[ Fantastik ] - Kitap Listesi
devam ediyor 6s önce güncellendi
Gece'nin kızıl Anahtarı
@mirsann
Okuma
190
Oy
42
Takip
1
Yorum
7
Bölüm
21
Toprak bin yıllık uykusundan uyanırken, Azerhal da nefes aldı.
Ona “Ölü Kral” dediler. Unutuldu. Mühürlendi. Ta ki en derin yarığın kalbinde çatlayan bir lanet, kadim efendisine yeniden can verene kadar. Büyüler çöktü, dünya titredi ve Karanlık, kralını selamladı.
Onu uyandırmak için hiçbir gücün kalmadığı söyleniyordu…
ta ki adı fısıltılarla anılan kızıl saçlı Mucize, adım adım karanlığın içine düşene kadar.
Şimdi Kral Azerhal uyanık.
Aç, öfkeli.
Ve tek bir arzuyla yanıyor: o kızıl saçlı Mucizeyi bulmak.
Çünkü bazı şeyler bir kere kaybolduğunda, dünya onu geri almak için yanıp kül olmalıdır.
Kızıl saçlı Mucize, ya kurtuluşu ya da kıyameti getirecek.
Kan ve gölgenin kadim yeminine hapsolmuş melez kralı, sadece Gece`nin Kızıl Anahtarı olan kızıl saçlı kız uyandırabilirdi; fakat uyanış, karanlığın en eski sırrını da zincirlerinden boşaltacaktı.
devam ediyor 7s önce güncellendi
SEREPHİANIN ÇOCUKLARI
@sonyammm
Okuma
1.24k
Oy
589
Takip
42
Yorum
162
Bölüm
26
Ben Wild Minyar`ım! Aldarin Minyar`ın ortanca oğlu. Ağabeyim Geheris`in ölümünden sonra tahta geçen prens. Her şey tahta çıktığımda, insanlarla yapılan savaşta yaralanıp bilincimi kaybettiğimde başladı. Kendimi bambaşka bir evrende, bambaşka bir atmosferde nefes alırken buldum. Karşımda gerçek olamayacak kadar farklı bir kadın vardı ve onunla ilk karşılaşmamdan sonra her şey değişti.
devam ediyor 8s önce güncellendi
Gözyaşından doğan zehir
@alya_noirxxq
Okuma
0
Oy
0
Takip
0
Yorum
0
Bölüm
1
Yeryüzü krallıkları henüz büyüyle bu kadar iç içe değilken, dünyanın altında başka bir hüküm sürüyordu. Taşın ve kökün altında, karanlığın içinde, kadim bir bilgelik yaşıyordu. İnsanların adını fısıltıyla andığı, yüzünü görmeden korktuğu bir varlık… Şahmeran.
O bir canavar değildi. O bir kraliçeydi.
Yarı insan, yarı yılan bedeninde çağların bilgisini taşıyan Şahmeran, yeraltı halkının koruyucusuydu. Damarlarında akan siyah kan, yalnızca gücün değil, kadim büyülerin de kaynağıydı. Onu yenilmez yapan şey bedeni değil, kalbiydi. Ta ki bir insanı sevinceye kadar.
devam ediyor 9s önce güncellendi
KAN SAHİBİ
@lodosunenistesi
Okuma
4
Oy
2
Takip
1
Yorum
4
Bölüm
1
Bir gün elin kana bulandığında,
onu durdurup durdurmamanın sana ait bir karar olmadığını anlarsan
ne yaparsın?
Kan Sahibi, cadılığın büyü değil taşıma olduğu bir soyun hikâyesi.
Bu kanda güç yok.
Hatıra var. Günah var. Acele var.
Bir adam, aklını ve bilimi siper ederek yaşarken, kendi kanının kendisine ait olmadığını fark eder. Bu fark ediş bir inançla değil, geri dönüşü olmayan bir eylemle başlar. İçinden gelen sesler delilik değildir; susturulmuş bir mirasın sabırsızlığıdır.
Bu kitap sana cadıları anlatmaz.
Sana, bedenini senden önce tanıyan bir şeyi anlatır.
Okurken şu sorudan kaçamayacaksın:
Bana ait olmayan bir şeyden sorumluysam, ben hâlâ masum muyum?
devam ediyor 10s önce güncellendi
Kaos Tanrısı
@dsyonhikayeler
Okuma
7
Oy
5
Takip
1
Yorum
1
Bölüm
5
Konu: Yedi tanrıdan biri olan Kaos, canavarlarla süregelen savaşta insanlarla güçlerini paylaşarak fânilerin işine karışmıştır. Kadim düzeni bozan Kaos Tanrısı, kardeşlerinin gazabını üzerine çekmiştir. Rivayet odur ki; bir ceza olarak hapsedildiği insan vücudundan sadece sevgiyi ve merhameti öğrenince kurtulabilecektir.
İnsanlar tarafından "canavar" olarak adlandıran özel ırkların, bu savaşlarda soylarının tükenmesi üzerinden yüzyıllar geçmiştir. En azından Elbis böyle biliyordu... Ta ki kendini bir anda özellerin gittiği Nyxhaven Akademisi`nde bulana kadar.
Herkesin birbirinden tehlikeli olduğu bu akademide sıradan bir insan olan Elbis; güçlü dostluklar ve kaçınılmaz düşmanlıklar kuracak. Aklın sınırlarını zorlayacak dersler, maskeli balolar, kaybolan sınıf arkadaşları yetmezmiş gibi; dünyayı tehdit eden bir organizasyonun hedefi haline gelecek.
devam ediyor 10s önce güncellendi
FUKAMİTE: Kanlı Geceler
@enetherion
Okuma
179
Oy
100
Takip
3
Yorum
55
Bölüm
12
Kaç kez öldüm?
Kaç kez geri döndüm?
Her seferinde biraz daha fazla acı, biraz daha az insanlık.
Adım Atilla.
Bir sabah gözlerimi açtığımda kendimi tanımadığım bir dünyada, tanımadığım bir bedende buldum.
Ölüm döngüsüne hapsolmuşum.
Kılıçla kesiyorlar, yakıyorlar, boğuyorlar, parçalıyorlar…
Ve ben her seferinde aynı yere, aynı ana geri dönüyorum.
Ama bu kez farklı bir şey var:
Hatırlıyorum.
Her ölümü, her çığlığı, her damla kanı hatırlıyorum.
Abim yanımda öldü.
Alya beni kurtarmaya çalışırken gözlerimin önünde eridi.
Felix… Felix artık insan değil.
Ve ben?
Ben her döngüde biraz daha karanlığa gömülüyorum.
Bu dünya beni kırmaya çalışıyor.
Jutsu, Lilith, kristaller, yasak kitaplar, lanetli kılıçlar…
Hepsi benim için burada.
Hepsi beni sonsuza dek bu cehennemde tutmak için.
Ama çok yakında öğrenecekler:
Ölüm artık benim lanetim değil.
Silahım.
“Bir daha öldüğümde,
bu sefer gülerek öleceğim.
Çünkü bu kez sıra onlarda.”
⚠️ Uyarı: Bu hikâye sizi rahatsız edecek.
Bazı bölümler okurken nefesiniz tutulacak.
Bazı ölümlerden sonra kitabı kapatıp bir süre bakmak istemeyeceksiniz.
Ama kapatamayacaksınız.
Çünkü Atilla bir kez daha gözlerini açtığında,
siz de onunla birlikte geri döneceksiniz.
#darkfantasy #ölümdöngüsü #isekai #acımasız #kanveintikam
Hazırsan,
döngü başlıyor.
Hoş geldin.
Bu sefer kim ölecek?
devam ediyor 11s önce güncellendi
KAYIP MÜHRÜN VARİSİ
@lilufer
Okuma
3
Oy
2
Takip
1
Yorum
0
Bölüm
2
Ayışığı Diyarlarında herkes on yaşına bastığında bir Doğuş Mührü kazanır.
Bu mühür, kişiye diğerlerinden tamamen farklı bir yetenek verir:
Kimi suya renk katabilir, kimi rüzgârın fısıltılarını duyabilir, kimi ışığı şekillendirebilir.
Bir yeteneği olmayanlarsa toplumda haklardan yoksundur; “Boşluk Çocuğu” diye damgalanırlar.
Yirmi yaşındaki Nara, hâlâ mühür taşımayan tek kişidir.
Toplum onu değersiz, geleceksiz ve görülmez sayar.
Oysa kimsenin bilmediği bir şey vardır:
Nara’nın ruhu tek bir yeteneği değil, kadim güçlerin tamamını uyandırabilecek bir ışığı saklamaktadır.
Bu ışığa sahip olan kişi, Gölge Çürümesi denen karanlık salgını durdurabilecek tek kişidir.
Bir gün sarayda düzenlenen Ayışığı Gecesi Festivali`nde Nara, yaralı bir ruh tilkisini kurtarır.
Bu küçük karşılık, Nara’nın gizemli ışığını açığa çıkarır — kısa bir an için tüm diyar onu görür.
Prens Kaelen bu ışığın, yıllardır sönmekte olan saray ruhlarını bile titrettiğini fark eder.
Fakat karanlık güçler Nara’nın varlığını sezince, onu yok etmeye çalışır.
Çünkü Nara’nın uyanışı, dünyanın parçalanmış ruhlarını yeniden birleştirecek ve düzeni kökünden değiştirecektir.
Hakları olmayan bir kız…
Karanlığı uyandıran bir sır…
Ve tüm diyarın kaderini değiştirecek bir ışık…
Nara, “yeteneksiz” sanılan kalbin aslında en güçlü mühür olduğunu keşfetmek zorundadır.
devam ediyor 15s önce güncellendi
IŞIK YILI
@sadecesu4
Okuma
4.8k
Oy
549
Takip
107
Yorum
860
Bölüm
24
"Sakin ol." Dudaklarını kulağıma yaslayarak kurduğu cümle daha fazla çırpınmamdan başka bir şeye yaramadı. Etkisinden kurtulmak için varlığından uzaklaşmam şarttı. Uzaklaşmalıydım.
Dudaklarıma bastırdığı eline doğru bağırdım fakat bağırtım boğuk bir iniltiden öteye gitmemişti.
"Seni bırakmam için önce sakin olman gerekiyor güzel eva." Şiir gibi sesi dudaklarından tenime rüzgar misali esip geçti. Açıkta kalan tenime temas eden elini yavaşca hareket ettirmeye başladı. Eline doğru içli içli nefesler verdim. Göbeğimin çevresinde dolaşan sıcak parmak uçları her bir hücremi titretti. Yavaş ve tahrik edici dokunuşları tenimi yakıp kavurdu.
Yapmamalıydı bunu. Ona olan öfkem kendini bitirecek kadar fazlayken böyle yapmamalıydı. Kokusunu soluduğumda ne ara sakinleşmeye başlamıştım? Tenime dokunmamalıydı mesela, dokunuşları ne ara beni mahvedecek kadar etkiliyordu.
Sıcak dokunuşları göbek deliğimin çevresinde devam etti, sırtımı göğsüne daha da bastırdı. Bayılmama çok az kalmıştı. Son bir irade kırıntısıyla ağzımı kapattığı elini ısırdım benden uzaklaşması için. Kıpırdamadı bile. Hatta lanet olasıca adam acıya dair tepki bile vermedi. Onun yerine sırtımı göğsüne daha sert yasladı, başını boynuma iyice yerleştirip burnunu tam şah damarımın üzerine bastırdı. Yine içine derin bir nefes çekti. Neden inatla kokumu içine işlemesini istercesine soluyordu.
"Böyle yaparak senden uzak kalmış tenimin daha da alevlenmesini sağlıyorsun lâl gülü. Rahat dur" Boynuma doğru gelen karanlık fısıltısı kanımı fokurdattı. Pislik adam resmen onu ısırmamdan tahrik olduğunu ima ediyordu!
🌹🌹
Seçim kimisi için ödül, kimisi için ceza ama seçimi yapan kişi için ölümdür.
IŞIK YILI...
devam ediyor 17s önce güncellendi
KIZIL GECE
@durumavii
Okuma
32.05k
Oy
3.32k
Takip
572
Yorum
556
Bölüm
31
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı.
Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı.
Koşuyordum.
Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu.
Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi.
Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı.
Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi.
"Yardım edin! Biri bana yardım etsin."
Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım.
"Yardım edin! Biri bize yardım etsin!"
Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum.
Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi.
Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu.
Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti.
"S-sen..."
Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı.
"Yardım istiyordun, değil mi?"
Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu.
Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti.
Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu. Çaresizdim. Titreyen elimi soğuk avuçlarına bırakırken, üzerime eğilen çehresi bir an için karanlıktan sıyrıldı.
Gözlerini gördüm. Kısık bakan safir gözlerini müthiş bir tehlike ele geçirmişti.
O, kaçtığım gözlerden çok daha acımasız bakıyordu.
O, peşimdeki yangın değil, ateşin ta kendisiydi.
devam ediyor 18s önce güncellendi
HİBRİT
@ber57mia95
Okuma
1
Oy
1
Takip
0
Yorum
2
Bölüm
1
Kasaba, sonbaharın soğuk rüzgârlarına teslim olmuştu. Hava normalden daha gri, gökyüzü daha kasvetliydi. Kasabalılar günlerdir konuşuyordu: "Kanlı Ay" bu yıl her zamankinden daha parlak doğacaktı. Sanki yaklaşan felaketi haber verir gibiydi....
devam ediyor 20s önce güncellendi
KANATSIZLAR
@emrullah
Okuma
120
Oy
111
Takip
4
Yorum
3
Bölüm
6
.
NEFİLİM MESELESİ
İsmini bir melekten alan Angela Downster , Amerika da sıradan bir kasaba da yaşarken , bir anda kendini New York`ta çekilirken bulur. TV. haberleri , gazeteler , dergiler ve hatta caddelerde ki posterler de o kadar çok New York`u görür ki bunun bir çağrı olduğunu anlar.
Angela`nın ufak bir aile sırrı vardır. O insanların düşüncelerinde gezinebilir ve saklı olanları öğrenebilir. Angela bunu yıllardır bir başarı elde etmek için kullanmıştır ve kasabanın en görkemli evinin sahibidir. Yinede tüm bunlar aldığı çağrının yanında yetersiz kalır.
Kendisini büyük annesine giderken bulur. Olanları anlatır. Büyükannesinin boşver olur mu öyle şey demesini bekliyordur ama o sadece çağrıya kulak ver der
Büyükannesinin sesi kulaklarında yankılanırken Angele kendini büyük bir boşlukta bulur.
Oradan çıkar ve gecenin geç saatine rağmen evinin yolunu tutar. Hava almak iyi gelmiştir cünkü bu gizemi bir an önce cözmeli ve ondan kurtulmalıdır.
Tabi aşkın pencesinden kurtulmak mümkünse.
devam ediyor 20s önce güncellendi
Ay Kuşağı Serisi II: Metallum
@buseyaren95
Okuma
30
Oy
8
Takip
2
Yorum
1
Bölüm
3
Kendi zihninin cehenneminde boğulan Helena`nın önünde tek bir yol vardı, o da anlamsız hayatına bir son vermek. Ya da, hayatın anlamını yeniden bulmak...
Helena`nın cehennemdeki günlerine son vermek için can atan Kurtan`ınsa daha büyük bir sınavı vardı. Helena`yı kendi cehenneminden uzak tutmak.
𝐵𝑢̈𝑡𝑢̈𝑛 𝐷𝑢̈𝑛𝑦𝑎 𝑘𝑎𝑟𝑠̧ı𝑚𝑑𝑎 𝑑𝑢𝑟𝑢𝑟𝑘𝑒𝑛, 𝑠𝑎𝑑𝑒𝑐𝑒 𝑡𝑒𝑘 𝑏𝑖𝑟 𝑘𝑖𝑠̧𝑖 𝑦𝑎𝑛ı𝑚𝑑𝑎 𝑑𝑢𝑟𝑠𝑎 𝑦𝑒𝑡𝑒𝑟𝑑𝑖. 𝑂 𝑘𝑖𝑠̧𝑖 𝑑𝑒 𝑧𝑎𝑡𝑒𝑛 𝑘ı𝑦𝑎𝑚𝑒𝑡 𝑘𝑜𝑝𝑠𝑎 𝑦𝑎𝑛ı𝑚𝑑𝑎 𝑘𝑎𝑙𝑚𝑎𝑦𝑎 𝑑𝑒𝑣𝑎𝑚 𝑒𝑑𝑒𝑟𝑑𝑖...
AY KUŞAĞI SERİSİ İKİNCİ KİTABIDIR, İLK KİTAP OLAN TEMPERSİTAR`I OKUDUKTAN SONRA OKUMANIZ ÖNERİLİR.
Bu isimle yayınlanan ilk ve tek kurgudur, tüm hakları saklıdır.
tamamlandı 1g önce tamamlandı
Kurdun Gölgesi: Şeytanın Varisi
@yucufer
Okuma
6.56k
Oy
614
Takip
52
Yorum
510
Bölüm
16
Babam, doğduğum gün beni ve annemi terk etti. Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Bana bıraktığı tek miras; kırmızı gözlerim ve üstün fiziksel özelliklerim.
Ben Adrian Black. 26 yaşındayım ve New York`un en büyük şirketlerinden birinin sahibiyim.
Bu dünyada istediğim her şeye sahibim, tek bir şey hariç: Aşık olmak...
‼️ Kurdun Gölgesi Serisi`nin spin-off kitabıdır.
devam ediyor 1g önce güncellendi
Dikenli gül
@refya1207
Okuma
576
Oy
55
Takip
5
Yorum
3
Bölüm
27
Burası neresi burası benim odam değil etrafı incelerken tanımadığım ve üzerlerine garib giysiler giyen kişiler girmişlerdi. Ellerinde de... giydiklerine benzer giysiler vardı.
Artık emin olmuştum. Hiç tanımadığım yerde belkide... hiç bilmediğim başka bir evrendeydim.
"Siz ne dediğinizi farkında mısınız? Ne demek daha doğmamış bir erkek çoçukla nışanlısı olurum. Asla böyle bir şeyi kabul edemem..."
Dememle adamın elleri boğazımı sıkması bir oldu.
" Sen kimsinde benim oğlumun reddedersin...! Hattini bil! Yoksa burdan ölün çıkar."
" Karan lütfen bu evlilik olmasın senin abin sayılır... seninle evlenemem."
" Benden kurtuluşun olamaz...! Ölsen bile her zaman bana ait olacaksın gitmene izin vermem."
Bütün bunlar neden başıma geliyor? İki hayat yaşadım. Ama her zaman güvendiğim insanlar tarafından dolandırılıyorum.
devam ediyor 1g önce güncellendi
1996: paracronia
@itsmeilemz
Okuma
37
Oy
9
Takip
2
Yorum
65
Bölüm
6
Her 29 yılda bir, buluşması imkânsız iki yıldız — Alvare ve Nareth — aynı yörüngeye girer ve bir tutulma gerçekleştirir.
Bu tutulmaya Paracronia adını veren insanlar der ki, Paracronia gecesi Karuvan’da bir geçit açılırmış; birbirine bağlı özel ruhların buluşması için.
Karuvan’ın gri gökyüzü altında yaşayan genç doktor Meyra, sekiz yıl önce kaybolan kardeşinin izini hâlâ sürmektedir.
Ama bir gece, geçmişin karanlığında yaşayan bir mahkûmun mesajıyla her şey değişir:
“Yarın hapishaneden kaçacağım. Gerekli her şey hazır.”
Mesaj 2025’e değil… 1996’ya aittir.
Ve o gece, geçit Karuvan’da yeniden açılır.
Zamanı durdur. Yoksa o seni durdurur.
devam ediyor 1g önce güncellendi
Kör Kuzgun
@sylph
Okuma
9.05k
Oy
1.55k
Takip
770
Yorum
554
Bölüm
37
Soluksuz kalmış, kesik nefesleri arasında ellerine baktı. Kızıla boyanmış ellerindeki kaygan his ona yabancı değildi.
Yetim bir kız çocuğuyken nasıl bu hale gelebilmişti? Bir tesadüf mü, yoksa kurgulanmış bir oyun mu?
devam ediyor 1g önce güncellendi
BUKALEMUN
@zehraksy
Okuma
10
Oy
7
Takip
1
Yorum
16
Bölüm
2
Amber Efnan...
Bu onun kimliğindeki isim peki o zaman aynadaki yabancı yansıma kim?...
Ben Amber Efnan çocukluğundan beri büyükannesinin yanında pastanede büyüyen bir kız çocuğu o muazzam tatlı kokusuna alışmış ve her duyguya bir tatlı armağan edebilecek bir kızdı ...
Ben Amber Efnan bilmediği kehanetin her zerresini kapladığı ve kendini bile tanıyamayan belki benliğine çoktan elveda dediği bedenle yaşayan o kız ...
Ne kadar kolaydır insanın saniyede ibresinin değişmesi bir kelimeye bir nefese bazen de bir kahenet kadar uzakta...
Kehanet...
Neydi bu kehanet Novantara diyarının korkulu rüyası
Zaman geldi,Bukalemun uyanıyor.