene aşk olsun.

Hafızasını kaybetmiş bir kız. Babası ve satıldığı adam tarafından yıllarca tecavüz ve şiddete maruz kalan bir kız. Ta ki Sezai Karakoç gelip ona yeni bir hayat açana kadar...

Orta yaşlı, iki çocuk babası bir dedektif Duran Bey ve genç yardımcısı kendilerini karmaşık bir kavganın içinde bulur.

Yusufkitap iyi okumalar diler...

Mira, hayatı kendi kurallarına göre yaşayan karanlık sokakların ve gizemli gölgelerin hakimi yetenekli bir hırsız. İsyan dolu bir ruhu ve keskin bir zekası var; hiçkimse onun yalanlarına ve tuzaklarına karşı koyamaz. Mükemmel bir hırsız olarak, en güvenli yerlerden bile değerli nesneleri almayı başarır. Huysuzluğu ve başına buyruk tavırları, onu çevresindekilerle sık sık çatışmaya sokar fakat, derinlerde yatan bir merhamet ve sadakat, onu beklenmedik anlarda korumak için ortaya çıkar. Mira`nın hikayesi, sırlarla dolu bir geçmişin ve özgürlüğe giden tehlikeli bir yolculuğun etrafında dönüyor. Kim olduğunu bulma çabası, onu beklenmedik dostluklar ve düşmanlıklarla yüzleşmeye zorlayacak. Asıl sorular ise yalanlarla örülü hayatında gerçeği bulup bulamayacağı ve hırsızlığın ötesine geçip geçemeyeceğidir. Bir yalanın sürekli olarak dönüp durduğu belki de bir yalanın başka bir yalanla örtüldüğü kısır bir döngü başlıyor. UYARI: Bu kitap, lere yönelik şiddet, cinsellik ve duygusal yoğunluk içeren sahneler barındırmaktadır. Hassas okuyucular için uygun olmayabilir. Okuyucuların kendi takdirleri doğrultusunda ilerlemeleri önerilir.

Aslım küçuklukte ailesi tarafından sevilmemişitir annesi gözünün önünde öldürülmüştü babası kıza işkence ediyor birgün Muratcan`a borcu olyor ve kızı zorla evlendiryor kızın tek dilği ise okumaktır

Bu Ceylan`ın hikayesi... Zorluklarla uğraştığı, hayatının ortasında olduğunu anladığı bir zaman, o zaman hazır mısınız?

En yakın arkadaşının onu yarıyolda bırakmasıyla hayal kırıklığına uğruyan yağmur son günlerde beklmediği şeler olacak

İlk kitabım, ilk deneyimim umarım beğenirsiniz❤

☺️Hikayeme hoşgeldiniz☺️

"İçimde küçük bir umut vardı biliyor musun? Belki seversin belki bu gönlündeki acı geçer de beni de seversin diye bekledim?. Ama ankafım ki sen kapattın kalbini. " Üzerime doğru bir adım atınca geri çekildim. "Nazenin bir dinle lütfen. " Kafamı olumsuz anlamda sallayıp "Konuşacak birşey yok Miran. Yolun açık olsun " Parmağımdaki yüzüğü çıkartıp avucuna bıraktım.

Siz hiç numara salladınız mi? Ben sürekli yaparım mesela. Peki bu salladığım numara bir komutana aitse ☻

Hayallerinin peşinden koşan herkese....

Sence gidene mi daha zor kalana mı?" Bir süre onu takmayıp saçma filmi izledim ama gözlerini üzerimde hissedince oflayarak ona döndüm, biraz düşününce cevabım zor olmamıştı.. Dudaklarımı büzüp "bilmem, ben hiç gitmedim ki..." dedim ama sonra ekledim "kalana çok zor ama." "Hiç mi gitmedin?" diye sordu sanki cevabımı duyunca bir şeyler kafasında daha da oturmaya başlayacak gibiydi Karanlıkta net olarak görünmesede kahverengi gözlerinin tam içine bakıp "Hiç... Hiç gitmedim, gitmemde." dedim kendimden emin bir şekilde "Gitmezsin.." diye beni tekrarladı