devam ediyor 3h önce güncellendi
Sırtlan ihtilâli
@hancermaraz
Okuma
2
Oy
1
Takip
2
Yorum
0
Bölüm
5
Ankara’nın sert rüzgârları, sadece caddelerde değil insanların kaderlerinde de eserdi. Herkesin bir sırrı, bir yarası vardı. Kimisi susarak taşırdı yükünü, kimisi kan kusarak.
Çağlar Kuzgun, Özel Harekât’ta görevli, gözü kara, dik başlı, vatan için gözünü kırpmadan ölüme yürüyen bir polisti. Onun hayatında disiplin, görev ve vatan sevgisi vardı; aşkı bile görev uğruna kenara koymuştu. Ama kader, en ağır darbeyi en beklemediği yerden vuracaktı. Bir yılını verdiği, yuvasını kurduğu eşi ansızın canına kıydığında, Çağlar’ın dünyası paramparça oldu. Ona hiçbir şey söylemeyen, sadece geride bıraktığı sessizlikle “ben bittim” diyen bir kadın… O kadın, aslında başka bir erkeğin karanlık gölgesinde kaybolmuştu: Damla’nın babasının.
Damla Yazıcı, üniversitenin son sınıfında hayaller kuran bir genç kızdı. Babası doktor, annesi Türkçe öğretmeniydi. Fakat o sıcak aile masallarının altı çürümüştü. Babasının ihanetini, sekreterinin ağzından öğrendiği anda hayatı yıkıldı. Daha ağır olan ise; annesini aldattığı kadının, bir Özel Harekâtçının, Çağlar Kuzgun’un karısı olmasıydı. Gerçek, Damla’nın kalbine bıçak gibi saplandı.
Annesi bir gün odasında sessizce ağlarken, babası her zamanki kibriyle tokat atarken, Damla’nın içinde nefretle aşkın tohumları aynı anda yeşerdi. Çünkü bu ihanetin zincirleme felaketi, Çağlar’ın hayatını da mahvetmişti.
Tesadüf ya da kader… Damla, polis olan dayısının desteğiyle Çağlar hakkında bilgiler edindi. Bir sohbet uygulamasında gizlice sahte bir kimlik açtı: “Kimse Sevmez Kimseyi”. Bu sahte isimle Çağlar’a yaklaşmak istedi; yaralı kalbine bir merhem olmak için… belki de kendi yarasını unutmak için.
Ve oldu. İki kırık kalp, birbirini tanımadan, birbirinin acısını bilmeden aynı sızının diliyle konuştu. Çağlar, “görevden görev” koşarken, geceleri o sahte isimli kızla yazışır oldu. Damla ise, kendini daha çok Çağlar’ın hikâyelerine kaptırdı. İkisi de farkında olmadan birbirine tutundu.
Ama gerçekler hiçbir zaman sonsuza kadar gizlenemezdi.
Gerçek ortaya çıktığında Çağlar, sevdiği kadının babasının, eşini intihara sürükleyen adam olduğunu öğrendi. Yıllarca gözünü kırpmadan çatışmalara giren, kurşunlardan korkmayan adam, ilk kez yüreğinin üzerine sıkılmış kurşunla diz çöktü.
Artık ortada sadece bir aşk değil; kan, kin, ihanet ve intikam vardı.
Çağlar, görevle aşk arasında; Damla ise babasına duyduğu nefretle annesini koruma isteği arasında kalacaktı. Ankara’nın gri gökyüzünde, karanlık sokaklarında, bir Özel Harekâtçının şerefli silahı ile bir genç kızın kırık kalbi yan yana savaşacaktı.
Ve bu savaşın adı: Sırtlan İhtilâli.
Çünkü bazen en derin ihaneti, en yakınındakiler yapar; bazen de en büyük ihtilâli, kalbine sığdıramadığın aşk başlatır.