"Karanlıkta Yükselen: Bir Mirasın Gölgesi" Reynor kıtasında savaşlar bitmek bilmez. Tanrıların ve kralların oyun tahtasında piyonlar gibi kullanılan halk, bir umut ışığı beklerken, fırtınanın merkezinde bir isim yükselir: Aries. Onun adı hem korku hem de umut fısıldar. Ancak kimse, taşıdığı sırların ve gücün dünyayı nereye sürükleyeceğini bilmez. Kaosun ortasında, kaybolmuş bir çocuğun masumiyeti ile dünyanın en karanlık sırları arasında sıkışmış bir adam… Kendi geçmişinin gölgeleriyle savaşırken, Aries, sadece kendisi için değil, tüm kıtanın kaderi için de bir yol seçmek zorunda kalacaktır. Kral mı, yoksa yok edici mi? Kurtarıcı mı, yoksa savaşın gerçek yüzü mü? Onun hikâyesi, yalnızca cevaplarla değil, çok daha derin sorularla başlar. Reynor’un kaderi, bir adamın ellerinde şekillenecek. Ama bu kader, kurtuluş mu yoksa çöküş mü getirecek?

Aymuna diyarı biri kraliyet ailesi olmak üzere 9 soylu aile tarafından yönetilen bir yerdir. Merkezde başkent Kolorian`da Rondak ailesi vardır. Yaklaşık 2000 yıldır süren bir savaş nedeniyle soylu veya sıradan bir çok genç insan diyarın dört bir yanında kurulmuş olan 6 akdemide eğitim alır. Yıldız Akademisi bu akademilerin en eskisidir. Her yıl yetenek gelişim okulundan mezun olup başvuru yapan 18 yaşını doldurmuş 200 genci puan sıralamasına göre kabul eder. Bu yıl giriş yapan öğrencilerden biri de yeteneği ile kendini gösteren Mila Kortas adında sıradan bir genç kızda bulunuyor. Geçmişi kendisinin bile bilmediği sırlarla doludur.

Peagala Krallığı`nda Güz festivali vakti gelmişti. Halk her sene yaptığı gibi limana yayılmış, Güz Perisi`nin denize yeniden hayat vereceği o anı bekliyordu. Karanlık denizi aydınlatan o ışık bir kez daha etrafı sarmıştı. Kutlamalar ve şenlikler tüm hızıyla devam ederken perimiz bir çizgiyi geçtiğinin farkında bile değildi. Bir yıl daha bitmişti ve artık kendisine bu güçleri öğreten gizemli mektupların sahibiyle tanışacak kadar büyümüştü. Saltanat oyunları arasında sıkışan bir prenses olmaktan daha fazlasını yapmak için doğduğunu yavaş yavaş öğrenecekti. ------ Gözlerimi kırpıştırarak araladım. "Çok güzel..." Mırıltımı duyamamış gibi kısılan gözler "Çok güzeller..." diye yenilediğimde şaşkınlıkla büyüdü. Yastığın üstündeki kolumu kaldırdım ve o gözlere uzandım. Elimi şakağına koyarak kısa bir an kapattığı gözlerini sevdim. Ardından elini elimin üstüne koydu ve yavaşça çekti. İç çektim. Bu güzel gözler bana birini hatırlatıyordu. Yüzüm asıldı. "Pislik..." O güzel gözleriyle gezmesi haksızlıktı. Alnımda anlık bir baskı hissettim. Sonra el saçlarımda gezinmeye devam etti. Bütün stresimi atıyordu. Uzanıp saçımdaki eli tuttum. Minnettar şekilde üstünü sevdim. Rüyada mıyım? Neden bilmiyorum ama bu düşünce hoşuma gitti. Sevdiğim elinin parmaklarına parmaklarımı geçirdim. Gülümsedim. "Gel..." Hep bana gel. Başka yollara sapma. Başka yüzlere dönme. O güzel gözlerle hep bana bak. Benim bile bilmediğim bir arzuydu bu. Dudaklarımdan dökülen kelimeler beni rahatlatmıştı. Fakat "Nereye geleyim?" dediğinde beni duymadığını anladım. Somurtarak iç çektim. Kolunu yakaladım ve kendime çektim. "Yanına mı?" Şaşkın sesine başımı salladı. Durakladı, elini çekti. Gidecek mi? Hayır. Üstümdeki battaniye ve yorganı aralayarak oturdu. Ardından yanıma uzandı. Yüzüme bir gülümseme yayıldı. "Sıcak..." Başını çevirip bana baktı. "Sen cidden..." Sonra sıkıntıyla iç çekti. "Gel buraya." Bana uzanan kolu sırtımı kaplayarak kendine çekti. Kolu belimi kavrayarak tutuyordu ve üstte kalan eliyle başımı okşuyordu. Başımı gömdüğüm göğsüne kedi gibi sırnaştım. "Çok güzel..." Kafasını kafama yaslayarak durdu. Kısa zaman sonra hissettim saçlarıma karışan nefeslerini. Derince iç çektim. Çok güzel kokuyordu. "Hep gel..." Göğsü derin nefesiyle inip kalktı. "Hatırlamayacaksın..." Mırıltısını duydum ama neden bahsettiğini anlayamadım. Sorgulamak yerine daha sıkı sarıldım. Sıcak beni sararken uykuya kapıldım.

İki katil. (yazacak bir şey bulamadım ehe) Kapak ve konu bana aittir. Her hangi bir çalma durumunda gerekli işlemler yapılacaktır

Simay kardeşine moral olsun diye süpriz tatil planı yaparlar . Ama bişeyler istediği gibi gitmez evde sevgi sanılan şeyler sahte çıkar, doğru denilen şeyler yalan çıkar. Simay ve Helin napıcaklar pekii

Yıllar önce tüm krallara diz çöktüren kral Thalion Kibrine yenik düşüp çıktığı seferde dilden dile dolanan efsunlu kristale hapsoldu .. Katil Kral Thalion artık insanların dileklerini gerçekleştirmekle lanetli. bir yolu var kurtuluşun kalpten dilenmiş bir dilek katil kralı serbest bırakabilir peki alâ beş dileğinden birini kibirli , burnu havada thalion için kullanırmı orası büyük bir bilinmez.. öğrenmek istermisin ?

Helloi KARANLIĞIN AIRLARI TANITIMIII BURADAA

Dört kişi kalmıştı bu laneti ortadan kaldırabilecek ,dört kişi… Bu yolculukta ya laneti kabulleneceklerdi ya da bu lanetin içinde boğulacaklardı…

Tek başına kaderin ona çizdiği yola baş kaldırıp direnmiş, korkaklığını bir gece vakti eline aldığı okla ayaklarının altında çiğnemiş kadın için hayat bitmişti. O kim miydi? Sihir Börfa, amaçsızca katledilen ailesinin kanı üzerine geçmişte bir yemin bırakıp ondan ailesini alan aslanın peşine düştü. O öylesine bir aslan mıydı ki tek bir ok darbesiyle yaralansın? Yaşayan her canlı gibi miydi ki tek bir kurşun onu öldürmeye yetebilsin? O Alpâr sürü lideri Barz`ı. Tehlikeli fısıltı. Dili olanlar ismine dilsiz, kulakları olanlar adımlarına sağırdı. İzini süren kadın onunla başemezdi. ”Ya avcı olup onu avlayacaksın, ya da teslim olup onun seni avlamasına izin vereceksin. Unutma avcı o acımayı sevmez.

Zihnin bir sis çemberi. "Ve sen bir sis çemberinin içindesin Sis." Bazıları o sislerin ardında bile görür gerçeğini, ama sen asla göremezsin. Çünkü görmeni istemeyen çok kişi var, her birinin geçmişinde isimleri gizli. Yüzleri vardır ama sen tanıyamazsın onları. Ve şimdi işlediğin suç için biri davet edildi. Onu Sıhve`de yaşayan her canlı bilir. Ama kimse cesaret edipte ismini dile getiremez. O yalnızca korkuyu hissettir. Adımlarının sesi kulaklarına değindiğinde süs ve yalnızca fısılda. Unuttuğun o ismin harflerini birleştir. Bilmelisin ki korkular en çok sessizliği sever. Şimdi o korku yalnızca bir kişiye ait olacak. Seçilen olma, izin verme o seni seçmesin. Eğer seçilen sen olursan. Kural basit. ”Ya kaç ya ertele.” Aşk hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı. Seri hâlindedir.

Altın bir saat ve eskimiş bir kağıt parçası ile kendisini bambaşka bir yerde bulan Melany kendisini yakın geleceğin kolların da bulur. Girdiği bu yolculukta kim bilir neler saklı?

Kacırdıgı kıza aşık olan bir mafya Onu kaçıran mafyaya aşık olan kız

Eylül, sevdiği adam tarafından vedasız bir şekilde terk edildiğinde, hayatı altüst oldu. Onun yokluğunda geçen yıllar, içindeki boşluğu derinleştirdi. Ancak Eren’in bir gün aniden geri dönmesi, yarım kalan hikâyelerini tamamlamak için bir fırsat mıydı, yoksa yeni bir kalp kırıklığının başlangıcı mı? Geçmişin hayaletleriyle yüzleşen Eylül, gerçek aşkın ne demek olduğunu keşfedecek ve kendini yeniden inşa etmenin yollarını arayacak. "Bir Şans Daha", ikinci şansların, pişmanlıkların ve kalbin en derin yaralarına rağmen yeniden sevebilmenin hikâyesi…

Anais, boynunda taşıdığı kolyenin parçalarını toplamak için yola çıktığında, bunun yalnızca bir arayış olduğunu sanıyordu. Fakat bu yolculuk, onun geçmişine, unuttuğu hatıralara ve kaderine açılan bir kapıydı. Ona eşlik eden Corbeau, yalnızca bir yol arkadaşı mıydı, yoksa karanlıkta ona yol gösterecek bir gölge mi? Her yeni parça, Anais’in zihnindeki düğümleri çözerken, ona daha büyük sorular bırakıyordu: Kolyenin gücü neydi? Onu tamamladığında ne olacaktı? Ve en önemlisi, bu yolculukta kendini kaybetmeden yolun sonuna ulaşabilecek miydi? Gizem, tehlike ve unutulmuş hikâyelerle örülü bu serüvende, gerçeği öğrenmek bazen en büyük lanet olabilir.

Kız bir cinayete kurban gider hayatının bittiğini ve bunun ona kimin yaptığını bulamayacağını düşünüyordur Fakat ölmesine rağmen hala dünyadadır -- İyi okumalar<3

Bazen kaçmak bile zor gelir. Bazen de kaçsan bile herşey son bulmaz. Sen sadece olacak olan Savaşı erteleyebilirsin. ... Şeytan ve Melekler diyarından kaçmak zorunda olan bir Melez düşünün. Herkez onun güçünü almak ve onu yok etmek istiyor. Peki Melez`in intikamı mı daha can alıcı olucak yoksa ona hazırlanan onlarca suikastlar mı? Hadi bunu beraber görelim ve bu macera`yı sonuna kadar yaşayalım! "Sevdiklerin için bu savaşı kazan ki, senin gözünde ne kadar önemli olduklarını anlasınlar"

"Denizin derinliklerinde, herkesin kaybolacak bir şeyleri vardır." Helix, geçmişinin izlerinden kaçarken, Aella ona yaklaşmakta ısrar eder. Ama gerçekten keşfetmek ister mi? Yoksa sadece daha derin bir karanlığa sürüklenmek midir amacı? "Gerçek cesaret, birinin içine girmeyi kabul etmektir." Aella, Helix’in iç dünyasında kaybolurken, ona güvenmeye cesaret eder. Ama güven, her zaman suyun yüzeyine çıkmaz. Bir aşk mı, yoksa kayıp bir geçmişin izleri mi? Bir araya gelen iki ruh, denizin fırtınalı sularında bir arada kalabilecek mi?

“ Bazı hayaller, gerçek olmayı çok hakkediyor “ “ Hayallerine bile, hükmedemez insan “

“ Neden onları öldürüyorsun “ “ çünkü onlar ölmeyi hakkediyor, yaşamayı değil “ “ beni öldürücekmisin “ “ hayır “ “ Neden peki “ “ sen yaşamayı hakkediyorsun “

Doğumlarında annelerinin ölümüyle lanetlenen iki kardeş, Lara ile Gökalp. Güzelliğiyle herkesi etkileyen Bilge Kahin Lara babası tarafından alı konularak erkeklerle görüşmesi yasaklanmıştır. Çünkü Lara gerçek aşkın öpücüğünü alınca kahinliği bitecektir. Lara`nın Kahin Bilge olan babası geleceği görmüş ve kızının gerçek aşkın öpücüğünü kimden aldığını görmüştür. Bu yüzden tek amacı kalanına faydalı olan kızını bir aşk uğruna heba etmemektir. Peki Lara bu katı kurallara mı katlanacak? Yoksa gerçek aşkının peşinden mi koşacak?

❝Yakmasaydı ateşe dokunmak bu kadar cazip gelmezdi insanoğluna.❞ Cadıların kendileri için kurdukları bir dünya... Zamanla aşk ve tutkularına yenik düşerek fani kanla büyünün karıştığı boyut... Büyük yangın... Yudum Albora, eğitimli bir tetikçiydi ve son görevi eski bir ajanı ortadan kaldırmaktı. Onu öldürmek için gittiği panayırda hiç beklemediği şeyler yaşandığında başka bir boyuttaki yok olmuş cadı ırkının son örneği olduğunu öğrenecekti. Hayatına devam edemediği için diğer boyutla iletişime geçmek zorunda kalan Albora daha önce girmediği işlere bulaşacağını ve hayatının bir anda alt üst olacağını tahmin etse de her şey düşündüğünden de farklı olacaktı. Albora, boyutun yöneticileri olan iki büyücünün arasında, tehlikeli düşmanlar ve sırlarla hayatta kalmaya çalışacaktı. Alışık olduğu bir şeydi. Çünkü o hayatta kalmak için herkesi ve her şeyi vazgeçilir kılmış bir kadındı. Gelecek; şimdi bu kadının geçmişi, Klyssia`nın kaderi ve büyücülerin anlaşmalarından oluşan bir kördüğüm. Çözülmeyi bekleyen, çözüldükçe en büyük ipliğe çıkan olaylar silsilesi... Bu, sözde iyiliğin yolundan ayrılmayanların değil; camdan ve taştan fikirlere inat yolunu kendi yaratanların kitabı... -------- Tüm Hakları Saklıdır.

Bazı insanların evrim geçirip farklı güçlere sahip olması ile dünyanın düzeni yerle bir olur, isyanlar çıkarıp katliamlara başlayan mutasyonlular şehirleri yerle bir eder. Güvende kalmak ve saklanmak amacı ile gruplaşan insan soyu ve insanların yanında olan mutasyonlular ile kamp alanları oluşmaya başlar. En yaygın olan yıldırım gücü çoğu mutasyonlunun sahip olduğu güçtür fakat bunun dışında sahip olunan 15 farklı güç vardır bunların kullanıcısı olan mutasyonlular ise dünyanın hükmüne sahip olur. Dahi olarak bilinen bu farklı güçler yıldırım gücünden farklı olarak sahip olunduğu anda yıldırımlılar gibi gelişim gösterme ve çalışma gerekmeksizin büyük yıkımlara sebebiyet verebilir ve yıldırımlılar gibi çalışılarak daha güçlü hale gelir. Ben Güneş bu 15 farklı gücün bilinmeyen 16.gücüne sahip bir mutasyonluyum amacım ailemin intikamı için 15 farklı güce sahip olan 13 ülke lideri ve 2 dünya liderini aşağıya indirmek.

Hersey 2 kizin gece gezmek icin disari cikmalari ile basladi. Yuruyerek, bisikletle, otobusle veya arabayla gezmek yerine motoru sectiler. Cunku aralarindan biri motorcuydu. Bu guzel miydi yada tam tersine lanetli bir yetenek miydi?... KADRO:Eda, Ada, Hilmi, Kerem, Anne (isimsiz), Baba (isimsiz) ve Ali KADRO TANITIMI: Eda motorcu kiz, serseri biridir. Erkeklerden nefret eder, basrol. Ada edanin en yakin arkadasi. Akli basi yerinde. Erkeklerden nefret eder, basrol. Hilmi yuruyen serseri. Bu kadar serseri olmasina ramen isinde basarili, basrol. Kerem hilminin en yakin arkadasi serseri ama aklida yerinde degisik biri, ana karakter. Anne, baba ve ali nps YASLAR: Eda:19 Ada:19 Hilmi:20 Kerem:21 Anne:49 Baba:54 Ali:10

Sadece ailemi korumak istemiştim... Sevdiğim biri ile böyle anlar yaşamamıştım,yakınlaştık ama- Ama intikamımı alacağım... °°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Yıllar önce bir kahin ortaya çıkar ve gelecekte Aotrix krallığının iki prensesinin de kaçırılacağını söyler. Fakat her şey bununla sınırlı değildir. Kahin Kral`a bir mektup bırakır ve mektuptaki kehanette şöyle yazar: "Son yaklaşıyor. Son başlangıçtır, başlangıçta sondur. Tanrıçalar onu istiyor. Prenses intikam istiyor. Ya kanımızla boğulacağız ya da dokuzuncu elementi bulun. Ebedi son yaklaşıyor. Tüm diyar değişecek. Uzaklardan gelenler öfkeli, Krallıklar yok olacak. Hepimiz birleşeceğiz, Fakat bunun uğruna yok olacağız."