Yayınladığım ilk kurgum...

Yok.. yani şimdilik;))

Tanrılar hiçbir zaman gitmedi. İsimleri sadece kitaplarda geçmiyor. Onlar tahtlarında oturuyor, savaşlara hükmediyor, insanları yönetiyor. Ama içlerinden biri... o hiçbir panteona ait değil. Onu hiç kimse çağırmadı. Yine de o geldi. Gölgelerle yürüyen bir kadın: Seraphia Lunaris. Tanrı değil, insan değil. Kehanette adı bile geçmiyor fakat tüm tanrılar ondan korkuyor. Kimileri ona "adalet", kimileri "katil", kimileriyse "dengeyi bozan bir sapkın," demekteydi. Yalnız, gerçek şu ki... Seraphia bir hatırlatma ve hatırlayan herkes, sonunda bir şeyini kaybeder.

İnsan nefret ettiği birisine aşık olabilir mi? Tabiki olabilir sonuçta içinde aşk vardır değil mi? Peki aśık olduğu insan hayatını zindana çevirebilir mi? Tabiki evet! Sonuçta aşk var aşk ! Bende öyle sanıyordum taki o güne kadar.........

Bir kızın etmiş olduğu hayallerin canlanması.

umarım kitabımı seversiniz ilk kitabım olucak keyifli okumlar

Kara Ay belirdiğinde Taş Melekler yeryüzünde hayat bulur. Kara Ay`ın beliriverdiği bir gecede yakılmak için avlanmaya çalışılan bir cadı köy halkından kaçmayı becerir ama Kara Ay`dan kaçamaz. Ve bir Taş Melek`e dokunur. Onun ruhunu çalar... Melek`in ruhunun anahtarı artık Cadı`nın ruhuna işlenmiştir.

iki farklı evren var, vampirler ve büyülü insanlar. Bu evrenlere sadece özel ve gizli otobüsler ile giriş sağlayabiliyor ve özel odalarda görüşülüyor. Bu özel odalarda iki taraf için önemli konular konuşuluyor ve ihtiyaçlar sağlanıyor. Elina yorgun ve halsiz bir şekilde eve gitmek için otobüse bindi ve otobüste uyuya kaldı. Ama bilmediği bir şey vardı. Bu her zaman bindiği o otobüs değildi. Elina uyandığında evinde değildi, o, büyülü insanların evrenindeydi. Vampir olduğu için bu evrene girmesi yasaktı, aynı şey büyülü insanlar için de geçerliydi. O bu evrene ait değildi. Bir süre kendi evrenine dönmeye çalıştı ama yapamayacağını anlayınca bir ev kiraladı ve bir Üniversiteye yazıldı. Üniversitenin ilk günü bir genç ile tanıştı... Robert. Bakalım Elina bu evrende hayatta kalabilecek mi? Başı belaya girecek mi? Evine dönebilecek mi? Yoksa bir aşka mi yelken açacak? Hikaye kapağının tasarımı: Elowshiin

Ay`dan dünyaya sürgün edilen Işık Muhafızı Zeren, en büyük düşmanı Asmos`un gölgesiyle birlikte beklenmedik bir bedende uyanır: Popüler ama sıradan lise öğrencisi Elif`in. İç sesiyle didişen Zeren, kayıp güçlerini ararken, Asmos`un Elif`in dünyasına sızan karanlık planı gün yüzüne çıkar. Tek beden, iki ruh ve tüm evrenin kaderini belirleyecek bir savaş... Işığın içindeki kız, kendisini ve tüm dünyayı kurtarabilecek mi? Yoksa karanlık, son ışığı da yutacak mı? Bir yanın aydınlığı fısıldar, diğer yanın karanlığı haykırır. Hangi sesi dinleyeceksin?

..Geri dönüş yolumun olmadığını herkesten iyi biliyordum,ben kendi isteğimle elimi kana bulamıştım.Tek şansım..

Yaşadığı ülkedeki çeşitli engeller yüzünden başka bir yere gitmek isteyen Baran, üniversiteden mezun olmadan 3 gün önce gizemli bir mektup ve kolye alır. Mektubu okuduğunda gelen hayal kırıklığı ile kolyeyi önemsemez. Fakat bu kolyenin sihirli olduğunu ve hayatını değiştireceğini bilemez...

Birbirine düşman olmuş iki krallığın yaptığı savaşlar arasında birbirleri için yaratılmış iki gencin herseye ragmen birbirne tutunmaya çalışması

Mira yıllarını beraber geçirdiği aşık olduğu adamın varlığını nasıl ispatlayamaz hale geldiğini sorgulayacak ve bu sırrın peşine düşecek...

Nasıl yani ruhlar benimle konuşabiliyor mu?

Yolsuanlık ama bulvsm

Her ikisininde intikam almak imin çıktıkları yolda aşkla karşılaşacaklarını bilmiyolardı...

Fantastik bir dünyada yaşayan şövalyemizin byük savaştan sağ olarak kurtulmuş ama başından geçenleri hatırlamakta zorlanmaktadır. Olanları hatırlamaya çalışırken gizemli varlık ve insanlarla mücadelesini konu alan bir kitap.

Deniz, belirsizliğin can sıkıcı karamsarlığına kapılmak üzereyken mistik bir çağrı alır. Bilmediği bir geçmiş onu bugünki yol ayrımına getirmiştir. Karamsarlığa karşı aydınlık, bilinmezliğe karşı açıklık kazanabilecek mi ? Geçmişin gizemleri çözülecek mi?

asena normal bi şekilde yaşayan bir genç kızken yıllar önce ölen babası hakkında ummadığı şeyler öğrenir ve hayatına giren bir yabancıyla sıradan hayatı değişir

Beşi de farklı, beşi de eksik. Hepsinin içinde görünmeyen bir boşluk, kimsenin göremediği bir güç var. Onlar seçilmişti. Ama önce kendilerini bulmaları gerekiyordu. Ruhlarına işlenen parçalarla, karanlığa karşı yeniden doğacaklar. Bir kristal, bir bileklik, bir gölge... ve beş yalnız kalp.

🌑⭐... Karen`in yeniden parıldama hikayesi

kurtlar ve vampirler olan

Yıllar önce ölen annesinin üstüne babasının gidişiyle yıkılan Zümrüt Krallığının varisi Emerielle bu trajedik hikayesinin sırlarını çözmek için yolculuğa çıkar.

Gücünün farkına varan her insan bunu aynı amaç için kullanmaz. Kimisi çevreye fayda sağlamak için kullanır kimisi ise üstün olduğuna inanıp bunu kanıtlama çabasına girer. Ama en büyük sorun bu değil... Birine güvenmek için önce onu tanırsınız ve ona güvenip güvenemeyeceğinize böyle karar verirsiniz değil mi? Peki doğduğunuz andan itibaren güvenmek zorunda kaldığınız yönetimdeki kişilere ne demeli! Onlara güvenmezseniz size karşılığını nasıl verirler hiç düşündünüz mü? Yada karşı çıkarsanız! İşte bu kitapta doğduğu yerde sonradan ortaya çıkan güçlerin sorunlarıyla mücadele eden ama tek sorunun bu olmadığını fark edip bir şeylerin değişmesi için çabalayan bir kızın yaşamını anlatmaktadır.

Herkesin bir gölgesi olur ve bölgelerinin onlara verdiği güçler. Ama kızımızın gölgesi yoktur gölgesi olmayanlar ya şanslı ya da lanetlidir. Acaba kızımız şanslı mı lanetli mi?